Sulama | Temel Bitki Yetiştiriciliği

Sulama Sistemleri

Sulamanın amacı, bitki gelişmesi için lazım olan suyu kolay ve randımanlı bir şekilde bitki kök bölgesinde depolamaktır. Bitkilerin su gereksinimleri karşılanırken, fazla su kaybına neden olmayacak ve bitkiye zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. Sulamanın uygunluğu ayrıca sulamanın kolay ve ucuz yapılmasına bağlıdır. Sulama yöntemi, sulama suyunun toprağa veriliş şeklini gösterir.

Sulu tarım arazisinde uygulanacak sulama yöntemi toprak koşulları, topografik durumu, bitki çeşidi, su varlığı, iklim durumu ve bölgenin geleneklerine göre değişir.

Sulama yöntemlerini 3 grupta toplayabiliriz.

Toprak Altı Sulama Yöntemleri

Toprak altı sulama yapay olarak toprak altından su verilmesi ile taban suyu düzeyinin düzenlenmesi etkinliği olarak tanımlanır. Bu yöntemde su düzeyi, kök bölgesinde hava ve su oranı en iyi şekilde sağlanmalıdır. Toprak altı sulamasında, ıslak toprak ve kanallardan olan buharlaşma kayıplarının yüzey sulama yöntemlerine göre az olmasına karşın, uygulama sahası oldukça azdır.

Toprak altı sulamasının çok etkili olmasına karşın bazı sakıncalı yönleri de vardır. Kurak bölgelerde sulama sularının içerdiği tuzlar, sulama suyunun bitkiler tarafından kullanılması veya suyun buharlaşması sonucu toprak yüzeyinde birikebilir. Diğer sakınca da, taban sularının tuz içeriği oldukça yüksektir.

Toprak altı sulaması, doğal ve yapay toprak altı sulama olarak iki bölümde incelenir.

Toprak altı sulamanın bitkide uygulanışı:

Toprak altı sulamanın bitkide uygulanışı.

Doğal Toprak Altı Sulama

Doğal toprak altı sulamasının yapılabilmesi için, toprağın jeolojik ve topografik yapısının uygun olması gerekir. Uygulamanın taban suyunun kontrolü ile ilgili olmasından dolayı ve aşırı sızma kayıplarının önlenmesi için oldukça az derinlikte geçirimsiz bir tabaka veya sürekli bir taban suyu bulunmalıdır. Bunun yanında arazi eğiminin çok az olması gerekir. Yoksa bir yandan taban suyu istenilen derinlikte bulunurken, arazinin başka yerindeki bitkiler aşırı ve yetersiz sulama nedeniyle zarar görebilir.

Bu yöntemin uygulanması için düze yakın, derin üst toprak (2-7 m) tabakası altında geçirimsiz bir tabakanın bulunması gerekir. Bu yöntemle sulamanın uygulanmasında bitkinin su alımı sırasında su hareketi taban suyundan yukarı doğru olur. Suyla birlikte tuzda yukarı doğru hareket eder. Kurak bölgelerde, toprakta biriken tuz, bitkiler için zararlı olabilir. Böyle yerlerin belirli aralıklarla ve yüzey sulama yöntemleriyle sulanması gerekir. Yağışlı bölgelerde, toprakların geçirgen olduğu yerlerde taban suyu düzeyi, paralel tarla hendekleriyle denetlenebilir. Fazla yağış olduğu zaman suyun, yer çekimi veya pompayla uzaklaştırılması gerekir.

Yapay Toprak Altı Sulama

Bu yöntemde toprak altına delikli borular yerleştirilir ve borulara basınçlı su verilerek, suyun toprağa sızması sağlanır. Yapay toprak altı sulama düşey geçirgenliği düşük, yatay geçirgenliği yüksek olan topraklarda etkili olarak uygulanabilmektedir. Bu yöntemle çalışmada sürekli basınca gereksinim duyulur. Sistemin yararlı yönleri, buharlaşma kaybının olmaması, sulama randımanının %100’e yakın olması ve suyun ekonomik olarak kullanılmasıdır.

Toprak altı sulamasının çeşitli özel istekleri nedeniyle uygulaması sınırlı olan bir yöntemdir. Ayrıca toprak altındaki boruların karıklar gibi sık ve en az 40 cm toprak altına gömülmesi, sistemin ilk tesis masrafını oldukça yükseltir.

