Ahududu Yetiştiriciliği
Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Yabani olarak birçok yerde rastlamak mümkündür. Fakat önemli olan ve tarımı yapılan ıslah edilmiş kültür çeşitleridir. Yabanilere oranla bu çeşitler daha verimli, gösterişli ve ekonomik değerleri çok daha yüksektir. Ahududu yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir.
Ahududu:
Ahududu bitkileri, Türkiye’nin kuzeyinde, batıdan doğuya uzanan bir kuşak boyunca, genellikle 1000 metre ve daha fazla yüksekliklerde, hava oransal nemi ve toprak nemi fazla olan yerlerde doğal olarak bulunurlar. Bu yörelerde yaşayan halk tarafından ahududu; ağaç çileği, ayı üzümü, more, mudimak, kavuklu çilek, kırmızı böğürtlen gibi isimlerle tanınırlar. Taze olarak veya reçel, şurup olarak değerlendirilirler.
Ahududu bitkisi kışları soğuk, yazları serin, hava akımı olan, nemli ve güneşli yerlerde, organik maddece zengin, nemli ve geçirgen topraklarda en iyi şekilde yetişmektedir.
Ahududu yetiştiriciliği Akdeniz Bölgesi sahilleri ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi ovalarının dışında her yerde yapılabilir. İklim ve toprak istekleri yönünden bazı eksiklerin bulunduğu yörelerde gerekli kültürel önlemler alınarak yetiştiricilik yapılır.
Son yıllarda ahududu yetiştiriciliği orman içi köylerine tavsiye edilmektedir. Çünkü toprak ve iklim koşullan ahududu yetiştiriciliği için daha uygundur. Bu bölgelerdeki araziler daha küçük parçalar halindedir. Makineli tarım daha azdır. Orman arazilerin meyilli oluşu nedeniyle toprak kaymalarına karşı iyi bir bitkidir. Aile tarımına uygundur. Oldukça kârlı bir üründür. Orman tahribatının önlenmesi açısından çok önemlidir.
Ahududular, meyvenin olgunlaşma zamanı ve meyve verme sıklığına göre iki guruba ayrılır. Yazlık çeşitleri yıl boyunca sadece yaz ortasında meyve vermektedir. Sonbahar çeşitleri veya yediveren çeşitler olarak bilinenler yaz ve sonbahar olmak üzere iki dönemde ürün vermektedir. Ancak yaz verimliliği biraz düşük, sonbahar verimliliği ise yüksek düzeyde gerçekleşir.
Ahududular bunun haricinde renk ve büyüme özelliklerine göre de sınıflandırılabilir. Yazlık ve kırmızı meyveli çeşitler yazın oldukça yüksek düzeyde üretilirler. Genellikle, dip sürgünleriyle çoğaltılır. Dik büyüme özelliğinden dolayı üç veya dört yıl sonra kalın bir herek kullanılarak yetiştiricilik sürdürülür.
Ahududu bitkisinin renkli meyveleri:
Siyah renkli ahududular hastalıklara, özellikle antraknoza karşı hassas olduğundan üretimi pek yapılmamaktadır. Genellikle dip sürgünleriyle üretimi yapılamaz, uç veya basit daldırma yöntemleri ile çoğaltılır. Siyah ahududuların sürgünleri çok dik değildir ve telli terbiye sistemine alınarak yetiştiriciliğinin yapılması daha uygun olacaktır.
Mor ahududular, kırmızı ve siyah ahududuların çaprazlanması sonucunda elde edilmiş melezlerdir. Mor ahududular yaz aylarında kırmızı meyveli ahududulardan daha geç olgunlaşır. Mor ahududular kuvvetli büyür ve iri özelliklidir. Gelişme özelliği açısından kırmızı ve siyah ahududuların arasında yer alır ve genellikle telli terbiye sistemi ile yetiştiriciliği yapılır. Çoğaltılmaları sürgün ucunun daldırılması veya basit daldırma ile gerçekleştirilir.
Sonbahar çeşitlerinden (yediveren çeşitlerde) kırmızı meyveli olan çeşitler hem erken yaz döneminde hem de sonbahar döneminde meyve verirler. Sonbahar ürünü en iri meyveleri verir. Bununla birlikte sonbahar ürünü ilk yıl sürgünlerinin (henüz yeni gelişen birinci yıl sürgünleri) üst kısımlarında da meydana gelmektedir. Yaz ürünleri yalnızca iki yıllık sürgünlerin alt kısımlarından elde edilebilmektedir. Sonbahar ahududu çeşitleri, genellikle sonbahar ürünü dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bu çeşitler dip sürgünleri ile çoğaltılırlar ve bir herek yardımı ile yetiştirilir.
Sarı meyveli ahududular genellikle pek beğenilmemektedir. Fakat araştırmalar ve yeni çeşitlerin ıslahı amacıyla kullanılmaktadır.
