Sulama
Soğanlar, yüzeysel köklü bir bitkidir. Köklerin çoğu toprağın 40-50 cm derinliğinde bulunur. Soğanlar, devamlı rutubetli bir toprakta yetiştiriliyorsa, bu gibi durumlarda fazla sulama zararlı olur; ayrıca uzun süre dayanıklılıklarını korumaları zorlaşır. Soğan en çok, baş bağlamadan olgunlaşmaya kadar geçen sürede suya ihtiyaç duyar. Bu kritik devrede soğanlar, tam olgunluğa varıncaya kadar haftada bir kez sulanmalıdır. İki sulama arasındaki süre; toprak bünyesi ve iklim şartlarına bağlı olarak az çok hafif değişiklikler gösterebilir.
Sulama:
Olgunluk devresinde sulama kesilir ve mümkün olduğunca toprağın çabuk kuruması sağlanmalıdır. Soğanlar masura sisteminde yetiştiriliyorsa karık usulü, eğer düzde yetiştirme yapılıyorsa yağmurlama usulü sulama yapılır. Son yıllarda ise damlama sulama usulü ile de yetiştiricilik yapılmaya da başlanmıştır.
İlaçlama
Hastalıklarla Mücadele
Soğan Mildiyösü
Soğan yapraklarının dip ve orta kısımlarında çukurlaşmalar meydana gelir. Ortaları zamanla beyazlaşır ve menekşe rengini alır. Üzerleri küf örtüsü ile kaplıdır. Lekeler birleşerek yaprağın kurumasına neden olur. Soğan başında ise buruşma, kalınlaşma ve sonraları ise süngerleşmelere sebep olur. Ayrıca mildiyöye yakalanmış soğan bitkilerinin yumruları ambarda uzun müddet saklanamaz, zamanla yumuşama ve çürümeler meydana gelebilir.
Etmeni fungus olup kışı soğan yumrularında hastalıklı yapraklarda geçirir, ilkbaharda ilk bulaşmalar başlar, yapraklardan rüzgârlarla çok uzun mesafelere ulaşabilir. Bulaşmalar 16°C’ de ve %70-80 orantılı nemde olabilir.
Soğan mildiyösü:
– Soğan Mildiyösü Mücadelesi Kültürel Önlemler
- Hasat sonunda hastalıklı bitki artıkları toplanıp imha edilmeli,
- Dayanıklı çeşitler ekilmeli,
- Rüzgârlı, fazla su tutmayan tarlalar seçilmeli,
- Çiğ düşen kapalı tarlalarda genellikle soğan tarımından kaçınılmalı,
- Yağmurlama sulama yapılmamalıdır.
– Kimyasal Mücadele
Günlük ortalama sıcaklığın 16°C’ ye ulaşması ve orantılı nemin %80’i bulması ile mücadeleye başlanması gerekirse de çevrede ilk hastalık belirtilerinin saptanması ile ilaçlamalara başlanabilir.
Kullanılacak İlaçlar ve Dozları:
WP (Suda ıslanabilir) preparatlara bir yayıcı ve yapıştırıcı veya 100 litre suya 200 g şeker karıştırmak suretiyle ilacın yaprakta uzun müddet kalması sağlanır.
Soğan Sürmesi
Daha çok kıska soğan yetiştiriciliği yapılan yerlerde, yapraklarda çizgiler halinde görülür. Çizgiler yaprak, kın ve yumrularda da olabilir. Çizgiler koyu kahve sürme sporları ile doludur. Lekeler ilk önce bir yapraklı fidelerde görülür. Hastalığa erken yakalanan yapraklarda anormal bükülme ve kıvrılmalar olur. Bitkiler genellikle cüce kalır ve gelişmenin herhangi bir devresinde ölebilir. Hastalıkla yoğun şekilde bulaşık olan tarlalar tamamen kuruyabilir.
Etmeni fungus olup sporları yıllarca canlılıklarını toprakta sürdürür. En önemli bulaşma kaynağı kıskalardır. Ayrıca toprak, sulama suyu, alet ve makineler de tarladan tarlaya yayılmasına neden olur.
