Turp Üretimi | Sebze Yetiştirme

TURP YETİŞTİRİCİLİĞİ

Tanımı ve Önemi

Bilimsel sınıflandırma:

  • Alem : Plantae
  • Şube : Magnoliophyta
  • Sınıf : Magnoliopsida
  • Takım : Brassicales
  • Familya : Brassicaceae
  • Cins : Raphanus
  • Tür : R. Sativus

Turpun ana vatanı Orta Asya, Hindistan ve Doğu Asya’dır. Turp eski bir kültür bitkisidir. Turplar Brassicaceae familyası içinde yer alan senelik veya iki senelik kültür bitkileridir. Küçük kırmızı olanlarına fındık, beyaz olanlarına kestane, siyah olanlarına da ayır turpu adı verilir. Turplar iştah açıcı olarak yemeklerle birlikte çiğ olarak tüketilir. Ancak Güneydoğu Asya ve Avrupa ülkelerinde pişirilerek de tüketilir.

Turp:

Turp.

Ülkemizde toplam olarak 170–175.000 ton civarında turp üretimi yapılmakta olup bunun 20-25.000 tonunu bayır turpu, geri kalanını ise diğer gruplar oluşturmaktadır.

Turp salatası:

Turp salatası.

100 gr taze kırmızı turpta 1,2 gr protein, 0,1 gram yağ, 93,2 gram su, 5 gram karbonhidrat ve 0,7gram selüloz bulunmaktadır. Kırmızı turpta A, B1, B2, B6, C vitaminleri bulunmaktadır. Kırmızı fındık ve diğer iri yazlık ve kışlık turplar, besleyici özelliklerininin yanı sıra sofralarda iştah açıcı özelliğinden dolayı tüketilir.

Botanik ( Bitkisel ) Özellikleri

Turpun botanik yapısı:

Turpun botanik yapısı.

Kök: Turplar kazık köklü bitkilerdendir. Çimlenmeden sonra kazık kökler, çeşitlere göre 10-15 cm ile 30-35 cm derinliğe kadar inebilirler. Kazık köklerin boyuna büyümesi dönemlerinde renkleri beyazdır. Kazık kökler çeşide bağlı olarak 1/3 ile 2/3’lük kısmı gelişmenin ilerleyen dönemlerinde yumru haline dönüşmektedir. Bazı çeşitlerde yumru üzerinde yan kökler oluşur bu da yumru kalitesini düşürür.Yan kökler 5-15 cm arasında değişen bir alana yayılır. Toprağın yapısı da çatallaşmaları meydana getirir. Turplar hipokotil ile kazık kökün üst kısmından meydana gelir. Turplar; beyaz , siyah, pembe, erguvani ve karışık renklerde olabilir.

Turpta kök yapısı:

Turpta kök yapısı.

Turpların oluşumu, sekonder enine gelişme ile olur. Turpların şekli fındık turplarında yuvarlak, basık-yuvarlak, uzun-yuvarlak; bayır turplarında basık-yuvarlak veya uzunyuvarlak; kestane turplarında ise yuvarlak, uzun ve koniktir. Turplarda çeşit özelliği yanında tohum ekim derinliği ve sıklığı da şeklini etkilemektedir. Yuvarlak bir çeşidin tohumları derine ekilirse yuvarlaktan uzun silindirik veya uzun konik bir şekle dönüşür. Turpların çapı fındık turplarında 3-6 cm, uzunluğu 2-3 cm’dir. Bayır turplarında ise çap 5-15 cm, boy 5-20 cm arasında değişmektedir. Ülkemizde yetiştirilen fındık turplarında ağırlık küçük yuvarlaklarda 5-40 gr; uzun tiplerde 120-150 gr; kestane turplarında 100-150 gr; bayır turplarında ise 200-2000 gr arasında değişmektedir.

