Limon Üretimi | Meyve Yetiştirme

Limon Yetiştiriciliği

Limon Bitkisinin Tanımı ve Önemi

Limon (Citrus); ılıman iklime sahip bütün memleketlerde, kültür şekilleri yetiştirilen yaprak dökmeyen, uçucu yağ taşıyan bu küçük ağaçların meyveleridir, ülkemizde çok sevilir. Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde neredeyse her evin bahçesinde bir limon ağacı bulunur. En çok bilinen narenciye türlerinden biridir.

Limon ağacı meyveleri:

Limon ağacı meyveleri.

Ülkemizde turunçgil üretimimizin %20’ sini limonlar oluşturur. Limonun anavatanı Kuzey Hindistan ya da Çin’ in güneyidir. Ancak asidi yüksek Akdeniz tipi limonun MÖ 3 bin yıllarında bugünkü Irak sınırları içinde de yetiştiğini, Nippur’ da yapılan kazılardaki limon çekirdeklerinden öğreniyoruz. Mezopotamya uygarlığı ile Hindistan arasında bağlantının varlığı biliniyor. Dolayısıyla, limonun Hindistan’dan Ortadoğu’ya bu ticaret bağlantıları kapsamında getirildiği sanılıyor. Akdeniz’ in doğu kesimi, bu arada Anadolu’ nun güneyi, limon ve ailesini çok eski dönemlerden beri tanıyor, sofralarında kullanıyor. Kuzey Avrupa ise limonla Haçlı Seferleri sayesinde tanıştı. 12. yüzyılda Kudüs’ ü fethetmek için yola çıkan şövalyeler, burada tanıdıkları limonu ülkelerine getirmeye başladılar. Kısa süre sonra İngiltere’ ye, İspanya ve Portekiz’ den, tatlı limon yüklü ilk gemi yanaşmaya başladı. İngilizler, ekşisinden önce tatlısıyla tanışmış oldu.

Her derde deva, küçük vitamin deposu limon; ilaç yerine kullanıldığı gibi, kadınları güzelleştirmek için de kullanılıyor. Limon, astıma ve mide rahatsızlıklarına da iyi geliyor. Sarı, oval, bir ucu kabarık limonun görünüşü çekici olduğu kadar da karakteristiktir. Ancak hepimiz limonu hoş dış görünüşü uğruna değil, hemen her derde deva ekşi, asitli suyu için alırız.

Yemekte limon meyvesi:

Yemekte limon meyvesi.

Limonun ekşiliği, dildeki tat gözeneklerini uyarıp tükürük salgılanmasını artırır. Birkaç damla limon suyu, yiyeceklerden sayısız tat nüansları algılamamızı sağlar. Yediğimiz hemen her yiyecekte, çok az miktarlarda da olsa limon asidi bulunur; aksi takdirde, o yiyecekleri tatsız, yavan olarak algılarız. Limon suyu ya da limon kabuğunun tadı; sebzelerin, et ve tatlıların lezzetini güçlendirir.

Turunçgillerde tür ve çeşit dağılımı bölgelere özgü kimlik kazanmış ve her bölge kendi çeşitleriyle özdeşleşmiştir. Durum bu açıdan değerlendirildiğinde; Doğu Akdeniz Bölgesi’ nde Kütdiken, İtalyan memeli, İnterdonato, Molla Mehmet ve Lamas limonları yetiştirilmektedir. Bu bağlamda, Batı Akdeniz Bölgesi’ nde İnterdonato ve Kıbrıs limonu üretimi yapılmaktadır. Ege Bölgesi’nin güney kısmında İnterdonato limonu üretimi yapılmaktadır.

Türkiye’de limon üretiminin büyük bir kısmı taze olarak tüketilmektedir. Taze ve endüstriyel tüketim birlikte dikkate alınarak her tür için ayrı ayrı kişi başına tüketim kg olarak hesaplanmıştır. 1997 yılı Türkiye nüfusu dikkate alınarak yapılan değerlendirmelere göre limonda 2,56 kg’lık bir tüketimin olduğu görülmüştür.

Limonlar da diğer meyve türlerinde olduğu gibi taze ve endüstriyel iç tüketimden arta kalan ve dış satım kalitesinde olan kısmı çeşitli ülkelere ihraç edilmektedir. Türkiye’ nin limon ihracat miktarı 359.206.735 kg’ dır. Bunun 190.273.628 kg İnterdonat limonu, 159.727.232 kg’ ını Lamas limonu, 3.857.990 kg’ ını Kütdiken limonu, 4.049.973 kg’ ını Meyer limonu ve geri kalan kısmını ise Yatak limonları ve tatlı limonlar oluşturmaktadır.

Limon Çeşitleri

Mevcut turunçgil üretimimizin %20′ sini limonlar oluşturur. Başlıca önemli limon çeşitleri ve özellikleri aşağıda kısaca verilmiştir.

Lamas, Limon Türü
Bu çeşit, ekoloji seçici olduğunda Türkiye’ nin Akdeniz Bölgesindeki Mersin ilinin batısında (Erdemli-Silifke) özel bir bölgede yetiştirilebilmektedir. Meyvesi orta büyüklükte, silindirik, boyun halkalı ve belirgin memelidir. Meyve kabuğu sarı renkli üstün tat ve kokuya sahip sulu bir limon cinsidir, düzgün ve parlaktır. Lamas, uygun koşullarda dokuz ay süreyle depolanabilmektedir. Türkiye’de üretilen en kaliteli limon çeşididir.

Ağacı pek yüksek boylu, kuvvetli büyür, dal sistemi oldukça sık, çok verimlidir. Orta mevsim çeşididir. Hasada kasım ayında başlanır. Ekoloji dışına çıkarıldığında kalite önemli ölçüde düşer. Uçkurudan hastalaığına duyarlıdır. Depolamaya elverişlidir.

Lamas limon türü meyvesi:

Lamas limon türü meyvesi.

Lamas limon türünün özellikleri:

Lamas limon türünün özellikleri.