  • Toprak altı sulama için gerekli koşulları şöyle sıralayabiliriz.
  • Toprak tek düze yapılı, yeterli ölçüde derin ve geçirimli yapıda olmalıdır.
  • Bitişik araziler arasında yükseklik farkının 10 cm’ den fazla olmamasına dikkat edilmelidir.
  • Toprağın içindeki geçirimsiz tabaka yaklaşık olarak toprak yüzeyine paralel olmalıdır.
  • Bitki büyüme mevsiminde, taban su düzeninin belirli sınırlar arasında tutulması gerekir.
  • Bitkilerin su gereksinimleri ve köklenme durumları bilinmelidir.

Toprak Yüzeyinden Sulama Sistemi

Yüzey sulama yöntemlerinin projelenmesi ve uygulanmasında göz önünde tutulması gereken koşullar şunlardır;

  • Yetiştirilen bitkinin gereksinim duyduğu su, bitki kök bölgesinde depolanmalıdır.
  • Yüzey akışı en az düzeyde olmalıdır.
  • Yüzey akışı olarak kaybedilen su, arazinin alt kısımlarında tekrar kazanılmalıdır.
  • İşçilik gereksinimi en alt seviyede olmalıdır.
  • Sulama sistemi tarla sınırlarına uygun olmalıdır.

Toprak yüzeyinden sulamada, su açılan kanallarla arazi meylinden yararlanılarak parsellere getirilir ve yan kanallarla parsellere verilir. Bu işlem 3 şekilde uygulanır.

Salma Sulama Yöntemi

Suyun bol ve ürün değerinin düşük olduğu yerlerde ve arazi tesviyesi yapılmadan uygulanan sulama yöntemidir.

Bu yöntemde su tarla hendeklerinden saptırılarak tarla üzerinde gelişigüzel yayılmaya bırakılır. Su toprak yüzeyini bir tabaka şeklinde kaplayıncaya kadar sulamaya devam edilir. Sulama süresi, kök bölgesinde gereksinme duyulan su miktarının doluncaya kadar ki geçen zamandır.

Salma sulama yönteminin faydalı yönleri şunlardır.

  • Sulama suyunun sulanacak tarladan en az 0-10 cm gibi yüksekte taşınması sulama için yeterlidir.
  • Sulama ile tarla yüzeyi olduğu gibi ıslandığından, bitki bölgesinin su eksikliği giderilir.
  • Sulayıcı zamanını daha iyi değerlendirmiş olur.
  • Toprak özellikleri ve su miktarındaki değişmelere kolayca ayarlanabilir.
  • Tarla başlangıçta salma sulama için hazırlanmışsa, bakım masrafları genellikle az olur.

Salma sulama yönteminin sakıncalı yönleri de vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

  • Eğimli arazilerde, büyük su akışları ile sulama yapılırsa erozyon sorunu ortaya çıkabilir.
  • Killi ve ince yapılı topraklarda, toprak yüzeyinin tamamının ıslanmasından dolayı sulamalardan sonra toprak yüzeyinde sert kaymak tabakası oluşur.
  • Bazı bitkilerin salma sulama ile verimleri düşebilir. Çünkü toprak yüzeyinin iyice ıslanması ve kaymak bağlaması toprağın havalanmasını azaltacağından bitkiye zarar verebilir.

Karık Sulama Yöntemi

Karık sulaması sıraya ekilen (mısır, meyve ağaçları gibi) bitkilerin sulanmasında kullanılan en uygun yöntemdir. Bitkiler karıkların yüksek olan ve tümsek denilen kısımlarında yetiştirilir. Sulama suyu tümsekler arasındaki çukurlarda akıtılır. Bu yöntem arazinin eğimli olduğu yerlerde veya sulama sularında kabuk bağlayan ve çatlayan topraklarda en uygun bir sulama yöntemidir.

Karık yöntemi sulamada karıklar yardımıyla arazinin tüm yüzeyi yerine sadece bir kısmı ıslatıldığından buharlaşma kayıpları diğer yüzey sulama yöntemlerine oranla düşüktür.

Karıklar genellikle eğim yönünde açılır. Bazı durumlarda erozyonu önlemek veya karık uzunluklarını eşit kılmak amacıyla karıklar tesviye eğrileri yönünde de açılabilir.

Karıkla sulama yönteminin faydaları şunlardır.