Ahududu yetiştiriciliği büyük işletmelerde yoğun sermaye ve emek gerektiren, ancak sonuçta işletme sahibine önemli gelir sağlayan bir meyvecilik koludur. Küçük aile işletmelerinde ise, fazla yatırıma gerek kalmadan, kadın ve çocuk işgücü değerlendirilerek küçük alanlardan büyük ölçüde kazanç sağlanabilmektedir.
Ahududu fidanı kolayca ve düşük maliyette üretilebilir. Diğer meyvelerde görülen anaç ve teknik bilgi isteyen aşı sorunları yoktur. Ahududu bitkilerinde köklerin çok yıllık olmasına karşılık gövdelerin 2 yıllık olması ve her yıl yenilenmesi, diğer meyve türlerinde görülmeyen özel bir karakterdir ve ahududu yetiştiricilerine avantajlar sağlar. Dikimden sonra kısa sürede meyve vermeye başlamaları üstün bir özelliğidir.
Ahududu bitkileri diğer meyve ağaçları gibi yüksek boylu veya çilek ve sebzeler gibi yerde olmadığından bakımı ve meyve toplama işi daha kolaydır. Meyvelerin toplanması için fazla işgücü gerekmesine karşılık derim dönemi 4-6 haftalık bir süreye yayıldığından, işgücü ihtiyacının birkaç günde yoğunlaşması durumu bulunmamaktadır. Daha az sayıda işçi, bu süre içinde meyveleri toplayabilmektedir.
Meyveler olgunlaştığında kısa sürede tüketilmelidir. Ancak çok çeşitli değerlendirme şekilleri dolayısıyla meyve işleyen endüstri kuruluşları, ahududu meyveleri için hazır alıcılardır. Derim döneminin başlamasından önce bu kuruluşlarla yapılacak anlaşmalarla ürünün geleceği garanti edilir.
Ahududu Bitkisinin Tanımı ve Önemi
Ahududu bitkisini tanımlayabilmek için ilk önce bitkiler âlemindeki yerine bakmak daha sonrada bitkinin habitüsünü incelemek gerekir.
Bilimsel sınıflandırma:
- Âlem: Plantae
- Şube: Magnoliophyta
- Sınıf: Magnoliopsida
- Takım: Rosales
- Familya: Moraceae
- Cins: RubusFicus
- Tür: Ticari öneme sahip olanlar şunlardır;
- Rubus idaeus L. (kırmızı ahududu)
- Rubus occidentalis L. (siyah ahududu)
- Rubus leucodermis Torr. & Gr. (siyah ahududu)
- Rubus odoratus L. (kokulu ahududu, ağaç ahududusu)
Ahududu bitkisinin kısımları:
Ahududu Bitkisinin Botanik Özellikleri
Ahududu Bitkisinde Kök
Ahududu bitkisi saçak köklüdür. Çok sayıda ve sık bir şekilde oluşmuş ince köklerden meydana gelmiştir. Uygun toprak koşullarında 1-1,5 m derinliğe ulaşabilirler. Ancak yüzeye yakın bölgede yoğunlaşmışlardır. Yere paralel olarak, yanlara doğru daha fazla gelişirler. Bu yapılarıyla iyi bir erozyon önleyicisidirler. Ahududu kökleri üzerinde, yeni sürgünler oluşturan adventif gözler bulunur.
Ahududu Bitkisinde Gövde
Ahududu bitkisinin gövdeleri 2 yıllıktır. İlk yıl köklerde ya da kök boğazında bulunan adventif gözlerden sürerler. Bunlara genç sürgün denir. İkinci yıl bu sürgünler çiçek açar. Meyve verir ve sonra kururlar. Bunlara yaşlı sürgün adı verilir. Bazı ahududu çeşitleri genetik yapıları dolayısıyla, yıllık sürgünlerinde, aynı yılın sonbaharında çiçek ve meyve oluştururlar.
Ahududu bitkisinin gövdesi:
Sürgünler birinci yıl dallanmadan, 1 veya 2 metre boylanarak büyürler ve geç sonbaharda yapraklarını dökerek kış dinlenmesine girerler. İlkbaharda sürgünler artık boyuna büyümezler ve üzerindeki gözlerden meyve dalcıkları gelişir. Uzun bir çiçeklenme ve meyve olgunlaşma dönemi görülür.
Ahududu Bitkisinde Çiçek
Kültür çeşidi ahududu bitkilerinde çiçekler erdişi (erselik, hermafrodit) yapıda ve kendine verimlidirler. Bir çiçek üzerinde çok miktarda erkek ve dişi organ vardır ve başta arılar olmak üzere çeşitli böceklerin yardımıyla tozlanma sağlanır.
Ahududu bitkisinin çiçekleri:
Ahududu Bitkisinde Meyve
Sapın devamı olarak oluşan çiçek tablasını çevreleyen ve ayrı ayrı döllenip tohum bağlayarak yan yana oluşan üzümcüklerden meydana gelmiştir. Üzümcükler yeterli büyüklüğü ve kırmızı rengi alıp etli ve sulu bir yapıya sahip olduklarında meyve olgunlaşmıştır. Bu dönemde üzümcükler toplu halde kolayca çiçek tablasından ayrılırlar. Kendine özgü, çok beğenilen bir tat ve kokuya sahiptir.
