Avokado Bitkisinde Sulama
Avokado bahçelerinde yağmur sularının etkinliğini kaybettiği, özellikle yaz döneminde sulanması gerekmektedir. Bahçe kurulacak yerde yeterli ve kaliteli sulama suyu bulunmalıdır. Avokado ağaçları tuzlara (klor ve sodyum) duyarlıdır. Sulama suyunda 100 ppm’den daha fazla klor içermesi halinde, orta ve şiddetli yaprak ucu yanıklıklarına neden olmaktadır. Sodyum fazlalılığı da benzer etki yapmaktadır. Bu nedenle sulamada kullanılacak suların kalitesinin belirlenmesi çok önemlidir.
Avokado ağaçlarının saçak kökleri toprağın 60-90 cm. arasında yer almakta ve bu kısımdaki toprağın nemliliğine dikkat edilmelidir. Kökleri hassas olmasından dolayı ağır topraklarda aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Yağmurların yetersiz olduğu mevsimlerde, avokado ağaçlarının sulanması gerekir. Sulama suyu tuzlu ve klorlu olmamalı, saçak kökleri 60-90 cm kadar inen avokadonun yıl boyunca bu köklerinin nemli kalması sağlanmalıdır.
Avokado bahçelerinde ilk yıllarda her fidan için yapılan çanak veya fidanları içine alan karıklara su verilerek sulama yapılır. İklim ve toprak yapısına göre fidanlar 7-10 gün ara ile kök bölgesini ıslatacak kadar sulanmalı, fazla sulamadan kaçınılmalıdır.
Ağaçların verime başlamasıyla birlikte genellikle tava ve karık usulü sulama yöntemi uygulanmaktadır. Son yıllarda kurulan bazı ticari avokado bahçelerinde modern sulama sistemleri olan damla sulama veya mini sprink sulama yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır. Kuru ve sıcak rüzgârların estiği dönemde susuzluk meydana gelirse, ağaçlarda şiddetli meyve dökümleri meydana gelmektedir. Son yıllarda daha etkin olarak sulama suyundan faydalanmak için ve sulama suyu kısıtlı olduğu yerlerde damla sulama sistemi kullanılmaktadır.
Avokado ağacında damla sulama:
Sulama miktarı ve sulama aralığı; ağacın büyüklüğüne, iklim ve toprak özelliklerine göre değişmektedir. Sulama genellikle 7-20 günde bir yapılmakta ve yılın 6 ayı kadar devam edilebilme olasılığı bulunmaktadır.
Sulama zamanın belirlenmesinde, bölgedeki etkin yağışların başlangıç ve bitiş zamanı çok önemli olmaktadır. En fazla sulama yılın en sıcak ayları olan temmuz ve ağustos aylarında olmalıdır. Bu aylarda fidan ve ağaçlar susuz bırakılmamalıdır. . Eğer susuz bırakılırlarsa, şiddetli meyve dökülmeleri ortaya çıkar.
Bu sistemlerin birçok avantajları vardır. Aynı zamanda sulama ile birlikte ağaçlara gübre uygulamasına da olanak verir. Sulamaya başlama ve bitiş tarihlerini yağmurların başlama ve bitiş tarihlerine göre ayarlanır.
Avokado ağaçlarının tava usulü sulanması:
Avokado Bitkisinde İlaçlama
Dünyada avokado yetiştiriciliğinin yapıldığı bölgelerde birçok hastalık ve zararlı görülmesine rağmen ülkemizde yeni bir ürün olduğu için nispeten daha az hastalık ve zararlı görülür. Dünyada avokado tarımı yapılan bölgelerde en önemli hastalık türü kök çürüklüğü mantarıdır. Bu hastalık etmeni henüz ülkemizde görülmemekle beraber ağır ve su tutan yerlere avokado bahçeleri kurulmamalıdır.
