Doğumdan Sonra Yavruların Gelişimi | Canlı Doğuran Akvaryum Balıkları

Doğumdan Sonra Yavruların Gelişimi

Yavruların gelişimini etkileyecek beslenme, saklanacak alanlar, su değerlerinin uygunluğu ve yavruların gezebileceği alanlar gibi birçok etken vardır. Beslenme hiç şüphesiz bunların en önemlisidir. Yavruları gün içinde 4–5 öğün, azar azar yemlemek gerekir. Örneğin bir gün içerisinde iki defa yemleme yapılırsa aynı miktarda yemi gün içerisinde 4–5 seferde vermek balıkların daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Yavruların ilk gün beslenmesine gerek yoktur. Saklanacak yerler ve yavruların gezebileceği geniş bir alan sağlanmazsa yavrular strese girebilir.

Etrafta onları yiyebilecek büyük balıklar olmasa bile onlara saklanacak yerleri sağlamak balıklara kendilerini güvende hissettirecektir. Ayrıca yüzebilecekleri geniş alanlar, balıkların daha hızlı büyümesini ve daha sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Az miktarda akıntı ise yavruların kas sistemlerinin gelişimini olumlu yönde etkileyecek, öbür yandan mantar ve parazitlerin çoğalmasını engelleyecektir. Akıntının çok olması yavrular için rahatsızlık verici ve yorucu olabilir. Bu durum yavruları yorar ve vücutlarının hastalıklara karşı dirençli olmasını engeller.

Yavrulukta Yavruların Yetiştirilmesi
Yavruların yavrulukta beslenmesinin birkaç avantajı olduğu gibi pek çok dezavantajı vardır. En büyük avantajı, yavruların diğer balıklar tarafından yenilmesini engellemesidir. Fakat yavrulara saklanacak yer sağlamadığı için onların strese girmesine sebep olur. Beslenmeleri ne kadar iyi olursa olsun yüzebilecekleri alan sınırlıdır. Bu da onların gelişimini olumsuz yönde etkiler. Yavrular yavaş büyür. Akıntı az olduğu için kas sistemleri güçlü olmaz. Yavruluk, balıkların yetiştirilmesinde asla tavsiye edilmez.

Ayrı Bir Tankta Yavruların Yetiştirilmesi
Dibine yeterince kum konulmuş, bitkili, saklanacak yerleri olan ufak bir akvaryum yavruların yetiştirilmesi için idealdir. Suda çok fazla akıntıya sebep olmayan sünger filtreler kullanılabilir. Bitki bulunması yavrular için çok önemlidir. Bitkiler sudaki nitrat ve amonyak gibi maddelerin ortamdan uzaklaştırılmasını sağlayacak, yavrulara hızlı ve sağlıklı bir büyüme ortamı sağlayacaktır. Yavrular da bitkinin yapraklarında oluşacak yosunları yiyecektir. Akvaryumda yavruluğa göre yüzebilecekleri alan daha fazla olduğu için yavrular daha çabuk ve sağlıklı büyür. Yanlarına dekorasyon amacı ile kullanılan delikli kayalardan koymak onların kendilerini güvende hissetmesini sağlayacaktır. Dibe kum konulması yararlı bakterilere yaşayacak ortam oluşturur.

Ana Akvaryumda Yavruların Yetiştirilmesi

Genellikle yavrulukta beslemekten bile daha iyi bir yöntemdir. Eğer akvaryum da melek balığı gibi avcı bir balık yoksa yavrular rahatlıkla yetişkin canlı doğuranlar ile beslenebilir. Tek şart akvaryumda yeterince saklanacak yer bulunması ve filtre gibi yavruları çekebilecek tehlikelerin önüne geçilmesidir. Filtrelerin suyu çektikleri bölümü bayan çorabı ile sararak bu tehlikenin önüne geçmek kolaydır. Esas sorun büyük balıkların tehlike olmaktan çıkarılmasıdır.

Saklanacak yerler ne kadar iyi yapılırsa yapılsın birkaç yavru bir şekilde yem olacaktır. Bunun önüne geçmek neredeyse imkânsızdır ancak yavruların çoğunu sağlıklı olarak büyütmek için bitki sayısı arttırabilir. Bitki seçimini ince ve sık yaprak olan bitkilerden yana yapmak çok iyi sonuç verecektir. Yüzey bitkileri de yavrulara mükemmel bir yuva olacaktır. Delikli kayalar da akvaryuma konulabilir. Yetişkin balıkların yemlemesini de az miktarda yem ile günde birkaç sefere çıkartmak yavruların yenilmesini engelleyecektir.

Yavrulara saklanacak yer yapmanın diğer bir yöntemi ise rafya kullanmaktır. Kırtasiyelerden çok ucuza bulunabilecek olan rafya, makastan geçirilerek kıvırcık hâle getirilir. Bir öbek hâlinde akvaryuma konulan rafya dipten yüzeye kadar uzanırsa yavrular hem rahatça yem yiyebilir hem de yem için yüzeye çıkarken diğer balıklara yem olmaz. Rafya misina ile dibe bağlanabilir ve akvaryumda geniş alana dağılması engellenebilir.

Stres Faktörleri

Canlı doğuranlar, her yönden gelen ışığa karşı hassastır. Bu yüzden çevrelerinde saklanabilecekleri bitki vb. olmadığında strese girer. Bu durum yeni doğan yavrular için de geçerlidir. Kendilerine karşı tehlike oluşturabilecek bir başka balık olmasa bile bitkisiz ve saklanacak yeri olmayan bir ortamda strese girer. Stres ise canlı doğuranların başlıca ölüm sebebidir.

Canlı doğuran balıkların tümünde doğan yavruların korunması ve zayi edilmemesi en önemli konulardan biridir. Yeni doğan yavrular genellikle bir süre sonra ışıktan kaçma eğilimi gösterir. Böylece akvaryumun en karanlık yerlerinde toplanma eğilimindedir. Eğer akvaryumda yeterli bitki var ise en az ışıklı yaprak altlarına saklanarak kendisini yiyebilecek diğer balıklardan kurtulabilir. Bu ortam yok ise diğer balıklara yem olabilir. Bu durumda yavruluklar kullanılır. Daha önceki bölümlerde verildiği gibi yavruların kaçabileceği aralıkları bulunan bir yere alınan gebe balığın yavruları kolayca dışarı çıkarak kurtulabilir. Genelde iyi beslenmiş analar kendi yavrularını yemez. Bazı akvaryumcular ise kepçe ile yavruları toplayarak akvaryumun kenarına iliştirdikleri yavruluk içerisine alır.

Bazı üreticiler yavrular doğar doğmaz cinsiyet ayrımının mümkün olduğunu yazmaktadır. Dört haftalığına kadar dişi ve erkekleri ayırmak çok kolaydır. Erkek yavruların arka ve kuyruk kısımları koyu renkli, dişi yavrularda ise normal ve renksiz olur. 2–3. aylarda ise dişi ve erkekler ayrılarak ayrı akvaryumlarda tutulabilir. Yavru döneminde yemleme, balığın ileride iyi bir damızlık olmasında çok önemlidir ve beslenme kısmında verdiğimiz yem formülleri ile etkili bir yemleme yapılabilir. İyi bir beslenme yapılır ise balıklar dördüncü ayda ergin boylarının %70’ine, yedinci ayda normal boylarına erişir.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.