Kayısı Üretimi | Meyve Yetiştirme

Kayısı Yetiştiriciliği

Kayısı Bitkisinin Tanımı ve Önemi

Anavatanı Orta Asya, Batı Çin ve İran-Kafkasya olan kayısı, gerek ülkemizde gerekse dünyada başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere birçok ülkede ekonomik olarak yetiştiriciliği yapılan önemli bir meyve türüdür. Latince adı Prunus armeniaca olup Rosaceae familyasının bir üyesidir.

Kayısı derin, iyi geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin; kumlu, tınlı, humuslu toprakları seven bir meyvedir. Ağaçlar kuvvetli, büyük, yayvan taç teşkil eder. 8-10 metreye kadar boylanabilir. Kışı soğuk, yazı sıcak iklimlerin meyvesidir. Kayısılar taze, kurutulmuş veya meyve suyu olarak bütün yıl boyunca tüketilebilen meyvelerdendir.

Kayısı, ekonomik olarak iyi bir gelir kaynağı ve insan sağlığı açısından önemli olması nedeniyle dikim alanları gün geçtikçe artan bir meyvedir.

Kayısının insan sağlığı için faydaları:

  • Beynin düzenli çalışmasını sağlar, yorulmasını önleyip stresi azaltır.
  • Vücudun en önemli depo ve laboratuarı sayılan karaciğerin tahrip olan kısımlarının tamirini sağlar.
  • Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında önemli rol oynar.
  • Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında etkisi vardır.
  • Böbreklerin taş teşekkülünü azaltır.
  • Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
  • Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli çalışmasını sağlar.
  • Kan yapımını arttırarak kansızlığı önler, mide ve onikiparmak bağırsağı ülserini önler, oluşan ülseri tedavi eder.
  • Kayısının içeriğinde potasyum bakımında zengin, sodyum minerali düşük olması ve A vitamininin öz maddesi karotence zengin olması nedeniyle dengeli beslenmede önemli rol oynar.
  • Üreme sistemi üzerinde olumlu rol oynar, cinsel gücü artırır.

Kayısı Çeşitleri

Bugün dünyada 1750’nin üzerinde kayısı çeşidi ve melezi bulunmakla birlikte her ülkede ekonomik anlamda yetiştiriciliği yapılan kayısı çeşidi sayısı 5-10’u geçmemektedir.

Kayısı; kurutmalık ve sofralık olmak üzere iki çeşit üretilir. Bu bölümde ülkemizde ve yurtdışında yetiştirilen önemli bazı kayısı çeşitlerinin özellikleri verilmiştir.

Kurutmalık Kayısı Çeşitleri

Kurutmalık kayısının tamamına yakını Malatya İli’nde üretilmekle birlikte Elazığ, Erzincan ve Sivas’ta da önemli miktarda kurutmalık kayısı üretimi yapılmaktadır.

Malatya kayısı türünün yetiştirme alanları:

Malatya kayısı türünün yetiştirme alanları.

Hacıhaliloğlu Kayısı Türü
Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşididir. Malatya’daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık % 73’ünü oluşturur. Meyveleri orta irilikte 23-25 g ağırlıkta, meyve şekli oval simetrik, meyve kabuk ve et rengi sarı kırmızı yanak oluşturma eğilimindedir. Meyve az sulu, çok tatlı, aromalı, pH 4,5-4,8 ve suda çözünür kuru madde miktarı % 24-28’dir. Malatya’da temmuz ayının 2. haftası olgunlaşır.

Hacıhaliloğlu kayısısı:

Hacıhaliloğlu kayısısı.

Kabaaşı Kayısı Türü
Malatya’da 1970’li yıllarda yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuş kurutmalık bir çeşittir. Malatya’da ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sırada yer alır. Ağaçları orta büyüklükte dik ve kuvvetli gelişir. Meyve orta irilikte 30-35 g ağırlığında, oval şekilli meyve kabuk ve et rengi sarıdır.

