Mandalina Üretiminde Hasat İşlemleri
Bir mandalina meyvesinin pazarda paraya dönüşmesi için hasat, sınıflama, paketleme, depolama ve pazara nakliyesi gibi aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Söz konusu her kademe bilgi ve beceriyi gerektirir. Birbirini izleyen bu kademelerin birinde yapılacak hata sonraki kademelerde telafi edilmez. Üreticilerde büyük maddi kayıplara neden olur. Bu nedenle üreticilerin ve işletme sahiplerinin gerekli bilgiyle donatılmaları ve çalışmalarında gerekli dikkat ve titizliği göstermeleri gerekmektedir.
Mandalina İçin Hasat Zamanı
Mandalina hasadına, meyve çeşitlerinin olgunlaşma dönemine ve meyvelerin olgunluğuna bakılarak sonbaharın çeşitli zamanlarında başlanır ve türe göre nerdeyse 12 ay hasat yapılabilir.
Narenciye üretiminde önemli bir yeri olan mandalina üretiminde; yeterli miktarda ve kapasitede sınıflama, paketleme ve depolama tesisleri, hasat zamanı depoda dayanıklılığı etkileyen önemli faktörlerdir. Narenciye meyvelerinin yetiştirildikleri bölgeye ve çeşidin özelliklerine göre ulaştırma şekli ve şartlarına dayanacak ve pazar isteklerini karşılayacak bir olgunlukta olacak şekilde hasat edilmesi için yetiştiricilerin hasat zamanının tespitinde ve hasatta gereken dikkati ve titizliği göstermesi gereklidir.
Derimi yapılmış farklı mandalina meyveleri:
Eğer yıllık bakım işleri tekniğine göre yapılmışsa, hasatta üreticinin yüzü gülecek ve daha kaliteli meyve elde edecektir. Zamanından erken veya geç yapılacak hasat, meyve kalitesini düşürür ve dayanıklılığını azaltır. Hasat, mutlaka olgun meyvelerde yapılmalıdır.
Turunçgillerin en uygun derim zamanının belirlenmesinde kullanılan özellikler şunlardır:
- Suda çözünebilir kuru madde,
- Asit miktarı,
- Suda çözünebilir kuru madde/asit miktarı,
- Meyve suyu (usare) miktarı (Özellikle limonlarda kullanılır. )
- Kabuk rengidir.
Mandalinalar olgunlaştıktan sonra ağaç üzerinde uzun süre kalamaz; fazla kaldığında meyvelerde şeker/ asit dengesi bozulur, kalite düşer, puflaşma ve kabuk kalınlaşması olur. Ayrıca, rüzgâr, dolu, don zararlanmaları ve dökümler olmaktadır. Ağaçta fazla kalmış meyvelerin depoda dayanması da azalır. Meyvesi geç derilen ağaçlar gelecek yıl az ürün vermektedir.
Mandalinalarda uygun derim zamanının çok iyi saptanması gerekmektedir; çünkü erken derimde kabuk kararmaları, beneklenme gibi bozulmalar görülür, meyve kalitesi düşer. Geç derimde ise, meyvelerin depoda dayanımı azalır, çürüklük etmenleriyle daha çabuk zararlanır, meyvelerde kabarma, puflaşma olur ve dökümler görülür.
En uygun derim zamanı, tür ve çeşitlere göre değişiklik göstermektedir. Mandalinalarda hasat zamanı; bölgesel olarak değişmekle beraber, mandalina çeşitlerine göre de değişmektedir.
Hasat zamanı gelmiş mandalina meyveleri:
Mandalina çeşitlerine göre hasat zamanı:
“Meyve yüzeyinin 3/4’ü çeşide has rengini alınca meyveler hasat edilebilir.”
Mandalina Hasadının Yapılışı
Derim (Hasat) zamanı saptandıktan sonra, geriye iki önemli nokta daha kalmaktadır. Birincisi, mandalinaların zedelenmesine meydan verilmeden dikkatle toplanması, sınıflanması ve ambalajı; ikincisi de bunların en ucuz şekilde yapılmasıdır.
Derim sırasındaki dikkat ve özen çok önemlidir. Bu, yalnız meyvenin o andaki değeri ile ilgili değildir; bu sırada meydana gelen yaralanma ve berelenmeler ile bunun sonucunda oluşan küflenmeler, meyvenin muhafaza süresi üzerinde de geniş ölçüde etkilidir.