İtalyan Memeli Limon Türü (Kara Limon)
Adından da anlaşılacağı gibi İtalyan kökenli olduğu sanılan, Türkiye’ ye giriş tarihi bilinmeyen en eski yerli limon çeşitlerimizdendir. Doğu Akdeniz bölgesinde “İtalyan memeli”, Batı Akdeniz bölgesinde “Demre Dikensiz” ve “Kara Limon” olarak adlandırılır. Türkiye’ de en çok üretilen çeşitlerden biridir. Çok verimli olan bu limon her yıl boyu düzenli olarak ürün verir. Tüm Akdeniz bölgesinde yetiştirilebilen İtlayan memelinin genel özelikleri aşağıdaki tablo 1.2’ de gösterilmiştir.

İtalyan memeli limon türü:

İtalyan memeli limon türü.

İtalyan memeli limon türünün özellikleri:

İtalyan memeli limon türünün özellikleri.

Molla Mehmet Limon Türü
Türkiye’ de daha çok Mersin ilinde yaygındır. Kökeni üzerinde belirgin bir bilgi yoktur. Meyveleri sarı renklidir. Kabuk girintili çıkıntılı, orta kalınlıktadır ve kalınlığı 5,54 mm’ dir. Meyvenin sap tarafında belirgin bir boyun bulunur. Meme, küt ve kaba yapılıdır. Suda çözünebilir kuru madde miktarı % 8-10, titre edilebilir asit içeriği % 6-10′ civarındadır. Çok önemli bir yerli limon çeşididir. Uçkurutan hastalığına (Phoma tracheiphila) göreceli dayanıklılığı vardır. Yüksek verimli ve oldukça düzenli ürün verir.

Molla Mehmet limon türü:

Molla Mehmet limon türü.

Molla Mehmet limon türünün özellikleri:

Molla Mehmet limon türünün özellikleri.

Kıbrıs Limonu Türü
Bu limon çeşidi daha çok Alanya, Anamur yöresinde yaygındır. 1920’lerde Kıbrıs’ tan getirildiği sanılmaktadır. Meyve kabuğu sarı renkli, parlak, düzgün, dalgalı ve kalınlığı 5,24 mm’ dir. Meyveleri oval-silindirik şekillidir. Sap kısmında belirgin sayılabilecek bir boyun olmasına karşın limonlara özgü ”meme” yok denecek kadar küçüktür. Çeşidin en belirgin özelliği budur. Kalitesi yüksek bir yerli limon çeşididir. Asit içeriği % 7-10 civarındadır. Çok erken ürüne yatan bu çeşidin ağaçları oldukça verimlidir. Meyveler kasım ayı ortalarından itibaren olgunlaşır; ancak, depolamaya fazla elverişli değildir. Ağaç kuvvetli ve dik büyür.

Kıbrıs limonu türü:

Kıbrıs limonu türü.

Kıbrıs limon türünün özellikleri:

Kıbrıs limon türünün özellikleri.

Kütdiken Limonu Türü
Türkiye’ de üretilen en eski limon çeşidi olup üretimi ve depolaması en fazla yapılan bir çeşittir. Çok üstün meyve kalitesine sahiptir.

Meyve kabuğu düzgün, parlak, meyve etine sıkı bağlı, yeşil san veya limon sarısı renktedir. Meme kısmı fazla gelişmemiştir. Meyve elips şeklindedir. Çekirdeklidir. Bol sulu ve yüksek asitlidir. Yüksek verimlidir ve düzenli meyve verir. Ağaçları orta kuvvette büyür. Meyvelerin ağaç üzerinde dağılımı düzgündür. Orta mevsim çeşididir.

Depolamaya uygun olduğu için kasım ayından şubat ayına kadar hasat edilebilir. Uygun koşullarda hasat edilen, paketlenen ve depolanan bu çeşit 9 ay süre ile muhafaza edilebilir. Ancak uçkurutan hastalığına hassastır. Daha çok İçel ve Hatay illerinde yetiştirilir. Ürgüp ve Göreme’ nin doğal kaya mağaralarında depolandığı için yatak limonu adını alır.

Kütdiken limonu türü:

Kütdiken limonu türü.

Kütdiken limon türünün özellikleri:

Kütdiken limon türünün özellikleri.

Enterdonat Limonu Türü
En erkenci bir tür olan Enterdonat, dünyada en çok Türkiye’ nin Doğu Akdeniz Bölgesi’ nde yetiştirilmektedir. Dünyanın en fazla Enterdonat üreten ülkesi 450.000 ton ile Türkiye’ dir. Meyvesi büyük, uzun ve silindirik biçimindedir. Meyvenin en belirgin özelliği, meme başının yana yatık olmasıdır. Meyve kabuğu, düzgün, açık yeşil renkli ve parlaktır. Çekirdek sayısı az olan meyvenin eti, yeşilimsi sarı renktedir. Erkenci bir tür olduğu için depolamaya elverişli değildir. Ağaçları orta kuvvetli ve dikensize yakındır. Periyodisiteye eğilimi vardır. İhracat dönemi; eylül – ekim – kasım – aralık aylarıdır.

Enterdonat limonu türü:

Enterdonat limonu türü.

Hasada, meyvelerin %30’ u sarı düzeyine ulaşıldığı zaman başlanır ve dış pazardaki taze limon boşluğunu doldurur; bu nedenle Türkiye’ nin limon ihracatında önemli bir payı vardır. Uçkurutan hastalığına oransal olarak dayanıklıdır. Meyveler olgunlaştıktan sonra ağaç üzerinde uzun süre bekletilirse irileşir ve pazar değerini yitirir. Dikim alanlarındaki artış hızı son yıllarda azalmıştır.

Enterdonat limon türünün özellikleri:

Enterdonat limon türünün özellikleri.

Mayer Limonu Türü
Mayer’in diğer limon çeşitlerinden farklı bir özelliği maxsimum 2,5-3m boyunda olmaları, keza meyveden başını kaldırıp da boya gitmeye zamanı yok gibidir. Taze güz sürgünleri de olmadığından dona karşı diğer çeşit limonlara nazaran daha dayanıklı olmaktadır. Yediveren çeşiti, yılın her mevsiminde meyve vermekte olup bol güneşli ve gece gündüz arasındaki sıcaklık farkının fazla olmadığı iklimi sevmektedir. Sıfır derecede taze filizler kurur, dikimden itibaren 2-3 yıl kış soğuklarına karşı naylon altına alınmalı, kök çevresi çuval parçalarıyla, samanla ve talaşla dona karşı korunmalıdır. Portakal limon karışımı bir tadı mevcuttur. Mayer limon dikildikten 1 yıl sonra meyve vermeye başlar. Bazı meraklı veya istekli insanlarımız bu mayer limonları saksıda yetiştirip meyve almaktadır. Evlerin güneş gören balkonlarında rahatlıkla yetişebilir.

