Orman Gülü (Rhododendron) Üretimi
Orman gülleri (Rhododendron L.) fundagiller familyasına dahildir. Her dem yeşil ya da kışın yaprağını döken çalı veya küçük ağaçlardır. Kuzey yarım kürede serin ve ılıman bölgelerin, bol yağışlı ve nemli dağlık bölümlerinde yayılan 60’ın üzerinde tür, 600’ün üzerinde farklı taksona sahiptir.
Rhododendron (orman gülü):
Orman güllerini melez yapma özelliği onların süs bitkisi olarak ıslahını kolaylaştırmıştır. Süs bitkisi olarak kültüre alınmalarının yüzlerce yılı aşan geçmişi vardır. Kültüre alınan orman gülleri, günümüzde önemli bir ticari malzemedir. Ülkemize daha çok dış alım yoluyla gelmektedir. Açelya ya da orman gülü adı altında binlercesi oldukça yüksek fiyatlara iç veya dış mekanlarda kullanılmak amacıyla satılmaktadır.
Orman Gülü (Rhododendron) Çiçeğinin Tanımı Ve Önemi
Fundagiller familyasının Rhododendron cinsini oluşturan çalı ya da ağaççık yapısındaki bitkilere orman gülü denir. Adını parlak renkli ve alımlı çiçeklerinden alan bu bitkilerin bilimsel adı da, gül ağacı anlamındaki Yunanca iki sözcükten gelir. Rhododendron cinsinin 800 kadar türünü içeren çiçekli bitkilerin ortak adıdır. Gösterişli çiçekleri nedeniyle bahçelerde ve saksıda yetiştirilir.
Himalaya Dağları’nın yüksek kesimlerinde çok geniş alanlar kaplayan orman gülleri Kuzey Kutup Bölgesi’nden Kafkas Dağları’ na, Tibet, Çin, Japonya ve Kuzey Amerika’ ya kadar yayılmıştır. Türkiye’de de Karadeniz kıyısındaki ormanlık alanlarda yetişir.
Rhododendronın bitkiler âlemindeki yeri aşağıdaki gibidir;
- Âlem : Plantae
- Şube : Magnoliophyta
- Sınıf : Magnoliopsida
- Familya : Ericaceae
- Cins : Rhododendron
- Tür : Rhododendron spp.
- Türkçe Adı : Orman gülü
Orman gülleri bazısı yapraklarını döken, bir bölümü ise yaz kış yeşil kalabilen çalılardır. Bahar ya da yaz geldiğinde bu çalıların üstü beyaz, sarı, pembe, kırmızı, mor ya da mavi çiçek kümeleriyle bezenir. Haziran – ağustos ayında çiçeklenir. Çiçek sapları tüylüdür. 8-10 çiçekli bileşik salkım kurulları halindedir. Çanak tüylü, taç çan gibi, iç kısmı sarımsı beyaz, dış kısmı soluk gül rengindedir.
Rhododendron (orman gülü) çiçekleri:
Yapraklarının uzunluğu türe göre, birkaç santimetreden 60 santimetreye kadar değişir. Yapraklar deri gibi, değişik formda, ancak çoğunlukla dar elips gibidir. Her iki uca doğru daralır. Kenarları içe doğru kıvnlmıştır. Üst yüzü parlak koyu yeşil, alt yüzü ise pas renkli tüylerle keçe gibi örtülmüştür.
Rhododendronda (orman gülü) yaprak yapısı:
Bazı ormangüllerinin 25 metreye kadar uzayan boyuyla aynı ağacı andırmasına karşılık, bazısı yüksek dağların kayalık yamaçlarında yetişen küçük, sürünücü çalılardır.
Çalı formunda orman gülü bitkisi:
Ülkemizde nemli Karadeniz ikliminin egemen olduğu alanlarda yayılan 6 türden beşi her dem yeşil olup bir türü kışın yaprağını döker. Ayrıca doğal ortamda yüzlerce melezini de görmek mümkündür.