Ahududu bitkisinde meyve:
Ahududu meyveleri yurtiçinde ve yurtdışında yüksek fiyatlarla yoğun talep görmektedir. Vitamin ve mineral yönünden üstün beslenme değerleri, çekici görünümü, renk, tat ve kokuları tüketici taleplerini artırmaktadır. Taze ve özellikle çeşitli yollarla işlenmiş ürünleri yurtdışında çok iyi bilinmekte, Türkiye’de de giderek daha fazla tanınmaktadır.
Ahududu meyveleri çeşitli şekilde değerlendirilmektedir. Taze tüketildikleri gibi konserve, reçel, marmelat, meyve suyu, pasta sanayi ve likör yapımında kullanılmaktadır.
Ahududu şoklamaya elverişlidir. Ülkemiz için çok yeni olan ahududu yetiştiriciliği, özellikle aile işletmeciliği ve iş gücünün değerlendirilmesi açısından ümit vericidir.
Ahududu Çeşitleri
Çeşit seçiminde iklim ve toprak özelliğine uygun çeşit seçilmelidir. Fidanlar verimli, kuvvetli ve hastalıklara dayanıklı olmalıdır. Pazarın aradığı çeşitler kullanılmalıdır. Seçilen çeşitler yola dayanıklı olmalıdır. Ayrıca meyveler taze ya da işlenmiş olarak kullanılacaksa kullanıma uygun çeşitler seçilmelidir. Çeşidi, özelliği ve kaynağı belli olmayan fidanlar ile bahçe kurulmamalıdır. Bu tip fidanlarla çeşitler karıştığı için meyvenin pazar değeri ve verim düşmekte, pazarlamada güçlüklerle karşılaşılmaktadır.
Ahududular, meyve olgunlaşma zamanı ve meyve verme sıklığına göre iki guruba ayrılır. Yazlık çeşitler yıl boyunca sadece yaz ortasında meyve vermektedir. Sonbahar çeşitleri veya yediveren çeşitler olarak bilinenler yaz ve sonbahar olmak üzere iki dönemde ürün vermektedir. Ancak yaz verimliliği biraz düşük, sonbahar verimliliği ise yüksek düzeyde gerçekleşir. Ahududular bunun haricinde renk ve büyüme özelliklerine göre de sınıflandırılabilir. Yazlık ve kırmızı meyveli çeşitler yazın yüksek düzeyde üretilirler.
Yazın Olgunlaşan Ahududu Çeşitleri
Yazın Olgunlaşan Kırmızı Çeşitler
Killarney, Ahududu Çeşidi
Sert soğuklara karşı dayanıklıdır. Parlak kırmızı bir renge sahiptir. Meyve büyüklüğü orta derecededir. Hoş kokuludur. Erkencidir. Pasta yapımında kullanılır.
Killarney, ahududu çeşidi:
Latham, Ahududu Çeşidi
Verimlidir. Kış soğuklarına dayanımı orta düzeydedir. Hafif dikenli bir çeşittir. Mantar ve virüs kaynaklı hastalıklara dayanıklıdır. Meyveleri orta irilikte, yuvarlak, sert ve parlak kırmızı renge sahiptir. Meyvelerini mevsim ortasında olgunlaştırır ve uzun bir dönem süresince hasadı devam eder.
Latham ahududu çeşidi:
Titan, Ahududu Çeşidi
Erken olgunlaşan, iri meyveli, orta düzeyde lezzete sahiptir. Yaprak bitlerine karşı dayanıklıdır. Telli terbiye sistemi ile yetiştirilmesi daha iyidir. Bitkiler kök kanserine ve kök çürüklüğüne karşı hassastır. Kumlu topraklarda yetiştirilmesi uygun olur.
Titan ahududu çeşidi:
Yazın Olgunlaşan Siyah Çeşitler
Cumberland, Ahududu Çeşidi
Lezzetlidir. Sürgünleri kuvvetli büyür. Verimlidir. Orta irilikte meyveler veren ve yaz ortasında olgunlaşan bir çeşittir.
Cumberland ahududu çeşidi:
Bristol, Ahududu Çeşidi
Cumberland çeşidine göre meyve verimi, lezzeti, iriliği, kokusu ve parlaklığı daha iyi düzeydedir. Antraknoz hastalığına karşı hassas fakat küllemeye karşı dayanıklıdır.
Bristol ahududu çeşidi:
Jewel, Ahududu Çeşidi
Meyveleri büyük ve parlak görünümlüdür. Sert etli, yüksek kaliteli ve çok iyi lezzete sahip bir çeşittir. Kuvvetli gelişen bitkisel özelliğe sahiptir. Dik büyüyen, düzenli ürün veren ve antraknoz hastalığına karşı orta düzeyde dayanım gösteren bir çeşittir.
Jewel ahududu çeşidi:
Mac Black, Ahududu Çeşidi
Geç dönem de olgunlaşan iri meyvelere sahiptir. Jewel’den sonra meyveleri olgunlaşır. Meyvesi iri ve lezzetlidir. Telli terbiye sistemi ile yetiştirilmelidir.