Mayer limonu türü:

Mayer limonu türü.

Mayer limon türünün özellikleri:

Mayer limon türünün özellikleri.

Lisbon Limonu Türü
Mayer limonun iki katı büyüklüğünde, kalın kabuğu ile dikkat çeken limon çeşididir.

Lisbon limonu türü:

Lisbon limonu türü.

Lisbon limon türünün özellikleri:

Lisbon limon türünün özellikleri.

Lime (Misket veya Yeşil) Limon Türü
Türkiye’ de yeşil limon veya Misket limon olarak bilinir. Muhteşem bir tadı vardır, mojito gibi kokteyl ve içeceklerin yapımında tüketilir. Yemek ve tatlılarda tatlandırıcı olarak da kullanılır.

Lime limonu türü:

Lime limonu türü.

Lime (Misket) limon türünün özellikleri:

Lime (Misket) limon türünün özellikleri.

Limon Bitkisinin Genel İstekleri

Limon yetiştiriciliği, yoğun olarak emek-sermaye ve zaman isteyen bir konudur; bu yüzden ekoloji, bahçe planlaması ve çeşit seçimi, doğru değerlendirilerek, çok iyi anlaşılması ve irdelenmesi gereken konulardır. Bir limon bahçesinin planlanmasında birinci adım, çevreyle ilgili özelliklerin tespitidir. Ekoloji denildiğinde iklim ve toprak özellikleri anlaşılmaktadır.

Limon Bitkisinin Toprak İsteği
Dikimden önce arazinin toprağı, mutlaka analiz ettirilmelidir. Turunçgil bahçesi tesis edilecek yerin toprak derinliği en az 1,5-2 m olmalıdır. Turunçgil yetiştiriciliğinde üzerinde durulacak esas konu, toprağın havalanan bir yapıya sahip olmasıdır; çünkü turunçgil kökleri yüksek oranda oksijen ister ve havasızlığa çok duyarlı olup boğulma tepkisi gösterir. Bu sebeple toprak, havalanan-süzek bir karakter taşımalıdır.

Limonların etkili kök derinliği 30-90 cm’ dir. Toprağın havalanma miktarı düştükçe kökler toprak yüzeyine doğru çıkar. Limon kökleri; çok elverişli toprak koşulları ve anaçlara bağlı olarak yatay biçimde 7,5 m uzaklığa kadar yayılabilir.

Limonlar için uygun topraklar; hafif ve orta ağır yapıda, iyi drene olabilen, gevşek ve iyi havalanabilen, kumlu, kumlu-tınlı, tınlı, killi tınlı yapıdaki topraklardır. Bunlar içerisinde, süzek ve iyi havalanabilen kumlu-tınlı topraklar ise en uygun olanıdır. Taban suyu yüksek olan toprakları hiç sevmez. Böyle yerlerde, mutlaka drenaj yapılmalıdır. Ağır bünyeli ve fazla kireçli topraklar da turunçgiller için tercih edilmez..

Taban suyu seviyesi 1,5-2 m’nin altında orta bünyeli (kumlu-tınlı, killi-tınlı), gevşek, zengin, havadar, yapıda, su geçirgenliği iyi olan topraklar limon yetiştiriciliği için uygundur. Ayrıca toprak pH’ sı 5,5-6 olması idealdir. Limonlarda emici köklerin % 85-90 kadarı toprağın 090 cm’ lik katmanında bulunur. Genel olarak saçak kökler 5-120 cm’de bulunur. Dikim öncesi en az 120 cm’ye kadar toprak örneği alınmalı ve sonucuna bakılarak uygunsa bahçe tesis edilmelidir. Eğim %3 ve daha fazla ise teraslama yapılabilir. Topraktaki kireç miktarına mutlaka bakılmalı; çünkü kireç oranının %5’in üzerinde olması P, Fe gibi elementlerin alımını büyük oranda etkilemektedir.

Bunun yanı sıra bahçe kurulacak toprağın fizksel nitelikleri aşağıdaki gibi olmalıdır:

  • pH hafif asit veya nötr; yoksa hafif alkali olmalıdır.
  • Kil oranı %20’yi kesinlikle geçmemelidir. Kum oranı %50 civarında olması istenir. Tın oranı %20 civarında olamlıdır.
  • Toprağın geçirgenliği 10-20 cm/saat olmalıdır. Bu değer fazla olursa toprak çok süzek olacağından besin maddeleri, gübre yıkanmak suretiyle akar gider.
  • Toprağın içerdeği boşluk-gözenek çok önemlidir. Topraktaki gözenek oranı hiçbir zaman %10’ un altına düşmemelidir. Düşük ise havalanamaz, elverişli değildir.
  • Limonlar için topraktaki tuz miktarı %0,30’ u geçmemelidir. Ayrıca yanlış sulama ve drenajsızlık tuzluluğu teşvik eder.

Limon Bitkisinin İklim İsteği
Limonlar ülkemizde Akdeniz ve Ege Bölgelerindeki, iklim şartlarının uygun olduğu yörelerde yetiştirilir. İklim faktörleri denildiğinde temelde sıcaklık anlaşılmaktadır. Limonların yayılma alanını en sınırlayıcı etmen düşük sıcaklıklardır. Düşük sıcaklıklar, limonlarda meyve verimliliği ve kalitesini birinci derecede etkileyen iklim faktörleridir. Yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli iklim olayı, düşük sıcaklıklardır(don). Türlerin düşük sıcaklıklara dayanıklıları farklılıklar gösterir. Limon 0°C altında zarar görür. Zararın şiddeti don olayının süresine bağlıdır. Uzun sürerse zararı da artar.

