Portakal Üretiminde Hasat İşlemleri
Bir portakal meyvesinin pazarda paraya dönüşmesi için hasat, sınıflama, paketleme, depolama ve pazara nakliyesi gibi aşamalardan geçmesi gerekmektedir. Söz konusu her kademe bilgi ve beceriyi gerektirir. Birbirini izleyen bu kademelerin birinde yapılacak hata sonraki kademelerde telafi edilmez. Üreticilerde büyük maddi kayıplara neden olur. Bu nedenle üreticilerin ve işletme sahiplerinin gerekli bilgiyle donatılmaları ve çalışmalarında gerekli dikkat ve titizliği göstermeleri gerekmektedir.
Portakal İçin Hasat Zamanı
Portakal hasadına, meyve çeşitlerinin olgunlaşma dönemine ve meyvelerin olgunluğuna bakılarak sonbaharın çeşitli zamanlarında başlanır ve türe göre kış ortalarına kadar devam eder.
Narenciye üretiminde önemli bir yeri olan portakal üretimini etkileyen önemli faktörler; yeterli miktarda ve kapasitede sınıflama, paketleme ve depolama tesisleri, hasat zamanı depoda dayanıklılığıdır. Narenciye meyvelerinin yetiştirildikleri bölgeye ve çeşidin özelliklerine göre ulaştırma şekli ve şartlarına dayanacak ve pazar isteklerini karşılayacak bir olgunlukta olacak şekilde hasat edilmesi için yetiştiricilerin hasat zamanının tespitinde ve hasatta gereken dikkati ve titizliği gösterilmesi gereklidir.
Derimi yapılmış değişik portakal meyveleri:
“Zamanında erken veya daha geç yapılacak hasat; meyve kalitesini düşürür ve dayanıklılığını azaltır. Hasat mutlaka olgun meyvelerde yapılmalıdır.”
Turunçgillerin en uygun derim zamanının belirlenmesinde kullanılan özellikler şunlardır:
- Suda çözünebilir kuru madde,
- Asit miktarı,
- Suda çözünebilir kuru madde/Asit miktarı,
- Meyve suyu (usare) miktarı (Özellikle limonlarda kullanılır.)
- Kabuk rengidir.
Portakallar olgunlaştıktan sonra bir süre daha ağaç üzerinde kalabilir. Fazla kaldığında; meyvelerde şeker/ asit dengesi bozulur, kalite düşer, puflaşma ve kabuk kalınlaşması olur. Ayrıca, rüzgâr, dolu, don zararlanmaları ve dökümler olmaktadır. Ağaçta fazla kalmış meyvelerin depoda dayanması da azalır. Meyvesi geç derilen ağaçlar gelecek yıl az ürün vermektedir.
Portakallarda uygun derim zamanının çok iyi saptanması gerekmektedir; çünkü erken derimde kabuk kararmaları, beneklenme gibi bozulmalar görülür, meyve kalitesi düşer. Geç derimde ise, meyvelerin depoda dayanımı azalır, çürüklük etmenleriyle daha çabuk zararlanır, meyvelerde kabarma, puflaşma olur ve dökümler görülür.
En uygun derim zamanı tür ve çeşitlere göre değişiklik göstermektedir.
Hasat zamanı gelmiş portakal:
Portakal çeşitlerine göre hasat zamanı:
“Meyve yüzeyinin 3/4’ü çeşide has rengini alınca meyveler hasat edilebilir.”
Portakal Hasadının Yapılışı
Derim (Hasat) zamanı saptandıktan sonra, geriye iki önemli nokta daha kalmaktadır: Birincisi, portakalllarm zedelenmesine meydan verilmeden dikkatle toplanması, sınıflanması ve ambalajı ve ikincisi de, bunların en ucuz şekilde yapılmasıdır.
Hasat zamanı gelmiş portakalların toplanması:
Derim sırasındaki dikkat ve özen çok önemlidir. Bu, yalnız meyvenin o andaki değerini etkilemez; bu sırada meydana gelen yaralanma ve berelenmeler ile bunların sonucundaki küflenmeler, meyvenin muhafaza süresi üzerinde de geniş ölçüde etkilidir.
Narenciye meyvelerinde kabuk yağından doğan lekelenmeler ve kararmalar büyük ekonomik zararlara neden olmaktadır. Kabuk yağı lekeleri, genelde toplamada dikkatsiz ve kaba muameleden ileri gelmektedir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi portakal hasadı yapılırken, yumurtaların kırılmaması için gösterilen hassasiyet, portakal hatta tüm turunçgil hasadında da gösterilmelidir.