Meyve tatlı, pH 3,8-4,6 ve suda çözünür kuru madde miktarı % 24-26’dır. Malatya’da temmuz ayı başında olgunlaşır.

Kabaaşı kayısı türü:

Kabaaşı kayısı türü.

Soğancı Kayısısı Türü
Malatya Zirai Araştırma İstasyonu tarafından yapılan bir seleksiyon çalışması sonucu bulunmuştur. Ağaçları iri, dik-yayvan şekilli olup orta derecede verimlidir. Meyveleri 28-32 g ağırlığında, yuvarlak şekilli meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 4,5-4,7 ve suda çözünür kuru madde miktarı % 23-26’dır. Malatya’da temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.

Soğancı kayısı türü:

Soğancı kayısı türü.

Çataloğlu Kayısı Türü
Malatya’nın kurutmalık kayısı çeşitlerindendir. Dik-yayvan habitüse sahip Çataloğlu çeşidinin dalları aşağı doğru sarkıktır. Ağaçları verimlidir. Meyvesi orta irilikte, 25-35 g ağırlığında, oval şekilli, meyve et rengi sarıdır. Meyvenin güneş gören kısmında kırmızı yanak oluşturur. Meyve eti sert, tatlı, lezzetli, az sulu, suda çözünür kuru madde miktarı % 24-28, çekirdek oval şekilli, tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır.

Çöloğlu Kayısı Türü
Malatya’nın sofralık-kurutmalık kayısı çeşididir. Yuvarlak şekilli, meyveleri 23-25 g ağırlığında, hoş kokulu ve güzel aromalıdır. Sofralık olarak tüketilmesinin yanı sıra kabuk şeklinde kurutulmaya da uygundur. Ayrıca çeşide ait meyveler reçel ve marmelat yapımı için tercih edilmektedir.

Çöloğlu Kayısı Türü:

Çöloğlu Kayısı Türü.

Sofralık Kayısı Çeşitleri

Hasanbey Kayısı Türü
Malatya’nın en önemli sofralık kayısı çeşididir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Meyve kalp şeklinde iri 40-55 g ağırlığında meyve eti sert dokulu ve tatlıdır. Meyve kabuk ve et rengi sarı, suda çözünür kuru madde miktarı % 18-22, pH 4,9-5,1’dir. Malatya’da haziran ayının sonu temmuz ayının başında olgunlaşır.

Aprikoz Kayısı Türü
Iğdır ve Kağızman bölgesinin sofralık kayısı çeşididir. Bu çeşidin kökeni tam olarak bilinmemektedir. Ermenistan’da bu çeşide Erevani denmektedir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlar meydana getirir. Meyve şekli eliptiktir. Meyve oldukça iri olup ortalama meyve ağırlığı 50-60 g arasında değişir. Meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı ve meyve et dokusu orta sertlikte olup meyveler belirgin şekilde simetriktir. Çekirdekleri uzun şekilli, tatlı ve meyve etine yapışık değildir.

Şekerpare Kayısı Türü
Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaçları yüksek verimlidir. Meyve ufak, 25-30 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, et dokusu orta sertlikte olup meyveler belirgin şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyve kabuğu paslı ve beneklidir. Yuvarlak şekilli, çekirdekleri tatlı olup meyve etine yapışık değildir.

Şekerpare kayısı türü:

Şekerpare kayısı türü.

Alyanak Kayısı Türü
İzmir’in erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaç şekli yayvan olup kuvvetli büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyveler 30-45 g ağırlığında, basık oval şekilli, meyve et rengi turuncu olup kuvvetli şekilde kırmızı yanak oluşturur. Meyveleri mayhoş, yumuşak dokulu, suda çözünür kuru madde miktarı miktarı % 12-14, çekirdeği acı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında haziran sonu-temmuz ayının birinci haftasında olgunlaşır.

Alyanak kayısı türü:

Alyanak kayısı türü.