Doğal ortamında orman güllü bitkileri:
Orman gülleri türlere göre bahar aylarından yaz sonuna kadar çeşitli renklerde çiçekler açar. Bu durum rengârenk kırsal manzaraların oluşmasına neden olur. Orman gülleri çeşitli renk ve büyüklükteki çiçekleri, çiçeklerinin yaydığı kokular ve yaprakları nedeniyle kentsel ve kırsal peyzajın; yaygın kök sistemleri nedeniyle de erozyon kontrolünün önemli bitkileridir.
Peyzajda orman gülü bitkisinin kullanımı:
Orman güllerinin yaprakları tanen, uçucu yağ, erikolin, arbutin, ve andomedol türevleri taşır. Ağrı kesici, idrar söktürücü ve romatizma ağrılarını dindirici etkisinden dolayı günde 2-3 bardak olarak kullanılır. Ancak taşıdığı andromedol türevleri nedeniyle tehlikelidir.
Orman Gülü (Rhododendron) Çeşitleri
Ormangülleri Türkiye’de Karadeniz Bölgesi’nin bol yağış alan dağlık kısımlarında bulunur. Doğal olarak yetişen 5 orman gülü türü vardır. Ayrıca birçok melez orman gülü taksonu tespit edilmiştir.
- Rhododendron luteum (sarıçiçekli orman gülü)
Batı, Orta ve Doğu Karadeniz. - Rhododendron ponticum (mor çiçekli orman gülü)
Bütün Karadeniz sahili boyunca. - Rhododendron caucasicum ( kafkas orman gülü)
Rize, Trabzon, Artvin. - Rhododendron smirnowii ( pembe çiçekli orman gülü)
Rize, Artvin. - Rhododendron urgernii (beyaz çiçekli orman gülü)
Artvin - Rhododendron simsi (açelya)
Rhododenronların iç mekânda en fazla yetiştiriciliği yapılan çeşididir.
Rhododendron ponticum (Mor Çiçekli Orman Gülü), Orman Gülü Çeşidi
3-4 m’ye kadar boylanabilen her dem yeşil çalılardır. Yapraklar deri gibi sert, tam kenarlı, geniş şerit veya eliptik, ender olarak da uzun yumurta biçimindedir ve sapa doğru daralır. Yapraklar 8-12 cm uzunluğunda; 2,5-4 cm genişliğinde olup üst yüzü parlak koyu yeşil, alt yüzü soluk yeşil renkli ve tüysüzdür. Mayıs-haziran aylarında açan çiçekler sürgünlerin ucunda bileşik salkım halindedir. Çiçekler mor renkli olup, yukarı taraflarında kahverengi lekeleri vardır.
Rhododendron ponticum, orman gülü çeşidi:
Lübnan, İspanya, Kafkasya ve Türkiye’de doğal olarak yetişir. Her dem yeşil yaprakları ve gösterişli çiçekleri dolayısıyla park ve bahçelerde yetiştirilen pek çok kültürü vardır.
Rhododendron caucasicum (Kafkas Orman Gülü), Orman Gülü Çeşidi
Kışın yaprağını dökmeyen birkaç metre boyunda çalılardır. Genç sürgünler pas renginde tüylerle örtülüdür. Yapraklar deri gibi değişik formda ancak çoğunlukla dar elips gibidir. Her iki uca doğru daralır. Kenarları içe doğru kıvrılmıştır. Üst yüzü parlak koyu yeşil alt yüzü ise pas renkli tüylerle keçe gibi örtülmüştür.
Haziran – ağustos ayında çiçeklenir. Çiçek sapları tüylüdür. 8-10 çiçekli bileşik salkım kurulları halindedir. Çanak tüylü taç çan gibi iç kısmı sarımsı beyaz dış kısmı soluk gül rengindedir.
Rhododendron caucasicum, orman gülü çeşidi:
Yerel bir yayılışı vardır. Kafkasya ile Kuzey Doğu Anadolu’nun yüksek dağlık kesimlerinde bulunur. Çeşitli kültür formları park ve bahçelerde izlenir.
