Generatif Üretim | Temel Bitki Yetiştiriciliği

Tanımı ve Önemi

Generatif üretim, çok fazla sayıda bitki yetiştirmek için ucuz ve rahat bir yöntemdir. Bu yöntemde, ana bitkide bulunan herhangi bir hastalığın yeni elde edilen bitkiye taşınma olasılığı çok düşüktür. Bu nedenle yeni bitkiler sağlıklı olur; Ancak generatif üretimde tohumdan, tam gelişmiş bir bitki elde edinceye kadar geçen süre oldukça uzundur.

Diğer taraftan generatif üretimde tohumlar açılım gösterdiğinden, elde edilen yeni bitkiler anaç bitkinin özelliğini taşımayabilir. Bu nedenle generatif üretim, özellikle ıslah çalışmalarında çok önemlidir ve bu yüzden ıslah çalışmalarında kullanılır.

Generatif Üretim Yöntemleri

Tohumla Üretim

Bu üretim şeklinde dişi ve erkek eşey hücreler birleşerek tohum oluşturur. Bunun sonucunda yeni bir birey ortaya çıkar. Yani, bu üretim tekniğinde üretim aracı tohumdur. Tohum ile üretim çiçek açan süs bitkilerinin tümünde kullanılır. Tohum ile üretimin kullanılma nedenleri şunlardır:

  • Tohum ekiminden bitki gelişinceye kadar geçen kültür süresinin uzun olmaması
  • Çimlenme yeteneğine sahip nitelikli tohum sağlamanın kolay olması
  • Vegatatif üretim için yeterince anaç bitki bulunmaması
  • Fazla miktarda bitki üretilmek istenmesi ve sonuç olarak yeni çeşitlerin elde etmenin söz konusu olması.

Üretimde kullanılacak tohumlarda aranılan özellikler ise şunlardır:

  • Yüksek çimlenme yeteneği
  • Başka ürünlere ait tohumla ve yabancı maddelerle karışık olmama
  • Hastalıklardan arındırılmış olmalı

Tohumdan elde edilen yeni bitkiye, otsu bitkilerde (sebze ve bahçe çiçekleri) fide, odunsu bitkilerde (çalı, ağaç ve ağaççık) ise çöğür denmektedir. Ekilen tohumlardan çıkacak genç bitkilerin kalitesi, tohumun kalitesi ile doğru orantılıdır. Bu genç bitkilerin nitelikleri ve bunlara uygulanacak kültürel tedbirler, türlere göre farklılık gösterir.

Tohum Kazanımı

Üretim materyali olarak kullanılacak tohumların kazanımında, bakımında, tohumların toplanmasında ve ekim öncesi uygulamalarda özen göstermek gerekir. Optimal kültür koşullarının yanı sıra hastalık ve tohum taşıyan yabancı otlarla savaş özenle uygulanmalıdır.

Bu sırada meyve veya tohum olanaklar elverdiğince bitki üzerinde olgunlaşmaya bırakılmalıdır. Besin maddelerinin kök, sürgün ve meyveden tohum tanesinin içine taşınması, tohum bitki ile bağlantılı olduğu sürece devam eder. Tohumlar erken toplandığında tohumun uygun gelişimi sağlanmaz. Tohum ana bitkiden ayrıldıktan sonra tohum tanesi içinde çözünmüş olarak bulunan besin maddelerinde fazla suyun dışarı
verilmesiyle katı yedek maddelerin yoğunluğu artar. Daha sonraki olgunluk, eldeki olanaklara göre tüm bitkinin tohum veya tohum kapsülünün kuru olarak saklanması yolu ile ilerletilebilir. Ancak çok sıcaklıkta kısa zamanda kurutma, embriyoda zararlara neden olacağından ve tane içindeki değişimler engellenebileceğinden uygulanmamalıdır.

Yetiştiricilikte kullanılacak tohumlar, ticari tohum üreticilerinden ve yetiştiricinin kendi tohumunu kendisinin üretmesi ile elde edilebilir.