  • Sıra ve çapa bitkilerinin sulanmasında en uygun sulama şeklidir.
  • Kanallardaki suyun, bitkilerden fazla yüksekte ( 0-15 cm ) olmasına gereksinim yoktur.
  • Sulama suyunun kontrolü kolaydır.
  • Az su ile sulama yapmak mümkündür.
  • Su tüketimi en az seviyede olur.

Karıkta suyun hareket yönleri:
a. Derine sızma yoluyla kayıp,
b. Bitki köküne,
c. Toprak yüzeyine hareket eden su

Karıkta suyun hareket yönleri.

Karıkla sulamanın sakıncaları ise şunlardır.

  • Her sulamadan önce karıkların açılması ve düzeltilmesi lazımdır.
  • Tarla su dağıtım sisteminin iyi düzenlenmemesinden dolayı su miktarında kısa süreli değişmeler ve toprak erozyonu meydana gelebilir.
  • Topraktaki nem eksikliğinin giderilmesi için suyun belirli zamanlarda karıklarda akıtılması zorunluluğu, karığın sonunda yüzey akışına neden olur.

Tava Sulama Yöntemi

Bu yöntemde sulama etrafı seddelerle çevrili ve düze yakın parsellere büyük akış debilerinin verilmesi ile yapılır. Geniş sınırlar içerisinde değişen toprak ve bitki koşullarında özellikle yonca, hububat, çeşitli yem bitkileri ve sık dikilen bitkiler için iyi bir sulama yöntemidir.

Arazinin tavalara ayrılması, eğim yönünde ve seddelerle olur. Şeddelerin üst tarafından verilen su, ince kalınlıkta ve seddelerle kontrol edilerek aşağıya doğru akıtılır.

Tavanın Sekli:

Tavanın Sekli.

En fazla tava genişliği % 0,5 eğim için 18 m, %1 eğim için 15 m ve %2 eğim için 12 m olmalıdır. Tava uzunluğu deneysel yöntemlerle bulunacağı gibi, tarla denemeleri yapılarak daha doğru değerler elde edilebilir.

Toprak Üstü Sulama Sistemleri

Toprak üstü sulama sistemleri yağmurlama ve damlama sulama yöntemlerinden oluşmaktadır.

Yağmurlama Sulama

Yağmurlama sulama yönteminde arazi üzerinde belirli aralıklarla yerleştirilen yağmurlama başlıklarından basınç altında havaya verilen sulama suyu buradan arazi yüzeyine düşer, infiltrasyonla toprak içerisine girer ve bitki kök bölgesinde depolanır. Bu uygulama biçimi doğal yağışa benzediği için yağmurlama yöntemi adını almıştır. Suyun başlıklardan basınç altında verilmesi için basınçlı bir boru sisteminin bulunması ve işletme basıncının ya pompa birimiyle ya da su kaynağının yüksekte olması nedeniyle yerçekimiyle sağlanması gerekmektedir.

Açık alanda tarla bitkilerine uygulanan yağmurlama sistemi:

Açık alanda tarla bitkilerine uygulanan yağmurlama sistemi.

Açık alanda dış mekan bitkilerine uygulanan yağmurlama sistemi:

Açık alanda dış mekan bitkilerine uygulanan yağmurlama sistemi.

Yağmurlama sulama yönteminin yararlarını şöyle sıralayabiliriz.

  • Dik eğimli arazilerde sulama yapılabilir. Yüzey sulama yöntemleri ile sulanamayan dik eğimli araziler hiç tesviyeye gerek duyulmadan veya çok az bir tesviye ile sulanır.
  • Su kullanma randımanı yüksektir. Sulama suyunun yağmurlama ile tarlaya uygulanmasında derine sızma, iletim ve yüzey akış yolu ile su kayıpları olmaması nedeniyle su kullanma randımanı yükselmektedir.
  • Drenaj sorunu meydana gelmez. Yağmurlama ile kontrollü su verilmesi nedeniyle, drenaj sorunu olan yörelerde taban suyunun daha fazla yükselmesi veya kumlu, çakıllı topraklarda aşırı su kaybı önlenmektedir.
  • Az ve yeknesak su uygulanabilmektedir. Tohumların çimlenebilmesi, fidelerin yer değiştirme ve seyreltilme işlemleri için gerekli olan az miktarda ve yeknesak su uygulaması yapılabilir.
  • Sulama suyu ile aynı zamanda gübreleme yapılabilir.
  • Yağmurlama ile bitkiler don ve sıcaktan korunabilir.
  • Derin olmayan topraklarda da sulama yapılabilir.