Yazın Olgunlaşan Mor Çeşitler
Brandywine, Ahududu Çeşidi
Meyveleri kırmızımsı-mor renktedir. Meyve tadı hafif mayhoş ve yüksek kaliteli bir çeşittir. Reçel, marmelat ve pasta imalatında çok tercih edilir. Sürgünleri kuvvetli, oldukça dik ve güçlü bir bitkisel özellik gösterirler.
Brandywine ahududu çeşidi:
Royalty, Ahududu Çeşidi
Büyük meyveleri kırmızı ahududu meyveleri kadar tatlıdır. Meyvelerin tam kırmızıdan mor renge kadarki uzun bir dönem boyunca toplanabilir. İri bitkiler olup bazı böceklere ve mozaik virüsünü taşıyan ahududu afidlerine karşı oldukça dayanıklıdır.
Royalty ahududu çeşidi:
Sonbaharda Olgunlaşan Ahududu Çeşitleri
Sonbaharda Olgunlaşan Kırmızı Çeşitler
Heritage, Ahududu Çeşidi
Meyveleri parlak kırmızı renkte, büyük, meyve eti sıkı ve yüksek kalitededir. Sofralık için uygun olduğu kadar dondurularak tüketim için de çok uygun bir meyve özelliğine sahiptir. Sürgünleri kuvvetlidir. Dik gelişir ve çok sayıda dip sürgünü verir.
Heritage ahududu çeşidi:
Caroline, Ahududu Çeşidi
Kuvvetli gelişir ve erken olgunlaşır. Kök çürüklüğüne karşı daha dayanıklıdır. Güzel kokuludur. Çok verimli ve hastalılara karşı dayanıklıdır.
Caroline ahududu çeşidi:
Autumn Bliss, Ahududu Çeşidi
Meyveleri iri, meyve zarı parlak koyu kırmızı renkte olup orta düzeyde lezzete sahiptir. İşleme sanayi için güzel bir meyvedir. Sıcaklığa karşı dayanıklıdır.
Autumn Bliss ahududu çeşidi:
Sonbaharda Olgunlaşan Sarı Çeşitler
Anne, Ahududu Çeşidi
Meyveleri iridir. Meyveleri soluk sarı renkte ve çok tatlıdır. Sonbaharda hasat edilebilen bir çeşittir fakat yazlık olarak ta değerlendirilebilir bir çeşittir.
Anne ahududu çeşidi:
Fallgold, Ahududu Çeşidi
-30 C°’ye kadar dayanır. Çok kuvvetli gelişen sürgünlere sahiptir ve farklı toprak koşullarında yetişebilir. Meyveleri altın sarısı renkte olup çok tatlıdır.
Fallgold ahududu çeşidi:
Ahududu Bitkisinin Genel İstekleri
İklim istekleri: Ahududu yetiştiriciliği için en uygun bölgeler, yazları serin ve hasat zamanı yağmur olmayan yerlerdir. Yazları sıcak, kurak ve rüzgârlı olan yerlerde büyüme geriler. Meyveler küçük ve çok çekirdekli olur. Çok sıcak bölgelerde yetiştiricilik yapılmamalıdır. Çünkü hasattan önce çok şiddetli sıcaklar meyvelerin olgunlaşmadan yumuşamasına neden olur. En iyi yetiştiricilik yıllık yağış ortalaması 750-800 mm. olan bölgelerde yapılabilmektedir.
Ahududu soğuk ılıman iklim bölgelerinin bitkileridir. Ancak bazı çeşitleri sıcak ılıman iklim bölgelerine adapte olabilmektedir. Ahududu bitkisinin kış soğuklama ihtiyacı olmaktadır. Yapılan incelemelerde 7 C°’ nin altında en az toplam 800 saat geçirmelidir.
Kış aylarında şiddetli donlara (-25 C°’ye kadar) oldukça dayanıklıdır. Meyvenin olgunluk dönemi haziran-ağustos aylarında gerçekleşmektedir. Dolayısıyla sonbahar erken donları sadece ikinci ürün veren bazı ahududu çeşitlerinde meyvelere zarar verebilmektedir. Ayrıca ilkbaharda geç çiçek açtığından ilkbahar geç donlarından da zarar görmez.
Ahududu yetiştiriciliğinde hava oransal neminin yüksek olması istenir. Kışları çok ılık geçen, yazları çok sıcak ve kurak olan bölgelerde ahududu yetiştirilemez. Yüksek oranda hava nemine karşılık bahçenin iyi havalanması, hava akımının sağlanması da gerekir. Uzun süreli sis olayları ve şiddetli rüzgârlar bitki gelişimini geriletir.
Ahududu yetiştiriciliğinde güneşlenmenin de büyük önemi vardır. Yeterli güneşlenme, daha iyi bir sürgün gelişimi sağlar. Sürgünlerin pişkinleşmesine ve kışa daha kuvvetli girmelerine yardımcı olur. İyi bir güneşlenme meyvenin kalitesini ve verimliliğini artırdığı gibi çiçek ve meyve döneminde etkili ve sürekli yağış ve dolu yağışı meyve için zararlıdır.