Tohum üretimi bugün ihtisaslaşmış bir üretim kolu olup, giderek tohum üretimi yapan firmalar artmıştır. Bu firmalar hem ufak çaptaki hobi bahçeleri hem de büyük çaptaki yetiştiriciler için tohum üretimi yapıp pazara sunar. Bu işi yapan kişilerin tohumun elde edileceği bitkiyi çok iyi tanımaları, bu bitkinin ve oluşan tohumların optimal isteklerini çok iyi bilmeleri gerekir. Ancak bu koşulları sağlayarak en iyi sonuç elde edilebilir. Örneğin; oransal nemin düşük ve yaz yağışlarının hiç olmaması, hasat için kuruması zorunlu olan ürünler için gereklidir; diğer taraftan çok düşük nem, bazı bitkilerde tohum kapsüllerinin olgunlaşmadan çatlamasına neden olur.

Bazı ağaç, çalı ve süs bitkilerinin tohumları doğadan toplanarak sağlanabilir. Bu tür tohumlar ya bu konuyla uğraşan firmalardan ya da doğrudan doğruya tohumunu kendisi toplayan bahçıvanlardan sağlanır. Burada da önemli olan tohum toplayıcısının bitkiler konusunda yeterli bilgiye sahip olmasıdır.

Bazı tohumların doğadan toplanması güç olabilir. Tohum toplama sırasında titiz olunmalıdır. Özel firmalardan satın alınmasına, yetiştiricinin gücü yetmeyebilir. Böyle durumlarda yetiştirici, kendi gereksinimi için özel tohumluklar kurar ve kullanacağı tohumu kendisi elde eder.

Tohumların Toplanması ve Hazırlanması

Tohumların çoğaltımda kullanılmasını etkileyen faktörlerden önemlileri, tohumun toplanması ve hazırlanmasıdır.

Tohumların toplanması için en uygun zaman, genelde akşam saatleri ve yağışlı olmayan günlerdir. Tohumun toplanması elle veya çeşitli aletlerle yapılır. Burada önemli olan toplanma zamanının doğru olarak saptanmasıdır. Bunun için de bitkinin özelliklerinin iyi bilinmesi gerekir. Bazı zorunlu durumlarda, tohum olgunlaşmadan kısa bir süre önce toplanıp olgunlaşmaya bırakılır; çünkü bazı bitkilerde tohum olgunlaşmasından kısa bir süre önce tohum kapsüllerinin hemen açılır ve tohumlar dökülür.

Tohumlar toplandıktan sonra tohumun durumuna göre çeşitli yöntemler uygulanarak özel makineler veya el yardımı ile temizlenir. Kapsüllerden ayrılır, büyüklük, ağırlık ve formlarına göre sınıflandırılır.

Tohumlarının depolanması önemlidir. Tohumlar suya ve neme karşı hassas olduğundan depolanmadan önce kurutulması ve uygun depolara konması gerekir. Tohumlar ne kadar yaş ise kurutmada kullanılan sıcaklık o derecede düşük olmalıdır. Başlangıçta 25–30 C° olan sıcaklık tohum içindeki su miktarı azaldıkça 40–45 C°’ye yükseltilebilir. Bu uygulamaya küçük taneli tohumlarda çok özen gösterilmelidir.

Tohumların Depolanması

Tohumun tam olgunluk zamanında çimlenme yeteneği ve canlılığı en yüksek seviyededir. Tohumda tam olgunluk zamanı aşıldığında; tohum, yaşam yeteneğini bazı türlerde yavaş yavaş, bazılarında ise çok çabuk kaybeder. Sert kabuklu tohumlar, su ve gazı geçirmedikleri için doğal olarak yaşam süreleri daha uzundur. Buna karşın tohumların pek çoğunda, doğal çevre koşullarında bırakıldıkları zaman, ömür kısadır.