Yaprak: Turp yaprakları turpun üzerinden dairesel olarak çıkarlar. Dairenin en dışında yaşlı, en içte ise genç yapraklar bulunur. Yapraklar uzun bir sap üzerinde bileşik yaprak görünümündedir. Bu yapraklar tüylü, parçalı ve kabarcıklı bir yapıya sahiptir. Yaprak kenarları dişli ve düz yapıda olabilir. Erkenci turplarda geççi turplara oranla yaprak sayısı ve büyüklüğü azalır.

Turp bitkisinde yaprak yapısı:

Turp bitkisinde yaprak yapısı.

Çiçek: Turplarda bitkiler belli bir büyüklüğe ulaştığında çeşitlere bağlı olarak düşük sıcaklık, gün uzunluğu ve bunların birlikte etkisi ile çiçeklenme oluşumu başlar. Çiçeklenme oluşumu ile turplarda görülen büyüme durur. Çiçek sürgünleri 60-150 cm’ye kadar çıkabilir. Çiçekler; 4 çanak yaprak, 4 taç yaprak, 6 erkek organ ve 2 dişi organdan meydana gelir. Çanak yapraklar, yeşil ve yeşilsarı; taç yapraklar ise beyaz, sarı-beyaz-menekşe renklidir. Tozlanma arı ve diğer haşerelerle olup genelde yabancı döllenme görülür. Çiçeklerde optimum tozlanma ve döllenme 15-20 C° sıcaklıklarda meydana gelir.

Turp bitkisinin çiçek yapısı:

Turp bitkisinin çiçek yapısı.

Meyve ve Tohum: Turplarda meyveler lahana ve karnabaharlarda olduğu gibi karpellidir. Fakat bunların karpelleri daha iri ve uzun olup üzerleri boğumludur. Tozlanma ve döllenme sonucu oluşan meyveler 2 karpelli (kapsül) olup bir meyvede ortalama olarak 5-15 adet tohum bulunur. Meyvelerin boyları 3-7 cm, genişliği 0.5-1 cm olup ucu sivridir. Meyveler olgunlaştığında çatlamaz, bu nedenle tohum oluşturan meyvelerin erken hasat edilmesine gerek yoktur.

Turp bitkisinin meyve ve tohum yapısı:

Turp bitkisinin meyve ve tohum yapısı.

Tohumlar meyve içinde süngerimsi bir yapı içinde yer alır. Tohumlar kapsül adı verilen meyve içinde düzensiz olarak yer alırlar. Tohumlar lahana tohumuna benzemekle birlikte onlardan biraz daha genişçedir. Renkleri taze iken sarımtrak kahverengi olduğu halde zamanla rengi kahverengi-kırmızı bir renge döner. Tohumların şekil ve büyüklükleri birbirinden farklı bir görünümdedir. Tohumların 1000 dane ağırlığı 6.5-10 gr’dır. Bir gramda bulunan tohum sayısı 60-100 adet arasında değişmektedir. Tohumların optimum çimlenme sıcaklıkları 25 C°’dir. Hasat edilen tohumlar, normal şartlarda çimlenme gücünü 4-6 yıl muhafaza ederler.

Ekolojik İstekleri

Turplar, cruciferae familyasında olduğu gibi ılık ve serin iklim sebzesidir. Yüksek sıcaklık ve soğuktan hoşlanmazlar. Tohumların ekimden sonraki çimlenme aşamasında sıcaklığın 12-15 C°, çimlenme sonrası gelişme dönemlerinde ise 14-15 C° olması gerekir. Sıcaklığın artması, bitkide vegetatif büyümüyi hızlandırır ve yaprak sayısının artmasına neden olur. Bu durum sonucunda büyüme olumsuz etkilenir ve turpun küçük kalmasına neden olur. Bitkiler genç devrede düşük sıcaklıklara maruz kalırsa bazen turp oluşturmadan bazen de küçük bir turp meydana getirdikten sonra sürgün oluşturup çiçeklenmeye başlar. Sıcaklığın 10 C°’nin altına düştüğü zaman bitkide sapa kalkma oranı artar. Turplarda su yüzdesi fazla, kuru madde oranı az olduğu için bitkiler, düşük sıcaklıklardan daha fazla etkilenir. Kuru madde oranının en uygun olacağı sıcaklık 14-16 C°’dir. Gün uzunluğunun da turp oluşumu ve çiçeklenme üzerinde etkisi vardır. Uzun gün şartları bitkide çiçeklenmeyi teşvik ederken turp oluşumunu geciktirmekte hatta hiç turp oluşturmamaktadır.