Toprak istekleri: Toprak bakımından çok seçici değildir. Ancak uygun topraklarda yetiştirildiği takdirde, daha yüksek verim alınır. En uygun topraklar; organik maddece zengin, su tutma kapasitesi yüksek ve iyi direne olabilen topraklardır. Sürekli toprak nemi sağlanmış olmalıdır. Çok hafif, ağır ve kötü direne olan topraklardan kaçınılmalıdır. Hafif asitli topraklar tercih edilmelidir, yani toprak pH sı 6-7 olmalıdır. Toprak derinliği en az 1 metre olmalıdır. Aksi halde kökler derine inemez ve toprak neminden istifade edemez.
Ahududu Üretimi
Ahududuların üretimi en kolay dip sürgünleri ile olmaktadır. Sonbaharda bir kısım köklü dip sürgünleri ana kökten ayrılarak alınır ve dikim yapılır. İlkbahar dikimi de yapılabilir. Ancak taze çıkan dip sürgünler 15-20 cm boyunda olduğu zaman alınarak dikilmelidir. Aksi takdirde tutma oranı çok düşük olacaktır.
Diğer meyve türlerinde olduğu gibi ahududuları aşılama tekniği uygulanmamaktadır. Ahududu gövde çelikleri, çok farklı uygulamalara rağmen köklenmemektedir. Çelikle çoğaltma ile de ahududu fidanı üretilememektedir. Ayrıca ahududu tohumları ile üretim, hem tohumlar zor çimlenmekte, hem de tohumlardan çıkan bitkiler ana bitkiye benzememektedir.
Ahududu fidanı üretimi; kök sürgünleriyle, kök çelikleriyle, uç daldırma ve doku kültürü yöntemi ile ve fidan üretimi ile yapılır.
Ahududu çeşitlerinin vegetatif çoğaltılma yöntemleri:
Kök Sürgünleri ile Fidan Üretimi
Ahududu köklerindeki gözlerin sürmesiyle oluşan birinci yıl sürgünlerinin gelişmesi, kendi köklerini oluşturması ve dinlenme dönemine girmesiyle birlikte ana köklerden ayırarak fidan elde etme yöntemidir. Söküm esnasında fidan üzerinde kendi kökleriyle birlikte bir miktar ana bitkinin köklerinden de kalması fidanın tutması ve yeni yerinde gelişmesi için daha faydalı olur. Söküm işlemi ahududu bitkisinin dinlenmede olduğu sonbahar sonu ve ilkbahar başına kadar yapılmalıdır. Çok soğuk geçen bölgelerde ilkbahar başında söküm yapmak ana bitkilerin ve fidanların sağlığı açısından önemlidir.
Ahududularda kök sürgünleri ile oluşan yeni bitkiler:
Kök sürgünleriyle üretim yapmak için meyve elde etmek üzere kurulmuş bahçelerden, mümkün olduğunca, kaçınılmalıdır. Fidan elde etmek için özel olarak kurulmuş fidanlıklardan elde edilen fidanlar tercih edilmelidir.
Meyve bahçelerinden fidan elde etmenin yeni tesis edilecek bahçe açısından sakıncaları şunlardır:
- Elde edilen fidanlar karbonhidratlarca fakir olması, dolayısıyla fidanlardaki zayıflık tutumu ve sonraki gelişim üzerinde sınırlayıcı olabilir.
- Fidanlar açık alanda ve kontrolsüz olarak üretilmesi nedeniyle hastalık ve zararlıların yeni tesis edilecek bahçeye taşınmasını sağlayabilir. Özellikle mücadelesi zor olan virüs ve bazı kök hastalıkları ciddi sorunlara yol açabilir.
Meyve almak üzere tesis edilen bahçeler için ortaya çıkacak sorunlar ise şunlardır;
- Fidan elde etmek üzere düzensiz olarak yapılan sökümlerde meyve üretiminde kalite ve kantite düşüşlerine yol açabilir.
- Bahçede budama düzenini bozması meyvelerde istenen sonucun alınmasını engelleyebilir.
- Sökümler meyve vermesi beklenen sürgünlerin köklerinde çeşitli zararlanmalara yol açarak istenmeyen kurumalar oluşabilir.
- Köklerin söküm esnasında ciddi zararlar alması meyve verecek sürgünlerin sayısını azalmasına ve çeşitli kök hastalıklarına maruz kalmasına neden olabilir.