Rhododendron luteum (Sarı Çiçekli Orman Gülü), Orman Gülü Çeşidi
4 m’ye kadar boy yapan, kışın yaprağını döken, sık dallı çalılardır. Sürgünlere çok sıralı sarmal dizilmiş olan yapraklar yumurtamsı, geniş ters mızrak biçimde olup ayanın kenarı kirpikli ve ince dişli, her iki yüzü de tüylüdür. Yapraklanmadan önce açan sarı renkli çiçekler keskin kokulu olup 5 cm çapındadır. Bileşik salkım halindeki çiçek kurulları sürgün uçlarında yer alır.
Rhododendron luteum, orman gülü çeşidi:
Orta ve Doğu Avrupa, Türkiye ve Kafkasya’da yayılış gösterir. Çiçekleri ve sonbaharda kırmızı renk alan yapraklarından dolayı parklarla bahçelerde yetiştirilir.
Rhododendrom smirnowi (Pembe Çiçekli Orman Gülü), Orman Gülü Çeşidi
Çalı formunda, bazen 5-6 m boylarında her dem yeşil küçük ağaçlardır. Genç sürgünler beyaz tüylüdür. Yapraklar uzun ucu sivri ya da küt, kenarları ince dişlidir. Üst yüzü koyu parlak yeşil, alt yüzü pamuk gibi yumuşak tüylüdür.
Rhododendron urgernii, orman gülü çeşidi:
Rhododendron simsi (Açelya), Orman Gülü Çeşidi
Orijini Güney Asya’dır. Küçük, daimi yeşil (her dem yeşil) çalı bitkisidir. Yapraklan koyu yeşil olup şimşiri andırır. Çiçekleri yalınkat ve katmerlidir. Beyaz ve kırmızı arasında değişen tonlarda çiçekler görülür.
Katmerli çiçekli açelyalar, orman gülü çeşidi:
Yalın kat çiçekli açelyalar, orman gülü çeşidi:
Sonbahar, kış ve ilkbahar için güzel çiçekli bir bitkidir. Doğada mayısta çiçek açar. Ancak günümüzde zorlama ile ağustostan mayısa kadar çiçek açtırılabilmektedir.
Orman Gülü (Rhododendron) Bitkisinin Üretimi
Orman güllerinin üretiminde iki yöntem kullanılır. Birincisi eşeyli üretim (tohum), ikincisi ise eşeysiz (çelik, aşı, doku kültürü, daldırma) üretimdir.
Tohumdan üretim daha çok doğal türlerin yığınsal üretiminde kullanılır. Aşı ise anaç üretimi, melezleme veya seleksiyon çalışmalarında kullanılır. Eşeysiz üretim ise kültüre alınmış bireylerin, varlıklarını devam ettirmesinde kullanılan yoldur. Eşeysiz üretimde, genelde çelik, bazen de doku kültürü yöntemi tercih edilir. Aşı yöntemi ise özel amaçlı süs bitkisi üretiminde, doğal ortamdan veya yapay yolla elde edilen melezlerin ilk üretimlerinde kullanılır.
Tohum ile Üretim
Tohumlar kapsüller içindedir ve sonbaharda olgunlaşır. Kapsüller açılmadan önce tohumlar elle toplanıp ince bir tabaka halinde serilerek kurumaya bırakılır. Bir süre sonra kapsüller açılarak tohumlar serbest kalır. Açılmayan kapsül varsa hafifçe ahşap bir tokmakla dövülür. Elde edilen tohumlar doğrudan üretim çalışmalarında kullanılır ya da 2-4 °C sıcaklıkta uzun süre saklanabilir.
En iyi çimlenme ortamı 4,5-5,5 pH değerinde küçük parçalara ayrılmış çimlendirme turbası (%80) ve vermikülit (%20) karışımıdır. Karışım yerel malzemelerle de hazırlanabilir. İnce elenmiş %80 kayın humusu ve %20 kum karışımı idealdir. Çok küçük olan tohumlar seralara kış ve erken bahar aylarında ekilir.