Genelde tohumlarda su miktarı ne kadar az, solunum kuvveti ne kadar düşük ise yaşam süreleri o kadar uzun olur. Buna göre çimlenme yeteneğini uzatabilmek için birinci planda tohumların kurutulmasına ve kuru tutulmasına özen gösterilir. Uzun süreli depolamalarda tohumdaki su miktarı normalin üzerine çıkmaktadır. Bu miktar, iri taneli tohumlarda %3-10 ve küçük taneli tohumlarda %4-6 yı geçmemelidir. Kurutma, tohumların ısıtılmış bir odaya açık olarak konulması veya kurutma dolaplarına veya kurutma aletlerine özenle ılık hava verilmesi yoluyla yapılabilir.

Tohumun çimlenme yeteneği süresi, depolama sıcaklığının yüksek olmasından etkilenir. Tohumlar düşük sıcaklıkta (-20 C°) depolanabilir. Bu şekilde dondurulmuş tohumlar, ekimden önce yavaş yavaş çözülmeye bırakılmalıdır. Tohumların paketlenmesinde de çimlenme yeteneğini koruma yönünden kurutma ve kuru tutma oldukça önemlidir.

Tohum Kalitesi

Tohumlarda kalite, dış kalite ve iç kalite olmak üzere ikiye ayrılır. Tohumun dış kalitesini; temizlik, tanelerin doluluğu, sınıflama, renk, parlaklık, koku gibi hemen görünebilen özellikler oluşturur. Ayrıca bin tane ağırlığı, çimlenme yeteneği, çimlenme hızı, çimlenme gücü ve sağlık durumu da bu konu içerisinde ele alınır.

Tohumların iç kaliteleri; daha çok büyüme ve gelişme hareketleri, bitkinin yapısı, çiçek ve meyve oluşumu, ürün, hastalıklara duyarlılık gibi tür ve cins özellikleri ile ilgilidir. Yetiştiricilikte başarı sağlayabilmek için tohumların dış kalitesi, ve iç kalitesi özelliklerinin saptanması amacı ile kontrol edilmelidir.

İyi olgunlaşmış taze tohumlar, genel olarak parlak bir renk gösterir. Renk bozuklulukları pek çok zaman tohumlarda herhangi bir eksikliği belirler. Örneğin; tohum rengindeki solgunluk ve doğal parlaklığın olmaması, tohumun eski olduğunu gösterir. Tohumların kendilerine has kokularını kaybetmiş olmaları tohum değerini düşürür. Bu tohumların uygun olmayan koşullarda toplandığını, depolamanın yanlış yapıldığını veya tohumların yaşlı olduğunu gösterir. Küf veya nem kokusu, genelde tohumların mantar veya bakteri hastalıklarının etkisinde olduğuna bir kanıttır.

Uygun depolanmayan veya yaşlı tohumlarda tat, ekşi ve acımsı olur. Form ve ağırlık da tohum kalitesi için önemli bir özelliktir. Normal gelişmiş ve olgunlaşmış tohumlar ağırdır. Bin tane ağırlıkları ile saptanan tür ve çeşide özgü ağırlıkları vardır. Bin tane ağırlığını saptamak için kural olarak 4 kez 100 tane sayılır, bunlar tartılır ve dörde bölünür. Bu değerlerin yardımı ile aynı zamanda gramdaki saf tane adedi de saptanabilir. Bin tane ağırlığı gübreleme, ortam, bitki sıklığı, iklim gibi çevre koşullarının etkisi ile değişkenlik gösterebilir. Tüp formunda veya zayıf taneler, gelişme noksanlığından düşük ağırlıktadır.

Tohumlarda Çimlenme Yeteneğinin Saptanması

Başarılı bir üretim için tohumların canlı olması, önemli faktörlerden biridir. Bu da çimlenme gücü ile saptanır. İyi karıştırılmış temiz örneklerden yinelemeli olarak 400 tane alınır ve tohumlar birbirine değmeyecek şekilde aralıklarla ekilir. Tohum aralıklarının yeterli büyüklükte olması, mantar ve bakteri hastalıklarının kolayca yayılmaması yönünden önemlidir. Tohumların ekiminden sonra çimlenme kasaları sulanır ve hava nemini yüksek tutmak, buharlaşmayı azaltmak amacıyla kasaların üzeri cam veya benzeri sentetik bir levha ile kapatılır. Sıcaklık ayarlaması her tohum için en uygun olan sıcaklığa göre yapılır.