Tokaloğlu-Erzincan Kayısı Türü
Erzincan’ın sofralık kayısı çeşididir. Ağaçlan dik şekilli olup kuvvetli gelişir. Meyveleri oval şekilli, 40-55 g ağırlığında ve meyve et rengi sarıdır. Tatlı, yumuşak dokulu suda çözünür kuru madde miktarı % 16-18’dir. Çekirdekleri tatlı ve meyve etine yarı yapışıktır. Meyveleri temmuz ayının birinci haftası olgunlaşmaya başlar. Çeşidin soğuklama ihtiyacı 950-1229 saattir.

Tokaloğlu-Yalova Kayısı Türü
Yalova’nın sofralık kayısı çeşididir. Dik-yayvan şekilli ağaçları kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve yuvarlak şekilli ve 35-50 g ağırlığında, meyve et rengi sarı ve meyvelerin yanak oluşturma eğilimi zayıftır. Meyve tatlı, yumuşak dokulu, suda çözünür kuru madde miktarı 15-18, çekirdeği acı ve meyve etine yapışık değildir. Haziran ayının üçüncü haftası olgunlaşır.

Tokaloğlu-Konya Ereğli Kayısı Türü
Konya’nın sofralık kayısı çeşididir. Dik şekilli ağaçları orta kuvvette büyür. Ağaç verimliliği ortadır. Meyve kalp şeklinde, karın çizgisi belirgin ve asimetrik olup meyve ağırlığı 32-40 gram arasındadır. Meyve et rengi sarı, suda çözünür kuru madde miktarı % 17-19, çekirdeği tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Temmuz ayının üçüncü haftası olgunlaşır

İri Bitirgen Kayısı Türü
Tekirdağ’ın geçci sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Zayıf gelişen ağaçları dik-yayvan şekilli, ağaç verimliliği ortadır. Meyve şekli oval, 33-40 g ağırlığında, az tatlı ve sert dokuludur. Meyve et rengi turuncu, meyve karın çizgisi belirgin ve asimetriktir. Suda çözünür kuru madde miktarı % 18-21, çekirdeği tatlı ve meyve etine yapışık değildir. Malatya şartlarında temmuz ayının ikinci yarısı olgunlaşır.

Karacabey Kayısı Türü
Bursa’nın erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları yayvan şekilli olup zayıf büyür. Ağaç verimliliği yüksektir. Meyve kalp şeklinde, 35-45 g ağırlığında, meyve karın çizgisi belirgin ve simetriktir. Meyve et rengi turuncu ve kuvvetli yanak oluşturur, az tatlı ve gevrektir. Suda çözünür madde miktarı % 12-14, çekirdeği acı ve meyve etine yarı bağlıdır. Malatya şartlarında temmuz ayı başında olgunlaşır.

Precoce de Tyrinthe Kayısı Türü
Erkenci bir Yunan çeşididir. Sofralık bir çeşit olup ağaçları kuvvetli ve oldukça verimlidir. Meyveleri iri, uzunca şekilli ve oldukça dayanıklıdır. Meyve kabuğu açık portakal sarısı ve kırmızı yanaklıdır. Meyve eti koyu turuncu renkte, meyve suyu kalitesi orta derecededir. Çekirdeği acı, orta uzun şekilli ve ete yarı yapışıktır.

Roxana Kayısı Türü
Ağaç kuvvetli olup yayvan büyür. Erken meyveye yatar. Soğuklama gereksinimi yüksektir. Geç çiçek açar, soğuklara karşı dayanıklıdır. Verim orta-yüksek olup meyve çok iridir (80-120 g). Sulanmasına özen gösterilmelidir. Çok güzel kırmızı renklidir. Meyve eti turuncu, çekirdeği tatlı ve iridir.

Roxana kayısı türü:

Roxana kayısı türü.

Ninfa Kayısı Türü
Zayıfça gelişen bir ağaç yapısına sahip sofralık bir çeşittir. Verim yüksek ve devamlıdır. Meyve iriliği orta büyüklükte olup P. De Tyrinthe’den 12-15 gün önce olgunlaşır. Sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilen kayısı ayrıca meyve suyu, konserve, kayısı pulpu, kayısı nektarı, kayısılı içecekler, kayısı reçeli, marmelat, jöle, krema, şekerleme, pasta ve kayısı turşusu gibi işlenmiş kayısı ürünleri olarak da değerlendirilmektedir.

