Portakal ve Sulama
Su hayatın ve yaşamın kaynağıdır. Bahçelerimizde bir ömür vererek yetiştirip çocuğumuz gibi baktığımız ağaçlarımızı bilinçli bir şekilde sulamak sureti ile onların sağlıklı ve verimli kalmasına da yardımcı oluruz.
Genellikle, yaz aylarının kurak geçtiği Akdeniz ve Ege Bölgelerinde, portakallarda sulama gerekir.
Kullanılan sulama suyu yeterli ve kaliteli olmalıdır. Turunçgiller toprakta biriken ve drene olmayan suyu sevmez. Fazla su, sakızlanma hastalığına neden olur. Turunçgillerde sulama yaparken ağacın gövdesine direk su temas etmemelidir. Sulamada özellikle damla sulama en çok kullanılan yöntemdir. Damla sulamada kullanılan sularda tuz ve kireç miktarı düşük olmalıdır; yüksek olursa toprağın üst kısmında tuz ve kireç birikimi olur; toprak çoraklaşır. Yapraklarda kireç ve tuzdan dolayı gözenekler tıkanır, yanmalar meydana gelir. Turunçgillerde sulama aralıklarının belirlenmesinde; iklim, sulama yapılan zaman, toprak yapısı, topraktaki su miktarı, tür ve çeşit, sulama yöntemi ve ağacın yaşı önemlidir. Gereğinden fazla yapılan sulamalar toprakta su fazlalığına dolayısıyla köklerin havasız kalmasına ve çürümesine neden olur; su yetersiz olursa mayıs, haziran aylarında fazla miktarda çiçek ve meyve dökümü görülür. Damla sulamada sulama aralığı hafif topraklarda 2-3 gün, ağır topraklarda 5-7 gündür.
Sulamada ana ilke; topraktaki suyun tarla kapasitesinde tutulması, bitkilerin solma noktasına gelmemesidir. Sulama zamanının tayininde en etkili yöntem, ağaçların yanına yerleştirilen tansiyometre denen aletlerdir. Damla sulamada tansiyometreler 2 lateral boru arasına, lateral borudan 30-50 cm uzaklığa köklerin dağıldığı saha göz önüne alınarak 45-90 cm derinliğe yerleştirilmelidir.
Sulamanın kök gelişimi, ağacın taç gelişimi, meyve kalitesi ve verimi üzerine doğrudan etkisi vardır. Ancak aşırı su kök boğazı çürüklüğü ve kloroza sebep olur.
Toprak yapısına göre değişmekle birlikte;
- Fidanlara 8–12 litre
- Orta büyüklükteki ağaçlara 40–60 litre
- Tam gelişmiş ağaçlara 100–200 litre su verilmesi gerekmektedir.
Sulama şekillerine göre;
- Salma sulama olarak 600–750 mm
- Yağmurlama sulama olarak 500–600 mm
- Damla sulama olarak 300–400 mm yıllık su verilmesi gerekir.
Portakal sulama kanalları:
Tesviyesi iyi, eğimi % 0,2’ye kadar olan bahçelerde tava, eğimi % 0,05’e kadar olan yerlerde çanak, eğimi % 0,2-2 aralığında değişen yerlerde çizgi (karık) sulama yapılması uygundur.
Sulama gereksinimini belirlerken deneme-yanılma yöntemi ve modern yöntemlere başvurulabilir. Deneme-yanılma yönteminde toprağın 15 cm altından alınan bir parça toprak avuç içinde top haline getirilerek 25-30 cm havaya atılıp yere düşürülerek dağılma durumuna bakılır. Dağılma yoksa su gereksinimi yoktur. Aksi takdirde sulama gerekir. Bu yöntem çok sağlıklı olmayıp, yanıltıcıdır.
Modem yöntemler içinde en çok kullanımı tansiyometre aleti (Bu aletin kullanımı Limon Yetiştiriciliği modülünde anlatıldı) ile topraktaki su durumunun belirlenmesidir. Bahçenin genelini temsil edecek şekilde 30 cm, 60 cm ve 90 cm olmak üzere üç derinliğe tansiyometreler yerleştirilerek üç farklı toprak tabakasında su hareketi izlenir. Özellikle 60 cm’ye yerleştirilen tansiyometrenin ibresi kırmızı bölgeye geldiğinde sulamaya başlanır.
Portakal Sulama Yöntemleri
Tüm turunçgillerde olduğu gibi portakalların sulamasında yapılan en önemli hata göllendirme şeklinde yapılan salma sulama uygulamasıdır. Bu şekilde yapılan sulamalarda ağaçların gövdesinin ve kök boğazının ıslanması sebebi ile zamklama vb. hastalıklara ortam hazırlanmaktadır. Özellikle ağır topraklı bahçelerde köklerin havasız kalmasına sebebiyet vermektedir. Bu yüzden göllendirme sulamada ve ağacın gövdesine bilhassa kök boğazına suyun temas ettiği sulama şekillerinden mutlaka kaçınılmalıdır.