Çimlenme için ışık gerekli ise bu tür tohumlara günde 8 saat ışık verilmelidir. Bu şekilde belirli sayıda ekilmiş olan tohumların bütün uygun koşullar sağlandıktan sonra belirli bir süre içinde oluşan yeni bireylerin yüzde miktarı, tohumların çimlenme gücünü gösterir. Çimlenen tohumların belirli bir yüzdeye kadar erişebilmesi için gerek duyulan gün sayısına da çimlenme hızı denir. Canlılığı zayıf olan tohumlarda çimlenme gücü ve çimlenme hızı birbirine paralel gider. Başka bir deyişle, tohumun çimlenme gücü düşükse çimlenme hızı da yavaş olur. Bunun yanı sıra, çimlenme hızı türlere göre de değişiklik gösterebilir. Bazen de çimlenme hızı tohumda bulunan dinlenmenin derecesine bağlı olabilir. Tohumların tür ve çeşit özellikleriyle ilgili olan iç kalitesi özel çalışmalarla saptanabilir.

Morfolojik belirtiler, bir büyüteç ve mikroskop yardımı ile tohum üzerindeki tür özelliğine anahtar olabilecek yapılar ( tohum üst yüzeyindeki ağ tüylerin oluşumu, sap formu vb. ) tanınabilir.

Anatomik belirtiler; kromozom sayılarına bakılarak bir türün diploid veya poliploid olduğu saptanabilir.

Kimyasal reaksiyonlar, tohum ayırımlarının veya kendisinin belirli bir kimyasal ile belirlenmesi bir tür veya çeşit ayrımına yardımcı olabilir.

Sürgünler ve genç bitkiler üzerinde ayırmada ise, bazı zamanlarda saflık tohumun kendi üzerinde saptanamaz. Bu durumda sürgünlerden ve genç bitkilerden yararlanılabilir.

Tohum Ekimi ve Yöntemleri

Genç bir bitki elde etmek için saksı, küvet, kasa gibi tohum ekim kaplarına ekim yapılabilir. Bunun yanında sera içindeki veya açık alandaki bitki yetiştirme yataklarına da ekilebilir. Tohumla üretimde tohum özelliklerine ve yetiştirme tekniği koşullarına bağlı olarak dağınık ekim, sıraya ekim (sık düzenli, şerit) ve ayrı ayrı ekim gibi yöntemler kullanılabilir.

Tohumla ekim yöntemleri ve şaşırtma:

Tohumla ekim yöntemleri ve şaşırtma.

Dağınık ekim: Genellikle el yardımıyla yapılır. Özellikle gloksinya, begonya, petunya gibi ince tohumlarda el yardımıyla ekim tohumların eşit olarak dağılması yönünden büyük bir beceri ve deneyim ister. Bu tür ekimde tohumlar çimlenir çimlenmez hemen şaşırtılmalıdır. Bu yöntemde toprak çalışmaları ve yabancı otların temizlenmesi çok zordur.

Sıraya ekim: Dağınık ekime göre bakım ve kültürün hazırlanması daha kolaydır. Bu nedenden çalı, ağaççık vb. gibi uzun süre kalabilecek bitkilerin tohumlarında tercih edilir.

Ayrı ayrı ekim: Sıraya ekimin özel bir yöntemidir. Bu yöntemde tohumlar sıraya eşit aralıklarla ekilir. Ekim el ile yapılacaksa ekim yerleri daha önceden bir şablonla işaretlenir ve tohumlar bu işaretli yerlere ekilir. Tohum sayısı çok fazla ise ekim özel makineler yardımı ile yapılır.

Tohum ekim yöntemlerinde tohumun ekildiği derinlik önemlidir. Derinlik, tohum tanelerinde hava ve su miktarını, sıcaklık ve ışık ilişkisini etkilediği gibi çimlenme gücünü de etkiler; örneğin çok ince tohumlar, yalnızca düzeltilmiş ortam üzerine serpiştirilir, hafifçe bastırılır, üzeri toprakla örtülmez. Buna karşın iri taneli tohumlar, tane iriliğine göre elekten geçirilir ve ortam iyice bastırılır. Tohum ekim kasalarına ekilen tohumların üzeri çimlenme görülünceye kadar oransal nemin sabit tutulması için cam bir levha ile kapatılır ve direkt güneş ışınlarından koruma amacı ile hafif gölgede saklanır.