Yöntemin değinilen yararlan yanında uygulamada karşılaşılan sakıncaları da vardır.

  • İlk tesis masrafları her zaman yüksektir.
  • Sürekli sulama suyuna ihtiyaç vardır.
  • Suyun dağılımına rüzgâr olumsuz etki yapar.
  • Bitkilerin tozlaşmasını olumsuz yönde etkiler.
  • Sistemin arazi içinde yer değiştirmesi zordur.

Yağmurlama sisteminin unsurları şunlardır.

Su kaynağı: Bu yöntemde her türlü su kaynağından yararlanılabilir. Yani herhangi bir akarsu, göl, derin kuyu, gölet, baraj, sulama kanalı vb. olabilir. Suyun kalite açısından sulamaya uygun olması ve fazla miktarda zararlı madde içermemesi gerekir. Aksi halde bu maddeler boru hatları ve başlıklarda tıkanmaya neden olacaktır.

Pompa birimi: Yağmurlama sulama sistemlerinde gerekli işletme basıncı pompa birimi ile sağlanır. Statik emme yüksekliğinin fazla olmadığı koşullarda merkezkaç tipi, derin kuyularda dik milli derin kuyu pompalar ya da dalgıç tipi pompalar kullanılır. Pompalar ya akaryakıtla ya da elektrikle işletilir. İşletme kolaylığı, tesis maliyeti ve enerji girdilerinde sağladığı ekonomi nedeniyle daha çok elektrik motorlu pompalar tercih edilir.

Boru hatları: Ana boru hattı, kaynaktan alınan suyu lateral (yan) boru hatlarına iletir. Bu borular gömülü veya açıkta olabilir. Ancak arazide yer kaplamaması ve işletme kolaylığı yönünden gömülü olması gerekir. Lateral boru hatları üzerinde yağmurlama başlığı bulunan hatlardır. Ana boru hattından aldıkları suyu yağmurlama başlıklarına iletir ve genellikle toprak yüzeyine döşenebildikleri gibi sabit sistemlerde toprak altına da döşenebilmektedir.

Yağmurlama başlıkları: Yağmurlama başlıkları lateral boru hatları üzerinde yer alır. Lateral boru hatları ile yağmurlama başlıkları arasındaki bağlantı bitki boyuna göre seçilen yükseltici borularla sağlanır. Yağmurlama başlıkları dönüş hızlarına, işletme basınçlarına ve işlevlerine göre sınıflandırılabilir; başlık dönme hızı dakikada 1 devirden az ise yavaş dönen, 1 devirden fazla ise hızlı dönen başlık adını alır. Uygulamada dönme hızı 0,8-1,2 d/d olan başlıklar yaygındır. Aynı şekilde işletme basıncı 2 atmosferden az ise düşük basınçlı, 2-4 atmosfer ise orta basınçlı, 4 atmosferden fazla ise yüksek basınçlı başlık, 6-8 atmosfer basınçla çalışan sistemlere de jet tipi yağmurlama başlığı denmektedir.

Mini sprinkler: yağmurlama sulama yönteminde kullanılan özel bir yöntemdir. Özellikle meyve bahçelerinin ağaç altından sulanmasında özel olarak yapılmış küçük yağmurlama başlıkları kullanılmaktadır. Bu sistemde her ağaç sırasına yüzeye serili bir PE ( polietilen) lateral boru hattı döşenir. Her ağacın altına özel olarak yapılmış küçük bir yağmurlama başlığı yerleştirilir. Sistem bütünüyle sabittir. Sulama sezonu sonunda toprak yüzeyine serili lateral boru hatlarıyla yağmurlama başlıkları da toplanmalıdır. Bu tip sistemlere ağaç altı mikro yağmurlama sistemi de denilmektedir. Bu sistemlerde işletme basıncı 1-2 atmosfer kadardır. Bir yağmurlama başlığı yaklaşık bir ağaç tacının çapı kadar bir alanı ıslatır.

Aç†ık alanda mini sprinklerin †alışması:

Aç†ık alanda mini sprinklerin †alışması.

Avantajlarını şöyle sıralayabiliriz.