Ahududulardan kök sürgünleri ile fidan elde etmek amacıyla özel ahududu fidanlığı tesis edilmelidir. Bu fidanlıkları tesis etmeden önce mutlaka toprak fumigasyonu yapılmalıdır. Arazi iyice işlenmeli ve toprak yapısını düzenlemek üzere ahır gübresi takviyesi yapılmalıdır. Anaç bitkiler açık alanda sıra arası 2-4 metre, sıra üzeri ise 1 metre olmak üzere dikilmelidir. Yağmurlama veya damla sulama ile düzenli sulanarak gübreleme ve düzenli olarak diğer bakım işlemleri yapılmalıdır. Meyve sürgünlerinin gelişmesine izin verilmemelidir. Hastalık ve zararlılara karşı ciddi bir mücadele yapılmalıdır. Ana bitkilerden, mümkün olduğunca, meyve alınmamalıdır. Her yıl düzenli fidan temin etmek için, ilk yıl sürgünlerinden bir kısmının anaç bitki olmak üzere arazide bırakılmalı ve ahududu sürgünlerinin iki yıl sonra öldükleri unutulmamalıdır.
Ahududu bitkisinin kök boğazı ve kökte bulunan gözlerden her yıl yeni sürgünler çıkmaktadır. İlkbaharda topraktan çıkan sürgünler gelişme mevsimi boyunca büyürler. Geç sonbaharda yapraklarını döktükten sonra erken ilkbahara kadar bunlar köklü olarak sökülür ve fidan olarak kullanılırlar. Kışları sert geçen bölgelerde ilkbaharda söküm daha uygundur.
Kök Çelikleri ile Fidan Üretimi
Ahududu bitkilerinin gövde çelikleri ile üretimi mümkün olmamakla beraber kök çelikleri ile fidan üretimi sağlanabilmektedir. Kök çelikleri sonbaharda yaprak dökümünden, ilkbaharda gözlerin sürmesine kadar geçen dinlenme döneminde alınırlar. 2-10 mm’ye kadar değişen kalınlıklarda kök parçalarından yararlanılır.
Çelikler 5-10 cm boyunda hazırlanırlar. Kök parçalarının alınıp çelik yapılmaları ve dikilmelerine kadar, çok nemli ortamlarda tutulmaları ve kurumalarının önlenmesi gerekir.
Ahududularda hazırlanmış bir kök çeliği:
Ahududuların kök çelikleriyle çoğaltılması planlanan arazilerin önceden hazırlanması gerekir. Önce sürülmeli ve toprağın özelliğini iyileştirmek amacıyla ahır ve kimyasal gübrelerle gübrelenmelidir. İyi bir fumigasyondan sonra kök çelikleri dikilir ve düzenli olarak sulanır. Şayet sulamada aksamalar olursa fidan oluşumu ve gelişiminde çeşitli sorunlar ile karşılaşılabilir. Kök çeliklerinde köklerin iyi gelişmesini sağlamak üzere naylon bir örtü ile örtülebilir. Sürgünler görünür görünmez derhal naylon örtü kaldırılmalıdır. Ahududu fidanlarını kök çelikleriyle tüplü olarak ta üretme imkanı vardır. Organik maddece zengin hafif bünyeli bir toprak hazırlanarak naylon tüpler veya saksılar içersine doldurulur. Yukarıda açıklanan özellikteki kök sürgünleri bu tüplerin içine yerleştirilir ve üzeri 5 cm kadar toprakla örtülür. Düzenli bir sulamadan sonra tüplü fidanlar gelişir ve satışa hazır hale gelir. Kök çelikleriyle kitlesel çoğaltma yapmak zordur. Ama çok iyi sonuçlar alınır. Özel olarak hazırlanmış dikim yastıklarında sera ve yüksek tünel gibi kontrollü koşullarda oldukça iyi kalitede fidanlar üretilebilir. Kök çelikleri arazide 60-80 cm aralıklarla ve 3-5 cm derinlikte açılan çizilere yan yana ve yatay olarak dizilir ve üstleri toprak ile kapatılır.
Uç Daldırma ile Fidan Üretimi
Uç daldırması ile fidan üretiminde kök çelikleri ve kök sürgünleri kadar hızlı ve yoğun bir üretim yapılamaz. Daha iyi fidan üretimini sağlayan başka bir yöntem yoksa uygulanır. Özellikle siyah ve mor ahududuların çoğaltılmasında kullanılır. Bununla birlikte diğer çeşitlerde de kullanılabilir.
Uç daldırmasıyla elde edilmiş ahududu fidanı:
Uç daldırmasında birinci yıl sürgünleri kullanılır. Meyve sürgünleri yani ikinci yıl sürgünleri kullanılmamalıdır. Bu amaçla bir yıl önceden tüm meyve veren sürgünler temizlenir. Ağustos ayının son günlerine doğru birinci yıl sürgünlerinin uç kısımları 5-10 cm kadar derinliği olacak biçimde toprağa gömülür. Gömme işlemi esnasında köklenmeyi kolaylaştırmak amacıyla organik içerikli bir karışımın kullanılması önerilir. Toprağa gömülen sürgün uçları, aynı yıl içersinde, dinlenme dönemine girmeden önce köklenmiş olurlar. Köklenen sürgün uçlarından yukarıya doğru gelişen bir sürgün oluşumu da gözlenir. Oluşan fidanların ana bitkiyle olan bağlantıları bir makas yardımıyla kesilir. Kesme işleminde fidan üzerinde yaklaşık 10-15 cm’lik bir kısmın kalması istenir. Bu kısım fidanın tutulması, taşınması ve dikilmesi sırasında çok faydalı olur. Oluşan fidanlar dinlenme döneminde sökülerek istenen yere taşınır. Zaman alıcı ve yorucu bir çoğaltma şeklidir.
