Vişne Yetiştiriciliği
Anadolu birçok meyve türünde olduğu gibi vişnenin de anavatanı sınırları içerisinde yer almaktadır. Ülkemizde hemen her bölgede vişne yetiştiriciliği yapılmaktadır. Vişnenin ekonomik ömrü 15-20 yıldır.
Türkiye’de vişne üretiminde özellikle 1965-1985 yılları arasında hızlı artış meydana gelmiştir. 1965 yılında 24.000 ton olan vişne üretimi 1985 yılında 85.000 tona ulaşarak % 245’lik bir artış sağlamıştır. Ülkemiz dünya da vişne üretimi sıralamasında 5. sırada yer almıştır. Sonraki yıllarda bu hızı yakalayamamakla beraber artışlar olmuştur. Vişne üretimi 120.000 tona yükselmiştir.
Vişne Bitkisinin Tanımı ve Önemi
Vişne gülgiller familyasındandır. Meyveleri ekşimsidir. İstanbul ile Hazar Denizi arasında uzanan Kuzey Anadolu Dağları vişnenin anavatanı olarak bilinmektedir. Vişnenin botanikteki Latince adı Prunus cerasus, bugünkü Giresun’un eski adı olan Kerasus’dan gelmektedir.
Vişnenin bilimsel sınıflandırması şöyledir:
- Âlem : Plantae
- Şube :Magnoliophyta
- Sınıf :Magnoliopsida
- Takım :Rosales
- Familya :Rosaceae
- Cins : Prunus
- Tür : P. cerasus
Vişne bitkisinin botanik yapısı:
Ortalama 100 g taze vişnede, 58 kalori ile 14,3 g karbonhidrat vardır. Vişnede A vitamini yüksek olup 1.000 IU’ya kadar varır.
Vişnenin faydaları ise şunlardır:
- Vücudu ve mideyi kuvvetlendirir.
- Mikrop öldürücüdür.
- Ateş düşürür ve idrar söktürür.
- İshali keser, vücuda rahatlık verir.
- Öksürüğe iyi gelir.
- Ağrıları dindirir.
- İltihap gidericidir.
- Uyku düzensizliğinde faydalıdır.
Vişne Bitkisinin Botanik Özellikleri
Vişne Bitkisinde Habitüs: Vişne ağaçları 8-10 m’ye kadar boylanabilir. Taç şekilleri yuvarlak ve küçüktür. Çalımsı görünüşlüdür. Dört yaşındayken meyve vermeye başlar ve 40-50 yıl yaşar.
Vişne ağacı:
Vişne Bitkisinde Gövde: Gövdesi dik, düzgün kırmızımtırak gri benekli, donuk ya da parlak renklidir.
Vişne Bitkisinde Dallar ve Gözler: Dalların boğum araları uzun, orta kalınlıkta ve koyumsu gri bir renktedir. Dallar ince ve yay gibi olup sarkıktır. Dallar üzerinde odun ve meyve gözleri bulunur. Çiçek gözleri dalların dip kısımlarında yaprak gözleri ise uç kısımlarında yer alır. Odun gözleri meyve gözlerinden daha ince ve küçüktür. Buket dallarında ise ortada bir sürgün gözü ve bunun etrafında meyve gözleri sıralanır.
Vişne Bitkisinde Dallar ve Gözler:
Vişne Bitkisinde Yaprak: Kenarlan hafif dişlidir. Dallar üzerinde almaçlı dizilmiştir. Yapraklar açılırken üzerleri reçineli yani yapışkanlıdır. Yapraklar kirazınkinden daha küçük, ayası düz, parlak yeşil renkli ve tüysüzdür.
Vişne Bitkisinde Yaprak:
Vişne Bitkisinde Çiçek: İlkbaharda erken açan çiçekleri beyaz renklidir. Bir salkımında birden fazla ve altıya kadar değişen sayıda çiçek açar. Vişne de diğer sert çekirdekli meyvelerde olduğu gibi 5 çanak, 5 taç yaprağına sahiptir. Erkek organ sayısı 30’a kadar çıkabilir. Normal olarak 1 tane pistil bulunur. Vişne ağaçlarında heterositi görülmektedir. Bunun sonucu olarak dişicikler erkek organlarından daha kısadır.
Vişne Bitkisinde Çiçek:
Vişne Bitkisinde Meyve: Gerçek ve sert çekirdekli meyvedir. Vişne ağaçlarının meyveleri kırmızı renkte ve ekşidir. Çekirdekler etten kolayca ayrılabilir. Temmuz ayı ortalarında olgunlaşmaya başlayan meyveleri, kirazdan biraz basıkçadır. Olgun vişneler, bol sulu ve siyaha yakın kırmızı renklidir.
