Peyzaj Planlamasında Temel İlkeler
Peyzaj çalışmalarının temel amacı şehir içinde ve kırsal alanlarda, kültürel ve estetik yönden yararlı, kullanışlı mekân veya yaşama ortamı sağlamaktır.
Peyzajda mekân iç mekân ve dış mekân olmak üzere ikiye ayrılır. İç mekânı mimar düzenlerken dış mekânı ise peyzaj mimarı düzenler. Dış mekân planlaması zihinde güzellikler oluşturma sanatıdır.
Bu sanatta estetik ve güzellik çok önemli unsur olsa da fonksiyonelliği de aynı derecede önemlidir. Amaç olarak insanı temel alarak çevreyi kabul eden çevre düzenleme çalışmaları, diğer fiziksel tasarım çalışmaları gibi mevcutta var olmayan yeni ve yararlı mekânları oluşturmayı amaçlayan etkinliklerdir.
Peyzaj düzenlemesi:
Peyzaj planlamalarında belirli bir kaide ve formül yoktur. Yalnız uygulanan kurallar vardır. Günümüzün sosyal, ekonomik ve kültürel şartları bu kuralların ışığı altında özgür düşünce ve duygularla değerlendirerek bir eser ortaya çıkarmaya çalışır.
Peyzaj planlamalarında dikkate alınacak genel kuralları şöyle özetleyebiliriz:
Teknik
Peyzaj sanatında teknik esas ve kurallara uyma gerekliliği vardır. Arazinin seçimi, kazı, dolgu ve meyil oranları, spor alanlarının düzenlenmesi, teras duvarlarının inşası, basamakların hesaplanması teknik esaslara bağlı olarak yapılır.
Tekniğine uygun olarak yapılmış bir peyzaj uygulaması:
Teknik ve ilmi esaslar bitki materyalinin kullanış olanaklarını aşağıda bahsedilen ekolojik faktörler belirler:
- Toprak: Bitkilerin toprak istekleri çok farklılık gösterir. Genel olarak kumlu, killi, tınlı, kireçli, humuslu, asidik, nötr ve alkali toprakları seven bitki tür ve cinsleri mevcuttur.
- Isı: Her bitki türünün gelişmesini normal olarak devam ettirmesi için ortalama, maksimum ve minimum ısı derecelerine ihtiyaçları vardır. Isı dereceleri eğer bu değerlerin dışına çıkarsa bitki yaşamanı sürdüremez ve bir süre sonra ölür.
- Işık: Bitkiler genellikle bol ışıklı, ışıklı, yarı gölge ve gölge yerleri tercih eder.
- Su ve yağış: Bitkiler su ihtiyaçlarını yağış ve sulama suyu ile karşılar. Bitki gelişmesinde havanın nispi neminin ve taban suyu seviyesinin büyük etkisi vardır.
- Rakım ve yükseklik: Bazı bitkiler yalnız yüksek rakımlarda yetişirken bazılar ise hem alçak hem de yüksek rakımlarda yetişir.
- Hastalık ve zararlılara dayanıklılık: Peyzajda kullanılan bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı olması istenilen özelliklerdendir.
Statik ve Konstrüksiyon
Peyzaj çalışmalarında uygulanan mimari yapı elemanlarının statik ve konstrüksiyon esaslarına uygun olarak hesaplanıp inşa edilmesi gerekir. Mimari yapı elemanlarının taşıyıcı kısımları, üzerinde taşıdıkları materyalin yükünü taşıyabilecek hacim ve ölçüde olmalıdır.
Örnek verecek olursak çok ince demir sütunlar üzerine ağır ve hacimli ahşap kirişler yerleştirilerek yapılan bir pergola, statik hesaplarına uygun olsa da görünüş bakımından emniyet ve huzur verici değildir.
Statiğe uygun yapılmış bir pergola:
Mimari yapı elemanlarında taşınan kısımların taşıyıcı kısımlarına göre daha zayıf ve hafif görünüşlü olması gerekir. Ağır ve hacimli kitlelerin zayıf kitlelere yükletilmesi statik kurallarına göre olsa da görünüş bakımından huzur ve rahatlatıcı bir his uyandırmaz.