Kayısı Bitkisinin Genel İstekleri

Kayısı Bitkisinin İklim İsteği

Kışları nispeten soğuk, yazları sıcak olan bölgelerde yetişen kayısı, meyvelerinin istenen kalitede olması için hava nispi neminin uygun düzeyde olması gerekir. Hava neminin çok düşük olması durumunda fazla meyve dökümü meydana gelmektedir. Hava nispi neminin yüksek ve yağışın fazla olması durumunda da çil ve monilya gibi hastalıkların etkisi daha şiddetli olmaktadır.

Kayısı çeşidine göre değişmekle birlikte gelişmesini normal olarak sürdürmeleri için belirli bir sıcaklık toplamına ihtiyaç duyarlar. Yıllık sıcaklık toplamı, çeşidin o bölgede yetişmesi için minimum sınır olarak kabul edilen sıcaklık derecesinin üstünde geçen saatler toplamı olarak hesaplanır. Gerekli sıcaklık toplamı ne kadar kısa sürede karşılanırsa meyve olgunlaşması o kadar çabuk olur. Akdeniz ve Ege Bölgeleri, daha az sıcaklık toplamı isteyen çeşitler ile turfanda kayısı yetiştiriciliği için uygun bölgelerdir. Sıcaklık toplamının yeterli olmadığı yerlerde kayısı ağaçları zamanında çiçek açmadığı gibi meyvelerini de olgunlaştıramaz.

Kayısı, mevsimlerin birbirinden kesin sınırlarla ayrıldığı soğuk ve sürekli bir kış, kurak ilkbahar ve güneşli sıcak yaz mevsimine sahip iklim bölgelerinde daha kaliteli ürün vermektedir.

Düşük nem ve yüksek sıcaklık istemesine karşılık, sıcaklıkların aniden ve fazla yükselmesi durumunda yaprak ve meyvede güneş yanıklığı, meyvelerin küçük kalması, çekirdekte çatlama ve çürüme gibi arazlar meydana gelmektedir.

Kayısı üretimini olumsuz etkileyen en önemli iklim faktörü ilkbahar geç donlarıdır. Çiçek ve küçük meyve dönemlerinde meydana gelen bu donlar, büyük ürün kayıplarına sebep olmakta, bazı yıllar hiç ürün alınamamaktadır. Akdeniz ve Ege Bölgeleri dışında etkili olan ilkbahar geç donlarını tamamen önlemek mümkün değildir.

Aşağıdaki uygulamalar ile don zararı bir ölçüde azaltılabilmektedir:

  • Bahçe tesisi için soğuk havanın yoğunlaştığı vadi ve çukur alanlar tercih edilmemelidir.
  • Donlara dayanıklı geç çiçek açan ve kış dinlenmesi uzun olan çeşitler seçilmelidir.
  • Don riski olan yerlerde ağaçlar mümkün olduğunca yüksekten taçlandırılmalıdır.
  • Aşırı ve geç sulamalardan kaçınılmalıdır.
  • Toprak işleme ya sonbaharda ya da geç ilkbaharda yapılmalıdır.
  • Ağaçlar iyi beslenmiş olmalı, zamansız ve fazla azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
  • Ağaçların zayıf düşmemesi için hastalık ve zararlılarla mücadele yapılmalıdır.
  • Büyümeyi düzenleyici maddeler ile çiçeklenme geciktirilebilir.
  • Don olayının başlaması ile birlikte ağaç tacı üzerine küçük zerreler hâlinde su püskürtülmesi sap, saman ve eski lastikler yakılarak sisleme ve dumanlama yapılması, don sobaları ile bahçenin ısıtılması, soğuk havanın büyük pervaneler ile karıştırılması gibi önlemler -2, -3 C°’deki donlara karşı etkili olabilmektedir.