Toprak sıcaklığının 15-18 °C olmasına özen gösterilir. Çok küçük olan tohumlar ekim kasalarına serpilerek veya çizgiler halinde ekilir. Ekimi takiben yastıklar hafifçe sıkıştırılır ve üzerine cam veya polietilen örtü örtülür. Ekilen tohumlar asla kapatılmaz çünkü onların çimlenmesi için ışık gereklidir.
Diğer bir yöntem de ekim yastıklarının üzerine zaman ayarlı ince yağmurlama sistemi monte edilir ve yeterince nemli bir ortamın oluşması sağlanır. Tüm sulama uygulamalarında ince yağmurlama sistemi kullanılır. Sulama suyu olarak yağmur suyunun kullanılmasında yarar vardır. Çimlenen fidecikler çok yavaş büyür ve 3-4 ay sonra şaşırtma boyutuna ulaşır. Şaşırtma boyuna ulaşan fidecikler 4-5 cm ebadında saksılara şaşırtılır ve soğuk tünellere alınır. Şaşırtma kabının harcı asit karakterli ve yeterli drenajı sağlayacak nitelikte olmalıdır. Fideler kışı bu tünellerde geçirir.
Çelikle Üretim
Sera içerisinde gövde çeliğiyle üretim yöntemi ucuz ve basittir. Kültür formlarının üretim çalışmalarında tercih edilir. Çelik alınan anaçların gölgede olmaması ve güneş ışığından tam olarak yararlanması gerekir. Çelikle üretimde yaz aylarında yumuşak çelikler veya sonbahar aylarında yarı odunsu çelikler kullanılır. Yumuşak ve yarı odunsu çelikler mutlaka sabah erkenden alınmalıdır.
Çelikle üretimde önemli bir nokta da, çelikler üzerinde çiçek tomurcuğunun olmamasıdır. Bazı taksonlarda kış aylarında gövde çelikleri ya da koparma yaprak çelikleri de başarılı olabilir.
Çelik alınacak anaç orman gülü bitkisi:
Çelik boyları türlere göre 5 ile 15 cm arasında değişir. Çelik diplerinde 1 cm boyunda yaralama uygulaması yararlıdır. Sabah erken saatlerde hazırlanan çeliklerin 2 cm dip kısımları Captanlı suda 1 saat tutulur. Ardından IBA (toz) hormona batırılır. Köklendirme ortamı olarak %90 köklendirme turbası x %10 dişli dere kumu veya %50 köklendirme turbası x %50 perlit karışımları kullanılır.
Orman gülü bitkisinden alınan çelikler:
Çelikler sisleme sisteminin bulunduğu sera içerisine dikilir ve dikildiği ortamın sıcaklığı 20-24 °C olmalıdır. Sisleme sisteminin bulunmaması halinde mutlaka polietilen veya cam örtü altına alınır. Köklenmeler yaklaşık olarak 3 ay sonra gerçekleşir. Köklenmiş çelikler saksılara dikilerek soğuk tünellere alınır. Saksı harcı daima asit karakterde ve drenajı iyi olmalıdır.
Orman gülü çeliklerin dikilmesi ve çelik serası:
Aşıyla Üretim
En fazla uygulanan aşı yöntemi yanaştırma aşıdır. Bunun için en az kurşun kalem kalınlığına ulaşmış anaçlar kullanılır. Aşı kalemi büyüme döneminin sonunda iyi gelişmiş düzgün sürgünlerden alınır. Aşılanan bireyler yüksek neme sahip ortamlara alınır ve ortam sıcaklığı 20-21 °C sıcaklıkta tutulur. Aşıların kaynaşmasıyla birlikte ortam sıcaklığı 5-10 °C azaltılır. Daha sonra aşı yerinden altlık kesilir.