İkinci önemli iklim faktörü, rüzgârdır. Rüzgâr, hem şiddetiyle (ağaçların kırılması, meyve dökümü), hem de soğukluğuyla turunçgillere zarar verir. Şiddetli rüzgârlardan korunmak, kaliteli ve bol meyve elde edebilmek için, bahçenin kenarına rüzgarkıran dikilmelidir; bunun için, yayvan ve dikine gelişen serviler tercih edilir. Araları 1 m ‘ den daha sık olmamalıdır.

Turunçgil yetiştiriciliği, dünyada 400 Kuzey enlemi ile 400 güney enlemi arasında yapılmaktadır. Bu enlemler içerisinde 3 ana bölge bulunur.

  • Tropik bölge; 230 Kuzey enlem ile 230 Güney enlemi arasında kalan bölgedir.
  • Semitropik bölge; 23°-30° Kuzey enlemleri ile 23°-30° Güney enlemleri arasındaki bölgedir.
  • Subtropik bölge; 300-400 Kuzey enlemleri ile 300-400 Güney enlemleri arasındaki bölgedir.

Tropik iklim kuşağında gece-gündüz arası sıcaklık farkı 1-2 C°’dir. Bütün yıl boyunca da 4 C° fark eder. Yağmur ormanları bulunması nedeniyle çok fazla yağış vardır. Bazı noktalarda ortalama yıllık yağış metrekare başına 15-18 metreye kadar çıkar. Sulama gerekmez.

Semitropik iklim kuşağında yağışlı ve kurak olmak üzere iki mevsim vardır. Yağışlı mevsimde iklim daha çok tropiklere benzer. Bazı noktalarda yağış metrekare başına 8-10 metreye çıkar. Ancak bunun belli bir bölgesinde yağış kesilir, kurak mevsim başlar kurak mevsim daha çok ocak-nisan arasıdır. Bu bölgelerde sulama gerekir. Yazın en yüksek sıcaklık 33 kışın 22 C°’dir. Gece gündüz arası sıcaklık farkı 4-5 C° olur. Dolayısıyla tropik kuşaktaki gibi oransal nem sürekli çok yüksek olmayıp; kurak mevsimde düşük, yağışlı mevsimde yüksektir.

Subtropik iklim kuşağında ise üç ara iklim tipi karşımıza çıkmaktadır. Sıcak subtropik iklim olarak adlandırılan ara kuşakta özellikle Akdeniz’ de daha çok çöl etkisi görülür. Yağışlar kısıtlı, oransal nem düşük ve kış çok ılıktır. Bu iklim karakterine Kuzey Afrika kıyıları ve bir ölçeğe kadar İsrail’ e dek uzanan Akdeniz kıyılarında görmekteyiz. Bu iklim kuşağında deniz kıyısı yerler olumlu iken iç bölgelere gittikçe çok farklılık gösterir. Dağların denize dik olarak konumlandığı yerlerde yüksek rakımda bağıl nem artışı söz konusu olduğundan yüksekliklerde önem arz etmektedir. Orta subtropik iklimde yazlar sıcak- kurak, kışlar yağışlı ve ılıktır. Yani bizdeki iklim orta subtropik karakterdedir. Kış aylarında belli bir nem yoğunluğu vardır. Kuru rüzgâr nedeniyle yazın ve sonbahar başlangıcında sulama çok önemlidir. Ayrıca denize yakınlık-uzaklık, hava oransal nemli etkileyeceğinden türlerin yerleşimi de değişir. Örneğin; oransal nem bakımından kalite düşük olacağından Çukurova yöresi limon için elverişli değildir. Buna karşılık denize yakın ve oransal nemin yüksek olması nedeniyle Mersin, Erdemli ve Silifke şeridi, limona uygundur. Serin subtropik iklimde yazlar göreceli olarak serin ve nispeten daha yağışlı olup kışlar serindir ve hatta düzenli kar yağışları olabilir. Kar zararları görülebilmektedir. Örneğin, Rize ve Edremit bu gruptadır. İzmir, Seferihisar ve Gümüllü serin subtropiğe yakın özelliklere sahiptir; bu yüzden buralarda portakal ve limon yetişmez sadece Satsuma mandarini yetişir.

Limonlarda zorunlu dinlenme yoktur. Çevre koşulları elverişli olduğu sürece büyüme sürer fakat subtropiklerde gelişme dönemleri söz konusudur ve büyüme çift sigmoid bir eğri izler.

Türkiye’ de limon bitkisi yetişen bölgeleri gösterir harita:

Türkiye' de limon bitkisi yetişen bölgeleri gösterir harita.

Ekoloji tespitinde sıcaklık durumunu belirlerken soğuk akışını göz önününde bulundurmamız gerekmektedir; çünkü İç Anadolu’dan Akdeniz’e doğru daima bir soğuk hava akımı söz konusudur. Bu akış boylu boyunca uzanan Toros Dağları tarafından engellenmektedir.

Dağların soğuk akışını engelleyişi kademeli bir engelleme olup ovanın sahile yakın kesimleri ile soğuk havanın biriktiği bölgeler turunçgil yetiştiriciliği açısından risk taşımaktadır. Özellikle Mersin – Erdemli sahili boyunca uzanan çarpık yapılaşma, Toros Dağlarından sahile doğru esen rüzgârlarla akan soğuk havanın hareketini engelleyerek, sahile yakın olan limon bahçelerinde soğuk havanın gölgelenmesine sebep olmaktadır. Bu da kış soğuklarından meydana gelecek zararları artırmakta ve limon bahçelerini tehdit etmektedir. Örneğin; Adana’ da soğuktan en çok zararı ovanın sahil kısmı görür; bu yüzden bahçelerin yamaçlara tesis edilmesi, soğuk zararı riskini minimuma indirmektedir.

Limon Üretimi

Fidan üretiminde kullanılacak tohumlar mutlaka virüs ve virüs benzeri hastalıklardan temiz olduğu bilinen ağaçlardan alınmalıdır. Tohum üretiminde kullanılacak meyveler ağaç üzerinden hasat edilmeli, yere düşmüş meyveler tohum üretiminde kullanılmamalıdır; çünkü meyvelerin dolayısıyla tohumların mantari hastalıklarla bulaşması söz konusudur.