Tavsiye edilen sulama sistemlerinin en basiti karık sulamadır. Karığın sıklığı ve boyu ve yapısı toprak yapısına göre değişir. Klasik karık sisteminde ağacın büyüklüğüne göre tacın hemen dışına ikili karık çekilir. Karık çekilmesi çift kulaklı lister pulluğu ile yapılır. Ağaçlar büyüdükçe sıra aralarındaki karık sayısı tamamlanarak teke inerek geniş şevli karık şeklini alır. Karık sulama esnasında su akarken son derece yavaş ve bulanmadan akmalıdır. Hızlı akarsa su toprağın derinliğine kadar sirayet edemez. Sadece karıkları su verildiğinden diğer kısımları kuru kalacak ve bu kısımlarda yabancı ot gelişimi olmayacaktır.
Karıkla portakal sulama:
Damla sulama; günümüzde verim, kalite ve yabancı ot mücadelesi bakımından en uygun sulama sistemi damla sulamadır. Damla sulama ile doğrudan kök çevresine su uygulanmakta olup karık sulama ve diğer sulama şekillerine göre az su kullanımı, iş gücü gerektirmemesi ve gübrelemede kolaylık sağlaması sebebiyle tercih edilen bir sistemdir. Yabancı ot mücadelesi sadece damla sulama uygulanan kısımlarda tatbik edilir. Yeni kurulacak bahçelerde mutlaka damla sulama sistemi tercih edilmelidir. Damla sulama sistemi kurulacağı zaman damla sulamanın tamamen teknik ve ziraat mühendisleri refaketinde tesis edilmelidir. Aksi takdirde harcanan emek ve paranın boşa gideceği aşikârdır. Eğer yaşlı bahçelerde damla sulama sistemine geçilecekse daha önce uygulanan sulama şekline göre toprak altında yayılan köklerin susuz bırakılmamasına dikkat edilerek ağacın kök yayılımına göre planlanmalıdır. Ayrıca yaşlı bahçelerde damla sulamaya geçişten kaynaklanabilecek sorunlara karşı tedbir alınmasına özellikle dikkat edilmelidir.
Portakal için damlama sulama:
Yine damla sulama ile sulanan bahçelerde, damla sulama borularının damlatıcılarının toprak üzerinde ıslattıkları yerler zaman zaman değiştirilmelidir. Eğer damlatıcılar toprağın sürekli aynı noktasını ıslatmaya devam ederse, bu kısımlarda toprakta tuz birikimi meydana geleceğinden ağaçalar olumsuz etkilenecektir.
Yağmurlama sulama yöntemi yeni tesis edilmiş bahçelerde ve fidanlarda kullanılmalı, özellikle yetişkin bahçelerde hiç kullanılmamaldır; çünkü bu işlem, yaprak ve gövde hastalıklarına davet demektir. Bu yüzden meyve bahçelerinin ağaç altından sulanmasında özel olarak yapılmış küçük yağmurlama başlıkları kullanılmaktadır.
Portakal ve mini sprink sulama:
Bu sistemde, her ağaç sırasına yüzeye serili bir PE ( polietilen) lateral boru hattı döşenir ve her ağacın altına özel olarak yapılmış küçük bir yağmurlama başlığı yerleştirilir. Sistem bütünüyle sabittir. Sulama sezonu sonunda toprak yüzeyine serili lateral boru hatlarıyla yağmurlama başlıkları da toplanır. Bu tip sistemlere ağaç altı mikro yağmurlama sistemi de denilmektedir. Bu sistemlerde işletme basıncı 1-2 atmosfer kadardır. Bir yağmurlama başlığı yaklaşık bir ağaç tacının çapı kadar bir alanı ıslatır.
Portakal ve İlaçlama
Dünya turunçgil pazarlarındaki zorlu rekabetten ötürü, üretici olarak daha ekonomik ve çevreye uyumlu ürünler yetiştirmek, pazarlardaki rekabet gücümüzü artırarak ekonomimize olumlu katkılarda bulunacaktır. Buradaki amacımız; Türkiyedeki portakal üreticilerine, bahçelerindeki zararlıyı kolay teşhis etme ve gereken mücadeleyi, bilinçli ve doğru yapmalarını sağlamaktır; çünkü en çok üretimini yaptığımız narenciye, portakaldır.
Portakal ağaçlarındaki zararlı ve hastalıklarla, en yakın yetkili kuruma danışılarak alınacak uygun tarım koruma ilaçları kullanılmak suretiyle zamanında, eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.