Vişne Bitkisinde Meyve:
Vişne Bitkisinde Kök: Yüzeysel köklüdür.
Vişne Bitkisinde Döllenme biyolojisi: Vişne ağaçları çoğunlukla kendine verimlidir. Yani herhangi bir dölleyici çeşide gerek olmaksızın kendini dölleyebilmektedir. Çiçeklenme zamanları denk gelirse vişneler kirazları da dölleyebilir.
Vişne meyvesi sofralıktan çok meyve suyu, şurubu, reçeli, marmelâdı, kompostosu, pastası ve tatlıları yapılarak tüketilir. Ayrıca kurutularak da yenir ve dış ülkelere özellikle dondurulmuş hâlde ihraç edilmektedir.
Vişne ağacının botanik yapısı:
Vişne Çeşitleri
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de vişne çeşidi sayısı, kiraza göre çok daha azdır. Yetiştiriciliği önerilen genelde Montmorency ve Kütahya vişne çeşitleri olup ikisi de kendine verimlidir. Aşağıda bazı vişne çeşitleri kısaca tanıtılmıştır:
Montmorency Vişnesi: Avrupa ve ABD’de çok yayılmış bir vişne çeşididir. Bu çeşidin uzun saplı, kısa saplı, sarkık dallı ve Sauringy Montmorency olmak üzere dört farklı tipi vardır. En fazla yetiştiriciliği yapılan kısa saplı olanıdır. Meyvesi yuvarlakça, sap ve uç tarafı basık, karın kısmı geniş, sap çukuru derin, uç tarafı yuvarlakçadır. Meyve kabuğu düz, açık kırmızı veya kırmızı, üzeri koyu kırmızı benekli, meyve eti yumuşak, sarımsı pembe, bazen kırmızımsı, sulu, mayhoş ve yüksek kalitelidir. Meyve suyu pembedir. Ağaçları çok verimli olup hiç meyve çatlaması yapmaz.
Montmorency vişnesi:
Kütahya vişnesi: Ülkemizdeki en önemli vişne çeşididir. Kütahya çeşidinin birçok tipi vardır. Meyvesi yuvarlakça kalp şeklinde, uç tarafı küttür. Meyve kabuğu parlak koyu kırmızı, mayhoş, sulu ve aramalıdır. Meyve suyu koyu renkte olup çok sert, çok sulu, az lifli ve çok iyi kalitelidir. Ağaçları çok verimli olup hiç meyve çatlaması yapmaz.
Kütahya vişnesi:
Katırlı vişnesi: Başlıca vişne çeşitlerimizdendir. Kütahya vişnesi ile hemen hemen aynı zamanda olgunlaşır. Meyvesi yuvarlakça kalp şeklinde, uç tarafı küttür. Meyve kabuğu parlak koyu kırmızı, mayhoş, meyve eti yumuşak, aromalı ve suyu koyu kırmızı renklidir. Ağaçları çok verimli olup meyve suyu sanayisine uygundur.
Macar vişnesi: Kütahya vişnesinden iki hafta kadar önce olgunlaşır. Yaprakları diğer vişnelerinkinden daha büyüktür. Meyvesi yuvarlakça kalp şeklinde, uç tarafı yuvarlakça, koyu kırmızı renkli, meyve eti yumuşak, mayhoş ve suludur. Ağaçları çok verimli olup meyve suyu sanayisine uygundur.
Macar vişnesi:
English morello vişnesi: Meyveleri orta veya küçük, yuvarlakça, kalp şeklindedir. Meyve ucu yuvarlakça, bunun orta kısmı çukurdur. Kabuk rengi siyahımsı koyu kırmızı, meyve eti koyu kırmızı, sertçe, suyu koyu renkli ve ekşidir.
English morello vişnesi:
Heimanns Rubin vişnesi: Kütahya vişnesinden beş gün kadar önce olgunlaşır. Kendine verimli ve monilyaya dayanıklıdır. Ağaçları toplu ve nispeten küçük taç teşkil eder. Her yıl düzenli ve çok meyve verir. Meyveleri yuvarlakça, kalp şeklinde parlak, koyu kırmızı renkli, ucu küt, uç kısmının tam ortasında nokta şeklinde çukurluk vardır. Meyve eti sulu, koyu kırmızı, yumuşak, hafif buruk ekşi tatta ve kendine özgü aromalıdır. Ağaçları çok verimli olup meyve suyu sanayisine uygundur.
Vişne Bitkisinin Genel İstekleri
Vişne Bitkisinin İklim İstekleri
Ilıman iklim kuşağının meyvesidir. Yazlan nispeten serin geçen ve oransal nemi yüksek olan yerlerde en kaliteli meyveleri verirler. Yüksek yaz sıcaklarından hoşlanmadığı gibi düşük kış soğuklarından da zarar görür. Aşırı yaz sıcakları genel anlamda bitki gelişimini yavaşlatır.