Turp, toprak istekleri bakımından seçicidir. Genelde derin, geçirgen, hafif bünyeli, tınlı toprakları sever. Vegetasyon süreleri kısa olan küçük çeşitler için daha ziyade hafif yapılı, kumlu tınlı topraklar tercih edilir. Toprak yapısının ağırlaşması turpta şekil bozuklukları, çatlama ve acılaşmaya neden olur. Bu nedenle killi ve ağır topraklar yetiştiricilik için istenmez. Kumlu topraklar ise organik ve ticari gübrelerle desteklenmelidir.

Turp yetişitirlecek toprağın pH derecesi 6.0–7.4 arasında olmalıdır. Toprakta yeterli derecede suyun bulunması sulamanın da düzenli olarak yapılması gereklidir. Suyun yetersiz olduğu durumlarda turpta çatlamalar meydana gelir. Su ihtiyacı, lahana grubu sebzelerine göre en yüksek olanıdır.

Önemli Çeşitleri

Turplar çeşitli faktörlere bağlı olmakla beraber şekil, renk ve iriliklerine göre sınıflandırılmaktadır. Bunlar:

Yuvarlak şekilliler: Yuvarlağa yakın şekilleri olup ortalama uzunlukları 2.5-3 cm çapındadır. Scarlet turnip, scarlet globe, saxa gibi çeşitleri vardır.

Yuvarlak turp:

Yuvarlak turp.

Uzun turp:

Uzun turp.

Uzun çeşitler: Silindire yakın şekilli uzun olup, ortalama uzunlukları 12-14 cm’ dir. White icicle, Cincinnati market ve chartier çeşitlerini örnek olarak verebiliriz.

Küçük turp çeşitleri: Scarlet grobe, runde weisses, scarlet gem.

İri turp çeşitleri: Delikates, strasburger, gournay.

İri turp çeşitleri:

İri turp çeşitleri.

Renklerine göre turp çeşitleri: Fındık turp, kara (bayır) turp, kestane turpu

Değişik renk ve şekildeki turp çeşitleri:

Değişik renk ve şekildeki turp çeşitleri.

Üretimi

Turp, uygun hava şartlarının bulunduğu anda tohumlarının doğrudan doğruya yetiştirme yerlerine serpme veya sıravari şekilde ekilmesi suretiyle yetiştirilir. Fındık turpları, tahta ve tavalarda, geniş alanlarda üretim yapılacaksa düze tohum ekimi yapılır. Bayır ve kestane turpları tavalarda veya masuralarda yetiştirilir.

Turp fidesi:

Turp fidesi.

Tohum ekimi yapılacak yer çok iyi işlenip ekim için hazırlanmalıdır. Ekilecek toprak, yabancı ot veya kültür bitkileri artıklarından iyice temizlenmeli, 15-20 cm derinlikte işlenmelidir. Yeterli miktarda gübre ile gübrelendikten sonra gübrenin karışması amacıyla freze ile işleme yapılmalıdır. Daha sonra çeşide göre tahta, tava ve masuralar hazırlanır.

Fındık turpları tahta ve tavalarda yetiştirilir. Geniş alanlarda üretim yapılacaksa düze de ekim yapılabilir. İklim durumuna göre değişmekle beraber genellikle ağustos ayında ekimi yapılmalıdır. Tohumlar 10-15 cm sıra arası, 3-5 cm sıra üzeri mesafede 1,5-2 cm derinlikte olacak şekilde ekilir. Uygun şartların sağlanması ile turplar 4-5 haftada hasat olgunluğuna gelir.