Soğan sürmesi:
Soğan Sürmesi Mücadelesi
– Kültürel önlemler: Yoğun zarar görülen tarlalar 8-10 yıl münavebeye tabi tutulmalı, hastalıklı bitki artıkları yakılmalı, hastalıklı arpacık yumruları ayıklanmalı, temiz yumrular ekilmelidir.
– Kimyasal Mücadele:
Kullanılacak İlaçlar ve Dozları:
Dazomet ekimden önce 4-5 misli kum veya elenmiş toprakla karıştırılır. 8-10 cm derinlikte açılan paralel çizilere atılır, kapatılır ve sulanır.
Formaldehit karışımı açılan çizilere m2’ye 2 litre ilaçlı su, sulama şeklinde verilir. Çiziler kapatıldıktan sonra hafifçe sulama yapılır. Tohum ilaçları tohumluk hafifçe nemlendirildikten sonra yapılır. Toprak ilaçlamaları, ekimden 18-20 gün önce yapılmalıdır.
Zararlılarla Mücadele
Soğan Sineği
Larvaların bitki dokusunda beslenmesi ile verdiği zarar yanında beraberinde taşıdığı bakteriler de çürümelere sebep olur. Çürümeler, yumruların toprak altında kalan kısmıyla yapraklarda görülür; zarar, genç soğanlarda daha fazladır. Bitkide gelişme durur, sararır, ileriki aşamada sapla yumrunun bağlandığı yerden kopar. Arpacıklar sık olduğu için zarlar daha fazla görülür. Tohumluk değeri kaybolur ve çürür. Üst üste yağışlı geçen birkaç yıldan sonra zarar derhal artar. Ürünün %50’si hatta daha çoğu zarar görür.
Ergin sinekler kara sineklere benzerse de daha küçüktür, 6-7 mm büyüklükte gri sarı renklidir. Kanatlar sarımtırak, bacaklar ve antenler siyahtır. Yumurta mat beyaz renkli 1,5 mm boyunda muz şeklindedir. Larva beyaz renkli, vücudu sona doğru genişleyen bir silindir şeklindedir. Olgun larva 6-8mm’dir.
Soğan sineği:
Soğan Sineği Mücadelesi
– Kültürel Önlemler: Zararı daha çok birinci döl yaptığından, mümkün mertebe geç ekim yapılmalıdır. Sonbaharda tarla derin sürülmelidir. Çok bulaşık yerde çiftlik gübresi yerine kimyevi gübreler tercih etmelidir.
– Kimyasal Mücadele: Ekimden önce, toprak ilaçlaması, ekim sırasında tohum ve sulama suyu ilaçlaması, erginlere karşı bitki ilaçlaması yapılır. 100 bitkide 2-3 soğan sineği zararına uğramış bitkiye rastlanır rastlanmaz ilaçlamaya başlanmalıdır.
Kullanılacak İlaçlar ve Dozları:
Toprak ilaçlamasında, toprak işlenerek ilacın 8-10 cm derinliğe inmesi sağlanır. Tohum ilaçlamasında, önce tohumluk, soğan ve arpacık ilaçlanır. Sonra dikim yapılacak sıralar aynı ilaçla bolca ilaçlanır, dikim yapılır.
Sulama suyu ile ilaçlamada; hazırlanan ilaçlı su her ocağa can suyu verir gibi yarım litre dökülür, ocaklarda zarar görülürse uygulama bir hafta sonra tekrarlanır.
Bitki ilaçlamalarında ilaçlara yapıştırıcı eklenmelidir. Diğer metotlarla birlikte ve 1 hafta 10 gün ara ile 2-3 kez uygulanmalıdır.
Soğan Pisillidi
Erginlerin ve larvaların yapraklarda beslenmesi sonucu soğan yaprakları kıvrılır. Geniş yapraklı bitkilerin yapraklarında ise buruşma, sertleşme ve renk değişikliği görülür.
Bitkiler ilk gelişme dönemlerinde yoğun bir larva saldırısına uğrayacak olursa, tamamen kuruyabilir ve tarla boş bir görünüş alır. Gelişmiş bitkilerde, yapraklardaki şekil bozuklukları dışında, zarar şiddeti azalır. Soğan ve lahana konukçularıdır.