Su sıkıntısı olan yerlerde meyve kalitesini düşürür. Bazı çeşitlerde çift pistil (ikiz meyve) oluşumunu artırarak pazar değerini düşürür.
Don derinliğinin fazla işlediği topraklarda doğrudan köklerin donması, dal birleşme noktalarına zararlanma, çiçek gözleri veya çiçeklerin donması, gövde yanma ve yarılmaları belli başlı iklim zararlanmalarıdır. Çiçek tomurcukları -2, -4°C’ye kadar dayanabildikleri hâlde açmış çiçekler -2°C’de donarlar. Odunsu kısımları ise -40°C’ye kadar dayanabilmektedir.
İlkbaharda çiçeklenmeleri biraz geç olduğu için ilkbahar geç donlarından zarar görme ihtimali düşüktür. Doğrudan köklerin donması ile dal birleşme noktalarının zararlanması az rastlanacak bir durum ise de bölgenin uzun yıllar ortalamalarına göre minimum sıcaklıklarının bilinmesi riski önleme bakımından önemlidir.
Çiçek gözü ve çiçeklerin dondan zarar görmeleri daha sık karşılaşılan bir zarar şeklidir. Her ne kadar vişneler badem, kayısı, şeftali ve bazı erik grupları kadar erken çiçeklenmez ise de dondan zarar görebilir.
Bahçelerde bu risk otomatik olarak çalışan rüzgâr pervaneleri, sisleyici ve dumanlayıcılarla kontrol edilir. Genellikle çiçeklenme dönemindeki don olayı açık ve rüzgârsız gecelerde olacağı için bazı korunma tedbirleri uygulanabilir. Ancak ısrarlı ve devam eden donlarla baş etmek neredeyse imkânsızdır.
Kış mevsimi içerisinde -20 C°, kışın hemen başı ile sonuna doğru ise -15 C° tehlikelidir. Bu derecelerin altındaki soğuklar ağaçlara da zarar verir.
Tomurcuk patlamasından sonraki dönemlerde -5 C°’nin iki saat sürmesi bütün çeşitlere ekonomik olarak zarar verir.
Teorik olarak 400 mm’den daha fazla yağış alan yerlerde vişne yetiştiriciliği yapılabilir. Vişne yetiştiriciliğinde yağışın toplam miktarından ziyade dağılımı önemlidir. Yağışın dağılımı da güvenilir değildir. Bu yüzden kaliteli vişne üretimi için sulama gereklidir. Çünkü kalite unsurlarının geliştiği dönem, ülkemiz genelinde yağışsız bir dönemdir.
Vişneler, çiçeklenme ve meyve gelişme devresinde yüksek nemli koşullardan zarar görür. Çiçeklenme süresince yağan yağmurlar meyve tutumunu azaltır. Meyve olgunlaşmasından hemen önce ve olgunlaşma sırasında yağan yağmurlar, meyve çatlamasına neden olabilir. Bunun sonucunda da meyvenin çatlayan kısmında mantari hastalıklar gelişir. Hasada yakın veya hasat esnasında olan yağışlar ise hem yağmur çatlamalarına yol açar hem de ürün kalitesini etkiler.
Pek nadir olmakla beraber aşırı kurak giden kışlarda da vişneler rahatsız olur. Kış yağışları ürün kalitesine etki etmeseler de genel ağaç sağlığı bakımından önem taşır.
Vişne Bitkisinin Toprak İstekleri
Vişneler toprak açısından oldukça toleranslıdır. Kuru, kumlu veya kireçli topraklarda yetiştirilebilir. Özellikle idris anacının kullanıldığı yerlerde vişnelerin kuraklığa karşı dayanımları artar. İyi drene edilmiş derin, verimli, havalandırmaya uygun organik madde yönünden zengin ve yaz ayları süresince düzenli olarak sulanabilen topraklar, vişne yetiştiriciliğine çok uygundur. Böyle topraklarda ağaçlar zamklanmaz ve sağlıklı olur. Meyveler kaliteli ve iri olur.
Kumlu topraklar besin maddelerince fakir olduğundan ve su tutmadığından, ağır topraklar da geçirgen olmadığından ve havaca fakir olduğundan iyi değildir. Tınlı topraklarda toprak derinliği bir metreden fazla olmalıdır.
Toprağın geçirgenliği iyi değilse bazı önlemlerle düzeltilmeye çalışılmalıdır. Eğer bu mümkün değilse buraya vişne bahçesi kurulmamalıdır. Çünkü vişne ağaçlarının kökleri uzun süre su içinde kalmaya toleranslı değildir.