Ülkemizde avokado yetiştiriciliğinin yapıldığı alanlarda büyük bir kısmında zararlılarla mücadelede, ekonomik zarar eşiğinin geçilmemesinden dolayı mücadele yapılmasına gerek duyulmamaktadır. Ancak görülen en önemli zararlılar ise; Akdeniz meyve sineği, thrips, kabuklu bitler, unlu bitler ve limon sıçanı olmaktadır. Avokadolarda erken olgunlaşan ve ince kabuklu çeşitlerde Akdeniz meyve sineği zararları görülmektedir. Bu çeşitlerin bir kısmı çöğür anaçlar olarak kullanılmaktadır.
Avokado ağaçlarına dadanan zararlı ve hastalıklarla, uzmanlara danışılarak ve uygun tarım ilaçları kullanılarak zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.
Avokado meyvelerinde Akdeniz meyve sineği (a) ve limon sıçanı zaran (b):
Avokado Bitkisinde Görülen Zararlılar
Dev Beyaz Sinek (Aleurodicus Dugesii), Avokado Zararlısı
Beyaz sinek yaprakların özsuyunu emer. Kurtçuklar tarafından salgılanan tatlı salgı toz toplamakta ve fumajin oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca bu durum biyolojik kontrolün etkisini azaltan karıncaları çekmektedir.Olgunlaşma döneminden önce beyaz sinek doğal düşmanları tarafından yok edilebilir. Eğer örümcekler tarafından yok edilmemişse biyolojik kontrol gerekmektedir.
Avokado zararlısı dev beyaz sinek ergini:
Yaprakbüken (Homona Spargotis), Avokado Zararlısı
Tırtıl yaprağı bir ağ içerisinde kıvırır ve daha sonra meyveyi sararlar. Yaprağa verilen zarar çok ciddi olduğu zaman meyveler de yaralanır. Doğal düşmanları bulunmakta ve tırtılların vereceği zararı azaltabilmektedir. Saldırıların en çoğu yeni sürgünlerin geliştiği ilkbahar ve sonbahar arasında gerçekleşmektedir.
Avokado zararlılarından yaprakbüken kelebek ve lavrası:
Kabuklubit (Aonidiella Aurantii Ferrisia Virgata Cock.), Avokado Zararlısı
Yaprak ve meyveler yapışkan bir tatlı salgıyla kaplanır ve bu salgı içinde ağacın fotosentetik faaliyetlerini azaltan siyah mantar oluşur. Saldırının başlarında çok zarar görmüş dallar kesilir ve yakılır. Genellikle, yırtıcılar ve parazitler aracılığıyla kontrol edilirler.
Thrips (Selenothrips Rubrocinctus Giard Scirtothrips Perseae), Avokado Zararlısı
Olgun yapraklar, dokularda sertleşme başladığında bu saldırıdan en çok etkilenen kısımdır. İğneleme (ağız yolu ile), renksiz klorotik lekelere, yaprak uçlarının kahverengileşme ve kıvrılmasına neden olur. Meyvelerin besinlerinin alındığı iğnelemeler ‘kaliks’ yanında başlar ve tüm meyveye yayılır. Meyvenin dış yüzeyi sarımsı kahverengi ve kahverengi olur.
Avokado yaprak uçlarının kahverengileşmesi ve kıvrılması:
Kırmızı Örümcek Akarı (Oligonychus Spp.), Avokado Zararlısı
Yaprak damarı boyunca uzanan sıkı bir ağ ile kaplı yuvarlak, sararmış nekrotik dairesel lekeler yapar. Bu saldırılar yaprak dökülmesine neden olabilir. Bu zararlılar doğal yollarla yırtıcılar ve parazitler aracılığıyla kontrol edilirler. Genç ağaçların yapraklarını yüksek basınçlı su ile yıkamak bu zararlıları yok eder.