Ergin boyu 2-3 mm olup rengi siyahtır. Başı, ilk göğüs halkasından daha geniştir. Göğüste sarımsı lekeler bulunur. Kanatlar saydam görünümlü ve belirgin damarlıdır.
Yumurta 2-3 mm uzunlukta ince bir sap ile bitki dokusuna dik durumda bağlı bulunur. Oval biçimde, koyu sarı renklidir, açılmaya yakın turuncu olur.
Larva ilk dönemde biraz hareketli olur, sonra hareketsiz bir durum alır. Çok yassılaşmış oval biçimde olmakla birlikte, çevresi kısa ve sık uzantılarla saçaklıdır. 1 -3 mm boyda ve koyu sarı ile beyazımsı sarı arasında değişen renktedir.
Soğan Pisillidi Mücadelesi
– Kültürel önlemler:
- Ekim ve dikimden önce, çoğalma ortamı oluşturan çevredeki yabancı otlar yok edilir.
- Dikim mümkün olduğu kadar erken yapılırsa bitkiler zarara direnç gösterebilecek büyüklüğü almış olur.
- Bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde hızlı gelişmelerini sağlamak amacı ile iyi bir bakım uygulanmalıdır.
– Kimyasal Mücadele:
Yoğun olarak yumurtalara ve ilk zarar gören bitkilere rastlandığında ilaç uygulaması yapılır, 10 gün sonra tekrarlanır.
Kullanılacak İlaçlar ve Dozları:
Gübreleme
Soğan toprakta organik maddelerin bulunmasını isteyen; fakat organik gübrelemeye hassas bir bitkidir. Ahır gübresinin yetiştirme sırasında verilmesi, birçok zararlının üremesine ve soğana zarar vermesine neden olur. Bu nedenle, ahır gübresi soğandan önce yetiştirilen bitkiye bol verilmeli ve soğan o bitkiden arta kalan ahır gübresini kullanmalıdır.
Soğan, ticaret gübresinden hoşlanır. Ortalama olarak dekara 8-10 kg azot, 8-10 kg fosfor ve 12-15 kg potasyum verilmesi verim ve kalite açısından yeterlidir; ancak verilecek gübrelerde aşırı azotlu gübre kullanmak başı çabuk büyütür fakat soğanın içi boş kalır, yani koflaşır. Mümkün olduğunca azotlu gübreler 3 defada atılmalıdır.
Yabancı Otlarla Mücadele
Soğan yetiştirmeye uygun tarla seçimini yapmamız, başarılı olmamızda önemli rol oynar. Tarla seçerken toprak özellikleri yanında tarladaki yabancı ot yoğunluğu da önemli rol oynar.
Çok yıllık yabancı otların bulunduğu tarlaları tercih etmemek gerekir. Soğan yetiştirmeyi planladığımız tarlada ot mücadelesine bir yıl önceden başlamak gerekir. Soğan yetiştirilecek tarla sonbaharda 20-25 cm derinlikte sürülür. Bundan sonra yabancı ot oluşmuş ise kış döneminde fırsat olursa bir daha sürerek ekim zamanına kadar başka toprak işleme yapılmaz. Ekim, geç sonbahar veya kış döneminde yapılacağından o dönemde toprağın yüzeysel olarak işlenebileceği toprak tavı yakalandığında toprak ekime hazırlanmalıdır. Bu dönemde çeşitli yabancı ot ilaçları ile de ilaçlama yapılarak gerek çıkış yapmış gerekse çimlenmemiş yabancı ot tohumları öldürülebilir. Ancak bu tür ilaçlamalarda dikkatli olunmalıdır; çünkü toprakta kalacak olan ilaç kalıntıları ekilecek soğan tohumlarına da zarar verebilir.
Çimlenerek toprak yüzeyine çıkan soğanlar 3-4 yapraklı oldukları dönemde çok hafif bir çapalama yapılarak toprak yüzeyi yumuşatılır aynı zamanda da seyreltme yapılabilir; ancak çok dikkatli olmak ve soğanları yerinden oynatmamak gerekir.
Lütfen yorum bırakın.