Sarımsak ve Sulama
Sarımsak bitkisinin gelişme dönemi yağışların en yoğun olduğu dönem olup, bu nedenle sarımsak genelde sulamaya gerek kalmadan yetiştirilebilir. Sulamanın gerekli olduğu hallerde yağmurlama sulama yapmak en başarılı sonucu verir.
Sarımsak yetiştiriciliğinde sulama ile verim ve kalite artışı, ancak sulama zamanının iyi seçilmesi ile mümkündür. Dikim sonrası ve gelişmenin ilk evrelerinde yapılacak sulama ile bitki gelişimini teşvik edici ve diş oluşumunu uyarıcı bir etki sağlanmaktadır.
Sarımsaklar olgunlaşmaya başladığında, yani yeşil yapraklar bükülüp sararmaya ve kurumaya yüz tuttuğunda sulama azaltılmalıdır. Böylece tarlanın hasattan önce kuruması sağlanır. Ayrıca kök ve başlarda meydana gelebilecek çürümenin önüne geçilerek, Pazar değeri arttırılır. Kastamonu’ da genellikle taşırma ve yağmurlama sulama yöntemleri kullanılmaktadır. Yörede “göçüren” adıyla bilinen nematod zararlısının yaygın olduğu yıllarda, zararlının yayılmasını önlemek için yağmurlama sulama yapılmaktadır.
Sarımsak ve İlaçlama
Hastalık ve zararlıları ile mücadelede kültürel önlemlerin yanında kimyasal ilaçlarla yapılan mücadeleden etkili sonuçlar alınabilmesi için zamanında bilinçli ve etkili uygulamaların yapılması gerekir.
Sarımsağın yapraklarında deformasyonlar meydana getirerek bitkinin gelişmesini durduran nematodlardır. Nematodlarla mücadelede %100 başarı sağlayan bir kimyasal yöntem ya da kimyasal ilaçlama yöntemi olmadığından kültürel önlemlerle mücadelesi yapılır. Temiz tohumluk kullanımı, temiz su kullanımı, tarla üzerindeki bitki artıklarının toplanması ve arka arkaya yetiştirilecek sebze türlerinin bir plan ve program dahilinde (ekim nöbeti) üretilmesi, kültürel önlemle yapılan bir mücadeledir.
Sağlam (solda) ve hasta sarımsaklar (sağda):
Sarımsağın yeşil kısımlarında soluk cam gibi sarımtırak olan daha sonra siyahlaşan lekelere sebep olan “soğan mildiyösü” olarak bilinen Peronospora destructor olup, sarımsakta da hastalık yapmaktadır. Bu hastalığa sebep olan mantarın zararı, yağışlı ve nemli havalarda daha fazla olmaktadır. Siyahlaşan lekeler zamanla büyüyerek birleşir. Sararma ve kurumalara sebep olur. Çürüme özellikle baş kısımda meydana gelerek, diş bağlamasını engeller. Hastalığın ilerlemesi depolamada da yumuşama, sulanma ve çürümeler devam eder.
Sarımsak Mildiyösü:
Bu hastalıkla mücadelede öncelikle kültürel tedbirlere başvurmak gerekir. Bunlar; hastalıklı bitkileri tarladan uzaklaştırmak,temiz tohumluk kullanmak gibi işlemlerdir. İlaçlama ile yapılan mücadelede ise ilk ilaçlama fungusitlerle, hastalık belirtilerinin başladığı devrede yapılmalıdır.
Yapraklarda lekeler görülmeye başlandığı takdirde günlük ortalama sıcaklık 16 dereceye ulaşması ve nemin %80’ i bulması ile ilaçla mücadeleye başlanılır. Maneb, Zinep, Mancozeb, Captan ve Dodine terkipli ilaçlardan birisi 3-5 defa birer hafta ara ile uygulanır. İlacın yapraklara yapışmasını sağlamak için 100 litre suya 200 gram tozşeker karıştırılır. Başların çürümesine neden olan bir başka hastalıkta “Beyaz Çürüklük” hastalığıdır.
Buna da neden olan mantardır. Gelişmesini yarılamış bitkilerin, yapraklarının sararması ve solması şeklindedir. Beyaz çürüklülük hastalığı toprakta yıllarca kalabilir. Bu yüzden tohumluluğun elde edildiği tarlaların temiz olmasına dikkat edilmelidir. Hasatta hastalıklı bitkiler tarlada bırakılmamalı ve uzaklaştırılmalıdır. Dikimden önce ilaçlı suya dişleri batırarak dikim yapmakta etkili bir mücadele yöntemidir.