Kırmızı örümcek akarından zarar görmüş avokado yaprakları:
Meyve Sineği (Dacus Dorsalis Hend.), Avokado Zararlısı
Dişileri yumurtalarını bırakmak için olgunluk dönemine yaklaşan meyveleri, birkaç milimetre derinlikte delerler. Yumurtadan çıkan larvalar meyve etinde beslenirler ve genellikle çürümeye neden olurlar. Yetişkin meyve sineğinin yumurtlamasını meyvenin olgunluk derecesi etkiler. Yumurtalar olgunluğu yaklaşan meyvelere konur. Olgun larvaları barındıran, zarar görmüş ve düşmüş meyveler toplanıp yok edilmelidir.
Avokadoya zarar veren meyve sineği:
Avokado Bitkisinde Görülen Hastalıklar
Kök Çürüklüğü Mantarı (Phytophthora Cinnamomi), Avokado Hastalığı
Küçük, solgun sararmış yapraklar (solan, düşen ve yenilenmeyen), yapraklanmanın çok zayıf olması, ağacın üstünde küçük kurumuş dallar, ağaçların kuruması, belirtileridir. Nedeni; ağır toprak ve zayıf drenajdır. İyi kültürel bakım ve uygulamaları mücadelesidir.
Kök çürüklüğü mantarının görüldüğü bir avokado ağacı (solan ve düşen yapraklar):
Cercospora Leke Hastalığı (Cercospora Purpurea), Avokado Hastalığı
Meyve epidemisi soluk san lekelenir ve sonra siyaha dönüşür. Meyveler ve yapraklar etkilenir. Yağışlı mevsim hastalığıdır. Yağmur, çiğ ve nemli rüzgârlar hastalığın yayılmasında önemli rol oynamaktadır.
Cercospora leke hastalığından etkilenmiş avokado yaprağı ve meyvesi:
Antraknoz (Colletotrichum Gloeosporioides), Avokado Hastalığı
Yapraklarda yuvarlak, kahverengi nekrotik lekelerin bulunması ve erkenden dökülmesi, sürgünlerin kuruması, yeni meyvelerin kararması ve dökülmesi, belirtileridir. Yağışlı mevsim hastalığıdır.
Antraknoz hastalığından zarar görmüş avokado meyveleri:
Avokado Uyuzu (Sphaceloma Perseae Jenkins), Avokado Hastalığı
Genç yapraklarda, 2-3 mm çapında lekelerin belirlenmesi, yaprak sapları ve sürgünler üzerindeki yeni lekelerin hala yeşile benzer pullanması, sürgünlerde görülen lekelerin meyvelerde de görülmesi belirtileridir.
Avokado uyuzu hastalığından etkilenmiş avokado yaprağı ve meyvesi:
Bu bereler bir araya gelerek meyvede bölgesel veya tamamen pürüzlü ve mantarımsı bir görünüm verebilir. Yapraklar, sürgünler, yaprak sapları ve meyveler etkilenir. Nem ve sıcak hava hastalığın gelişimini arttırmaktadır.
Verticillium Solgunluğu (Verticillium Albo-atrum), Avokado Hastalığı
Ağacın, bir bölümündeki veya tamamındaki yaprakların hızla kuruması, kahverengiye dönmesi ve dökülmesi belirtileridir. Yapraklar ve kök etkilenir.
Avokado Bitkisinde Gübreleme
Avokadonun gübrelenmesi konusunda her ülke kendi koşullarına göre önerilerde bulunmakta ve bu nedenle önerilerde bazı farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Ağaçlara verilen gübre miktarlarını belirlemenin en iyi yolu, yaprak ve toprak analizleri yaptırmaktır. Ağaçlara verilecek gübre miktarını; çeşit, toprağın yapısı, daha önce uygulanan gübreleme programı, ağacın yaşı ve büyüklüğü ile birlikte verim durumu gibi birçok faktör etkilemektedir.