Turunç türü çöğürleri:

Turunç türü çöğürleri.

Limon ve Tohum Ekimi

Tohumlar, tohum yastığı olarak kullanılan sehpalara ya da plastikten yapılmış kasalara ekilebilir. Tohum kasaları ve sehpalar yeterli sulamanın yapılabilmesi için üst kısmında 2-3 cm boşluk kalacak şekilde harç karışımı ile doldurulur. Tohumlar şablon yardımı ile sıra üzeri 2,5 cm, sıra arası 4 cm olacak şekilde ve 1 cm derinlikte ekilir. Tohumların üzeri 1 cm kalınlığında harçla kapatılır. Bir lata yardımı ile üstteki harç bastırıldıktan sonra süzgeç başlıklı hortumlarla haftada bir kez sulanmalıdır.

Limon ve Tohum Ekimi:

Limon ve Tohum Ekimi.

Limon Çöğürlerinin Şaşırtılması

Tohum yastığındaki çöğürler 10-15 cm boya ulaştıklarında içerisinde harç karışımı bulunan polietilen torbalara şaşırtılır. Ortalamadan önemli derecede büyük ya da küçük boya sahip çöğürler ile anormal yaprak özelliği gösteren tip dışı çöğürler kullanılmamalıdır.

Seçilen çöğürler kök tuvalet budamaları yapıldıktan yani fazlalık ve kıvrılmış olan kökleri alındıktan sonra 4,5-5,5 litrelik plastik torbalara şaşırtılır. Şaşırtma, dikim kazıkları yardımıyla açılan deliklere, çöğürleri yerleştirip yan taraflardan bastırılarak yapılır. Şaşırtmadan hemen sonra bitkiler sulanmalıdır. Plastik torba ve saksılar, yeterli sulamanın yapılabilmesi için üst kısmında 2-3 cm boşluk kalacak şekilde doldurulmalıdır.

Plastik torbalarda şaşırtılmış limon çöğürleri:

Plastik torbalarda şaşırtılmış limon çöğürleri.

Limon Çöğürlerinin Bakımı

Çöğür yetiştiriciliği süresince seralarda sıcaklık ve nem kontrol altında tutulmalı, sulamanın düzenli yapılmasına özen gösterilmelidir; aksi durumda, özellikle yüksek sıcaklık, %50’ nin altındaki oransal nem ve sulamadaki düzensizlikler, bitkileri strese sokar. Strese girmiş bitkilerde tepe büyümesi durur ve yan gözlerden sürgün oluşumu artar. Çöğürler 3035 cm boya ulaştıklarında hereklere bağlanır.

Limon Çöğürlerinin Bakımı:

Limon Çöğürlerinin Bakımı.

Limon Çöğürlerinin Aşılanması

Çöğerlerde aşı, iki değişik zamanda yapılır. En iyi sonuç alınan aşılama zamanı eylül-ekim döneminde yapılan durgun göz aşısıdır. İlkbaharın girmesi ve fidanlarda filizlenmenin (sürgün) başladığı zamanlarda Mart’ın 20’sinden başlayarak nisan ve mayıs ayları içerisinde sürgün göz aşısının yapılma zamanıdır. Yukarıda belirtilen başlama tarihi mevsim şartlarına bağlı olarak daha önce veya daha sonrada başlayabilir. Burada önemli olan ağaçların uyanması, yeterli ısı ve bir don olma ihtimalinin uzak olmasıdır. Aşı yapmaya başlamadan önce anaç üzerindeki diken ve sürgün gibi fazlalıklar alınır. Önceden ağzı bileylenmiş ve dezenfekte edilmiş aşı bıçağı kullanarak aşıya başlanır. Ayrıca yapılan aşıları bağlamada kullandığımız aşı bağları da aşının tutması açısından çok önemlidir. Bunun için kullanmamız gereken aşı bağı piyasada satılan ve plastikten yapılmış olan şerit aşı bağlarıdır.

Limon aşısı için göz alımı:

Limon aşısı için göz alımı.

Çöğürler 1 m boy ortalamasına veya 0,5 cm çap ortalamasına ulaştıklarında aşılanabilir. Çöğürler aşılama büyüklüğüne tohum ekiminden itibaren 8-9 ay içerisinde ulaşır. Aşılamada genellikle “T” göz aşısı kullanılır. Aşılama yüksekliği 25-30 cm olmalıdır.

Kullanılacak aşı gözleri, virüs ve virüs benzeri hastalıklardan temiz olmalıdır; bu nedenle aşı gözleri virüs ve benzeri hastalıklardan temiz, aşı gözü üreten resmi kuruluşlardan temin edilmelidir. Antalya Narenciye ve Seracılık Araştırma Enstitüsü ve buna benzer araştırma enstitüleri virüs ve virüs benzeri hastalıklardan temiz aşı gözü üreterek fidan üretimi yapan resmi ve özel kurumlara dağıtmaktadır.

Yeni yapılmış aşı noktasının aşı bağı ile sarılması:

Yeni yapılmış aşı noktasının aşı bağı ile sarılması.

Aşılanan gözlerin sürmesini çabuklaştırmak ve fidan gelişimini hızlandırmak için 1520 gün sonra, aşı noktasının 5 cm üzerinden tepe kesilir. Gözler, aşılamadan 15-20 gün sonra sürmeye başlar. Bu arada aşı bağları çözülmelidir. Sürgün boyları 15 cm’ye ulaşınca herekler bağlanır. Aşılanan gözün dışında anaçtan çıkan sürgünlerin büyümesine izin verilmez ve düzenli olarak koparılır. Aşılanan gözden çıkan sürgün 60 cm boya ulaştığında tırnak aşı noktasının hemen üstünden yapılan kesimle çıkartılır. Sürgün boyu 80-100 cm’ye ulaştığında tepeleri 75 cm’den; satsumalar yavaş geliştiği için 65 cm’ den vurulur. Kesim yapılan bu yüksekliğe taçlandırma yüksekliği denir.

Tutmuş olan aşı:

Tutmuş olan aşı.