Anaç ve kalem, ve Anaç ve kalemin birleştirilmesi:
Aşı yapılmış orman gülü kalemlerinin köklendirme ortamına dikilmesi:
Çeşitli yöntemlerle elde edilen fidecikler geliştirme parsellerine ya da kaplarına alınır. Burada kullanılacak ideal toprak karışımı %50 kaliteli turba (kayın humusu), %30 yapı ayrışmış çam ibresi, %15 çam kabuğu ve %5 dişli dere kumudur. Geliştirme ortamına alınan fideler mümkün olduğunca yağmur suyuyla sulanmalı ve 15 günde bir bitkinin gereksinimi olan gübreler verilmelidir. Kullanılan gübrelerin asit nitelikte olması tercihtir.
Aşılı açelya bitkisi:
Orman Gülü (Rhododendron) Bitkisinin Ekolojik İstekleri
Sıcaklık
Orman gülleri en iyi 6-8 hafta süre ile 18 C°’nin üstündeki gece sıcaklıklarında çiçek tomurcuğu oluşturur. Kısa gün şartları tomurcuk oluşumunu hızlandırır. Fakat tüm kültür formları için kısa gün şartları gerekli değildir.
Açelyalarda vejatatif gelişmeyi yavaşlatmak, çiçek tomurcuğunu hızlandırmak için 2500 ppm’lik SADH birer hafta ile 2 defa yapraklara püskürtülür. Sonbahara kadar vejetatif gelişimini tamamlayan ve çiçek gözü oluşturan saksılı açelyalar dinlenme devresine girer. Bu dinlenme devresi bitkilerin soğuk bir depoda belli düşük sıcaklığa maruz kalmasıyla önlenir. Saksılar ekim ayı başında 4-9 C° sıcaklıktaki soğuk hava depolarında altı hafta süre ile soğuklanmaya tabi tutulur. İlave aydınlatma ile yaprak dökümü önlenir. Saksılar rutubetli tutulur, fakat su verilmez.
Çiçek açtırılmış açelya bitkileri:
Soğuklama sırasında çiçek tomurcuklan tam olgunlaşır. Soğuklanmadan sonra saksılar seralara alınarak çiçek açmaya zorlanırlar. Seralarda minimum gece sıcaklığı 14-16 C°’de tutulur. Orta derecede ışıklandırılır, 6-8 hafta içinde çiçek açar. Kasım ayında seraya alınan saksılar yılbaşında çiçek açarlar. Böylece soğuk depolama ve serada zorlama zamanlarını planlama ile açelyalara bütün yıl çiçek açtırılır.
Orantılı Nem
Gelişme döneminde yüksek nemli havayı sever.
Ev ortamında açelya bitkisi:
Işık
Tam veya yarı gölge yerlerden hoşlanır. Güneş ışığının fazla gelmesi çiçeklerin çabuk geçmesine neden olur.
Balkonda yetiştirilen açelya bitkisi:
Orman Gülü (Rhododendron) Üretiminde Kültürel İşlemler
Saksı Değiştirme
Saksı değiştirme her yıl şubat-mart ayları içerisinde yapılır.
Saksısı değişecek orman gülü bitkisi, yeni saksı ve harç:
Diğer bitkilerde olduğu gibi sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Bu sayede bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca çıkması sağlanır.
Orman gülü bitkisinin saksıdan çıkarılması:
Bundan sonraki işlem, yeni saksının dikim için hazırlanmasıdır. Yeni saksı eski saksıda 1-2 numara büyük olmalıdır. Saksının dip kısmında mutlaka drenaj delikleri bulunmalıdır.
Orman gülü bitkisinin yeni saksıya dikilmesi:
Yeni saksıya dikim sırasında bitki sol el ile saksı ortasına gelecek şekilde ve istenilen yükseklikte tutulur. Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur. Boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez yere vurularak harcın iyice oturması sağlanır. Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı sulama payı olarak saksı kenarı üst yüzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1,5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır.
Yeni saksısına dikilmiş orman gülü bitkisi:
Saksısı değişen orman gülü bitkisinin sulanması:
Gübreleme
Orman güllerine her iki haftada bir 20.5.5’lik NPK gübresi uygulanabilir. Orman gülleri demiri topraktan absorbe edebilmek için asitli ortamları sever. Ortamda yüksek düzeyde bulunan alüminyum ve mangana tolerans gösterirler. Araştırmalar optimum gelişme sağlamak için az miktarda kalsiyumun da gerekli olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte orman gülleri yüksek düzeydeki toprak tuzluluğuna tolerans göstermez.