Bayır ve kestane turpları, tavalarda ya da masuralarda yetiştirilir. Tohumlar; 30-40 cm sıra arası, 10-15 cm sıra üzeri ve 2-3 cm derinlikte ocak usulü ekimi yapılır.

Turp ekimi alanı:

Turp ekimi alanı.

Kültürel İşlemler

Sulama

Bitkiler; hayatsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için sıcaklık, ışık, hava gibi faktörlerin yanında suya da ihtiyaç duyar. Su, gelişim evresinin her aşamasında etkin rol oynadığından dolayı, bitkiler için çok önemlidir.

Turpların kaliteli ve üniform olarak gelişebilmeleri için düzenli olarak sulamalarının yapılması gerekir. Sulama tarlada ve geniş alanlarda yapılabiliyorsa yağmurlama; tavalarda salma; masuralarda ise karık içine suyun verilmesi şeklinde yapılır. Sulama, üretim döneminde bitkilerin gelişme süresi ve iklim koşullarına bağlı olarak 3-6 kez yapılmalıdır. Sulama sonrası toprakta oluşan kaymak tabakasının kırılması ve yabancı ot mücadelesinin de yapılması gerekir.

İlaçlama

Hastalıklarla Mücadele

Turp Bakteriyel Lekesi: Bakteriyel etmenden bitkiler tüm gelişme döneminde etkilenebilir. Fide enfeksiyonları ilk olarak kotiledon yaprak kenarlarinin siyahlanması olarak görülür. Daha sonra kotiledonlar buruşup düşerler ancak bu durum, bakteriyel etmen gerçek yaprak ve gövdeye ulaştıktan sonra olmaktadır. Etkilenen fideler sarı ile kahverengi renk alır, solar ve çökerler. Bakteriyel etmen genellikle yaprak kenarlarında bulunan doğal açıklıklardan (hydotat) bitkiye giriş yapmaktadır. Sonuçta yaprak kenarlarından damarlara doğru genişleyen “V” harfi biçiminde enfekteli alanlar ortaya çıkmaktadır.

Mücadelesi:

  • Kültürel mücadele:
    – Dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
    – Hastalıklardan arındırılmış tohum ve fideler kullanılmalıdır.
    – Hastalıktan arındırılmış toprak, su ve alet-ekipman kullanılmalıdır.
    – Yabancı ot kontrolüne önem verilmelidir. Bitkiye zarar verecek böceklerle mücadele edilmelidir.
    – Hastalıklı fideler ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
    – 2-3 yıl gibi uzun süre ürün rotasyonu yapılmalıdır.
    – Aşırı sulamadan kaçınılmalıdır.
    – Toprak drenajı yapılmalıdır.
    – Bitkiler düzenli olarak beslenmelidir. Aşırı gübre kullanmaktan kaçınılmalıdır.
  • Kimyasal mücadele:
    Genellikle bakteriyel etmenler ile mücadele zor olduğu için kültürel önlemlere ve temiz çalışmaya oldukça fazla dikkat edilmelidir. Zirai mücadele teknik talimatlarına göre tavsiye edilen kimyasal ilaçlar (100 litre su için):
    – Bakir Oksit WP 50% (300-400 g)
    – Bakir Oksiklorid WP 50% (300-400 g)
    – Bakir Kompleks + Mancozeb WP 21+20% (300 g)

Turp Kök Siyahlaşması: Hastalık etmeninin ilk belirtileri bitkilerin yenilebilir kök ya da gövdeleri üzerinde oluşan sekonder kökçüklerin bulundukları yerlerde görülür. Burada oluşan lezyonlar mavimsi, gri veya siyah olarak görülmektedir. Buralarda meydana gelen renk değişimi, tüm yenilebilir kök ya da gövdeyi saracak şekilde genişlemektedir. Enfekteli dokularda hastalıktan dolayı yumuşama olmaz, lekelerin bulundukları yerler serttir ve derin dokuya doğru gelişme göstererek krater gibi bir görünüm alırlar. Bazı turp çeşitlerinde zararın %100 ‘e kadar çıktığı bildirilmektedir. Hastalık, bitkileri çok küçük fide döneminde yakalarsa fideler hastalıktan dolayı ölebilir.