Doku Kültürü Yöntemi ile Fidan Üretimi
Ahududu fidan üretiminde, en modern, en sağlıklı ve en hızlı yöntem, doku kültürü tekniğidir. Kontrollü şartlarda sağlıklı olarak büyütülen ana bitkilerin büyüme noktalarından 0.1-0.3 mm kadar küçük parçalar alınarak sterilize edilmiş tüplerde özel besin ortamlarına konulurlar.
Doku kültüründe şu aşamalardan geçilir:
- Bitki parçaları ana bitkiden alınır. Ana bitkiler özel bir alanda hastalık ve zararlılardan tamamen arı bir ortamda yetiştirilmiş olmalıdır. Aktif gelişme dönemindeki sürgünlerden 5-7,5 cm uzunluğunda üzerinde bir göz bulunan parçalar kesilir. Bunun yanı sıra sürgün ucu da kullanılabilir. Sürgün uçları yaklaşık 5 cm uzunlukta alınır.
- Sürgün parçaları akan çeşme suyu altında 10-15 dakika tutularak temizlenir. Daha sonra bu parçalar %10 sodyum hipoklorid ve birkaç damla tween 20 damlatılan steril saf su içersinde yaklaşık 20 dakika karıştırılarak tutulur. En son olarak en az 3 kez steril saf sudan geçirilerek iyice temizlenir.
- Önceden dikim için hazırlanan ortamlara dikim yapılır. Dikim için gövdeden bir parçada bulunan gözler kullanılabileceği gibi sürgün uçlarındaki gözlerin içi açılarak 0,1-0,3 mm büyüklüğündeki meristem dokusu da kullanılabilir.
- Doku kültürü koşulları 25 C° sıcaklığa, 18/8 (aydınlık/karanlık) aydınlatma süresine sahip olmalıdır. Aydınlatma için soğuk beyaz floresan lambalar kullanılmalıdır.
- Her 4-5 haftada bir bitki örnekleri alt kültüre alınmalıdır. Böylece yeni gelişen sürgünlerde yeni ortamlarda gelişme imkânı bulacaktır.
- Gelişen sürgünün köklenmesi için gerekli özelliklere sahip yeni ortamlarına alınmalıdır.
- Köklenen bitkicikler doku kültürü ortamından çıkartılır. Kökleri güzelce yıkanır ve küçük viyoller içine alınır. Bunlar sera veya plastik örtü altındaki özel alanlara alınarak bitkiciklerin gelişmelerini sürdürmeleri ve dış koşullara alıştırılmaları sağlanır.
- En son safhada birer fidan haline gelen bitkiler saksılar içersinde dış koşullara aktarılarak bir süre bekletilir ve pişkinleşmeleri sağlanır.
Tohum ile Fidan Üretimi
Çoğu bitkide olduğu gibi ahududuyu da tohumla üretmek mümkündür. Ancak ticari ahududu fidanı üretiminde önemi olmayan bir çoğaltma yöntemidir. Her şeyden önce genetik farklılıkların oluşması nedeniyle bir örnek fidan elde edilmesi güçtür. Her ne kadar çoğu ahududu bitkisi kendi kendini dölleyebiliyorsa da yakın çevredeki diğer ahududulardan da döllenme riski vardır. Ayrıca kendi kendini döllemesi tüm tohumların genetik özelliklerinin aynı olacağı anlamına gelmez.
Ahududularda tohumla çoğaltma tekniği, daha çok, ıslah amacıyla kullanılır. Ayrıca çeşitli merak bahçeleri için de kullanılabilir. Bunun dışında tohumla çoğaltma yapmak anlamsızdır. Vegetatif yöntemlerle çoğaltma hem daha kolay hem de daha ucuza mal olur.
Olgun meyveler toplanıp bir parçalayıcı ile parçalanır ve üzerine bir miktar su konursa tohum ile meyve pulpunun birbirinden ayrılır. Tohumlar alınıp bir iki defa daha sudan geçirilerek temizlenir. Yeteri kadar tohum elde edildikten sonra dikim dönemine kadar buzdolabında 1-5 C° sıcaklıkta saklanabilir. Genel olarak ahududu tohumları uygun koşullar altında birkaç yıl canlılıklarını muhafaza edebilirler. Ahududu tohumları 2-3 mm büyüklüğünde oldukça küçüktürler. Tohumların dinlenmeden çıkmasını sağlamak için düşük sıcaklıklarda (2 – 5 C° arasında) ve nemli koşullarda 3 – 4 ay katlamaya almak gerekir. Daha sonra tohum ekimi yapılır. Çimlenme gerçekleştikten sonra ikinci gerçek yaprağını da çıkardığında ekim yerinden alınarak dikilmesi gereken saksı veya araziye aktarılmalıdır.