Kayısılar, sürgün ve çiçek tomurcuklarının kış dinlenmesinden çıkabilmesi için belirli bir soğuklama süresine ihtiyaç duyar. Soğuklama ihtiyacı karşılanmayan ağaçların çiçek tomurcukları dökülür ve yaprak tomurcuklarında düzensiz uyanma görülür.

Kayısı çeşitleri seçilirken ve bir bölgeden başka bir bölgeye kayısı çeşidi götürülürken soğuklama ihtiyacını karşılayıp karşılamayacağı önceden bilinmelidir. Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerde soğuklama ihtiyacı kısa olan çeşitler seçilmelidir.

Kurutmalık kayısı çeşitleri, sofralık ve turfanda çeşitlere göre daha uzun soğuklama sürelerine ihtiyaç duyarlar. Kış soğuklama ihtiyacı +7.2 C°’nin altında geçen saatler toplamıdır. Bazı kayısı çeşitlerinin soğuklama süreleri aşağıda (Tablo 1.1) verilmiştir:

Kayısı çeşitlerine göre soğuklama isteği:

Kayısı çeşitlerine göre soğuklama isteği.

Kayısı Bitkisinin Toprak İsteği

Kayısı ağacı yarı sıcak ve sıcak bölgelerde, arazinin bol güneş gören güney yönlerinde, derin, geçirgen, az meyilli, sıcak ve besin maddelerince zengin, tınlı ve hafif kireçli, tınlı, kumlu tınlı ve humuslu topraklarda iyi gelişme gösterir ve meyve kalitesi artar.

Kayısı genellikle toprak reaksiyonu (pH) 6.5-7.5 arasında, organik ve inorganik besin maddelerince yeterli olan topraklarda iyi gelişir. Çok fakir ve kuru topraklarda büyüme geriler ve verim azalır. Böyle topraklar iyi gübrelenmeli ve ihtiyaca göre sulanmalıdır. Ağır ve besin maddelerince zengin topraklarda ağaçlar kuvvetli sürgünler meydana getirir, geç meyveye yatar, meyveleri iri, sulu ancak kuru madde miktarları düşük olur. Kayısı ağaçları nemli ve taban suyu yüksek, ağır killi topraklardan hiç hoşlanmaz. Bu tip topraklarda kayısı ağaçları zamklanma (Gummosis) hastalığına yakalanarak kısa sürede kurur. Böyle topraklarda kayısı bahçesi tesis edilmemelidir.

Kayısı Üretimi

Kayısı fidanı üretiminde kullanılan en yaygın yöntem aşı ile çoğaltmadır. Çünkü bu yöntem hem çok kolay hem de ucuzdur. Fidanlık toprağı tınlı-kumlu veya kumlu-tınlı, besin maddelerince zengin, kolay işlenir ve süzek olmalıdır. Böyle topraklarda yetişen fidanlar saçak köklere sahip olurlar. Taban suyu yüksek ve tuzlu topraklar, fidan yetiştirmeye uygun değildir.

Kayısı anacı olarak en yaygın zerdali kullanılmasına karşılık badem, şeftali ve erik de kayısı anacı olarak kullanılmaktadır.

Kayısısı bahçesi:

Kayısısı bahçesi.

Sonbaharda çekirdekler, tohum tavalarına sıraya veya serpme olarak kendi büyüklüklerinin 3-4 katı derinliğe ekilir ve üzerleri yanmış çiftlik gübresi ile kapatılır. Sıralar arasında 30-35 cm’lik ara yeterli olmaktadır. İlkbaharda çöğürler bir miktar uzayınca seyreltme yapılır. Seyreltilen çöğürler istenirse başka tarafa şaşırtılabilir.

Çöğürler, yaprak dökümünden sonra aşı parsellerine şaşırtılmak için sökülerek boyları 40-50 cm’den kesilir ve toprak işleme aletine bağlı olarak 60-130 cm sıra arası, 20-30 cm sıra üzeri mesafelerle aşı parsellerine şaşırtılır. Bu çöğürlere haziran ayı içerisinde sürgün göz aşısı veya ağustos-eylül ayları içerisinde durgun göz aşısı yapılır. Aşılama toprak seviyesinden 10-15 cm yukarıdan yapılır.

