Kapalı Tohumlu Bitkilerin Genel Özellikleri
Kapalı tohumlu bitkiler evrimsel bakımdan en iyi gelişmiş, en büyük bitki grubudur. Günümüzde yaklaşık olarak 300 000 üyesi bulunmakta ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.
Kapalı tohumlu bitkilerin kültürü yapılmakta olup ekonomik değeri fazladır. Bu bitki grubu oluştukları andan beri diğer bitki gruplarına oranla daha gelişmiş özelliklere sahiptir. Çünkü vegetatif ( kök, gövde, yaprak v.b. ) kısımları ortam koşullarına daha rahat uyum sağlayabilmektedir. Kapalı tohumlu bitkilerin organları arasında iyi bir iş bölümü söz konusudur. Döllenme ve tozlaşma güvence altındadır. Kapalı tohumlu bitkilerde erkek gametin dişi gametle birleşmesi önce tozlaşma sonra da döllenme olayı ile gerçekleşir. Tozlaşma, çiçek tozunun dişi organının üzerine konması olayıdır. Bu işlem için rüzgâr, böcek, kuş, su gibi faktörlerden yararlanılır.
Kapalı tohumlu bitkiler için kısaca şu özellikleri sıralayabiliriz:
- Tohumları meyve içerisinde bulunduğundan ovaryum tarafından örtülmüştür.
- Odunsu ve otsu çeşitleri vardır.
- Çok yıllık olanların bazıları yaprağını dökerken bazıları yaprak dökmezler.
- Çenek sayısına göre tek çenekli ve çift çenekli diye ikiye ayrılırlar.
- Tohum oluşurken çift döllenme görülmektedir.
Kapalı tohumlu bir bitkinin genel görünüşü:
Kapalı Tohumlu Bitkilerde Kök
Bitkileri toprağa bağlayan ve topraktan su ve suda çözünmüş tuzları bitkiye sağlayan kısımlardır. Kökler, bitkilerin toprak altındaki kısımlarıdır.
Kapalı tohumlu bitkilerde tipik bir kökün kısımları:
Köklerin üç önemli işlevi vardır.
- Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar.
- Kökler, toprak tanecikleri arasındaki boşluklardan su ve madensel tuzları emer. Köklerin emiş özelliği emici tüylerle artar. Emici tüyler kök ucunun hemen gerisinde büyür. Önemli maddelerin emilmesini sağlar.
- Kökler, bitkinin iletim sisteminin bir parçasıdır.
- Odun borusu, su ve madensel tuzları köklerden gövde ve yapraklara taşır.
- Soymuk borusu, besin maddelerini yapraklardan kök sisteminin her tarafına taşır.
- Bazı bitkilerde kök besin deposu görevi yapar ( havuç ).
Kökün dış yüzü epidermisle kaplıdır. Epidermsin altında dolgu dokusundan oluşan bir canlı kabuk ve ortada iletim dokusu bulunmaktadır.
Primer ( ilk ) kök, tohumun çimlenmesi sırasında, embriyodaki kökçüğün gelişmesi ile meydana gelmiş olan köktür. Bu kök ana kök hâlinde toprak içinde dikey olarak gelişir ve yan dallar vererek toprak içinde dallanmış bir sistem oluşturur. Yan dallar taşıyan bir ana kökten yapılmış olan bu kök sistemine kazık kök adı verilir.
Bitkilerin çoğunda çimlenmenin genç devresinde primer kökten sonra gövdenin tabanından birçok ek kök meydana gelir. Bu köklere saçak kök denir. Primer kökten sonra meydana gelen kökler bazen bitkide yardımcı eleman da olabilmektedir (sarmaşıkta tırmanmayı sağlamak gibi ). Bu şekilde oluşmuş köklere ise ek kökler adı verilir.