  • Bütün su iletim sisteminin gömülü olması nedeniyle zirai faaliyeti engellemez.
  • Sistemin tümden gömülü olması nedeniyle ömrünün uzun olması kuş ve kemirgenlerden zarar görmemesini sağlar.
  • Metot ağaç kök gelişimine rahatça ayak uydurabilir.
  • Normal yağmurlama sistemlerine göre ilk tesis giderleri daha azdır.
  • Damla sulamaya göre meme delikleri daha büyük olduğu için daha geniş açıklıklı filtreden geçirilerek kullanılabilir.
  • Damla sulama yöntemine göre daha fazla alan ıslatıldığı için ağacın kök yapısının doğal olarak yayılabilir.
  • Normal yağmurlama sistemlerinde ağaç tacının sulama sırasında ıslanması nedeniyle meyve ve yapraklarda mantari hastalıklar gelişir. Bunlar çoğu zaman kullanılamadığı halde mini springin burada emniyetle kullanılabilmesidir.

Kapalı alanda mini sprinklerin çalışması:

Kapalı alanda mini sprinklerin çalışması.

Damla Sulama

Damla sulama yönteminde temel ilke, bitkide nem eksikliğinden kaynaklanan bir gerilim oluşturmadan, her defasında az miktarda sulama suyunu sık aralıklarla yalnızca bitki köklerine vermektir. Bu yöntemde bitkilere bazen her gün, hatta günde birden fazla sulama yapılabilmektedir. Damla sulama yönteminde arındırılmış su, basınçlı bir boru ağıyla bitki yakınına yerleştirilen damlatıcılara kadar iletilir ve damlatıcılardan düşük basınç altında toprak yüzeyine verilir. Su buradan infiltrasyonla toprak içerisine girer, yer çekimi ve kapillar kuvvetlerin etkisi ile bitki köklerinin geliştiği toprağı ıslatır. Başka bir deyişle, bu yöntemde genellikle alanın tamamı ıslanmaz. Bitki sırası boyunca ıslak bir şerit elde edilir. Bitki sıraları arasında ıslatılmayan kuru bir alan kalır. Böylece, mevcut sulama suyundan en üst düzeyde yararlanılır. Damla sulama sistemi sabit sistem biçimindedir. Sistem unsurları, sulama mevsimi boyunca aynı konumda kalır.

Damlama sulama yönteminin yararlarını şöyle sıralayabiliriz.

  • Su kullanma randımanı yüksektir. Su damlalarının havadaki hareketinin olmamasından dolayı, bitkinin üst kısımlarını ıslatılmaz. Böylece ıslatılan alan dışında toprak yüzeyinde buharlaşma kaybı en alt düzeydedir. Damlama sulamada birim alan için gereken su miktarı, su ekonomisi sağlar.
  • Yabancı otların gelişmesine imkân vermez. Bitkiler arası boşlukların sulanmaması nedeniyle yabancı ot gelişimi sınırlı olur.
  • Verimde artış meydana gelir.
  • İyi bir toprak havalanması olur. Toprak gözeneklerinin suyla dolmaması nedeniyle damlama sulama yönteminde etkin toprak havalandırılması sağlanmaktadır.
  • Sulama suyu tuzlu olsa bile sulamada kullanılabilmektedir.
  • Dar ve uygun olmayan yerlerde bu yöntemle sulama yapılabilir.

Damla sulama yönteminde boruların tarlaya yerleştirilişi:

Damla sulama yönteminde boruların tarlaya yerleştirilişi.

Damlama sulama yönteminin sakıncaları ise şunlardır.

  • İlk tesis masrafları daima yüksektir.
  • Arazide tam bir eş su dağılımı sağlamamaktadır.
  • Tuz birikimine sebep olmaktadır.
  • Damlama sulama ile kök bölgesinin bir kısmı ıslanır. Bu nedenle bitki kök bölgesinin gelişmesi her bir damlatıcı çevresindeki nemli alanla sınırlıdır. Bitkilerin en iyi şekilde gelişmesi için çok küçük bir ıslak alana gereksinim vardır. Damlatıcı bu alanı ıslatmazsa bitkilerin gelişmesi için yeterli su sağlanmış olmaz.
  • Damlatıcıların tıkanması en önemli sorundur. Damlama sulama, çok küçük bir su uygulama hızına dayanır. Düşük debilerin sağlanabilmesi için suyun toprağa verildiği açıklıkların son derece küçük olması nedeniyle bir damlatıcının çapı 1 mm veya daha azdır. Bunun sonucu olarak, böyle küçük açıklıklar önlemler alınmazsa tıkanabilir.