Kesim yerinin altından birçok göz sürer. Tepeden itibaren 10 cm’lik kısımdan çıkan sürgünlerden 3 tanesi ana dalları oluşturmak üzere bırakılır ve diğer sürgünler alınır. Bırakılacak sürgünlerin ağaca iyi bir taç oluşturacak şekilde olmasına özen gösterilmelidir. Şekil budaması tamamlanan fidanlar sera koşullarından, doğal koşullara kolay uyum sağlaması için yarı gölgeli tel seralarda bekletilir ve toprakla kavuşacağı anı bekler.

Limon Üretimi ve Anaçlar

Akdeniz Bölgesinde yetiştirilen bütün çeşitlerin, uygun anacı turunçtur. Satsuma mandarini yetiştirilecek yöreler için ise anaç olarak üç yapraklı melezleri uygun olmaktadır. Melezlerden Troyer ve Carrizo kullanılmaktadır.

Turunçgiller; dünyada en fazla üretimi yapılan meyve grubudur. İnsan beslenmesindeki önemi, kendine has renk ve kokusu, kozmetik sanayinin ham maddelerinden oluşu bunun nedenlerinden bazılarıdır. Tohum ve diğer vegetatif yollarla da çoğaltılabilen turunçgiller hastalıklar, iklim ve toprak şartları nedeniyle çoğunlukla anaç üzerine aşılanarak çoğaltılmaktadır.

1920’ li yıllardaki Tristeza (Göçüren) salgını ve Florida’ da meydana gelen don olayları sonunda dünyada turunçgil anaçları üzerine ciddi çalışmalar yapılmaya başlanmış ve değişik özellikte anaçlar ortaya çıkarılmıştır. Hastalık ve çevre şartlarına uyum yanında ağacı erken meyveye yatırmak, ağaç ömrünü uzatmak, verimi artırmak, sık dikim, meyve kalitesini yükseltmek gibi amaçlarla anaç kullanılmaktadır.

İdeal bir turunçgil anacında aranacak özellikler:

  • Hastalık ve zararlılara dayanıklı olmalıdır.
  • Yörenin toprak özelliklerine uyumlu olmalıdır.
  • İklim koşullarına özellikle soğuklara dayanıklılık göstermelidir.
  • Anaç olarak kullanılan meyveleri çok çekirdekli olmalıdır.
  • Anaç çeşit tohumlarında poliembriyoni oranı yüksek olmalıdır.
  • İyi bir turunçgil anacının, aşılandığında anaç-kalem uyuşması bakımından son derece iyi özellikler göstermesi lazımdır.

Anaç kullanımı bahis olduğunda virüs hastalıkları büyük önem taşımaktadır. Bu hastalıklara karşı turunçgil anaçlarında tepkiler farklıdır. En önemlisi Tristeza (Göçüren) hastalığıdır. Göçüren hastalığı için hemen karşımıza çıkan anaç turunçtur. Dayanıklılık mekanizması ve hassasiyet virüsün kendinden kaynaklanmaz. Tristeza’ da ölüm birden olur. Daha meyveye fırsat vermeden ağaç kurur gider. Hastalıklara, ilaçlama bölümünde detaylı olarak değineceğiz.

Soğuklara dayanmada en çok kullanacağımız Üç Yapraklı ve melezleridir ama diğer özelliklerini de göz önüne almak gerekir. Üç yapraklı anacın kireçli ve tuzlu topraklarda hassasiyeti fazladır.

Kirece ve tuza dayanma bakımından değerlendirildiğinde; “Üç Yapraklı” anacın her ikisine de duyarlı olduğu görülür. Doğu Akdeniz’ de fazla kullanılmaz. Kirece en dayanıklı anaç turunçtur. Tuzluluğa dayanıklı anaçlar ise Kleopatra mandarini ve Rangpur Laymı’ dır.

Ağır ve ıslak topraklarda Üç Yapraklı en elverişli anaçtır. Kaba Limon ve Rangpur Laymı hemen ölür. Kuru topraklarda limon ve volkameriana kullanılır. Meyve kalitesini yükseltmek içinse Üç Yapraklı ve melezleri tercih edilir. Erken meyveye yatırmak için Üç Yapraklı ve melezleri avantajlıdır.

Ülkemiz için genelde; Doğu Karadeniz Bölgesinde Üç Yapraklı, Ege’ de Sitranj (Carrizo ve Troyer), Akdeniz’ de (Güney Ege dahil) turunç kullanılır.

Önemli Turunçgil Anaçları

Turunç (Citrus aurantium)
1920’ li yıllara kadar dünyanın pek çok yerinde anaç olarak turunç kullanılmaktaydı; ancak o yıllarda meydana gelen Tristeza (Göçüren) virüs hastalığı salgını sonucu dünyada yaklaşık 200 milyon turunçgil ağacı yok oldu. Bunun sonucu olarak hızlanan anaç çalışmalarıyla birlikte farklı anaçlar elde edildi ve turunç kullanımı geriledi.

Limonların bazıları ve Satsuma mandarini dışındaki tür ve çeşitlerle genellikle iyi uyuşma gösterir. Turunç üzerine aşılı ağaçlar standart büyüklükte taç oluşturur. Nuseller embriyonu oranı yüksektir. Çoğaltılması ve aşılanması kolaydır. Exocortis (Cüceleşme) ve Xyloporosis (Gözenek) hastalıklarına dayanıklıdır. Uçkurutan (Phoma tracheiphila) hastalığına duyarlıdır. Bazı turunç anaçları Phytophthora’ ya dayanıklı iken bazıları hassastır; çünkü bütün turunç anaçları aynı özellikte değildir. Ülkemizde Doğu Akdeniz kesiminde yapılan çalışma sonucu 31 adet farklı turunç klonu saptanmıştır. Turunç, ağır topraklarda gelişebilir, kirece karşı dayanıklıdır ve kazık kök yapmaya eğilimlidir.

Turunç meyvesi:

Turunç meyvesi.

Türkiye’ de Muğla dahil tüm Akdeniz sahilinde anaç olarak kullanılır. Dünyada ise Tristeza’ nın yaygın olmadığı yerlerde daha çok Akdeniz çevresinde ve bir miktarda ABD’de kullanılmaktadır.