Ahududu Bahçesi Tesisi
Toprak hazırlığı yapılırken fosforlu, potaslı gübrenin tamamı, azotlu gübrenin üçte biri verilir ve derin sürüm yapılır. Azotlu gübrenin geri kalan kısmı ikiye bölünüp, birincisi ilkbaharda çapa ile ikincisi ise çiçekten sonra verilir. Toprağı organik maddece zenginleştirmek için dekara 3-4 ton çiftlik gübresi verilmelidir.
Dikim zamanı; Bahçe tesisi zamanının belirlenmesi dikilen fidanların tutması için önemlidir. Ülkemizde çok soğuk kış geçirmeyen bölgelerde bitkilerin dinlenmeye girmesiyle birlikte, sonbahar dönemi sonunda veya kış boyunca dikim yapılabilir. Bu bölgelerde sonbahar döneminin sonu veya kış başlarında (kasım, aralık ayında) dikim yapmak daha akıllıca olabilir. Özellikle ilkbahar dönemi iş yoğunluğu başlamadan dikim işlerinin bitirilmesi faydalı olur. İç Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde kış bitiminde veya erken ilkbahar döneminde dikim yapmak daha doğru olur.
Dikim, ilkbaharda yapılacaksa fazla geç kalınmamalıdır. Aksi halde dikimden sonra sıcak ve kurak günler başlayacağından sık sulama gerekecektir. İlkbahar dikimi için en uygun zaman 15 Şubat – Nisan başına kadardır. Kışı sert geçen bölgelerde ilkbahar dikimi tercih edilmelidir. Dikilecek fidanların dinlenmede olmaları zorunludur.
Dikim aralıkları; Ahududu fidanlarının dikim mesafelerini düzenlemede mekanizasyon kullanımı, arzu edilen terbiye sistemi, çeşidin gelişme durumu (dik, yarık, iri, zayıf vb) ve fidan için ayrılan bütçe konuları dikkate alınmalıdır. Şayet sıra aralarında geniş traktörler kullanılması düşünülüyorsa sıra arası mesafesi 3-3,5 m olması gerekir. Şayet daha küçük traktörler kullanılacaksa sıra arası 2,5 m olabilir. Küçük aile işletmesi veya merak bahçesi planlanıyorsa, bu tip bahçelerde sıra ararlının 1,5 m olması yeterlidir. Sıra üzeri mesafeleri 40 cm ile 100 cm arasında değişkenlik gösterebilir. Şayet fidan maliyeti sorun olmayacaksa sıra üzeri mesafeler düşürülür. Hem böylelikle bahçe ekonomik verim düzeyine çok çabuk ulaşır. 60 cm sıra üzeri mesafe ideal olanıdır. Ancak bu ekonomik gerekçelerle 80-100 cm de çıkartılabilir. Böyle bir durumda bahçede ekonomik ürün için daha fazla beklemek gerekecektir. Dikim mesafelerini belirlemede çeşitlerin tipleri de (kırmızı, sarı, siyah, mor, dik, dikensiz) önemli bir etkiye sahiptir. Dikensiz çeşitler daha geniş aralıklarla dikilmesi tavsiye edilmektedir.
Dikim aralıklarına göre bir dekar alan için gerekli fidan sayısı:
Ahududular için tavsiye edilen terbiye sistemleri ve en uygun dikim aralıkları:
Ahududu fidanları tüplü ise kök budaması yapılmaz. Ancak, çoğu kere, fidanlar çıplak köklü olarak pazarlanır. Çıplak köklü fidanların dikimden hemen önce dikim çukurunun başında kök budaması yapılması gerekir. Zarar görmüş ve ölmüş kökler budanarak hızlı kök teşekkülü teşvik edilir.
Ahududu fidanı dikimi:
Kırmızı ahududu fidanları söküldükleri derinlikten 5-7,5 cm daha derine dikilmelidir. Diğer ahududu fidanları ise 2,5 cm kadar daha derine dikilmelidir. Fidanlık söküm derinliği gövdenin alt bölgesinde kökün ise üst bölgesinde koyu gri bir çizgi olarak kendini gösterir. Çukurlar içersine fidanlar yerleştirilerek kökler tamamen toprakla örtülür. Açıkta kök kalmamalıdır. Toprak daha sonra ayakla bastırılarak sıkıştırılır. Hemen sonra can suyu verilir. Dikim yapıldıktan sonra kırmızı ahududu dalları yaklaşık 25-30 cm üstten kesilir. Siyah ve mor ahududu üzerindeki orijinal gövde olan sürgünler toprak seviyesine kadar kesilmeli ve kesilen sürgünler hastalıkları kontrol etmek için dikim alanından uzaklaştırılmalıdır. Şayet toprak önceden gübrelenmemişse dikimden yaklaşık iki-üç hafta sonra her bitkinin çevresine verilmelidir. Her bitkiye yaklaşık 30 gram kompoze gübreler verilebilir. İkinci ve bunu izleyen yıllarda her 1 dekarlık alan için15 kg gübrenin % oranında uyanma başlangıcı döneminden önce bitkilere verilmelidir.
Ahududu ile böğürtlen karşılaştırması:
Lütfen yorum bırakın.