Sulama
Kireç kapsamayan yumuşak su veya yağmur suyu kullanılmalıdır. Litreye 1 gram amonyum sülfat katılarak nötralize edilmiş su gelişme döneminde kullanılmalıdır. Çiçeklenme ve gelişme süresince üstten bol su ister, alttan su verilmez.
Haftada bir kez bitki saksıyla birlikte ılık suya batırılarak sulanmalıdır. Harç bu şekilde tamamen ıslanmış olur. Eğer bitki bir kez kuru kalırsa yapraklarını döker, hatta tümden solabilir. Sonbahar başında ve tomurcukların gelişme döneminde bol su verilmelidir.
Budama
Orman güllerinde istenilen görünüm tepe tacının olabildiğince bol çiçekle kaplanmasıdır. Bunun için de sürgünlerdeki yaprak sayısı ortalama 6’yı bulduğunda ilk 4 yaprak kalacak şekilde sürgünler kesilerek budanmalıdır. Kesilen her sürgünden genelde iki sürgün çıkar. Bu uygulama istenilen sürgün sayısına ulaşılıncaya kadar devam eder. Çoğunlukla, 32, 64, 128 sürgünlü dolayısıyla da çiçekli bireyler elde edilir.
Orman Gülü (Rhododendron) Hastalık ve Zararlıları
Yaprak Lekelenmesi
Çok sayıda mantar orman güllerinde yaprak lekelenmesi hastalığı meydana getirir. Yaprak lekelenmesi koyu esmerden siyaha değişen renkte ve kurumsudur. Açık ve koyu dokulardan ibaret aynı merkezli halkalara sahiptir. Lekeler yaygın olarak yaprak kenarlarında başlar ve bütün yaprağa yayılır.
Orman gülü bitkisinde yaprak lekesi hastalığı:
Mücadelesinde çiçeklenmeden sonra hemen ve 10-14 gün aralık ile iki defa “maneb”, mantari ilaçlarından birinin uygulanması, çoğu yaprak lekelenmesi mantarlarını denetim altına alır. Toprağın üzeri bol ot-saman-yaprak gibi örtü malzemesi ile kapatılır. Rüzgâr perdesi kullanılır. Yaprakları sağlam şartlar altında tutmak üzere böcekler denetim altına alınır ve böylece birçok yaprak mantarının bilhassa zayıf parazitlerin bitkiye giriş yapması önlenir.
Doku Bozuklaşması (Uçtan Ölüm)
Yapraklar önce uçlarda veya kenarları civarında saldırıya uğrar. Lekeler daha sonra büsbütün yaprağı kaplayacak biçimde genişler. Yaprak sapları ve ince sürgünlere de bulaşma olur.
Gerçek Külleme
Yaprakların beyaz ve tozlu bir örtü ile kaplandığı görülür. Mücadele için, ıslanabilir kükürt veya benlat ilaçlarından biri püskürtülür.
Orman gülü bitkisinde külleme:
Yanıklık
Hastalık önceleri ortası beyaz, kenarı koyu esmer olan lekeler halindedir, daha sonra çillenme şeklinde görülür.
Orman gülü çiçeklerde yanıklık:
Mücadelesinde orman gülü yaz güneşinin güneş kavurması oluşturmadığı ve kışın soğuk rüzgârlarının yaprakları şiddetle dondurmadığı yerlerde ekilip dikilir.
Tomurcuk ve Sürgün Yanıklığı Hastalığı
Orman güllerinde çok tahrip edicidir. Bazı ekim-dikim alanlarında çiçeklerin %90’ını öldürdüğü bilinir. Hastalık, tomurcuk çürüklüğünden çok tomurcuk yanıklığı olarak tanımlanabilir. Uçtaki çiçek tomurcuklan, tomurcukların ve sürgünlerin hücuma uğramasından sonra, esas olarak temmuz ve ağustosta hastalandırılır. Hastalıklı sürgünler gelecek mevsimde çiçeklenme yapmaz. Hastalanmış tomurcuklar 2-3 sene sürgüne bağlı kalır.