Tüm Akdeniz Bölgesinde Yaygın Olarak Kullanılan Turuncun Özellikleri:

  • Kolay çoğaltılır.
  • Kireçli topraklara dayanıklıdır.
  • Tristeza (Göçüren) ve uçkurutan hastalıklarına duyarlıdır.
  • Bazı limonlar ve satsuma mandarini ile iyi uyuşmaz.
  • Cüceleşme, Gözenek virüs hastalığı ve kök boğazı çürüklüğüne dayanıklıdır.
  • Ağır topraklarda gelişebilir, kazık kök eğilimi vardır.
  • Turunç üzerine aşılı ağaçlar standart taç oluştururlar.
  • Dona dayanımı iyidir.

Aşağıda Anaç Olarak Turunç Kullanılarak Elde Edilmiş Limon Fideleri Göreceksiniz:
Turunca kara limon aşılanmış fideler:

Turunca kara limon aşılanmış fideler.

Turunca enterdonato limon aşılanmış fideler:

Turunca enterdonato limon aşılanmış fideler.

Turunca kütdiken limon aşılanmış fideler:

Turunca kütdiken limon aşılanmış fideler.

Turunca Kıbrıs limon aşılanmış fideler:

Turunca Kıbrıs limon aşılanmış fideler.

Üç Yapraklı (Poncirus trifoliata)
Subtropik koşullarda yaprağını döken bir anaçtır. Önemli özelliklerinden biri soğuğa dayanıklı olmasıdır; ancak sıcak iklimlerde soğuğa hassastır. Kök sistemi nispeten küçük olup, ağır-killi topraklara uyum sağlayabilmektedir. Phytophthora’ ya dayanıklı, Uçkurutan, Tristeza (Göçüren), Xyloporosis (Gözenek), Psorosis (Kavlama) hastalıklarına karşı toleranslıdır. Nematodlara, kirece ve tuza karşı duyarlıdır. Mekanik yolla taşınan Exocortis (Cüceleşme) hastalığına çok duyarlı olduğundan özellikle budama aletleri iyi dezenfekte edilmelidir.

Üç yapraklı anaç ve meyvesi:

Üç yapraklı anaç ve meyvesi.

Üç yapraklı, üzerine aşılı ağacı erken meyveye yatırır ve meyve kalitesini olumlu yönde etkiler. Özellikle Eureka grubu limonlar (Ör. Kütdiken) ve laymlar dışındaki tür ve çeşitlerle genellikle iyi uyuşma gösterir.

Türkiye’ de nemli olan Doğu Karadeniz’ de ve az miktarda Finike-Kumluca civarlarında kullanılır. Dünyada Brezilya, Akdeniz çevresi, Avustralya, Uzakdoğu (özellikle Japonya’ da Satsuma mandarini için) ve ABD’de kullanılmaktadır.

Üç yapraklı anaç:

Üç yapraklı anaç.

Genel Olarak Üç Yapraklı (Poncirus trifoliata) Anaç Özellikleri:

  • Kış soğuklarına en çok dayanan anaçtır.
  • Kök boğazı çürüklüğüne dayanıklıdır.
  • Akdeniz iklim kuşağında sorunları vardır. Daha çok Karadeniz ve Ege kıyı şeridinde yaygındır.
  • Limonlarla özellikle Kütdikenle uyuşması iyi değildir.
  • Erken verim alınmasını sağlar.
  • Cüceleşme hariç diğer virüs hastalıklarına dayanıklıdır.
  • Kireçli ve tuzlu topraklara dayanamaz, kloroz başlar. Nematod’ a da duyarlıdır.
  • Portakal ve satsuma için uygun bir anaçtır.
  • Bodurlaştırma özelliği vardır.

Bu anaçların dışında dünyada bir kısmı önceleri kullanılmış bir kısmı az da olsa günümüzde de kullanılan anaçlar vardır.

Turunçgil yetiştiriciliğinde anaç seçiminde anacın özellikleri yanında yetiştirilecek tür ve çeşit, iklim ve toprak şartları, hastalıklar göz önünde bulundurulmalı ve seçim dikkatli yapılmalıdır.

Bir diğer önemli konu ise son yıllarda anaçlarda da çeşit kavramının gelişiyor olmasıdır. Bir anacın tüm bireyleri aynı özelliği göstermeyebilmektedir. Anaç seçiminde bu durum da dikkate alınmalıdır.

Limon Bitkisinde Bahçe Tesisi

Limon Bahçesi Yerinin Seçimi

Limon bahçesi tesis edilecek yerin seçiminde, yetiştirilecek tür ve çeşit için en yüksek ve en düşük sıcaklıklar düşünülmelidir. Bahçe tesis edilecek yerin rüzgâr zararına karşı korunaklı olmasına dikkat edilmelidir. Bahçe iç drenaja sahip olmalı ve bahçede yeterince derin ve verimli, yeksenak bir toprak bulunmalıdır. Ayrıca bahçede sulama için yeter miktarda ve iyi kalitede su kullanılmalıdır. Bahçe tesisi için seçilen alan, donlara sıkça maruz kalmamalıdır. Bahçenin en az on yıllık iklim kayıtları gözden kaçırılmamalıdır. Don gölü oluşumuna uygun çukur ve alçak araziler ile vadi tabanlarında bahçe tesisinden kaçınılmalıdır. Fazla yağış alan alçak arazilerde ise suyun drene edilebilme olanakları iyi araştırılmalıdır.

Kaliteli ve bol meyve elde edebilmek için, bahçenin kenarına araları 1 metreden daha sık olmayacak şekilde rüzgâr kıran dikilmelidir. Rüzgâr kıranlar duruma göre bahçenin tüm etrafına dikilebilir. Bunun için, yayvan ve dikine gelişen serviler tercih edilir.

Limon Bahçe Tesisi

Limon Fidesi Temini
Turunçgil yetiştiriciliği için, öncelikle, kaliteli fidan üretimi veya temini gerekir. Ticari turunçgil fidan yetiştiriciliğinde en çok kullanılan yöntem, çöğür anaçları üzerine istenilen çeşidi göz aşısı ile aşılamaktır. Turunçgil ağaçlarından bol verim alınabilmesi için; bahçe tesisinde virüs ve virüs benzeri hastalıklardan temiz, anaç-kalem uyuşması iyi, nematodlardan ari, türünün özelliklerini taşıyan, bir örnek ve hızlı gelişme gösteren sağlıklı fidanların kullanılması gereklidir.