Hasatta Dikkat Edilecek Hususlar
1. Hasat temizlenip ilaçlanmış makasla yapılmalı ve meyve saplar uzun bırakılmaldır.
2. Hasat sırasında, hava açık veya güneşli olmalı, ağaçlar ıslak olmamalıdır.
3. Hasat yapılırken ağaçlara zarar verilmemelidir.
4. Hasada başlarken önce ağaçların etek dallarındaki meyveler toplanmalıdır.
5. Hasat edilen meyvelerin zarar görmemesi için, toplama kaplarının içleri düzgün olmalı veya gerekli önlemler alınmalıdır.
6. Hasat edilen meyvelerden bereli ve hastalıklı olanları ayıklandıktan sonra taşıma kaplarına konulmalıdır.
7. Taşıma kapları, hastalık bulaşmalarını önlemek için, doğrudan toprağa konulmalıdır.
8. Toplama yapan vasıflı işçilerin tırnakları kesilmiş olmalıdır.
9. Sanayi tipi meyve toplamasına alışkın ekiplere kesinlikle sofralık meyve toplaması yaptırılmamalıdır.
10. Sabahın erken saatlerindeki çiğli, sisli, yağmurlu ortamda ve sulama sırasında hasat yapılmamalıdır.
11. Meyveler, ağaç üzerinde tamamen kuruduktan sonra hasat edilmelidir.
12. Yere düşmüş meyve hiçbir zaman alınmama ve paketlenecek meyve ile birlikte paketleme evlerine gönderilmemelidir.
Kesilmiş portakalların bahçe kenarında paketlenmesi:
Portakal Toplama İşlem Basamakları
- Ağacın önce yerden alınabilecek yükseklikteki meyveleri kesilmeli,
- Meyve kesilirken zaman harcamamak için makasla meyve sapının herhangi bir yerinden kesilmeli sonra makasla düğmenin ( kaliks ) hemen üzerinden düzeltilmeli,
- Kesilen meyve, özel toplama kabına ( bez torba, içi kaplanmış sepet veya lastik sepet) özenle konulmalı, atılmamalı,
- Toplanan meyveler taşıma kaplarına itinayla boşaltılmalı,
- Taşıma kapları üst üstte konduğunda başka bir kaba değmeyecek seviyeye kadar doldurulmalı,
- Taşıma araçları, uzun yola gidecekse mutlaka üstleri örtülmeli,
- Meyveler paketleme evlerinde mumlama yapılmayacaksa dezenfekte edilmiş maddeler katılmış sularla yıkanıp kurutulduktan sonra boylarına göre tasnif edilerek sandıklara yerleştirilmelidir.
Portakal Meyvesinin Pazara Hazırlama
Türkiye’de 2002 yılındaki toplam turunçgil üretiminin %65’i taze olarak tüketilirken %25’i ihraç edilmekte, %10’u ise işlendikten sonra kullanılmaktadır.
Meyveler çeşitli teknolojilerle işlenebilmekteyse de dalından koparıldığında tüketime hazır ürünlerdir. Çabuk bozulabilir nitelikteki bu ürünlerin tüketicinin istediği tazelik, biçim ve zamanda, istediği yerde hazır bulundurmak gerekmektedir. En basit anlamı ile
pazarlama, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaştırılması ve bu arada meydana gelen olayların incelenmesidir. Üretimin amaca ulaşmasını sağlayan ise pazarlamadır.
Manavda portakallar:
Üreticinin arazi, emek, sermaye ve girişimcilik gibi üretim faktörlerini kullanarak ürettiği ürün ancak iyi bir pazarlama sistemi ile tüketiciye ulaştığında gerçek ekonomik değerini bulabilmekte, böylece de hem üreticisine ve hem de tüketicisine yarar sağlamaktadır.
Her ne kadar, hasat edilen meyveler, az miktarda olduklarında, bahçenin kenarında tasnif edilip ambalajlanabilirse de; meyve çoğaldığında ve iyi bir ambalaj yapmak istendiğinde mutlaka paketleme evleri (ambalajlama fabrikaları) kullanılmalıdır. Türkiye’de üretilen bütün meyveleri işleyecek kapasitede paketleme evi bulunmaktadır. Bunlar yetiştirme bölgelerine dağılmış durumdadır.
Portkalların boylara ayrılması (bir ambalaj ve paketlem fab.):
Taşıma kapları ile topluca paketleme evlerine getirilen meyveler, burada, bantlar üzerinde önce ayıklanır, daha sonra yıkama bölümlerinde, özel ilaçlı sıvılarla ve fırçalarla temizlenir. Gerekirse (özellikle ihracaat için) mumlanır ve kurutulur. Daha sonra, çaplarına göre boylanarak, uygun boyutlardaki ambalaj sandıklarına yerleştirilir. Bu suretle, meyveler iç ve dış pazarlama için, hazırlanmış olur.