Narenciye meyvelerinde kabuk yağından doğan lekelenmeler ve kararmalar büyük ekonomik zararlara neden olmaktadır. Kabuk yağı lekeleri, genelde toplamada dikkatsiz ve kaba muameleden ileri gelmektedir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi mandalina hasadı yapılırken yumurtaların kırılmaması için gösterilen hassasiyet, mandalina hatta tüm turunçgil hasadında da gösterilmelidir. Hasat işleminin basamakları ve dikkat edilecek noktalar Portakal Yetiştiriciliği modülünde anlatılmıştır.
Mandalina Meyvesinin Pazara Hazırlama
Türkiye’de 2002 yılındaki toplam turunçgil üretiminin % 65’i taze olarak tüketilirken %25’i ihraç edilmekte, %10’u ise işlendikten sonra kullanılmaktadır.
Meyveler çeşitli teknolojilerle işlenebilmekteyse de dalından koparıldığında tüketime hazır ürünlerdir. Çabuk bozulabilir nitelikteki bu ürünlerin tüketicinin istediği tazelik, biçim ve zamanda, istediği yerde hazır bulundurmak gerekmektedir. En basit anlamı ile
pazarlama, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılması ve bu arada meydana gelen olayların incelenmesidir. Üretimin amaca ulaşmasını sağlayan ise pazarlamadır.
Pazarda ve manavda mandalina meyveleri:
Üreticinin arazi, emek, sermaye ve girişimcilik gibi üretim faktörlerini kullanarak ürettiği ürün ancak iyi bir pazarlama sistemi ile tüketiciye ulaştığında gerçek ekonomik değerini bulabilmekte, böylece de hem üreticisine ve hem de tüketicisine yarar sağlamaktadır.
Her ne kadar, hasat edilen meyveler az miktarda olduklarında, bahçenin kenarında tasnif edilip ambalajlanabilirse de; meyve çoğaldığında ve iyi bir ambalaj yapmak istendiğinde mutlaka paketleme evleri (ambalajlama fabrikaları) kullanılmalıdır. Türkiye’de üretilen bütün meyveleri işleyecek kapasitede paketleme evi bulunmaktadır. Bunlar yetiştirme bölgelerine dağılmış durumdadır.
Mandalinaların boylara ayrılması (Bir ambalaj ve paketleme fabrikası):
Taşıma kaplan ile topluca paketleme evlerine getirilen meyveler, burada, bantlar üzerinde önce ayıklanır, daha sonra yıkama bölümlerinde, özel ilaçlı sıvalarla ve fırçalarla temizlenir. Gerekirse (özellikle ihracat için) mumlanır ve kurutulur. Daha sonra, çaplarına göre boylanarak, uygun boyutlardaki ambalaj sandıklarına yerleştirilir. Bu suretle, meyveler iç ve dış pazarlama için, hazırlanmış olur.
İç pazarda çoğu zaman sadece kasalarla ilgili şehirlere taşınan mandalinalar, doğrudan semt pazarlarında ve manavlardaki tezgâhlarda alıcısını bulabilmektedir; bu, maliyeti düşürür, dolayısıyla fiyat düşer ama dayanıklılığını azaltır.
Mandalina, turunçgiller içerisinde, en çabuk bozulabilenidir. Üretim bölgesi, işlenebilme özelliği ve üreticinin pazarlama sistemi alışkanlığı gibi bir dizi etmene bağlı olarak değişik kanallardan pazarlanmaktadır. Tüm turunçgil pazarlamada olduğu gibi mandalinalarda da yapılan bazı ekonomik araştırmalar üretici düzeyinde yaygın olan pazarlama kanallarının:
- Üretici – komisyoncu – perakendeci – tüketici
- Üretici – toptancı – komisyoncu – perakendeci – tüketici
- Üretici – toptancı (semt pazarları) – tüketici
olduğunu ortaya koymuştur.
Mandalina pazarlamasında toptancı hallerinin önemli bir yeri vardır. Burada hizmet verenler, büyük çoğunlukla komisyoncular, nadiren de üretici birlikleri ya da kooperatiflerdir. Alıcılar ise, genellikle perakendeciler ve toplu tüketime yönelik hizmet veren kişi ya da kuruluşlardır.
