Anaç Seçiminde Dikkat Edilecek Hususlar
Doğadaki olanaklar sınırsız denecek ölçüde geniş ve elverişlidir. Her türden milyonlarca balık, akarsu, göl ve küçük su birinkitilerin de döl vermekte; milyonlarca balık üremekte ve yine milyonlarcası başka canlıların besini olarak yok olmaktadır. Bu arada yitirilen yumurtalar ve yavrular, doğanın olağanüstü büyük boyutları içinde fazla bir önem taşımamaktadır.
Ancak akvaryumcular, dar ve yapay olanaklar içinde gerçekleştirmek durumunda oldukları üretimde olabildiğince verimli sonuç almak zorundadırlar. Damızlık birkaç çift balıktan mutlaka döl almaya ve bu işi en az yumurta ve yavru kaybıyla başarmaya çalışacaklardır. Bunun için yeterli bilgi sahibi olmak, büyük bir dikkat ve özen göstermek gerekir.
Balığın Sağlıklı Olması
Balığın, içinde yaşadığı ortamın onun biyolojik özelliklerine uygunluğu sağlığını derinden etkiler. Her balık türünde olduğu gibi labirentli balıkların da doğal ortamlarına uygunluk gösteren sularda daha iyi gelişeceği ve sağlıkla yaşayacağı doğaldır. Bunun aksine, sularının asit-alkali, sertlik, ısı ve ışık acısından uygun özellikler taşımaması, balıkların biyolojik yapılarının dengesini bozar. Sağlıklarının bozulmasına neden olur. Bunun sonucunda, renkleri solar, yeme karşı isteksizlik gösterir, hareketleri durgunlaşır, doğal etkinliklerinden ve bu arada üreme faaliyetlinden uzaklaşırlar. Labirentli balıklar genel olarak 26—27 santigrat gibi tropikal ısılı, bol ışıklı, tabana bağlı ve yüzen bitkilerle çok iyi bitkilendirilmiş, nötr veya çok hafit alkali ve hafifçe sert suya sahip akvaryumlardan hoşlanır.
pH 7 olan sular asit-alkali yönünden nötrdür. pH 1, en yüksek asit oranını; pH 14 ise en yüksek alkali oranını gösterir. Tropik akvaryum balıkları, pH 4 ila pH 9 arasında yaşar. Sert sular çoğunlukla alkali, yumuşak sular ise çoğunlukla asitlidir.
Yumuşak sular; içinde kalsiyum tuzları bulundurmayan, kullanıma elverişli, içimi hafif sulardır. Kentlerde kullanılan ve içilebilen sular böyledir. Ancak akvaryum tabanına döşenen kumlar çoğunlukla bir ölçüde de olsa içlerinde bazı tuzlar bulundurduklarından, bu suyu labirentli balıklar için uygun olan sertliğe ulaştırır.
Fazla sert olan, zor köpüren kuyu ve artezyen sularını kullanma durumunda olanlar, bunları mutlaka gereği oranda yağmur suyuyla karıştırarak sertliğini hafifletmelidirler.
Labirentli balıkların sağlıklı gelişmeleri ve üreme dâhil tüm etkinliklerini normal olarak gösterebilmeleri, kendilerini doğal ortamlarına daha yakın hissetmeleri için kesinlikle, sağlanması gereken bir başka öğe de akvaryumun çok iyi bir biçimde ve gereği gibi bitkilendirilmesidir.
Balığın Anaç İçin Uygun Yaş ve Boyutta Olması
Üretimde döl verimiyle balıkların genel durumlarının, yaşlarının, sağlıklarının, beslenme ve yaşama koşullarının doğrudan ve önemli bağıntıları vardır. Bu etkenler, balıktan ne derece verim alınabileceğini belirler.
Her şeyden önce üretime sokulacak damızlık balıklar, üreme için gereken elverişli yaş dönemi içinde bulunmalıdır. Çünkü bazı kural dışı örnekleri bir yana bırakılacak olursa labirentli balıklarından genel olarak 1 yaşından itibaren döl almak olasıdır. Döl verme çağı ise 2. 2,5 yaşlarda sona erer. Gerekli koşullar sağlanır, iyi bir bakım ve beslenme uygulanırsa, bu balıklardan 6 haftada bir döl almak olasıdır.
Bu bilgiler ışığında Labirentli balıklardan 10-12 kez döl almanın mümkün olabileceği anlaşılır. Bundan sonra bu balıklar yalnızca süs amacıyla kullanılmalıdır. Damızlık olarak kullanılacak dişi ve erkek balıkların birbirlerinden ayrı tutulmasında yarar vardır. Üretici bu şekilde, döle girme anını kendi istediği gibi saptayabilir. Böylece tüm koşullar gereği gibi hazır olduğunda, tam bir denetim altında üretim yapmak mümkün olur. Ayrıca bir yıl içinde çok sayıda kızgınlık dönemi geçiren erkeğin, döle hazır olmayan bir dişiyi gereksiz yere hırpalaması önlenmiş olur.
Birbirlerine karşı amansız bir düşmanlık duyan beta splendens ve bir ölçüde cennet balığı erkekleri dışındakiler birlikte konulabilir. Betalarda da dişi balıklar hep birlikte tek bir akvaryumda sakıncasızca barındırılabilir. Ancak erkek balıkların ayrı ayrı akvaryumlarda barındırılmaları, aralarındaki içgüdüsel rekabetten kaynaklanan kavgacılığın doğurttuğu bir zorunluluktur.
Bu noktada, dişi ve erkek balıkların birbirlerinden ayırt edilmeleri gereği ortaya çıkar. Labirentli balıklarda cinsiyet ayrımı, dişi ve erkeklerde görülen belirgin ayrılıklar nedeniyle zor olmaz.
Üstteki çizim erkeği, alttaki dişiyi simgelemektedir:
Labirentli balıklarda erkek, dişiye oranla daima daha görkemli olmakta ve daha çarpıcı özellikler taşımaktadır. Öyle ki hemen bütün yüzgeçleri dişininkinden daha geniş ve gösterişli bulunmakta, renkleri dişiye oranla daha parlak ve canlı olmaktadır. Cinsler arasında fazla belirgin farklar bulunmayan türlerde kesin ayrım, sırt yüzgeci daima sivri bir biçimle sona ererken, dişinin sırt yüzgecinin biçimi daha yuvarlaktır.
Üreme zamanında dişinin karnı olağan haline oranla daha şişkin, rengi her zamankinden daha parlaktır. Yumurta dökmeye yakın olan günlerde dişi balıkların karnında, anüs ağzında toplu iğne başı büyüklüğündeki beyaz oluşum gözlenir.
Lütfen yorum bırakın.