Taban suyu seviyesinin geçici olarak yükselmesi köklerde zarar meydana getirebildiği gibi taban suyu seviyesinin altında kalan kökler de ölebilir. Bu durum ağaçların yüzeysel köklü olmasına neden olur. Bu gibi durumlarda ise ağacın kuraklık ve dondan zarar görme riski de artmış olur. Böyle topraklarda meyve küçük kalır, meyve dalları seyrek olur, meyvenin yenen kısmı (meyve eti) azalır. Ağır topraklarda, kökler havalanmaz ağaç zayıf gelişir, meyve dalları seyrek olur ayrıca zamklanma olur.
Vişne Bitkisinin Yer ve Yöney İsteği
Genelde küçük çiftçilerin arazi varlığı az ve sabit olduğu için yer ve yöney seçimi şansları yoktur. Ancak yeni ve düzenli bir vişne bahçesi tesis edecek yatırımcılar yer seçerken şu hususlara dikkat etmelidir.
Donlardan arî ve kuzey rüzgârlarına açık olmayan yerler vişne yetiştiriciliği için uygundur. Vişneler rakımı yüksek yerleri ister. Yüksek yerlerde doğal drenaj durumu bulunmakta, iyi bir hava akımı olmakta, ilkbahar geç donları riski azalmakta ve mantari hastalıkların yayılma riski azalmaktadır.
Kış donlarının olduğu yerlerde hâkim rüzgârlardan korunmuş meyilli yerlerin seçilmesi gerekir. Güneye meyilli yerler ilkbaharda tomurcuk gelişimini hızlandırırken, kuzeye meyilli yerler geciktirir.
Özetlemek gerekirse vişneler tabii drenajı iyi, geç ilkbahar donu riski olmayan kuzey rüzgârlarına kapalı, yüksek rakımlı yerlerden hoşlanır.
Vişne Üretimi
Vişnenin kültür çeşitleri doğrudan tohumla çoğaltılamaz. Bunların kalıtsal yapıları heterozigot olduğundan tohumla çoğaltıldığında, ana bitkinin üstün özellikleri çoğunlukla kendinden sonraki nesle geçmez. Ayrıca vişnelerde bazı virüs hastalıkları tohumla yayılmaktadır. Bundan dolayı vişne ağaçları için en uygun çoğaltım şekli aşı ile çoğaltımdır. Vişne çeşitlerini kök ve dip sürgünü ile de üretmek mümkündür.
Vişne fidanlarını yetiştirmede en uygun aşı şekli ise durgun ‘‘T’’ göz aşısıdır. Yaygın olmamakla beraber genç anaçların aşılanmasında kakma, dilcikli ve dilciksiz İngiliz ve boru aşı yöntemleri de kullanılır. Kalın gövde ve ana dallarda çeşit değiştirme aşısı olarak kakma aşısı uygundur. Bu iki meyve türünün aşıyla çoğaltılmasında, toprak tipine göre değişik anaç kullanılmalıdır.
Fidanlıklarda durgun göz aşısına ilk önce yabani çöğürlerden başlamak gerekir. Genellikle idris çeşidinde vegetatif gelişme daha uzun sürdüğünden yani anaç geç zamanlara kadar kabuk verdiğinden aşıya daha geç başlamak ve bu işi sonbaharın başına kadar sürdürmek mümkündür. Durgun göz aşısının başlama zamanı aşı gözlerinin olgunlaştığı, bitirme zamanı da anacın kabuk verme durumuna göre düzenlenebilir.
Vişnelerde anaç olarak ülkemizde kuş kirazı, idris ve vişne anaçları kullanılmaktadır:
Kuş kirazı: Bu türün yabanilerine Türkiye’de yabani kiraz veya kuş kirazı da denilmektedir. Vişne için kuvvetli bir anaçtır. Kumlu-tınlı, tınlı ve nispeten ağır karakterli topraklarda kullanılır. Havalanması zayıf, ağır ve ıslak toprakları sevmez. Fazla toprak nemine, ağır topraklara ve yüksek taban suyuna karşı idristen daha toleranslıdır. Yayvan ve yüzeysel gelişen bir kök sistemine sahiptir. Daha çok tohumla çoğaltılır. Yapraklı çelikle veya hendek daldırması yoluyla da çoğaltılabilir. Vişneler bu anaç üzerinde kuvvetli gelişir, büyük ve verimli ağaçlar meydana getirir. Ağaçlar meyveye geç yatar ve uzun süre yaşar. Bakteriyel kanser hastalığına dayanıklı, ancak kök kanserine duyarlıdır.