Toprağın Hazırlanması
Öncelikle tarlanın tesfiyesi yapılmalı ve pulluk tabanı olarak anılan sert kısım mutlaka patlatılmalıdır. En iyi patlatma zamanı toprağın kuru olduğu eylül ayıdır.

Tarla işlemede kullanılan traktör pulluğu:

Tarla işlemede kullanılan traktör pulluğu.

Tesfiye ve patlatması yapılmış toprağın dikimden önce ocak – şubat aylarında uygun bir herbisit ile ilaçlanması, bahçe tesisinden sonra sorun yaratan yabancı otlara karşı alınan tedbirlerin başında gelir.

Limon Fide Dikim Çukurlarının Açılması
Turunçgiller için kare, dikdörtgen ve üçgen dikim yapılabilir. Fakat yapılan dikim toprak işleme, sulama, ilaçlama gibi kültürel işlemlere engel olmamalıdır. Bunun için kare dikim tercih dilmelidir.

Geniş bahçelerin tesisinde çukurlar burgu ile açılmalıdır. Fakat burgu ile çukur açarken yaş ve ağır yapılı topraklarda, çukurun yan duvarlarında kaymak tabakası oluşur. Bel veya kürek ile bu sert tabaka alınmalıdır. Küçük alanlarda kazma ve kürek ile çukur açımı en yaygın yöntemdir.

Fide yalaklarını kazmak için kullanılan burgu mak. ve dikim çukuru:

Fide yalaklarını kazmak için kullanılan burgu mak. ve dikim çukuru.

Seçilen türün ve çeşidin ağaç büyüklüğü, arazinin eğimi ve uygulanacak kültürel işlemler düşünülerek dikim yapılacak yerler ölçüm yapılarak tespit edilir. Dikim için iki fidan arasının 7x7m olması uygundur. Çukurların açılmasında değişik teknikler

kullanılmasına karşın en uygunu, kürek ve bel ile açılmasıdır. Çukurlarda 35 – 40 cm çap ve 35 – 40 cm derinlik yeterlidir.

Limon Fidesi Dikimi
Ülkemizde uygun dikim zamanı ilkbahar dönemidir. Şubat ortalarından nisan sonlarına kadar, dikime devam edilebilir. Dikimden önce, fidanlarda budama yapılmalıdır. Fidanların tutması ve gelişmesi için polietilen torbalarda yetiştirilen fidanlarda da, dikim budaması uygulanmalıdır. Polietilen torbalardaki fidanlar, genellikle gölge evlerinde ve seralarda yetiştirildiklerinden; dikimden önce, topluca 10-15 gün süreyle, güneş altında bekletilmelidir.

Limon fidanı dikilecek yerde sırt yapılır. Fidanlar dikilmeden önce çukura konacak harç hazırlanmalıdır. Bu amaç için iki kürek iyi yanmış çiftlik gübresi ve 200gr 3×15 gübresi kullanılabilir. Bu malzemeler açılan çukurun yanında toprak üstüne atılır ve yeterli miktarda yüzey toprağı ile karıştırılır. Çukurun içine bu karışımdan fidanın konacağı düzeye kadar doldurulur.

Bahçeye dikilmek üzere hazırlanmış limon fidanları:

Bahçeye dikilmek üzere hazırlanmış limon fidanları.

Plastik tüp içerisinde getirilen fidanlar bir gün önce sulanmalıdır. Plastik torba iki taraftan kesilerek uzaklaştırılır. Fidanın kökleri kontrol edilir. Oluşan kazık kök, dipte gelişmiş ve kıvrılmış ise bu kısım kesilerek uzaklaştırılır. Fidanların kök ve gövdesinde kullanılacak çakı, makas gibi tüm kesicilerin kullanmadan önce %2’ lik sodyum hipoklorid çözeltisi içerisine batırılarak sterilizasyonu gereklidir. Özellikle genç bahçelerde kesinlikle steril edilmemiş aletler kullanılmamalıdır; çünkü bölgemizde bulunan exocortis ve cachexia hastalıkları aşı gözleri ve kesici aletlerle taşınmaktadır. Bölgemizde en uygun dikim zamanı şubat-mart aylarıdır.

Köklerin temizlenmesinden sonra fidan taşla doldurulmuş toprak üzerine konularak dikim yapılır. Turunçgil bitkisi derin dikilmemelidir. Dikimden sonra toprak sıkıştırılmalı, fidan başına en az 35-40 litre can suyu verilmelidir. Toprak kurumadan ikinci bir sulama yapılmalıdır. Dikim toprak tavlı iken yapılmalıdır.

Limon fidanının toprağa dikimini gösterir resim:

Limon fidanının toprağa dikimini gösterir resim.

Limon Dikimi Sonrası Yapılacak İşler
Fidanlar iyice tutuncaya kadar toprak tipine göre 10-15 günde bir sulanmalıdır. Fidanın dikiminden sonra dengeli ve sağlam bir taç oluşturmak amacıyla 60 cm’ den tepe kesimi yapılmalıdır. Aşı noktası ile kesim yeri arasındaki mesafe 5-6 cm olmalıdır.

Genç fidanların gövdeleri, güneşin zararından korunmak amacıyla gazete kağıdı veya kalın kağıtla sarılmalıdır. Fidan büyüdükçe kâğıt yerine kireç badanası yapılmalıdır. Yalnız kireç tek başına kullanıldığında çabuk yıkanan ve dökülen bir maddedir. Bunun için kirecin içerisine az miktarda beyaz tutkal karıştırılmalıdır.

Sık aralıklarla dikilmiş eski bahçelerden, yeterli miktarda ve kaliteli meyve elde etmek için, ağaçların mutlaka seyreltilmesi gerekir. Bu suretle, her türlü bakım işlemi de kolay uygulanabilir hale gelecektir. Seyreltme, verilen plana uygun olarak, köşegen doğrultusunda yapılmalıdır.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.