Avokado yetiştiriciliğinde azotlu gübrelerin önemi çok büyüktür. Avokado ağaçlarından normal bir verimin alınabilmesi için yeterli azotlu gübrelemelerin yapılabilmesi gerekmektedir. Genç ağaçlarda azotlu gübreleme, her yıl artan miktarlarda ve dikkatlice yapılmalıdır. İlk azotlu gübrelemeye, dikimden sonra fidanın gelişmeye başlaması ile birlikte başlanmalıdır. Avokado fidanları kök zararlanmalarına karşı çok hassas olmasından dolayı, gübreler kesinlikle genç ağaçların gövdesine temas ettirilmemeli ve gövdeden yaklaşık 20-50 cm. uzaklıktaki taç izdüşüm bölgesine verilmelidir. Her gübre uygulamasını, az ve kontrollü bir sulama izlemelidir.
Azot noksanlığında gelişme gerilemesi, soluk yeşil bir yaprak rengi, küçük yapraklar, düşük verim ve zamansız yaprak dökülmeleri gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Aşırı azot noksanlığında yaprak damarları sararmaktadır. Avokado yapraklarındaki azot seviyesi, çeşitlere göre değişmekle birlikte % 1.6-2.0 arasında olmaktadır. Fuerte çeşidinde, daha yüksek azot oranları verimi azaltmakta ve diğer çeşitlerde ise yararlı olmamaktadır. Bu nedenle fazla azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.
Genç Avokado Ağaçlarında Azotlu Gübreleme
- 1. yıl: Ağaç başına yılda toplam 50 g saf azot (250 g amonyum sülfat), her 2-3 sulamada bir olmak üzere, ağaç başına 15 g amonyum sülfat olarak verilmelidir.
- 2. yıl: Ağaç başına yılda toplam 100 g saf azot (500 g amonyum sülfat), şubat ve temmuz ayları arasında 4 defada, sulama ile birlikte verilmelidir.
- 3. yıl: Ağaç başına yılda toplam 150 g saf azot (750 g amonyum sülfat), şubat ve temmuz ayları arasında 2 defada, sulama ile birlikte verilmelidir.
- 4. yıl: Ağaç başına yılda toplam 200 g saf azot (1000 g amonyum sülfat), ocak ve şubatta yağışlı günlerde ağaç tacı altına verilmelidir.
Verime Yatmış Avokado Ağaçlarında Gübreleme
Ülkemizde ise (Akdeniz Bölgesinde) genellikle ağaç başına; 3-4 kg. amonyum sülfat (N), 500 g triple süper fosfat (P) ve 750 g potasyum sülfat (K) verilmektedir.
Avokado bitkisinde fosforlu ve potaslı gübrelerin uygulanması:
Verime yatmış ağaçların azot ihtiyacı çiçeklenme ve meyve tutumu esnasında olmaktadır. Azotlu gübrelerin tamamı ocak-şubat aylarındaki yağışlarla bir defada verilebilmesine rağmen 2-3 defada da uygulanması daha yararlı olmaktadır (ocak-şubat 2/3’ü, nisan-mayıs 1/3’ü).
Avokado ağaçlarına azotlu gübre uygulanması (a), fosforlu ve potaslı gübre uygulanması (b,c):
Fosforlu ve potaslı gübreler ilk yıllarda çok gerekli değildir. 4. yıldan itibaren bu gübreler triple süper fosfat ve potasyum sülfat olarak ağaç taç izdüşümüne çepeçevre açılacak 10-15 cm derinliğindeki banda verilip kapatılabildiği gibi, yine taç izdüşümü içinde açılacak 4-6 adet ocağa da verilebilir. Fosforlu ve potaslı gübrelerin tamamı kasım-aralık aylarında toprak işlemesi ile birlikte taç izdüşümüne verilmelidir.
Çinko noksanlığında, benekli yapraklılık ortaya çıkmaktadır. Damarlar arası açık yeşil veya soluk sarıdır. Noksanlık ilerlediğinde, yapraklardaki sarı bölgeler genişler ve yeni çıkan yapraklar daha küçük olmaktadır. Noksanlığın daha ileri dönemlerinde, küçük yaprakların kenarlarında kurumalar meydana gelmekte ve boğum araları kısalmaktadır. Meyveler normal büyüklüklerine göre küçük kalmakta ve yuvarlaklaşmaktadır. Çinko noksanlığını gidermek için 100 litre suya 500 g %23’lük çinko sülfat ile 250 g soda veya 100 litre suya 200 g çinko oksit konularak haziran-temmuz aylarında ağaçlara püskürtülmelidir. Noksanlıklar fazla ise uygulama birkaç ay sonra tekrar edilmelidir.