Tohumlar hastalık ve zararlılara karşı hassas olduklarından ekimden önce bitki koruma maddesi uygulanmalıdır. Süs bitkileri üretiminde de bu tür önlemler tohum ekim ortamı içinde geçerlidir. Ticari bir ortam kullanılıyorsa ortam mutlaka steril edilmelidir.

Tohumların çimlenmesinden bir süre sonra fidecikler birbirlerinin beslenme, havalanma ve ışıklanmalarını engeller. Kaliteli fide elde edebilmek amacıyla, fideler 2–3 gerçek yapraklı iken başka bir ortama aktarılır. Bu işleme, şaşırtma ya da seyreltme adı verilir.

Bazı süs ağaçlarının ve çalıların tohumları, fizyolojik çimlenme engeline sahip olup, tohum kabukları da geçirgen olmayan bir yapıya sahiptir. Bu yapıya sahip bitkilerin tohumları, optimal çimlenme koşullarında ekilseler de önceden gerekli bazı ön işlemlere tabi tutulmadıkları taktirde çimlenemez. İşte tohum kabuğunu yumuşatmak, dinlenme halindeki embriyoları çimlenme olgunluğuna getirmek amacıyla yapılan işleme katlama denir. Katlama; çimlenme engeli olan tohumların serin bir ortamda ve nemli kum içinde, tohumların tür ve çeşidine göre değişen sürelerde ve derecelerde bekletilmesidir.

Sporla Üretim

Adianthum, nephrolepis gibi eğrelti olarak bilinen çiçeksiz bitkiler spor ile üretilir. Spor, tek hücreden oluşmuş, nemli ortamlarda yaşayan ve yaprakların alt yüzünde meydana gelen oluşumlardır. Sporlar, bir spor kesesi içerisinde bulunur ve sporlar olgunlaştığında bu kese çatlar. Uygun ortam bulunca çimlenerek gelişir.

Sporlar özel ortamlarda çimlendirilir; bunun için karışımlar hazırlanır. Bu karışımlar, spor ekiminden önce elekten geçirilip sterilize edilmelidir. Sporların ekiminde iki yöntem izlenir; ya sporlar yaprakların üzerinden ayrılmadan yaprak parçalarının sporlu kısmı harç üzerine gelecek şekilde yerleştirilir ya da sporlar yapraklarından ayrıldıktan sonra elle karışım üzerine serpilir.

Spor ekimi özellikle ağustos-eylül veya aralık- mart ayları içinde yapılır. Sporların ekiminden sonra tavaların üzeri camla örtülür veya bu üretim tavaları sıcaklığı 21-24 C° olan bir üretim yastığına konur. Çimlendirme ortamı sürekli nemli tutulmalı, yaprak oluşana dek sulama alttan yapılmalıdır, sonra üstten yapılabilir. Sporlar genellikle 3–4 haftada çimlenir. Çimlenme başladıktan sonra üretim yastığının üzerindeki cam veya plastik örtü biraz ışık girmesi için aralanır. Sporların tümü çimlendikten sonra cam kaldırılır fakat direkt ışıktan korunmalıdır. Çimlenme sonrasında protalyum adı verilen ince yassı bir doku oluşur. İlk şaşırtma, protalyumların tavalara küme halinde şaşırtması ile yapılır. 3–4 ay içinde ilk kök ve bileşik yaprakçıklar oluşmaya başlar. Bu dönemde sulamaya, ışığa ve sıcaklığa özen gösterilmelidir. İkinci şaşırtma, kümeciklerin birkaç bitki bir arada bulunacak şekilde ayrılması suretiyle kasalara yapılır. Birkaç kez daha şaşırtma yapılır, genç eğreltiler yeterince irileştiğinde dikkatlice küçük saksılara alınır.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.