Kapalı tohumlu bitkilerde ilk kök gelişmesinin mikroskopta görünüşü:
Kapalı Tohumlu Bitkilerde Gövde
Bitkinin yapraklarını ve çiçeklerini taşıyan organlardır. Bitkinin toprak üstünde büyüyen esas destekleyici ve üst kısmıdır. Yapraklar, özümleme organlarıdır ve düğümlerden (boğum) çıkar. Gövde üzerinde yaprakların bağlandığı noktaya düğüm (nodus), iki düğüm arasına da düğümler arası (inter nodus) adı verilir. Koruyucu pullarla kaplı olan tomurcuklar dal uçlarında tepe tomurcuğunu, yaprak koltuğunda ise yan tomurcukları oluşturur. Gövde, bitkinin iletim sisteminin bir parçasıdır. Kapalı tohumlu bitkilerde gövde çoğunlukla düz ve yüksek bir yapıda iken bazen de toprağa paralel yönelmektedir. Ayrıca toprak altında gelişen ve kökeni gövde olan organlar da mevcuttur. Bunlar rizom, yumru, soğan gibi adlarla anılırlar. Çok yıllık otsu bitkilerde bitkinin toprak altında devamlı olarak rizom, soğan gibi organlar vardır. Yarı çalımsı bitkilerde gövdenin alt kısmı odunludur ve canlıdır. Çalımsı bitkilerde gövde odunsudur ve bitkinin birçok gövdesi vardır. Ağaçlarda ise gövde odunsudur.
Kapalı tohumlu bitkilerde genç odunsu bir gövdenin mikroskopta görünüşü:
Kapalı Tohumlu Bitkilerde Yaprak
Yapraklar bitkilerde özümlemenin (bitkilerin güneş ışığı, su ve karbondioksit kullanarak kendi besinlerini yapabilmeleri) ve transprasyonun (buharlaşma ile suyun yitirilmesi) yapıldığı esas yerlerdir. Tipik bir yaprak, damar ağlarıyla desteklenmiş ince, yassı bir aya, bir yaprak sapı ve sapın gövdeyle birleştiği yaprak tabanından ibarettir. Yapraklar, ayanın tek bir birim hâlinde olduğu basit yapraklar ve ayanın birçok yaprakçıktan meydana geldiği bileşik yapraklar olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Bileşik yapraklar, yaprakçıkların ana eksenin iki yanına dizilmiş biçimde ya da yaprakçıkların yaprak sapının ucundaki tek bir noktadan çıktığı elsi biçimde olabilir. Yapraklar, ayanın genel biçimi, ucu, kenarı ve tabanının şekline göre sınıflandırılabilir.
Kapalı tohumlu bitkilerde yaprağın bölümleri:
Kapalı Tohumlu Bitkilerde Çiçek
Tohumlu bitkilerin eşeysel üreme organlarına çiçek adı verilir. Başka bir deyimle çiçek, yaprakları eşeysel üremeye hizmet için özel bir değişime uğramış kısa sürgünlerdir. Çiçek, tohumlar aracılığıyla yeni bireylerin oluşmasını ve bitkinin devamını sağlar.
Kapalı tohumlu bir bitkinin çiçek yapısı:
Tam bir çiçekte:
Çiçek sapı, çiçek tablası, çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organlar vardır. Çiçek sapı çiçeği dala bağlar, çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organlar dıştan içe doğru sırayla dört halka şeklinde çiçek tablası üzerine dizilirler.
Kapalı tohumlu bitkilerde bir iki çenekli bitkinin çiçeği:
- Çanak yaprak; genelde yeşil renklidir. Çiçeğin en dış kısmını oluşturur; tomurcuk hâlindeyken çiçeği korur.
- Taç yaprak; çiçeğin renkli ve kokulu kısmıdır. Tozlaşmada böcekleri çekerek bitkinin çoğalmasında önemli rol oynar.
- Erkek organ; ipçik denilen bir sap ile başçık denilen şişkin bir kısımdan meydana gelmiştir. Başçıkta, içinde erkek üreme hücreleri (polen) bulunan çiçek tozu keseleri bulunur. Polenler olgunlaşınca keseler çatlar ve polenler etrafa yayılır.
- Dişi organ; yumurtalık, dişicik borusu ve tepecik olmak üzere üç kısımdan oluşur. Yumurtalıkta çok sayıda dişi üreme hücresi (yumurta) bulunur. Dişicik borusu, tepeciği yumurtalığa bağlayan dar kısımdır. Tepecikte çiçek tozlarının yapışmasını sağlayan yapışkan bir sıvı bulunur.
Erkek ve dişi organı bir arada bulunduran bitkilere “bir evcikli”, erkek ve dişi organları ayrı bulunduran bitkilere de “iki evcikli” bitki denir. Meşe, mısır, çam, kestane ve fındık bir evcikli, söğüt, Antep fıstığı, kenevir ve kavak iki evcikli bitkilerdir.