Sitüasyon (Çevreye Uygunluk)
Her çevre kendi bünyesine, karakter ve fizyonomisine uygun obje ve elemanları daha kolay kabul eder. Çevreye yabancı görünen canlı ve cansız her türlü yapı elemanı genellikle yadırganır. Bu elemanlar çevreleri ile hiçbir zaman uygun bir uyum ve harmoni meydana getirmez.
Çevreye uyumlu bir konut:
Örneğin ılıman ve her mevsim bol yağış alan Doğu Karadeniz bölgesinde palmiye, yukka, kaktüs gibi sıcak ve kurak çöl iklimlerine ait bitkilerden oluşan bir bahçe tesis etmek teknik yönden mümkün olsa da çevreye uygunluk yönünden yanlıştır.
Peyzaj çalışmaları birbirinden fizyonomi bakımından çok farklı olan iki farklı çevre içinde meydana gelir. Bunlardan birincisi tabiattan uzak yoğun bir teknik ve kültürün hüküm sürdüğü şehir hayatında uygulanan kentsel peyzajdır. Diğeri ise insanla tabiatın iç içe yaşadığı kır hayatı kırsal peyzajdır.
Kentsel peyzaj uygulaması ve Kırsal peyzaj uygulaması:
Sonuç olarak peyzaj çalışmalarında mimari ve inşa tesislerinin şekil ve ölçüsü, materyalin cinsi, karakter ve renginin önce çevreleri ile daha sonra kendi aralarında uyum sağlamaları gerekir.
Proporsiyon
Peyzaj düzenlemelerinde düzenlemeyi meydana getiren kısımlar arasındaki uyum ve orana proporsiyon adı verilir. Bütün hâlindeki bu düzenlemenin bölümleri arasındaki kitle, satıh ve hacim bakımından güzel bir ahenk var ise düzenleme iyi bir proporsiyona sahiptir denilebilir.
Proporsiyona aykırı bir uyguluma:
Örneğin; belli bir yüzölçümüne sahip olan bir arsada inşa edilmiş ev, garaj, teras, havuz, yollar, ağaç ve çalı grupları, çim saha ve çiçek parterleri arasında kitle, satıh ve hacim bakımından uyumlu bir oranın tespit edilmesi şarttır.
Park ve bahçe sahalarının tamamını büyük ağaç gruplarına ayırmak, çim saha ve çiçek parterlerine yer vermemek proporsiyon bakımından hatalıdır.
Park ve bahçelerin büyük bir kısmına ağaç ve çalı grupları, çim alanları ve çiçek parterleri için yeşil yapı elemanlarının hâkim olması gerekir. Eğer mimari ve inşa elamanları (bina, teras, havuz, yol, duvar, merdiven vb.) kitle ve satıh bakımından yeşil yapı elemanlarından çok fazla ise bu durum proporsiyona aykırıdır.
Proporsiyon ile ölçüyü birbirine karıştırmamak gerekir. Bir bahçedeki havuz, teras ve yollar fonksiyon bakımından normal ölçülerde olabilir. Ancak bu bölümler arasındaki ölçü oranı yani proporsiyonu iyi olmayabilir.
Peyzajda iyi bir proporsiyon bilgisi peyzaj planlamacısının deneyimi ve tecrübesi ile yakından ilgilidir. Zira iyi ve uyumlu bir proporsiyon her planlamacının tecrübe, his ve duygularını yansıtan orijinal buluşudur.
Denge
Dengenin oluşumunu sağlayan araç eksen (aks) dir. Eksen aynı yöndeki iki veya daha fazla noktaları birleştiren yüzey veya çizgi hâlindeki plan unsurudur. Eksenin sağ ve solunda bulunan elemanların birbirlerinin aynı ya da farklı olması iki çeşit dengeyi meydana getirir. Her iki denge de tabiatta mevcuttur.
- Formal denge: Hacim ve kitle bakımından benzer yapı elemanlarının bir eksenin iki tarafına eşit uzaklıkta dizilmeleri ile ortaya çıkan görünümdür. Çam, Sedir, Ladin, Göknar gibi iğne yapraklı ağaç türlerinde formal denge mevcuttur.
Formal denge:
- İnformal denge: Eksenin her iki tarafında aynı büyüklük ve şekle sahip olmayan, fakat eşit dikkat çeken ve görünen objelerin dizilişi ile elde edilir. Birçok dağınık taçlı ağaç ve çalılarda informal denge mevcuttur.