Demir noksanlığında, yaprak damarları yeşil kalmakta ve damar araları sararmaktadır. Noksanlığın ilerlemesiyle, damarlar yeşilliğini kaybetmekte ve damarlar arası sarımsı beyaza dönmektedir. Daha ileriki dönemlerde yapraklar küçülmekte, yaprak uç ve kenarları kurumaktadır. Yapraklar dökülmekte ve ince sürgünlerde geriye doğru kurumalar görülmektedir Demir noksanlığı genellikle kireçli topraklarda görülmektedir. Toprak neminin fazlalığı ve oksijen azlığı veya noksanlığı demir eksikliğini arttırmaktadır. Kireçli topraklarda demir eksikliğini gidermek için ağaç başına 125-250 g sequestrene 138-Fe kullanmak yeterlidir. Mayıs-haziran aylarında yapılmalı ve her yıl yapılmalıdır.
Ayrıca toprağın fiziksel ve kimyasal yapısını iyileştirmek için her 3-4 yılda bir dekara 2-3 ton civarında ahır gübresi uygulanmalıdır. Ağaçlara verilecek gübre miktarının belirlenmesinde en iyi yol yaprak ve toprak analizine göre gübreleme yapmaktır. Yaprak örnekleri ağacın dört ayrı yönünden, 1,5-2 metre yükseklikten, o yılın 5-7 aylık meyvesiz ilkbahar sürgünlerinden ağustos ortası – ekim ortası dönemde alınmalıdır. 5 dekarlık bir alandan 60-80 yaprak alınması yeterlidir. Toprak analizinin dikimden önce yapılması yararlıdır. Toprağın yapısına göre bahçeyi temsil edecek şekilde örnek alınarak analiz yaptırılmalıdır.
Avokado Bitkisinde Budama ve Destek Sağlama
Avokadolar düzgün olamayan bir dallanma yapısı meydana getirmektedir. Budanmanın zamanında veya yapılmadığı durumlarda ağaçlar geniş ve büyük taç oluşturmaktadır. Bunun neticesinde; gerek rüzgar ve de gerekse meyve yükünden dolayı dal kırılmaları meydana gelmektedir. Ağaç tacında aşırı sıklaşmalar meydana getirerek, havalanmasını ve taç içerisine ışık girişini engellemektedir. Böylece taç içerisinde dal ve sürgünlerin olmadığı çıplak alanlar oluşmaktadır.
Avokado ağaçlarında budama yaparken fazla ve gereksiz dal çıkarmalarından kaçınılmalıdır. Şiddetli ve gereksiz budama sonucunda, vegetatif gelişme teşvik ederek verimi düşürmekte ve ağacı güneş yanıklıklarına maruz bırakmaktadır. Soğuklara karşı daha hassas hale gelmekte ve soğuk zararını arttırmaktadır.
Avokado fidanlarına ilk olarak dikim sırasında dikim tuvaleti budaması yapılmaktadır. Daha sonraki dönemlerde fidanlara; çeşide ve dikim aralıklarına göre değişik terbiye sistemleri kullanılmaktadır (piramid, goble, modifiye lider). İlk birkaç yıl dengeli bir taç gelişimi sağlanmak amacıyla, özellikle dikine gelişme gösteren çeşitlerde, sürgün uçları koparılarak veya kesilerek bu eğilim kırılmalıdır. Tepe kısmın kesilmesi dışında genç ağaçların budama istekleri azdır.
Verime yatmış ağaçlarda; hasadı kolaylaştırmak, dal kırılmalarını önlemek, kuru dalları ayıklamak, şiddetli periyodisite gösteren ağaçlarda periyodisiteyi azaltmak ve ağaç hacmini kontrol altına almak için budama yapılmalıdır.