İdris: Ülkemizde en çok kullanılan anaçtır. Bu anaç mahlep, menderes gibi isimlerle de tanınır. Daha çok tohumla çoğaltılır. Kuru, çakıllı ve kireçli topraklarda doğal olarak yetişir. Özellikle kumlu, kuru, hatta çakıllı sıcak ve süzek topraklara iyi uyum sağlar. Kumlu tınlı ve tınlı topraklarda da iyi sonuç verir. Kuş kirazına göre daha yüksek kireç oranlarına dayanır. Ancak nemli ve ağır topraklara karşı hassastır. Genel olarak nemli veya taban suyu yüksek topraklarda idris anaç olarak kullanıldığı zaman 7-8 yaştan sonra ağaçlarda kuruma ve ölümler meydana gelir. Yarı kazık köklüdür. İnce kök teşekkülü azdır. Ağaçları, kuş kirazına aşılı olanlara göre daha küçük olur ve daha kısa yaşar. Bu anaca aşılı olanlar genellikle 20 yıl kadar yaşar. 50 yıl kadar yaşayanları da vardır.
Vişne: Vişne genellikle kuraklığa dayanıklı bir anaç olarak önerilmektedir. Tohumla, kök veya dip sürgünleriyle çoğaltılır. Tınlı ve killi-tınlı karakterdeki topraklara uygundur. Ağır topraklara ve fazla toprak nemine kuş kirazı ve idristen daha toleranslıdır. Kök yapısı kuş kirazınkine benzer. Toprağa bağlantısı zayıftır.
Bodur Vişne Yetiştiriciliği
Dünyada vişne yetiştiriciliğinde gerek heterizigotik yapı, gerek tohumların çimlenmesinde karşılaşılan sorunlar nedeniyle aşılı fidan üretiminde klon anaçlar tercih edilir.
Ülke ekonomisinde ihracatı ve iç pazarda tüketimi ile önemli bir konuma sahip olan vişnede modern meyve yetiştiriciliğinin gerektiği şekilde yoğun dikimlere olanak sağlayan bodur anaçların kullanımı oldukça büyük öneme sahiptir.
Anaçlar, meyvecilikte çoğaltmayı kolaylaştırıcı özellikleri dışında, iklim ve toprak faktörlerine karşı üzerindeki çeşide destek verir. Farklı toprak tiplerine adaptasyonu, hastalık ve zararlılara dayanımı, büyüme kuvvetini kontrol ederek dikim sıklığına bağlı olarak da iş gücünü azaltır ve erken ürüne yatmayı sağlar. Ayrıca, kalitede önemli avantajların oluşmasını sağlar.
Bodur vişnesi bahçesi:
Çoğu meyve türleri için kullanılan klonal anaçlar kolayca çoğaltılabilmelerinin yanında, gelişme kuvveti ile topraktan kaynaklanan hastalıkların kontrolü ve ağaçların erken meyveye yatması bakımından da bazı avantajlar sağlar.
Bodur ağaçları standartlarından ayıran özellik, sadece daha küçük olmaları değildir. Ağacın şekli ve yayılması, meyveye yatma yaşı, çiçeklenme ve hasat zamanı, sürgün çapı, ağacın ömrü, meyve verme tabiatı, yaprak/meyve oranı ve bitkinin besin maddeleri isteği yönünden bodur ağaçlar standartlarından farklıdır.
Ağaçlardan bol meyve almak, bizzat bodurlaştırma yöntemidir. Genç ağaçlarda gelişmenin fazla oluşu meyvesiz oluşlarındandır. Verim çağına geldikçe verim arttığı için yani depo maddelerinin bir kısmı meyveye gittiğinden gelişmeleri azalır. Bu bakımdan erken yaşta meyve veren ağaç, geç yaşta meyve verene göre daha bodur olur.
Bir yaşlı fidanın dikim esnasında 70-80 cm’den tepesi vurularak uygulanan alçaktan taçlandırma yöntemi de erken meyveye yatma ve bodurlaştırma etkisi yapar.
Genç ağaçlarda budamanın hafif şiddette yapılması da erken çiçek ve meyve oluşumuna neden olarak bodurluk sağlar. Kuvvetli gelişme gösteren bir sürgünde yapılacak uç alma, yan gözleri teşvik ederek daha yaygın ve bodur gelişmeye neden olur.
Kök budaması yoluyla da bodurluk elde edilebilir. Kökler su ve suda erimiş besin maddelerinin ağacın üst kısımlarına taşınması sağlandığından bunların gelişmelerinin sınırlı tutulmaları, vegetatif gelişmeyi azaltmak suretiyle meyve gözü teşekkülü teşvik edilmiş olur.
Sürüm esnasında pullukla veya doğrudan yapılan kesim yoluyla köklerde meydana getirilen zararlanma ile bu sağlanır. Bunun adı kök budaması olup en iyi yapılma zamanı da sonbaharda ağaçların pişkinleştiği dönemdir.