Orman gülü bitkisinde tomurcuk ve sürgün yanıklığı:
Mücadelesinde hastalıklı sürgün uçları budanır ve yok edilir. Çiçeklerin solması zamanından başlayarak her ay bir defa bakırlı bir ilaç püskürtülür.
Taç Yaprak Yanıklığı
Japon orman gülleri özellikle hassastır. Hastalığın ilk devresinde, taç yaprakların alt yüzünde toplu iğne başı büyüklüğünde, soluk ve yuvarlak lekeler görülür. Uygun iklim şartlarında, lekeler hızla genişler ve birleşir. Renkli çiçekler üzerinde beyaz, beyaz çiçekler üzerinde esmer gözükür. Etkilenmiş çiçekler gevşek-yumuşak duruma gelir ve daha sonra ince-nazik beyaz bir örtü veya donmuş gibi bir spor örgüsü ile kaplanır. Bunlar rüzgâr, yağmur, ayrıca arılar ve başka böcekler ile uzaklara taşınır, böylece hastalık çiçekten çiçeğe bulaşır.
Mücadelesinde en önemli husus bulaşık çiçeklerin hemen ve ısrarla toplanmasıdır. Bazı ekim-dikim alanlarında, bulaşmaya uğramamışlar da dahil tüm çiçeklerin uzaklaştırılması tavsiye edilir. Çiçeklerin korunması bakımından çiçeklenme sırasında 5 günlük aralıklar ile mantari ilaç püskürtülmesi iyidir. İlk uygulama, çiçekler renk göstermeye başladığı zaman yapılır. Bu işlem 1 yıldan daha fazla zaman için etkili olabilir.
Yaprak Kavrulması
Yapraklar üzerinde koyu kırmızımsı esmer lekeler gelişir ve bu yapraklar olgunlaşamadan dökülür. Lekeler önce esmer merkezli sarımsı kırmızı ve morumsu kenarlıdır.
Orman gülü bitkisinde yaprak kavrulması:
Mücadelesinde temmuz başından ağustos ortasına kadar iki haftalık aralıklar ile bitkilere 2-2-50 dozunda bordo bulamacı veya herhangi bir hazır bakırlı bir ilaç püskürtülmesi uygun koruma sağlar.
Pas
Özellikle mor çiçekli orman gülü (Rhododendron ponticum) çeşidinde hassastır. Hastalık, parlak altın veya esmerimsi sporları ile tanınabilir, sporlar yaprakların alt yüzlerindeki çıkıntılardan patlama ile çıkar. Bu tekrarlanan sporlar parazit mantarı bitkiden bitkiye hızla taşınır.
Orman gülü bitkisinde pas:
Solgunluk
Solgunluk fıde veya fidanlık hastalığıdır, 2-3 yıllığa kadar olan bitkileri etkiler. Genç yapraklar sararır ve solar. Bitkilerin fazla sulanması köklerin ölümüne yol açar ve böylece mantarın girişini kolaylaştırır. Mantar, kök hasarı daha ihtimal içinde olduğundan, son zamanda nakledilmiş olan bitkilere daha sık saldırmak eğilimindedir. Mücadelesinde toprağın sıcaklığı, ot-saman-yaprak serme-örtme ile düşük tutulmalıdır. Alüminyum sülfat veya kükürt uygulama ile toprağın asitliği artırılmalıdır. Ağır istilaya uğramış toprak temiz toprak ile değiştirilir veya buhar ile pastörize edilir.
Tepe Çürüklük
Bazı orman gülleri hassastır. Mantar ana köklerden ve gövdenin dip kısmından ayıklanmıştır. Bu kısımlardaki odunun esmere doğru renk bozulmasına sebep olur. Hastalanan dallar solar ve ölür. Şiddetle hastalanmış bitkiler ince ve uzun çatal gövdeli olur ve nihayet can verir.