Turp kök siyahlaşması:

Turp kök siyahlaşması.

Mücadelesi

  • Kültürel mücadele:
    – 3-4 yıllık ürün rotasyonu.
    – Bulaşık olmayan ya da hastalıktan ari tohumların ve fidelerin kullanılması.
    – Hasattan hemen sonra bitkilerin derin sürülmesi ya da yok edilmesi.
    – Tohumların bulaşık olma ihtimali göz önünde bulundurulmalı, tohumlara sıcak su uygulaması ya da tohum ilaçlaması yapılabilir.
  • Kimyasal mücadele:
    Zirai kimyasal ilaç genellikle tavsiye edilmemektedir.

Gübreleme

Bitkinin büyüme hızını belirleyen faktörler, solunum hızı ve fotosentezdir. Fotosentez ile karbondioksit üretilmekte ve bu üretilen karbondioksit solunum yoluyla tüketilmektedir. Fotosentez ve solunum hızı enzimlerin aktivitesine bağlıdır. Enzimlerin görevlerini iyi bir şekilde yapabilmeleri topraktan bitkinin mineral madde almasına bağlıdır. Bunun için fotosentez ve diğer metabolik olayların meydana gelmesi için toprakta yeterli mineral besin kaynağı bulunmalıdır.

Turp yetiştiriciliğinde genelde ticari gübreler kullanılır. Turplar taze çiftlik gübresinden hoşlanmaz. Taze çiftlik gübresi ile yapılan gübrelemede turplar istenen ölçüde kök oluşturamaz yeşil aksamları artar. Organik gübrelerin tohum ekiminden önce toprak hazırlığı aşamasında verilmesi turplarda çatlama, koflaşma, odunlaşma ve tad değişimine neden olur.

Yetiştirilecek turpun çeşidine göre toprağa verilecek gübre miktarı değişmekle birlikte, erkenci çeşitlerde ticari gübrenin tamamı (dekara 6 kg azot, 4 kg fosfor, 9 kg fosfor) ekim öncesinde toprağa verilir. Geççi çeşitlerde ise azotlu gübrenin yarısı ekim öncesinde, kalan yarısı ise turp oluşumu devresinde verilmelidir.

Yabancı Otlarla Mücadele

Fındık turpları, toprak yüzeyinde görülmeye başladıktan itibaren uygun şartlarda 3-4 hafta içinde hasat olgunluğuna geldiği için bu kısa süre içinde pek çapa yapılmaz. Diğer çeşitlerde yabancı ot temizliği ve çapalama düzenli olarak yapılmalıdır. Yabancı otlar bitkilerin gelişmesini olumsuz etkiler. Bitkilerin sıra arası açıklıklarını kapatıncaya kadar yabancı ot mücadelesine önem verilmelidir. Çapa yapılamayacak durumlarda ise yabancı otların elle ayıklanması gerekir. Ayrıca büyük çeşitlerde yabancı ot kontrolü için malçlama yapılabilir.

Turpta yabancı ot kontrolü:

Turpta yabancı ot kontrolü.

Turpta Hasat

Hasat ve Zamanı

Sebzelerin pazara hazırlanmasında ilk adım hasattır. Bu işlemde hasat olumunun saptanması ve ürünün toplanması oldukça önemlidir. Bitki veya toprak üzerinde belirli bir gelişme aşamasına erişen veya gelişmesini tamamlayan sebzelerin bitkiden koparılmasına veya topraktan sökülmesine hasat veya derim adı verilir.

Eğer hasat erken yapılırsa, sebzeler henüz gelişme dönemlerinde olduğu için yeterli irilik, şekil ve ağırlığa ulaşamamış olur. Bu nedenle meyveler küçük kalır ve verim düşer. Bunlara ek olarak, sebze bünyesinde kimyasal değişimler tamamlanmadığı için kalite düşük olacaktır. Bu sebzelerde kabuk yapıları olgunlaşmadığı için depolama veya taşıma sırasında ağırlık kaybı ve fizyolojik bozulmalara duyarlılık artacaktır.