Bilezik alma, boğma ve çentik açma gibi uygulamalar da meyve gözü oluşumunu teşvik ederek bodurluk sağlar. Meyve türlerindeki çiçek gözleri bir yıl önceki geç ilkbahar veya erken yaz döneminde oluşmaya başladığından bu işlemlerin en iyi zamanı da bu dönemdir.
Ağaç dallarını aşağıya eğerek bağlama veya dik gelişme yerine geniş açılı dallar elde etmek de meyve gözü oluşumunu teşvik ederek bodurluk sağlar. Fakat bu uygulamayı spur tipi (yarı bodur) çeşitlerde yapmamak gerekir.
Yukarıda sayılan bodurlaştırma amacıyla uygulanan yöntemlerden en etkili ve sağlıklı olanı şüphesiz ki genetik bodur anaç kullanmaktır. Genetik bodur anaçların kullanılması ile modern meyvecilik gereklerinin hemen hemen hepsinin yerine getirilmesi mümkün olmaktadır.
Ülkemizde de 1980’li yıllardan beri özellikle elma ve armut yetiştiriciliğinde kullanılan bodur anaçlara esas ilgi 1990’lı yıllarda artmış ve bu ilgi ve talep gittikçe artmaktadır.
Dünyada son yıllara kadar kullanılan yabani kuş kirazı ve idris tohum anaçları, yerlerini yavaş yavaş bodur, yarı-bodur gelişen klon anaçlarına bırakmaktadır.
Mahalep SL 64: İdris tohumlarından seleksiyon yolu ile elde edilmiş olup hem yeşil ve hem de odun çelikleriyle kolaylıkla çoğaltılabilir. Bütün vişne çeşitleriyle iyi aşı uyuşması gösterir. Erken meyveye yatar. Orta büyüklükte ağaçlar yapar. Özellikle kumlu, çakıllı, pH’sı yüksek topraklara tavsiye edilir.
Gisel A5: Yabani tohum anaçlarına göre % 50-60 oranında bodurluk sağlar. Üzerine aşılı çeşidin meyvelerini irileştirir ve erken meyveye yatırır. Özellikle ağır, killi topraklarda iyi sonuç verir. Doku kültürleri yoluyla çoğaltılmaktadır. Rüzgâr alan yerlerde ilk yıllarda desteğe ihtiyaç duyar. Çeşitlerle uyuşma problemlerinin ortaya çıkması olasıdır.
Gisel A6: Gisela 5’ten daha güçlü bir anaç olup geççi ve kendine verimli olan çeşitler için daha çok önerilmektedir. Yüksek verimlidir, kaliteli meyveler üretir. Erken meyveye yatar.
Ma x Ma 14: İdris tohumlarından seleksiyon yoluyla elde edilmiş, yarı bodur bir anaçtır. Kuraklığa, bakteriyel kansere, yüksek kirece ve demir eksikliğinden kaynaklanan kloroza dayanıklıdır. Hemen her toprak tipine uyar. Aşı uyuşması mükemmeldir. Meyveye erken yatırır ve verimi yüksektir. Doku kültürü yoluyla çoğaltılmaktadır. Yorgun topraklarda bahçe tesisinde kullanılabilir.
Weiroot 158: Almanya’da vişnelerden seleksiyon yolu ile elde edilmiş bodur bir klon anacıdır. Sık dikim için uygundur. Yeşil çelikle kolaylıkla çoğaltılabilmektedir. Rüzgâr alan yerlerde ilk yıllarda desteğe ihtiyaç duyar. Susuzluğa bir miktar dirençlidir. Kirece toleranslıdır. Erken meyveye yatar.
Tabel (Edabriz): Toprağa tutunması mükemmeldir. Yeşil çelikle çoğaltılabilir. Ancak daha çok doku kültürleri yoluyla çoğaltılmaktadır. Yarı bodur bir anaçtır. Killi-tınlı toprakları tercih eder. Erken meyveye yatar ve verimi yüksektir. Verimli topraklarda sık dikim için uygundur. Kurak ve pH’sı yüksek topraklarda iyi sonuç vermez.
Mazzard F 12/1: Kuş kirazından seleksiyon yolu ile elde edilmiş kuvvetli gelişen bir klon anacıdır. Bütün vişne çeşitleri ile çok iyi aşı uyuşması gösterir. Bakteriyel hastalıklara çok iyi dayanıklı olup çelikle kolaylıkla üretilebilir.
Meyvecilikte kullanılan bodur ve yarı bodur anaçları sayesinde birim alana daha fazla ağaç dikilerek sık dikim yapma imkânı sağlanmış olur.