Soğan ve sarımsakta zararlı olan sineğin larvasıdır. Bu sinek yumurtalarını, sarımsakların ilk 1-2 yapraklı devresinde, yaprakla gövdenin birleştiği yere bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan larva, yaprağa zarar vermekte ve %50’ ye varan zarar yapmaktadır. Soğan sineği zararına uğrayan sarımsakların orta yaprağı uçtan itibaren sararmakta ve kıvrılmaktadır.
Sarımsak Sineği:
Yapışkanlı Tuzak:
Sineğin bitki üzerine yumurtalarını bırakma dönemi olan iki yapraklı dönemden başlanır 10 ar gün ara ile 2-3 defa tekrarlanarak yapılır. Mücadelede Diazinon, Malathion terkipli ilaçların birisi ile ilaçlama yapılır.
Sarımsak ve Gübreleme
Sarımsak taze organik gübrelerden hoşlanmaz. Sarımsak üretilecek tarlanın dikimden en az 3 ay önce yanmış organik gübre ile dekara 3-5 ton gelecek şekilde gübrelenmesi ve gübrenin toprağın 25 cm derinliğe kadar sürümle karıştırılması gerekir.
Sonbaharda organik gübre ile gübrelenerek sürülen toprak kış döneminde fırsat bulunursa tekrar 20-25 cm derinlikte sürülür. Bölgelere göre dikim zamanı gelince (Şubat başından itibaren) toprağa gerekli inorganik gübreler serpme olarak atılır. Kaliteli ve yüksek verim elde etmek için toprak yapısına bağlı olarak dekara 10-15 kg N, 20-25 kg P2O5 ve 20- 25 kg K2O verilmelidir. Bu gübrelerden azot ve potasyumun 1/3’ü ile fosforun tamamı Triple Süper Fosfat olarak 50-60 kg/dekar şeklinde dikim öncesi toprağa verilmeli ve 10-12 cm derinliğine karıştırılmalıdır. Bitkiler 3-4 yapraklı olunca azotun 1/3’ü bitkiler arasına yapraklarına zarar vermeyecek şekilde sıralar arasına, geri kalan azotun 1/3’ü Kalsiyum Amonyum Nitrat ve potasyumun 2/3’ü ise bitkiler 25-30 cm boy aldıklarında en geç hasattan 6 hafta önce toprağa verilmelidir.
Böylece ilkbahar yağışları ile gübrelerin yıkanması önlendiği gibi potasyumun da bitkinin baş bağlamaya başladığı dönemde verilmesi sağlanmış olur. Bu şekilde gübrelenen ve işlenen toprak dikime hazır hale gelmiştir.
Sarımsak ve Yabancı Otlarla Mücadele
Dikimden sonra dişler hemen kök ve sürgün meydana getirerek gelişirler. Bitkiler 5- 10 cm boy aldıklarında yabancı ot gelişmesini önlemek ve bitkilerin daha iyi gelişmesini sağlamak için 3-4 cm derinliği geçmeyecek şekilde yüzeysel bir çapa yapılır. Birinci çapadan 2-3 hafta sonra ikinci çapa yapılır.
Sarımsak yetiştiriciliğinde çapalama, dikkat edilmesi gereken önemli bakım işlerinden biridir. Çapalama genel olarak yabancı ot kontrolü, sulama ve yağmurlardan sonra oluşan kaymak tabakasının kırılması amacıyla yapılmaktadır.
Sarımsak saçak ve yüzlek köklü olduğundan derin çapadan kaçınılmalıdır. Ülkemizde son yıllarda çıkış sonrası uygulanan ve etkili olduğu bilinen pendimethalin etkili maddeli ilaçlar yabancı ot kontrolünde kullanılmaya başlanmıştır. Sarımsak yetiştiriciliğinde genelde 2-5 adet çapa yapılır. 1. çapa bitkiler toprak yüzeyine çıkıp 5-6 cm olduğunda, 2.çapa ise yağış ve yabancı ot durumuna göre, 1. çapadan 2-3 hafta arayla ihtiyaca göre uygulanmalıdır.
Kastamonu yöresinde sarımsak dikiminde serpme dikim uygulandığından makine ile çapa yapılamamaktadır. Çapa işi için daha çok aile üyeleri ve gündelikçi kadınlar kullanılmaktadır. Sarımsak tarlalarında yabancı otlar, yüksek çimlenme gücü, yayılma olanakları, yüksek çoğalma kabiliyeti sayesinde, sarımsağın besin, ışık ve suyuna ortak olmaktadır. Yabancı otlarla mücadelede, kültürel tedbirlerden temiz tohumluk kullanımı, iyi toprak işlenmesi, iyi yanmış ahır gübresi atılması ve düzgün çapalama işlemleri uygulanmalıdır.
Lütfen yorum bırakın.