İnformal hazırlanmış havuz:
Peyzaj sanatında her iki denge de kullanılır. Fakat başarı oranı çok yüksek ve uygulaması kolay olan formal denge daha çok kullanılır. İnformal dengenin başarılması daha zordur ancak ilham vericidir.
Dikkat Çekme (Vurgu)
Peyzaj planlamalarında her düzenlemenin bir görüş noktasının bulunması ve bu noktaya vurgu ile dikkat ve ilginin çekilmesi gerekir. Düzenlemede vurgu veya dikkati çekme genellikle hacim, çizgi ve renk bakımından keskin kontsrastlar meydana getirerek sağlanır. Böylece gözlemcinin dikkatini çekmek için zaman zaman daha kuvvetli ve ilgi çekici elemanlar yerleştirilir.
Havuzun vurgulanması:
Örneğin koyu yeşil ve sık dokulu konifer ağaç gruplarının önüne seyrek dokulu açık yeşil renkli bir huş ağacı dikilerek basit bir vurgu elde edilir.
İfade Kudreti
Peyzaj çalışmalarında kullanılan malzemenin çeşidi planın şekli ve ifade kudreti üzerinde etkili olur. Kullanılan malzemenin çeşidine göre peyzaj planlamaya özel bir ifade ve şekil kazandırır.
Örneğin; taş devamlılık ve dayanıklılığı, ahşap narinliği ve hafifliği, demir inceliği ve kuvvetliliği ifade eder.
Kaya bahçelerinde kullanılacak tabii kaya parçalarının benzerlerini betondan inşa ederek aynı ifadeyi sağlamak imkânsızdır. Bahçede parter ve vazoları gerçek çiçek yerine suni çiçeklerle süslemek his ve duyguları aldattığından ifade kudretini yok eder.
Renk ve Renk Harmonisi
Peyzaj düzenlemelerinde yapı elemanlarının düzeni ve kompozisyonunda renk, önemli unsurlardan biridir. Düzenlemede renklerin uygun olarak seçilmesi, kompozisyonun tümüne büyük bir değer ve ifade kazandırır.
Renkler bir hat veya çizgiye vurgu yaparak düzenlemenin merkezine dikkati çeker ve ona anlam kazandırır. Renkler hayata canlık ve gerçeklik getirir. Renksiz hayat soluk ve kasvetli olur.
Renk skalası:
Renklerin tanınması ve doğru kullanılması için çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır. Prange sistemine göre renkler şu şekilde sınıflandırılır:
- Birinci renkler (ana renkler): Sarı, kırmızı ve mavi renklerdir. Bütün renkler bu renklerin değişik şekilde karıştırılması ile elde edilir.
Ana renkler:
- İkinci renkler: İki ana rengin birbirleri ile eşit oranda karıştırılmaları ile elde edilen renklere ikinci renkler denir. İkinci renkler turuncu, mor ve yeşil olmak üzere üç tanedir.
Birinci ve ikinci renkler olan altı renge genellikle standart renk adı verilir.
İkinci renkler:
- Ara renkler: Birinci ve ikinci renklerin eşit olarak karıştırılmalarından elde edilirler. Altı ara renk vardır. Bunlar mavi-yeşil, mavi-mor, kırmızımor, kırmızı-turuncu, sarı-turuncu ve sarı-yeşildir.
Ara renkler:
- Sıcak renkler: Sarı, turuncu ve kırmızı renklere parlak ve aydınlatıcı olduklarından sıcak renkler denir. Sıcak renkler titreşim ve radyasyon bakımından soğuk renklere göre daha dikkat çektiklerinden uzaktan çabuk seçilirler. Bu özelliklerinden dolayı bu renklere yakınlaştırıcı renkler de denir. Sıcak renkler insanlar üzerinde yakınlaştırıcı etki yapar.
Sıcak renkler:
- Soğuk renkler: Yeşil, mavi, mor renkler durgun ve uzaklaştırıcı olduklarından soğuk renkler adını alır. Işık etkileri sıcak renklere göre daha zayıf olduğundan ve insanlar üzerinde uzaklaştırıcı etki yaptıklarından uzaklaştırıcı renkler de denir.
Soğuk renkler:
- Nötr renkler: Siyah, beyaz ve gri renkler nötr renkler olarak isimlendirilir.
Nötr renkler:
Peyzaj düzenlemelerinde renk harmonisi veya uyumunu şöyle açıklayabiliriz:
– Uygun renk harmonisi:
- Tek renkli harmoni: Bir rengin farklı ton ve şiddetlerinde kullanılmasıdır.