Türlere ve kullanılan anaçlara göre dekara dikilebilen ağaç sayıları da değişmektedir. Değişik toprak koşullarına göre bodur ve yarı bodur anaçlar üzerine aşılı çeşitlerden ekonomik ve optimum bir verim elde etmek için dekara dikilecek ağaç sayısı, bodur anaç için 60-75, yarı bodur anaç için ise 40-50 adet önerilir. Bu sayılara anaçlardan başka toprağın verimliliği, çeşidin kuvveti ve verimliliği, iklim, budama ve terbiye şekli ile ağacın alacağı son büyüklük durumu rol oynar.
Vişne Bahçesi Tesisi
Vişne bahçesi kurarken öncelikle bahçe toprağı analiz ettirilerek uygun olup olmadığı belirlenmelidir. Eğer toprak uygun ise yer ve yöney olarak doğal drenajı iyi donlardan arî ve kuzey rüzgârlarına kapalı olan yerler tercih edilmelidir.
Vişne bahçesi:
Bahçe tesisi için yer tespitini yaptıktan sonra toprak yapısına ve iklim koşullarına uygun anaç ve çeşit seçilmelidir. Anaç seçimi yapılırken toprağın fiziksel ve kimyasal yapısına uygun olmayan bir anacın seçilmesi, ileride birçok sorunların yaşanmasına ve hatta ağaçların ölümüne neden olabilir. Bundan dolayı bahçe toprağının mutlaka fiziksel ve kimyasal analizi yapılmalıdır. Buna göre uygun anaç belirlenmeli ve bu anaca aşılı fidanlar dikilmelidir. Örneğin kurak ve kireçli topraklarda idris anacı tercih edilmelidir. Verimli, derin, rutubetli ve drenajı iyi yapılmış taban arazilerde yabani kiraz kullanılmalıdır.
Vişne çeşidini de belirlerken vişnenin daha çok meyve suyu ve konserve sanayinde değerlendirildiği dikkate alınmalıdır. Bunun içinde Morello grubu koyu renkli çeşitler tercih edilir. Kütahya, Katırlı, Macar yerli vişne çeşitleri bu bakımdan uygundur. Vişnelerde çeşitlerin bazıları kendine verimli ise de dölleyici çeşit kullanılırsa meyve tutumu daha da artar.
Bazı vişne çeşitleri ile bunların dölleyicileri Tablo 1.1’de gösterilmiştir:
Vişne çeşitleri ile bunların dölleyicileri:
Karşılıklı olarak birbirini döllemek üzere seçilen çeşitlerin çiçek açma zamanları mutlaka birbiriyle uyuşmalıdır. Kullanılacak vişne çeşidinin seçimi yapıldıktan sonra ikinci aşamada bahçe yerinin hazırlanması gelir.
Vişne bahçesi kurulacak arazide daha önce çok yıllık bitkiler yetiştirilmişse bunların kökleri ve parçaları araziden iyice temizlenmelidir. Temizleme işleminden sonra arazinin düzlenmesi yapılmalı, eğer ihtiyaç var ise toprak, su muhafaza ve drenaj önlemleri alınmalıdır.
Dikimden önceki yaz ve sonbahar aylarında bahçe arazisi dikim için hazırlanır. Toprak önce derin olarak sürülür. Gerek görülürse ikinci defa sürüm yapılır.
Dikimden önce, sonbaharda bir toprak analizi yaptırılması ve eksik görülen besin elementlerinin karşılanması için bir temel gübrelemenin yapılması önerilir. Gübrelemeden sonra verilen gübrelerin toprağa gömülmesi için toprağın yeniden sürülmesi ve diskaro veya tırmıkla toprak yüzeyinin düzlenmesi gerekir.
Bahçe yerinin hazırlanmasının ardından fidanların dikimine geçilir. Kültürel işlemlerin kolay ve rahat yapılabilmesi, ağaçların güneş ve topraktan eşit yararlanması amacıyla ağaçlar belli bir düzende dikilir. Arazinin şekli, eldeki alet-ekipman, toprağın yapısı, ara tarımına ihtiyaç olup olmadığı gibi hususlar göz önünde bulundurulur. Buna göre dikdörtgen, kare, satranç, üçgen dikim şekillerinden birisine karar verilir. Kare veya dikdörtgen şekiller kolay planlanır ve kültürel uygulamalarda daha az sorun yaratır. Dikim aralıkları kullanılan anaca, toprağın kuvvetine, çeşidin büyüme kuvvetine ve yetiştirme sistemine göre değişir. Vişne fidanlarının dikim aralıkları, klasik yetiştirme sisteminde aşağıdaki gibidir:
Vişne fidanlarının dikim aralıkları:
Vişne bahçeleri genellikle bir yaşındaki aşılı fidanlarla kurulur. Fidanın yaşı ve gelişme kuvveti arttıkça, dikimden sonra tutma oranı azalır. Bazı yerlerde araziye önce anaçlar dikilir. Bu anaçlar aşılanacak büyüklüğe erişinceye kadar büyütülür. Aşılanacak büyüklüğe (gövde çapı 1-3 cm) ulaşan anaçlar, yetiştirilecek çeşitlerle aşılanır. Bu şekilde bahçe kuruluşu çok ender de olsa görülür.