Budama yapılan dallarda 2-3 cm’den daha kalın kesim yerlerine aşı macunu sürülmelidir. Budama için en uygun zaman gelişmenin henüz başlamadığı şubat ayıdır. Kışı sert geçen yıllarda don tehlikesi geçtikten sonra budama yapılmalıdır. Şekil budaması ise, ağaçların gelişi durumlarına göre düzenlenmelidir. ‘Bacon’ ve ‘Zutano’ gibi dikine gelişme gösteren çeşitlerin ağaçlarına erken yaşta müdahale edilerek dikine gelişmeleri önlenmelidir.
Avokadolarda en iyi budama zamanı; genellikle hasattan hemen sonra başlayarak gelişmenin başladığı zamana kadar devam eden periyottur (şubat-nisan). Bu periyotta yapılan budamalara ilaveten yazında uç almalarının ve fazla sert olmayan budamalarında yapılması tavsiye etmektedir.
Verime yatmış avokado ağaçlarının budamadan önceki (a) ve budamadan sonraki (b) durumu:
Avokado Üretiminde Yardımcı Kültürel İşlemler
Avokado ve Gölgeleme
Akdeniz sahil şeridinde yaz aylarının çok sıcak olmasından dolayı, dikimden sonra fidanların dengeli bir taç teşekkülü oluşturana kadar (3-5 yıl) yüksek sıcaktan korunması gerekmektedir. Avokado fidanları yarı gölge ortamda yetiştirildiklerinden dikimden sonra fidanların güneş yakmalarına karşı korunması gerekir. İlk yıllar fidanın çevresinin çıta, kargı, hurma dalı, gölgelik bezi gibi materyallerle gölgelenmesi, fidanları yazın güneş yakmasına, kışın da düşük sıcaklıklara ve kıragıya karşı koruyacaktır. Fidanın etrafına eğer bir gölgelik yapılamıyorsa, hiç değilse gövdenin su geçirmez kağıt gibi materyalle sarılması da güneş yanıklarına karsı fidanı korumada yeterli olacaktır.
Güneş yanıklıklarına karşı çevresinin örtü malzemeleri ile kapatılması (a) ve fidanın gövdesinin kâğıt ile sarılması (b):
Avokado ve Toprak İşleme
Avokadolarda toprak işleme bakımından diğer meyve türlerinden farklılık göstermemektedir. Genç avokado ağaçlarının çevresinde (1 metre çapında) gelişmeyi engelleyecek yabancı otların, sık sık temizlenmesi gerekmektedir.
Bazı ülkelerde yabancı otların gelişimini önlemek ve topraktan su kaybını azaltmak için, yeni dikilen fidanların kök bölgesinin üstüne malçlama yapılmaktadır. Malç materyali olarak siyah plastik örtü, sap-saman ve benzeri maddeler kullanılabilmektedir. Verime yatmış bahçelerde temiz ve örtülü toprak işlemesi uygulanmaktadır. Yaz aylarında ise bahçe temiz tutulurken, kış aylarında ise baklagiller gibi örtü bitkileri bulundurulabilir.
Avokado bahçelerinde derin toprak işlenmesinden kaçınılmalıdır. Yaz aylarında her iki sulamadan sonra toprak tava geldiğinde goble disk, diskaro, rotovatör ve kaz ayağı gibi aletlerle yabancı otlar toprağa karıştırılır. Ayrıca ot öldürücü ilaçların kullanımı toprak işlemeyle ortaya çıkan kök yaralanmalarını azaltma bakımından tercih edilebilir.
Yeni dikilmiş avokado fidanlarında (a) ve verime yatmış (b) avokado ağaçlarında ot:
Avokado ve Meyve Seyreltme
Avokado ağacının çok sık meyve verdiği mevsimlerde, meyve çapı 2,5 cm’ye erişince daha iyi ürün elde etmek için meyvelerin bir kısmı koparılıp seyreltilmelidir.
Lütfen yorum bırakın.