Tıkanma, olağan koşullar altında mikroorganizmalar, organik maddeler ve kimyasal maddelerin etkisiyle olabilir. Bu sorunları ortadan kaldırıcı önlemlerin yanında, yosunlaşmayı önlemek ve bakteri gelişimini azaltmak için sistemi oluşturan unsurlar siyah renkte olmalıdır.

Tıkanmanın önlenmesinde birkaç yöntem kullanılabilir. Sudaki kirliliğe bağlı olarak birden fazla yöntem de gerekli olabilir. Bu yöntemler elektrikli ve çakıllı süzgeçler, basınçlı su veya havanın kullanılmasıdır.

Damla sulamanın bitkilerde kullanılışı:

Damla sulamanın bitkilerde kullanılışı.

Damla sulama sisteminin oluşturan bazı unsurlar vardır.

Bir damla sulama sistemi sırasıyla pompa birimi, kontrol birimi, ana boru hattı, manifold boru hatları, lateral boru hatları ve damlatıcılardan oluşur.

  • Su kaynağı: Damla sulama yönteminde her türlü su kaynağından faydalanılabilir. Ancak suyun fazla miktarda kum ve yüzücü cisim içermemesi gerekir. Ayrıca, fazla miktarda kalsiyum ve magnezyum bileşikleri ile demir bileşikleri içeren sular da damla sulama yöntemi için uygun değildir.
  • Pompa birimi; Su kaynağının yeteri kadar yüksekte olmadığı şartlarda gerekli basınç pompa ile sağlanır. Su kaynağının tipine bağlı olarak santrifüj, derin kuyu ya da dalgıç tipi pompalardan biri kullanılabilir. Pompanın elektrik motoru ile çalıştırılması tercih edilir.
  • Kontrol birimi; Damla sulamada, suyun çok iyi süzüldükten sonra sisteme verilmesi gerekir. Yoksa damlatıcıların tıkanması sorunuyla karşılaşılır. Bu işlem kontrol biriminde yapılır. Kontrol biriminde ayrıca, sisteme verilecek sulama suyunun basınç ve miktarı denetlenir. Kontrol birimi genellikle ana boru hattının başlangıcına kurulur. Kontrol biriminde; hidrosiklon, kum-çakıl filtre tankı, gübre tankı, elek filtre, basınç regülatörü, su ölçüm araçları, manometreler ve vanalar bulunur. Hidrosiklon, suda bulunabilecek kum parçacıklarının sisteme girmeden önce tutulduğu araçtır. Su hidrosiklonun üst kısmından çepere doğru girer ve çeper boyunca aşağıya doğru iner. Daha sonra su ortadan yukarıya doğru yükselir ve kum parçacıkları ağır olduğundan tabanda kalır. Kumdan arınan su daha sonra hidrosiklonun üzerinden sisteme verilir.

Tabanda biriken kum belirli aralıklarla temizlenir. Kum çakıl, filtre tankında, sulama suyunda bulunabilecek yüzücü cisimler tutulur. Su tanka üstten girer, kum ve çakıl katmanlarından geçtikten sonra tankın altından çıkar. Bu arada yüzücü cisimler genellikle üst kesimde tutulur. Tankın tabanında, etrafı elek filtre ile sarılmış delikli boru bulunur. Burada amaç, tanktan su ile birlikte kumun çıkışını engellemektir. Kum çakıl filtre tankında ayrıca suyun alttan girişini ve üstteki vanadan çıkışını sağlayan geri yıkama borusu bulunur. Bu boru aracılığıyla, zaman zaman tankın üst kesiminde biriken yüzücü cisimler yıkanarak tank temizlenir. Damla sulama sistemlerinde bitki besin maddeleri sulama suyuna karıştırılarak uygulanır. Bu amaçla sıvı gübre kullanılır. Sulanacak alanın büyüklüğüne göre hesaplanan sıvı gübre miktarı, kontrol birimindeki gübre tankının içerisine konur. Gübre tankı ana boruya üzerinde vanalar bulunan hortumlarla iki noktadan bağlanır. Biri gübre tankına su girişi, diğeri ise su çıkışı içindir. Ana boru üzerine ayrıca, değinilen iki nokta arasında basınç farklılığı oluşturmak amacıyla bir vana daha yerleştirilir. Gübre uygulanacağı zaman ana boru üzerindeki vana kısmen kapatılır, gübre tankı giriş ve çıkış vanaları açılır. Böylece, ana borudaki suyun bir kısmı gübre tankına girer, sıvı gübre ile karışır ve tekrar ana boruya döner.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.