Turpta hasat zamanı:

Turpta hasat zamanı.

Hasadın gecikmesi hâlinde ise dökümler görülür. Sebzeler çürümelere daha hassastır ve gelişme devam ettiğinden sebzelerde kartlaşma görülür.

Fındık turpları hasat olgunluğuna 3-4 haftada geldiği halde, iri turplardan kestane ve bayır turpları ekimden 3 ay sonra hasat edilebilir.

Turplarda hasat, genellikle kademeli olarak birkaç defada yapılır. Hasat olgunluğuna gelen turplarda, odunlaşma ve koflaşma görülmeden hasadın yapılması gerekir. Aksi takdirde gecikme sonucunda turpların içleri selülozlaşarak yenme değerini kaybeder.

Yapılışı

Fındık turplarında hasat olgunluğuna gelmiş turplar, yapraklarından tutulup elle sökülür. Genelde toprağın nemli olmasından dolayı bu işlem yapılırken zorluk çekilmez. Sökülen turpların kökleri, turpları ve yaprakları yıkanarak temizlenir. Kazık köklerin uçları kesilir.

Turpta hasat sonrası yıkama:

Turpta hasat sonrası yıkama.

Bayır ve kestane turpları gibi iri turpların hasadı fındık turplarında olduğu gibi yapraklarından tutulup çekmek sureti ile olmaz. Yapraklar kopar ancak turp topraktan çıkmaz. Bu nedenle sökümün bel veya çapalarla yapılması gerekir.

Uygun şartlarda fındık turplarından dekara 1-2 ton, iri turplarda ise dekara 4-7 ton arasında verim alınabilir.

Hasat Sonrası Yapılan İşlemler

Gerek hasattan hemen sonra gerekse depolamadan sonra pazarlanan ürünlerde, tüketiciler bir örnek ürün olmasını ister. Bu nedenle yetiştirici, sebzeleri standartlara uygun kalitede sınıflandırma yaparak pazarlamalıdır. Şekil, renk, irilik, sertlik, yumuşaklık gibi kalite özelliklerine göre “ekstra”, “I. Sınıf”, “II. Sınıf” gibi sınıflama yapılır.

Ambalajlama: Ürünün pazarlanmasında veya dağıtımında ürünü koruyan ve ürün hakkında özel bilgiler içeren, muhtelif materyalden yapılmış farklı büyüklükte üniteler vardır. Pazara hazırlanmış ürünün uygun ambalaj kaplarına doldurulması işlemine ambalajlama veya paketleme denir.

Turpta pazara hazırlık:

Turpta pazara hazırlık.

Depolama

Turplarda optimum depolama sıcaklığı 0 C° ve nispi nem oranı %95 ve üstü olmalıdır. Depolama sırasında %0,52 altındaki O2 konsantrasyonlarında zararlanma görülmekle birlikte faydalı seviye % 1’ dir. Turplarda CO2 etkisi üzerinde çok az çalışma bulunmakla birlikte %2,5 civarındaki konsantrasyonlarından olumlu sonuçlar alınabilimektedir.

Tohum Alınması

Kış sonunda tavalara seyrek ekilen tohumlardan elde edilen turplar, hasat edilmez veya seyreltme sonuna bırakılır. Bunlar yaz başında tohuma kalkarlar. İkinci şekil ise sökülmüş ve pazarlanacak turpların en iyileri ayrılarak özel tavalara 25-30 cm mesafelerde dikilip bunların tohum vermeleri sağlanır. Nisan- mayıs aylarında çiçeğe kalkan turpların haziran-temmuz aylarında tohumlarını doldurmasıyla çiçek sapları ile birlikte kesilerek alınır. Tohumlar, 1 hafta kadar alaca gölge bir yerde kurutulduktan sonra ovalanarak çıkarılır ve özel torbalara konularak muhafaza edilir.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.