- Benzer renklerin harmonisi: Renk skalasında birbirine çok yakın olan renk kombinasyonlarıdır. Örneğin turuncu, sarı-turuncu ve sarı renklerin bir arada kullanılmasıdır.
– Kontrast renk harmonisi:
- Tamamlayıcı harmoni: Renk skalasında birbirinin tam karşıtı olan renklerin kombinasyonudur. Örneğin sarı-mor, mavi-turuncu, kırmızıyeşil vb.
- İkili tamamlayıcı harmoni: İki yakın renk ile kendi tamamlayıcı renklerin kullanılmasıdır. Örneğin mor, kırmızı-pembe, sarı, sarı-yeşil vb. Kullanılan bu renkler arasında bir rengin baskın olması gerekir.
- Ayrı şekilde tamamlayıcı harmoni: Ana veya ara renklerle bu renklerin her iki tarafındaki yardımcı renklerin kombinasyonudur. Örneğin mor ile sarı-turuncu ve sarı yeşil renkler
- Üçlü harmoni: Pranga sistemindeki renk skalasında üçgen meydana getiren renklerin kombinasyonudur. Örneğin, mor-turuncu-yeşil veya sarı-kırmızı-mavi gibi renklerdir.
Renklerin insan psikolojisine yaptığı bazı etkiler vardır. Bu etkileri kısaca şöyle açıklayabiliriz:
- Kırmızı: Kuvvetli, dinamik ve hareketli bir renktir. Uzun süre seyredildiğinde insanda gerginlik oluşturur. Bunun içinde hastane bahçeleri gibi psikolojik duyarlılığı olan mekânlarda sınırlı kullanılmalıdır.
- Turuncu: Dinamik olmayan bir renktir. Sıcak ve ferah bir duygu uyandırır. Uzun süre seyredilmez, rahatsızlık verir.
- Sarı: Sevinç uyandırıcı, ferahlatıcı ve rahatlatıcı bir renktir. Sürekli seyredildiğinde insan üzerinde olumu etki yapar.
- Yeşil: Dinlendirici, ferahlık veren bir etkisi vardır. Hayatı ve canlılığı temsil eder.
- Mavi: Sınırsızlığın ve sonsuzluğun sembolüdür. Koyu mavi güzel bir fon oluşturur. Kompozisyonda diğer renklerin tamamlanmasına yardım eder.
Bitki kompozisyonunda renklerin çeşitli dozlarda ve düzenlerde kullanılması mümkündür.
Bu düzenlemeleri 3 grupta toplayabiliriz:
- Polikrom renk kompozisyonu: Peyzaj çalışmalarında çok sayıda değişik renkli objelerin kullanılmasıdır. Modern peyzaj mimarisinde polikrom renk kullanılır. Ancak renk seçiminde ölçü ve dozun iyi ayarlanması gerekir.
- Monokrom renk kompozisyonu: Dar mekânlarda monotonluğun ifadesidir. Tek rengin tonlarını kullanmak sureti ile elde edilir.
- Doğal renk kompozisyonu: Tabii yeşil örtünün meydana getirmiş olduğu sayısız renk kombinasyonlarından ilham alınarak çalışılır. Sanatçı his ve duygularını kompozisyonda dile getirir.
Renk kombinasyonunda dikkate alınması gereken diğer hususlar ise şunlardır:
- Düzenlemede kullanılacak renklerin çevre peyzajındaki renklerle uyumlu olması gerekir.
- Sıcak bölgelerde sıcak, soğuk bölgelerde soğuk renkler kullanılmalıdır.
- Renk çeşidi ve dozları çok iyi tespit edilmelidir.
- Renkleri kullanırken ışık ve gölge durumuna, objelerin renkleri yansıtma özelliklerine dikkat edilmelidir.
- Renk etkisi oluşturmak için tek tür çiçekler büyük gruplar hâlinde kullanılmalı, ancak kırmızıya fazla yer verilmemelidir.
- Üç veya daha fazla renk kullanılacaksa renklerden biri daima baskın olmalıdır.
- Beyaz ve ara renkleri karıştırarak bütün renkler bir arada kullanılabilir.
- Ara renkler ana renkleri bağlamada ve geçişleri sağlama da kullanılmalıdır.
Lütfen yorum bırakın.