Üreticiler, genellikle iş güçlerini üretime yönlendirdikleri için, pazarlama fonksiyonuna yeterli zamanı ayıramamaktadırlar.
Mandalinada üretici düzeyinde pazarlama çok azdır. Bunun yerine toptancı ürünü toptan alıp önce bahçe kenarlarında ön ambalajlama yapar. Ardından ya soğuk hava depoların ya da paketleme fabrikalarında ürünler işlenip iç veya dış pazara hazır hale getirilir.
Mandalina pazarlamada, limonun pazarlamasında bulunan işlenmiş meyveye duyulan talebin sınırlı oluşu gibi bir olumsuzluk yok denebilir; çünkü mandalinalar özellikle kışın en çok arzu edilen narenciyedir.
Yurt içinde, mandalinalar çoğunlukla üzeri açık kamyonlar ile ve bozulmayı önlemek için de genellikle gece toptancı hallerine ya da diğer satış yerlerine taşınmaktadır. Soğuk hava tertibatlı taşıyıcılar yalnızca diğer ülkelere yapılan dış satım için kullanılmaktadır.
Bir Fabrikada mandalinalarn pazara hazırlanması ( Ürün işleme hattı ):
Pazarlama, üretimden tüketime kadar uzayan bir zincirdir. Bu zincirin birindeki aksaklık tüm pazarlama etkinliğini düşürmekte ve üretimin anlamını yok etmektedir. Bu nedenle mandalinaların pazarlanmasında üreticisinden son tüketicisine ulaştıran perakendeciye kadar görev alan tüm birimlerin çok dikkatli ve hızlı hareket etmeleri gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde üretilen mandalinalar daha müşteriye çıkmadan ziyan olmaktadır.
Ambalajlanmış ve paketlenmiş tüketime hazır mandalina meyveleri:
Her türlü bozulmaya karşı hassas olan mandalina pazarlamadaki başarının çok dikkatli bir hasat ile başladığı unutulmamalıdır. Hasat edilen tüm meyveler aynı boy ve kalitede olmayacağı için, her boy ve kalite ayrı ambalajlanmalı ve güneş altında bırakılmamalıdır.
Daha önce de belirtildiği gibi pazarlama, üretim ve daha da geri giderek neyin üretileceğine karar verme ile başlayan ve tüketiciye kadar uzanan bir zincirdir. Bu zincir içerisinde değişik kişi ya da kurumlarca belirli hizmetler verilmektedir.
Söz konusu hizmetler sırasıyla şöyledir:
Gerekli yetiştirme tekniğini uygulayarak meydana getirilen ürünün, özenli bir biçimde hasadı,
Mandalina hasadı takiben mandalina türüne uygun olarak boylanması ve ambalajlanması bir diğer pazarlama hizmeti,
Pazarlamanın üçüncü ana hizmeti ise ürünün en uygun şartlarda ilk satış yerine taşınmasıdır.
Ürünün satış yerine ulaşması ile arz-talep karşı karşıya gelmekte ve böylece de fiyat oluşmaktadır. Oluşan bu fiyat ise üreticinin üretim maliyeti ile fiyatı karşılaştırarak üretime devam edip etmeme kararı vermesinin ana göstergesidir.
Mandalina ve Depolama
Turunçgiller, su oranları yüksek ürünler oldukları için uzun süreli depolamaya dayanıklı değildir; bu nedenle de ekonomik anlamda stok yapılamamaktadır. Yalnızca toptancılar, arzı daha uzun bir döneme yayabilmek ve fiyatlardaki düşüşü önlemek amacıyla özellikle limon ve az miktarda da portakal ve greyfurdu Orta Anadoludaki doğal mağaralarda ve Kapadokya yöresindeki Peri Bacaları’nda belli bir süre muhafaza edebilmektedir. Buna karşılık mandalinalarda depolama, özellikle doğal depolarda yapılmaz. Turunçgiller içinde en fazla ihracatı yapılan ürün mandalinadır. Toplam turunçgil ihracatı 2002 yılında 253 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve ihracatta %33 ile en fazla payı mandalina almıştır.