Aşıların tutup tutmadığı aşılamadan 15-20 gün sonra dibinde aşı gözü bulunan yaprak sapına hafifçe dokunarak anlaşılır. Yaprak sapı düşmezse aşının tutmadığı anlaşılır ve hemen tamir aşısı yapılmalıdır. Tutmuş aşıların bağları aşılamadan yaklaşık 20 gün sonra çözülür. Aşılanan fidanların bakım işlerine yaprak dökümüne kadar devam edilir.

Bodur Kayısı Yetiştiriciliği

Bilindiği gibi kayısı üretimi zerdali tohumlarının ekilmesi ile elde edilen çöğürlerin (anaç) aşılanması ve fidan elde edilmesi süretiyle yapılmaktadır. Zerdali tohumlarının farklı kuvvet ve özelikte anaç olduğu ve bir standardı olmadığı için zerdaliden aşı ile üretilen fidanlarla bir bahçe kurulduğunda standart bir anaç olmazlar. Bu anaçlar dolayısıyla üzerine aşılanan çeşide de etki etmektedir ve genellikle kuvvetli taç oluştururlar.

Bodur kayısıcılıkta amaç öncelikle standart bir veya birkaç kayısı anacı elde etmek, ikinci olarak da belirlenen anaçların bodur ve yarıbodur özellikte olmaları aranmaktadır. Bu amaçlara uygun özellik gösteren özellikle erik, şeftali ve badem anaçlan ile bunların melezleri bodur kayısı yetiştiriciliği çalışmasında anaç olarak kullanılmaktadır. Söz konusu anaçlarla çalışmalar devam etmekte olup sofralık çeşitler için uygun anaçlar olmasına rağmen Malatya’nın kurutmalık çeşitleri için henüz anaçlar tavsiye aşamasına gelmemiştir.

Sofralık kayısılar için Myrobalan 29-C, Isthara Pixy anaçları-Myrobalan 8/1 anaçları dünyada kullanılmaktadır.

Bodur Kayısı Tohum Anaçları

Tokaloğlu (Erzincan) Türü
(M.Baş.1994) Kayısı anaçları ve bu konudaki son gelişmeler; çimlenme oranı % 85, kümlatif verim 0.727 olarak belirlenmiştir.

Çeşitleri:

  • Hacıhaliloğlu kayısısı: Suda çözünen kuru madde miktarı % 28, meyve ağırlığı 26-28 g olup Malatya’daki kayısı ağacı varlığının % 73’ünü oluşturur.
  • Kabaaşı kayısısı: Suda çözünen kuru madde miktarı % 24, meyve ağırlığı 39-42 g, Malatya’daki kayısı ağacı varlığının % 17’sini oluşturup son 10 yılda iyi bir yayılım göstermiştir. Orta büyüklükte ağaçlar oluşturur.

Bodur Kayısı Klon Anaçları

Citation (Peach x Plum), Marianna GF-8/1(Plum), Marianna 2624(Plum), Myrobalan 29-C (Plum), Myrobalan B (Plum), Myrobalan GF-31 (Plum), Pixy (Plum), Kayısı Eriği (Klon), Cadaman (Peach), Isthara, GF-677=Badem x Şeftali melezi (Klon) isimlerinde klon anaçları bulunmaktadır.

Kayısı ve Bahçe Tesisi

Kayısı bahçesinin kurulmasında dikkat edilecek hususları 5 başlık altında toplayabiliriz:

Yön ve yöney: Kayısı kazık kök yapısına sahip olduğundan yamaçlardan meyil derecesi % 20’ye kadar olan yerlerde rahatlıkla yetişebilmektedir. Hatta ilkbaharın geç donlarından çabuk etkilendiği için kayısı ova ve çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlarda daha iyi netice vermektedir. Ayrıca bol ışık ve güneş istediğinden güney yamaçlar tercih edilmelidir.