Orman gülü bitkisinde tepe çürüklüğü:
Mücadelesinde hastalanmış dallar kesilip atılır. Şiddetle hastalıklı bitkiler, ekim-dikimden evvel etraflarındaki toprak ile beraber uzaklaştırılır ve yok edilir.
Kök Çürüklüğü
Bitkinin kök boynuna kadar olan toprağın içinde kalan kısımlarını çürütür. Bu hastalıkta, uç tomurcukları ve yapraklar esmerleşir, dürülür ve kış şartlarındaki gibi dökülür. Gövde büzülür ve sürgünü kuşaklayan bir doku bozuklaşması oluşur. Doku bozuklaşması oluşumlarının yukarısındaki tüm kısımlar solar ve hemen ölür. Bu çürüme, yapraklarda solma ve kuruma oluşturur. Dal çürüklüğü hastalığı ise önce çiçekler bulaşmaya uğrar. Hastalık daha sonra dallara yayılmakta, bazen bitkiyi öldürmektedir.
Mücadelesinde tüm hastalıklı uçlar, bulaşık kısmın iyice altına kadar budanıp atılır. Yeni çıkmış yapraklara ve iki hafta sonra tekrar bordo bulamacı püskürtülmesi iyi olur.
Ur
Yapraklar kısmen ya da büsbütün etli duruma gelir, soluk yeşil veya beyazımsı olur. Bazen etli ve rozetleşmiş yapraklar yahut da çürürken ve kuruyup biterken kese gibi olan ur dalların en ucunda görülür. Çiçek kısımları, özellikle her dem yeşil türlerin taç yaprakları, büyük ölçüde kalınlaşır. Öyle ki tüm çiçek kurulu sert, etsi, mumsu ve düzensiz ur haline döner, bu kısımlar beyazımsı bir örtü ile kaplanır.
Mücadelesinde hastalığın önemli olduğu seralarda ve bahçe ekim-dikimlerinde, genç urlar el ile toplanıp yok edilebilir. Geniş ekim-dikim alanlarında yaprakların açılmasından tam evvel bir defa mantari ilaç püskürtülür.
Kış Hasarı
Bulaşıcı olmayan bir etki olarak, çok kuvvetli soğuk mart rüzgârları geldiği zaman, birçok orman gülünü öldürebilir. Hasar, 2-3 hafta sonraya kadar gözükmez. Yapraklar özellikle kenarlarda ve uçlara yakın kısımlarda esmerleşir. Toprak içindeki su donmuş durumda veya başka sebepler yüzünden alınamaz durumda olduğu zaman yapraklardan kaybedilen sudan dolayı bu hastalık ortaya çıkar.
Ceviz Ağacından Hasar
Bulaşıcı olmayan bu solgunluk hastalığı, eğer orman gülü bitkileri büyük boylu karaceviz ağacının yakınına dikilirse, bunlar birdenbire solar ve ölür. En büyük hasar cevizin kökleri boyunca meydana gelir.
Mücadele için, ormangülü bitkileri cevizden kıymetli ise bunların yakınında büyümekte olan karacevizler uzaklaştırılır.
Sararma
Bulaşıcı olmayan bu hastalık, orman gülü ve açelya bitkilerinin yaprak sararması hastalığı, bu bitkiler alkalin topraklarda yetiştirildiği veya çimento bir duvara yakın dikildiği zaman genelde bir zorluk ortaya çıkar. Alkali şartlar altında, bitkiler toprakta mevcut olduğu halde demir elementini alma kabiliyetinde olmaz ve böylece kloroz da denilen “sararma” hastalığı ortaya çıkar.
Mücadelesinde toprak, demir bileşiklerinden bir demir çelat ile muamele edilir veya yapraklara püskürtme yapılır. Ericaceae Familyası mensubu bitkilerin yakınında “kireç” kullanmaktan kaçınılır. Bunlar çimento veya tuğla duvarlara çok yakın dikilmez.
Lütfen yorum bırakın.