Mandalinalarda önemli hususlardan birisi de depolamadır. Depolamanın çok önemli avantajları bulunmaktadır. Bunlar;
- Ağaç üzerinde oluşan kaliteyi, meyve tüketilinceye kadar muhafaza etmek,
- Pazara düzenli olarak meyve arz edilerek fiyat istikrarı sağlamak,
- Özellikle ihracat için toplu ve düzenli meyve temin etmektir.
Bu avantajlardan yararlanabilmek için, meyveler mutlaka, soğuk depolara konularak muhafaza edilmelidir.
Mandalinalar adi depolarda bekletilmez. Makine ile soğutulan modem depolara konmadan önce de ambalajlanmalıdır. Depolanacak mandalinalar, ambalajlanmadan önce veya ambalajlanma sırasında, hastalıklara karşı mutlaka ilaçlanmalıdır. Aynı şekilde, soğuk depolar da temizlenip ilaçlanmalıdır. Kullanılacak ilaçlar için resmi kuruluşlardaki uzmanlara başvurulmalıdır.
Ambalajlanmış meyveler, soğuk depolarda ambalaj kapılarının arasında hava geçebilecek şekilde istiflenmelidir.
Karton kasalarda ambalajlanmış mandalina meyveleri:
Turunçgil meyvelerini depolanmasında, nispi rutubet genellikle % 85-90 olmaktadır. Mandalinalar için depo sıcaklığı 3-4°C’de 2 en fazla 3 ay depolanabilir.
Mandalinaların hasat zamanlarındaki farklılıklar ve depolama sonucunda meyveler taze olarak pazarlanabilmekte ve tüketilmektedir.
Yapılan çalışmalara göre Türkiye’de üretilen taze meyvelerin en az %25′ i tüketiciye ulaşamadan çürüyüp atılmaktadır. Bunun başlıca nedenleri; depoların yetersizliği, derim zamanın iyi saptanamaması, derimdeki dikkatsizlikler, depo koşullarının tam olarak sağlanamaması ve uygunsuz ambalajlama teknikleridir.
Soğukta muhafazada amaç, meyvelerin derildikleri sırada sahip oldukları özelliklere en yakın şekilde saklamaktır. Türe ve çeşide uygun olarak seçilen depo sıcaklığının ve oransal nemin muhafaza periyodu boyunca sabit kalması, depo havasının meyvenin çıkardığı solunum gazlarından temizlenmesi de iyi bir muhafazanın gereklerindendir.
Mandalinaların Muhafazasında Yapılan Hatalar
Derim Öncesi Yapılan Hatalar
Bazı bitki besin elementlerinin eksikliği (mangan, çinko) veya fazlalığından (aşırı azotlu gübreleme) korunmak için yaprak ve toprak analizleri yaparak gübreleme yapılmalıdır. Yine çeşitli hastalıklara karşı derim öncesi ağaçların eteklerinin bakırlı ilaçlardan Benomyl etkili maddeli ilaçlarla ilaçlanması gerekmektedir.
Derim Sırasındaki Hatalar
Tırnaklı kesim (Diğer meyvelere zarar verir), kesim yaraları (Yaralı yerlerden çürüme başlar.), çiğ kalkmadan derim (Nemli meyvelerde çürüme çabuk olur.), kirli toplama sepetlerinin kullanımı (mantar ve hastalıklar kirli sepetlerden bulaşabilir), düşük difenil içeren kağıtlara ambalajlama (tam bir koruma sağlanmaması).
Mandalina Muhafazasında Dikkat Edilecek Konular
- Doğrudan doğruya dış mekana açılan depo kapıları yerine koridor kullanılması iyi bir muhafaza için şarttır.
- Adi ahşap depo kapıları yerine izotermik kapıların kullanılması gerekir.
- Mandalina kasalarının doğrudan zemin üzerine dizilmesi yerine paletlere dizilmesi iyi bir havalanma için gereklidir.
- Depo içerisinde, iyi bir havalandırma olacak kadar arada boşluklar kalacak şekilde kasaların yerleştirilmesi gerekmektedir.
- Düzensiz, gelişigüzel havalandırma yapmak yerine, zorunlu havalandırmanın zaman saatlerine bağlı aspiratörlerle veya diferansiyel termostata bağlı aspiratörlerle yapılması gerekmektedir.
- Depolara ve koridora havalandırma bacaları açılması gerekmektedir.
Lütfen yorum bırakın.