Toprak derinliği ve toprak vasfı: Kayısı soğuk ve derin ağır topraklarda iyi netice vermemekte, kökler boğulmak suretiyle zamk çıkarmaktadır. Bu nedenle kumlu-tınlı, iyi havalanabilen ve kireççe zengin topraklar kayısı bahçesi için ideal topraklardır.

Taban suyu: Kayısı ağacının en çok etkilendiği husus taban suyunun toprak yüzeyine yakın oluşudur. Bu nedenle taban suyunun yüksek olduğu yerlerde kayısı bahçesi kurulmamalıdır.

Kayısı bahçesi tesis edilecek yer: Yol durumu, pazara yakınlığı veya uzaklığı dikkate alınmalıdır.

Pazar durumu: İç ve dış pazar istekleri göz önünde bulundurularak çeşit seçimi yapılmalıdır.

Kayısı Dikim Sahalarının Hazırlanması

Daha iyi bir kayısı bahçesi tesisi için dikim sahalarının ilkbaharda krizma edilmek suretiyle toprak sonbahara kadar dinlenmeye bırakılmalıdır. Krizma yapma imkanı olmadığı takdirde tesis edilecek yerin traktörle birkaç kez derin sürülmek suretiyle yine sonbahara kadar yabancı otlardan temizlenmesi, toprağın havalanması ve dinlenmesi gerekmektedir.

Kayısı fidanı dikiminde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, aşı yerinin toprak hizasından 2-3 parmak yukarıda bulunacak şekilde dikim yapılmasıdır.

Kayısı ve Bahçe Tesis Şekilleri

Kare şeklinde dikim: Kare dikimde sıra arası ve sıra üzeri mesafeler birbirine eşittir. Bu şekilde tesis edilen bahçelerde toprak işleme daha kolaydır. Kare dikim, özellikle büyük taç oluşturan uzun ömürlü ağaçlar için tercih edilir. İlk yıllar fidanlar arasında fazla boş alan kaldığından, bu alanlarda tek yıllık veya şeftali gibi kısa ömürlü meyve ağaçları dikilerek ara ziraatı yapılabilir (Şekil l.2).

Dikdörtgen şeklinde dikim: Dikdörtgen şeklinde tesis edilen bahçelerde sıra arası mesafe sıra üzeri mesafeden fazladır. Bu dikim şeklinde birim alana dikilen fidan sayısı, kare dikime göre daha azdır (Şekil l.3).

Şekil 1.1: Kare şeklinde kayısı bahçesi tesisi:

Kare şeklinde kayısı bahçesi tesisi.

Şekil 1.2: Dikdörtgen şeklinde kayısı bahçesi tesisi:

Dikdörtgen şeklinde kayısı bahçesi tesisi.

Şekil 1.3: Üçgen şeklinde kayısı bahçesi tesisi:

Üçgen şeklinde kayısı bahçesi tesisi.

Şekil 1.4: Satranç şeklinde kayısı bahçesi tesisi:

Satranç şeklinde kayısı bahçesi tesisi.

Üçgen şeklinde dikim: Bu şekilde bahçe kurmak için fidanlar, eşkenar üçgenin köşelerine dikilir. Böylece ağaçların her yönden mesafeleri birbirine eşit olduğundan güneş, hava ve topraktan eşit ölçüde faydalanırlar. Üçgen dikimde birim alana daha fazla fidan dikilmesine karşılık, toprak işleme diğer dikimler kadar kolay olmamaktadır (Şekil 1.4).

Satranç şeklinde dikim: Bu dikime beşli dikim de denmektedir. Geniş taç oluşturan fidanlar kare şeklinde dikildikten sonra karenin dört köşesinin kesiştiği yerlere şeftali gibi kısa ömürlü ve küçük taç oluşturan meyve türleri dikilir. Kayısı ağaçları büyüyüp verim çağına gelince ortada bulunan kısa ömürlü ağaçlar sökülür. Satranç şeklinde yapılan dikimde birim alana fazla sayıda fidan dikilmesine karşılık toprak işleme diğer tüm şekillere göre daha zordur (Şekil 1.5).