İç pazarda çoğu zaman sadece kasalarla ilgili şehirlere taşınan portakallar doğrudan semt pazarlarında ve manavlardaki tezgâhlarda alcısını bulabilmektedir. Bu maliyeti düşürür, dolayısıyla fiyat düşer. Ama dayanıklılığını azaltır.
Portakallar üretim bölgesi, işlenebilme özelliği ve üreticinin pazarlama sistemi alışkanlığı gibi bir dizi etmene bağlı olarak değişik kanallardan pazarlanmaktadır. Tüm turunçgil pazarlamada olduğu gibi portakallar da yapılan bazı ekonomik araştırmalar üretici düzeyinde yaygın olan pazarlama kanallarının;
- Üretici – komisyoncu – perakendeci – tüketici
- Üretici – toptancı – komisyoncu – perakendeci – tüketici
- Üretici – toptancı (semt pazarları) – tüketici
olduğunu ortaya koymuştur.
Portakal pazarlamasında, toptancı hallerinin önemli bir yeri vardır. Burada hizmet verenler, büyük çoğunlukla komisyoncular, nadiren de üretici birlikleri ya da kooperatiflerdir. Alıcılar ise, genellikle perakendeciler ve toplu tüketime yönelik hizmet veren kişi ya da kuruluşlardır.
Üreticiler genellikle iş güçlerini üretime yönlendirdikleri için, pazarlama fonksiyonuna yeterli zamanı ayıramamaktadır.
Portakallarda da üretici düzeyinde pazarlama çok azdır. Bunun yerine toptancı, ürünü toptan alıp önce bahçe kenarlarında ön ambalajlama yapar. Ardından ya soğuk hava depolarında ya da paketleme fabrikalarında ürünler işlenip iç veya dış pazara hazır hale getirilir.
Yurt içinde, portakallar çoğunlukla üzeri açık kamyonlar ile ve bozulmayı önlemek için de genellikle gece toptancı hallerine ya da diğer satış yerlerine taşınmaktadır. Soğuk hava tertibatlı taşıyıcılar yalnızca diğer ülkelere yapılan dış satım için kullanılmaktadır.
Pazara hazır portakallar:
Pazarlama üretimden tüketime kadar uzayan bir zincirdir. Bu zincirin birindeki aksaklık tüm pazarlama etkinliğini düşürmekte ve üretimin anlamını yok etmektedir. Bu nedenle portakalların pazarlanmasında üreticisinden son tüketicisine ulaştıran perakendeciye kadar görev alan tüm birimlerin çok dikkatli ve hızlı hareket etmeleri gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde üretilen portakallar daha müşteriye çıkmadan ziyan olmaktadır.
Ambalajlanmış ve paketlenmiş tüketime hazır portakallar:
Her türlü bozulmaya karşı hassas olan portakal pazarlamadaki başarının, çok dikkatli bir hasat ile başladığı unutulmamalıdır. Hasat edilen tüm meyveler aynı boy ve kalitede olmayacağı için, her boy ve kalite ayrı ambalajlanmak ve güneş altında bırakılmamalıdır.
Daha önce de belirtildiği gibi pazarlama, üretim ve daha da geri giderek neyin üretileceğine karar verme ile başlayan ve tüketiciye kadar uzanan bir zincirdir. Bu zincir içerisinde değişik kişi ya da kurumlarca belirli hizmetler verilmektedir.
Söz konusu hizmetler sırasıyla şöyledir:
- Gerekli yetiştirme tekniğini uygulayarak meydana getirilen ürünün, özenli bir biçimde hasadı,.
- Portakal hasadı takiben portakal türüne uygun olarak boylanması ve ambalajlanması bir diğer pazarlama hizmeti,
- Pazarlamanın üçüncü ana hizmeti ise ürünün en uygun şartlarda ilk satış yerine taşınmasıdır.
Ürünün satış yerine ulaşması ile arz-talep karşı karşıya gelmekte ve böylece de fiyat oluşmaktadır. Oluşan bu fiyat ise üreticinin üretim maliyeti ile fiyatı karşılaştırarak üretime devam edip etmeme kararı vermesinin ana göstergesidir.
Portakal ve Depolama
Portakal depolaması için mumlama ve kabukta küf gelişmesi için önlem alınması zorunlu görülmektedir.