Vişne fidanları, kış mevsimi nispeten ılık geçen ve fazla yağışlı olmayan bölgelerde, aralık ayı sonundan itibaren bütün kış dinlenme mevsimi boyunca dikilebilir.
Ancak bazı avantajları olması nedeniyle erken dönemde dikim tercih edilmelidir. Kışı soğuk geçen veya yağışlı bölgelerde ise soğuk veya yağışlı dönem geçtikten sonra yine dinlenme döneminde dikim yapılmalıdır.
Arazi üzerinde önce yerleşim düzenine göre fidanların yerleri işaretlenir. Her fidanın dikileceği yerde 50-60 cm genişlikte ve 60 cm derinlikte çukurlar açılır. Fidanın kök kısmında yaralı, fazla uzamış, kurumuş kısımlar kesilir. Fidanın toprak üstünde kalan kısmında da fidana verilecek taç şekline uygun budama yapılır. Fidan, kök boğazı kısmı toprak seviyesinin 7-8 cm kadar toprak üzerinde kalacak şekilde dikilir. Zamanla çukura doldurulan toprak oturur. Böylece fidanın kök boğazı, toprak seviyesine iner. Kök boğazı toprak altında kalacak şekilde derin dikim yapılmamalıdır. Derin dikilen fidanlarda, gelişme geriliği ve ileriki yıllarda kök boğazı çürüklüğü gibi nedenlerle kurumalar görülür. Yeni dikilen fidanın rüzgârdan etkilenmemesi için her fidanın yanına bir herek çakılır ve fidan bu hereğe bağlanır. Dikimden sonra fidanlar hemen sulanır. Dikim sırasında toprak tavında olmalıdır.
Besin maddelerince fakir topraklarda fidan çukurlarından çıkarılan toprağa 1/3 oranında olgunlaşmış, yanmış koyun veya keçi gübresi karıştırılır. Fidan çukuru bu karışımla doldurulur.
Dikim sırasında farklı çeşitlere ait fidanlar en iyi tozlanma ve döllenmeyi sağlayacak bir düzen içerisinde bahçeye yerleştirilir.
Bahçeye biri ana çeşit, diğeri bunun dölleyicisi olmak üzere iki çeşit dikilecekse çeşitlerin yerleşme düzeni Şekil 1.1’deki gibi olabilir.
Ekonomik durumu farklı iki vişne çeşidinin bahçedeki yerleşim düzeni:
A şeklinde her üçüncü sıranın üçüncü ağacı dölleyici çeşittir. Bu düzen dölleyicinin en az sayısını gösterir. Çeşidin dölleme yeteneği azaldıkça sayısı arttırılır. B şeklinde ise her ikinci sıranın ikinci ağacı dölleyici çeşittir. Bu şekildeki yerleşim düzenleri döllenme bakımından uygun olmakla beraber çeşitlerin meyveleri farklı zamanda olgunlaştığından hasat zamanında bazı sakıncalar ortaya çıkar. Bu nedenle, C şeklinde olduğu gibi dölleyici çeşit de düzgün sıralar hâlinde dikilmelidir. Ana çeşit kenarlarda iki sıra, ortalarda dörder sıra; dölleyici çeşit ise ana çeşidin blokları arasında birer sıra olacak şekilde yer almalıdır.
Her iki çeşit aynı ekonomik düzeyde ise bunlar bahçe içerisinde dörtlü bloklar hâlinde dönüşümlü olarak yer almalıdır. Kenarlarda çeşitlere iki sıra hâlinde yer verilmelidir.
Bahçeye farklı zamanda olgunlaşan ikiden fazla çeşit dikilecekse çeşitler bahçede mümkün olduğu kadar erkenciden geççiye doğru dörtlü bloklar hâlinde dikilmeli ve birbirinin dölleyicisi olan çeşitler yan yana bulunmalıdır.
Ağaç sayısı çok ise birbirinin dölleyicisi olan çeşitler dörtlü bloklar hâlinde dönüşümlü olarak yan yana dikilmelidir. Kenarlarda çeşitlere ikişer sıra hâlinde yer verilmelidir.
Bahçeye ikiden fazla çeşit dikilmesi hâlinde çeşitlerin yerleşim düzeni:
Lütfen yorum bırakın.