Sık dikim: Son yıllarda birim alandan önemli verim artışı sağlayan ve kısmen bodurluk sağlayan anaçlar üzerine aşılı fidanlar ile daha sık dikim yapılan bahçeler tesis edilmektedir. Avrupa’da daha çok sofralık kayısı yetiştiriciliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır. En yaygın olanı 4.5 x 1.5-2 m aralık ve mesafede yapılan dikimdir. Bu mesafelerde dekara 100-120 fidan dikilmektedir. Sık dikim yapılan kayısı ağaçlarında her yıl düzenli olarak yaz budaması yapılmalıdır.

Bir dekara dikilecek fidan sayısının hesaplanması:

Bir dekara dikilecek fidan sayısının hesaplanması.

Kayısı bahçesi tesis ederken uygulanacak dikim mesafeleri anaç, çeşit, toprak ve iklim şartlan, toprak işleme mekanizasyonu ve mücadele yöntemlerine göre değişmektedir. Sulanabilen ve derin olan topraklara dikimlerde verilecek mesafeler susuz ve kıraçlara göre daha fazladır.

Kayısı Fidanı Dikimi
Kayısı bahçesi kurulacak arazi, sonbaharda traktörle derin olarak sürülür ve ertesi sonbahara kadar dinlenmeye bırakılır. Fidan dikimleri, sonbaharda yaprak dökümünden başlayarak ilkbaharda tomurcuk kabarmasına kadar devam eder. Kış mevsiminin ılık geçtiği bölgelerde sonbahar dikimi tercih edilmeli, ancak kışı şiddetli soğuk geçen bölgelerde ilkbaharda dikim yapılmalıdır.

Fidan dikilecek çukurlar, sonbahar yağmurlarından ve dikimden 1.5-2 ay önce açılarak havalanması sağlanır. Fidan çukuru en az 60 cm derinlik ve genişlikte açılır, taş vb. yabancı maddeler ile yabancı otlar ayıklanır (Şekil 1.6). Fidan çukurları açılırken verimli üst toprak çukurun bir tarafına, alttan çıkan ham toprak başka bir tarafa konur. Bir ölçek bahçe toprağı + bir ölçek yanmış çiftlik gübresi + bir ölçek kum karıştırılarak hazırlanan dikim harcı çukurun dip kısmına konur.

Kayısı fidan çukurunun hazırlanması:

Kayısı fidan çukurunun hazırlanması.

Fidanlara dikimden önce mutlaka dikim budaması yapılmalıdır (Şekil 1.7). Gövde üzerinde bulunan tüm yan dallar dipten çıkarılarak fidanın tepesi 80-120 cm’den kesilir. Birbirine girmiş, kırılmış ve yaralı kökler çıkarılır. Dikilen fidanların aşı noktasının toprak seviyesinden yaklaşık 10 cm yukarıda kalmasına dikkat edilmelidir.

Aşı noktasının toprak içinde kalması durumunda fidanın gelişmesi durur ve bir süre sonra kurumalar görülmeye başlar. Rüzgarlı bölgelerde dikilen fidanların zarar görmemesi için fidanın yanına bir herek dikilir ve fidan bu hereğe bağlanır. Fidan dikim yerleri işaretlendikten sonra fidan çukuru açılırken dikim yerinin sağa veya sola kaymaması için fidanlar dikim tahtası kullanılarak dikilmelidir (Şekil 1.8).

Dikim işi bittikten sonra hemen fidanlara can suyu verilmelidir. Dikimde her fidan için 10 kg yanmış çiftlik gübresi, 300 g amonyum sülfat, 200 g potasyum sülfat ve 200 g triple süper fosfat verilmelidir.

Dikim budaması yapılmış bir kayısı fidanı:

Dikim budaması yapılmış bir kayısı fidanı.

Dikim tahtası kullanılarak kayısı fidanı dikilmesi:

Dikim tahtası kullanılarak kayısı fidanı dikilmesi.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.