Turunçgiller su oranları yüksek ürünler oldukları için uzun süreli depolamaya dayanıklı değillerdir; bu nedenle de ekonomik anlamda stok yapılamamaktadır. Yalnızca toptancılar arzı daha uzun bir döneme yayabilmek ve fiyatlardaki düşüşü önlemek amacıyla özellikle limon ve az miktarda da portakal ve greyfurtu Orta Anadoludaki doğal mağaralarda ve Kapadokya yöresindeki Peri Bacaları’nda belli bir süre muhafaza edebilmektedir.
“Portakallar 4-7 Co sıcaklıkta ve %85-90 nemde 1 ile 4 ay depolarda muhafaza edilebilmektedir.”
Tüm narenciyelerde olduğu gibi portakallarda da önemli hususlardan birisi depolamadır. Depolamanın çok önemli avantajları bulunmaktadır. Bunlar;
- Ağaç üzerinde oluşan kaliteyi, meyve tüketilinceye kadar muhafaza etmek,
- Pazara düzenli olarak meyve arz edilerek, fiyat istikrarı sağlamak,
- Özellikle ihracaat için, toplu ve düzenli meyve temin etmektir.
Bu avantajlardan yararlanabilmek için, meyveler mutlaka, soğuk depolara konularak muhafaza edilmelidir.
Portakallar adi depolarda bekletilmez. Makine ile soğutulan modern depolara konmadan önce de ambalajlanmalıdır. Depolanacak portakallar, ambalajlanmadan önce veya ambalajlama sırasında, hastalıklara karşı mutlaka ilaçlanmalıdır. Aynı şekilde, soğuk depolarda temizlenip ilaçlanmalıdır. Kullanılacak ilaçlar için, resmi kuruluşlardaki uzmanlara başvurulmalıdır.
Ambalajlanmış meyveler, soğuk depolarda ambalaj kapılarının arasında hava geçebilecek şekilde istiflenmelidir.
Ambalajlanmış portakallar:
Yapılan çalışmalara göre Türkiye’ de üretilen taze meyvelerin en az %25′ i tüketiciye ulaşamadan çürüyüp atılmaktadır. Bunun başlıca nedenleri; depoların yetersizliği, derim zamanın iyi saptanamaması, derimdeki dikkatsizlikler, depo koşullarının tam olarak sağlanamaması ve uygunsuz ambalajlama teknikleridir.
Soğukta muhafazada amaç, meyvelerin derildikleri sırada sahip oldukları özellikleri en az kayıpla saklamaktır. Türe ve çeşide uygun olarak seçilen depo sıcaklığının ve oransal nemin muhafaza periyodu boyunca sabit kalması, depo havasının meyvenin çıkardığı solunum gazlarından temizlenmesi de iyi bir muhafazanın gereklerindendir.
Portakalların Muhafazasında Yapılan Hatalar
Derim öncesi hatalar: Bazı bitki besin elementlerinin eksikliği (mangan, çinko) veya fazlalığından (aşırı azotlu gübreleme) korunmak için yaprak ve toprak analizleri yaparak gübreleme yapılmalıdır. Yine çeşitli hastalıklara karşı derim öncesi ağaçların eteklerinin bakırlı ilaçlardan Benomyl etkili maddeli ilaçlarla ilaçlanması gerekmektedir.
Derim sırasındaki hatalar: Tırnaklı kesim (diğer meyvelere zarar verir), kesim yaraları (yaralı yerlerden çürüme başlar), çiğ kalkmadan derim (nemli meyvelerde çürüme çabuk olur.), kirli toplama sepetlerinin kullanımı (mantar ve hastalıklar kirli sepetlerden bulaşabilir), düşük difenil içeren kağıtlara ambalajlama (tam bir koruma sağlanmaması).
Portakal Muhafazasında Dikkat Edilecek Konular
- Doğrudan doğruya dış mekana açılan depo kapıları yerine koridor kullanılması iyi bir muhafaza için şarttır.
- Adi ahşap depo kapıları yerine izotermik kapıların kullanılması gerekir.
- Portakal kasalarının doğrudan zemin üzerine dizilmesi yerine paletlere dizilmesi iyi bir havalanma için gereklidir.
- Depo içerisinde iyi bir havalandırma olacak kadar arada boşluklar kalacak şekilde kasaların yerleştirilmesi gerekmektedir.
- Düzensiz gelişigüzel havalandırma yapmak yerine zorunlu havalandırmanın zaman saatlerine bağlı aspiratörlerle veya diferansiyel termostata bağlı aspiratörlerle yapılması gerekmektedir.
- Depolara ve koridora havalandırma bacaları açılması gerekmektedir.
Portakallar:
Lütfen yorum bırakın.