Kapalı tohumlu bir bitkinin çiçek yapısı:
Kapalı Tohumlu Bitkilerde Meyve
Tozlaşma; erkek eşey hücrelerini içeren çiçek tozunun, erkek üreme organının bir parçası olan anterden, dişi üreme organının bir parçası olan stigmaya taşınmasıdır. Tozlanma döllenmeden önce meydana gelir. Tozlaşma aynı çiçekte olabildiği gibi aynı türün farklı bireylerinin çiçekleri arasında da çapraz tozlaşma olabilmektedir. Tozlaşma böcek, rüzgâr yardımıyla olmaktadır. Bunun yanında tozlaşmaya kuşlar, yarasalar ve su da yardımcı olmaktadır.
Döllenme; erkek ve dişi eşey hücrelerin bir döllenmiş yumurta meydana getirmesidir. Tozlaşmayla çiçek tozu dişi tepecik üzerine taşınır. Eşey hücrelerinin bir araya gelmesi için, çiçek tozu çimlenir ve bir çiçek tozu tüpü meydana getirir. Bu tüp, aşağı doğru büyür ve embriyo kesesine girer. Tüpün ucunda taşınan iki erkek gamet de embriyo kesesine girer. Gametlerin biri yumurta ile birleşerek daha sonra embriyonu meydana getirecek olan zigotu oluşturur. Diğer erkek gamet, besin deposu görevi yapan endospermayı meydana getirir.
Meyve tam gelişmiş ve olgunlaşmış yumurtalıktır. Yumurtalık, bitkinin dişi üreme organının tohum oluşturan kısmıdır. Meyve sadece, çiçekli bitkilere özgü bir üründür. Çiçek tozunun yumurtalığa erişerek yumurtayı aşılamasıyla birlikte hücresel çoğalma başlar. Yumurtalık yavaş yavaş şişer ve sonunda meyve hâlini alır. Tüm meyveleri beslemekte olan özsu meyveye de erişir. Özsu, olmakta olan meyveyi besler ve renklendirir. Meyveyi tatlılaştıran da özsudur.
Meyveleri oluşumuna göre şöyle gruplandırırız:
- Gerçek meyve: Meyve sadece dişi organın yumurtalık dokuları tarafından meydana getirilirse bunlara gerçek meyve denir. Örneğin; şeftali, kayısı, üzüm.
- Yalancı meyve: Yumurtalıkla birlikte çiçek tablası, taç ve çenek yapraklar beraberce gelişerek meyve oluşturuyorsa bunlara yalancı meyve denir. Örneğin; çilek, elma, armut.
- Basit meyve: Bir tane dişi organdan meydana gelen meyvelere basit meyve denir. Örneğin; kiraz, erik, elma.
- Bileşik meyve: Birkaç tane dişi organdan meydana gelen meyvelere ise bileşik meyve denir. Örneğin; ahududu, böğürtlen.
- Kuru meyve: Ceviz, fındık, kestane gibi bitkilerin meyveleri zamanla sertleşip kurur. Tohumları yenilen bu meyvelere kuru meyve denir.
Meyveleri etli ya da kuru olarak da ayırt edebiliriz.
- Etli meyveler, hayvanları cezbedecek biçimde göz alıcı renktedir. Böylece hayvanlar meyveleri yer ve tohumların ana bitkiden uzaklara dağılmasına yardımcı olur. Etli meyveleri basit ve bileşik meyveler olarak gruplandırabiliriz.
- Kuru meyvelerin meyve kabuğu sert ve kurudur. Kuru meyveler üç gruba ayrılır. Açılan, kapalı ve yarılan kuru meyvelerdir.
- Açılan meyveler olgunlaşınca meyve kabuğu tohumları salmak üzere yarılarak açılır. Buna çörekotu, bezelye örnek verilebilir. Açılan kuru meyvelerin tohumları genellikle rüzgârla dağılır.
- Kapalı kuru meyveler, olgunlaşınca açılmaz. Kapalı kuru meyvelere örnek olarak kestane, buğday ve ayçiçeği verilebilir.
- Yarılan meyveler ise olgunlaşınca yarılır ama tohumları atmaz. Yarılan meyvelere akçaağaç meyvesi örnek verilebilir.
Kapalı Tohumlu Bitkiler ile İlgili Diğer Yazılar
Kapalı Tohumlu Bitkilerin Sınıflandırılması >>
Kapalı Tohumlu Bitkilerin Yeşil Alanlarda Kullanımı >>
Lütfen yorum bırakın.