Portakal, ülkemizin en en başta gelen narenciye sektörlerinden birisi olup aynı zamanda en hızlı gelişen tarım sektörlerinden birisidir. Bu gelişmeye paralel olarak sorunlarında da bir artış görülmektedir. Bunların başlıcaları; üründe önemli kayıplara neden olan hastalık, zararlı, nemetod ve yabancı ot gibi etmenlerdir. Bilinçli bir şekilde mücadele yapılmazsa her zaman ekonomik zarar oluşturabilecek populasyonlara ulaşabilir. O halde bir taraftan ekonomik zarar oluşturanları baskı altında tutmak, diğer taraftanda potansiyel zararlıları ana zararlı konumuna getirmemek için ne yapılmalıdır? Bugün ürün kaybına neden olan hastalık, zararlı, nemetod, yabancı ot vb. etmenlere karşı kültürel önlemler, fiziksel savaş, biyolojik savaş, kimyasal savaş ve entegre savaş olmak üzere değişik mücadele yöntem ve teknikleri geliştirilmiştir. Bu yöntemlerin her biri ayrı bir zararlı gurubunu baskı altına almaktadır. Ancak bir bahçedeki tüm zararlıları aynı anda baskı altına alabilecek yöntem entegre mücadele yöntemidir.
Portakal Bitkisinde Mücadeleye Başlamadan Önce
Bahçemizde zararlılara karşı sık sık gözlem ve örnekleme yapmalıyız. Bu örneklemenin sıklığı kışın 3-4 haftada bir olacağı gibi yazın bu süre haftada bir hatta zararlının durumuna göre 3-4 günde bir olabilir. Gözlemler neticesinde herhangi bir zarar var ise zararlıyı (hastalık, zararlı, nematod, yabancı ot vb.) tanıyamıyorsak örnek alıp en yakın tarım kuruluşuna götürmeliyiz. (Örnekleme, inceleme, tuzak ve darbe yöntemleri Limon modülünde verilmiştir.)
Bir mücadeleye karar verirken zararlıyı ve zararını iyi tespit etmeliyiz. Zararlıyı tanıdıktan sonra zararın boyutuna göre, yapacağımız mücadele masrafı zarar miktarından düşük ise mücadeleye başlamalıyız. Mücadelemizi, turunçgil entegre mücadele talimatındaki ölçütlere göre yapmalıyız. Kimyasal mücadeleye karar verirsek çevre dostu sadece o zararlıya etkili, turunçgilde ruhsat almış tarımsal ilaçlardan birisini kullanmalıyız. Yanlış ilaç seçimi yaparsak faydalı (avcı, asalak) böcekleri de öldürürüz. İnsan ve çevre sağlığını olumsuz etkileyerek ileride daha büyük sorunlarla karşılaşabiliriz. İlacı kullanırken üzerindeki etiket bilgilerine dikkat etmeliyiz. Dozajına mutlaka uymalıyız, ne eksik ne de fazla doz uygulamamalıyız. Düşük dozlar, dayanıklılık geliştirmesini sağlar, sorunumuzu ortadan kaldırmayacağı gibi aksine artırır. İkinci bir uygulama yapmamız gerekir (maliyet artar), zaman geçtiği için ve ürün kaybımızda fazlalaşır. Yüksek doz uygulamanın sakıncası olabilir. Uygulamamızı tekrarlamamız gerekiyor ise mutlaka başka bir etkili maddeli ilaç kullanmalıyız. İki farklı ilacı karıştırmak isterken mutlaka etiket bilgilerine ve karışabilirliğine bakmalıyız. İlaçlar fiziksel ve kimyasal olarak birbirleriyle uyuşmalı, birbirinin etkilerini engellememeli ve bitkiye zarar vermemeliyiz.
Portakal Bitkisinde Entegre Mücadele
Entegre zararlı kontrolü (IPC) veya entegre zararlı idaresi (IPM) olarak ifade edilme.kte ve kısaca zararlıların idare ve yönetim sistemi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım çerçeve. sinde, zararlı türlerin popülasyon değişimlerinde rol oynayan tüm faktörlerin, çevresiyle birlikte düşünülerek zararlı popülasyonlarını ekonomik zarar düzeylerinin altında tutabilmesi için bütün teknik ve yöntemlerin birbirleriyle uyum içerisinde kullanımı konusunda girişilen çabaların tümü olarak tanımlanabilir.
Entegre Mücadele Hedefleri
Entegre mücadelenin ana hedefleri şunlardır:
a) Bitkisel üretimin artırılması, kaliteli ve pestisit kalıntısı bulunmayan ürün elde edilmesi
b) Doğal düşmanların korunması ve desteklenmesi,
c) Bahçelerin periyodik olarak kontrol edilmesi,
d) Çiftçilerin kendi bahçesinin uzmanı haline getirilmesidir.
Entegre Mücadelenin Yararları
a) İlaçlara karşı direnç tehlikesini azaltır,
b) Gıda maddelerindeki ilaç kalıntılarını azaltır,
c) İlaçlama sayısını azalttığı için ekonomiktir ve ilaçların sağlığa olan zararını en aza indirir,
d) Biyolojik dengenin korunmasını sağlar,
e) Zararlı popülasyonlarının baskı altında tutulmasında önemli rol oynayan doğal düşmanların korunmasını sağlar.
Portakal Bitkisinde Görülen Zararlılar
Portakalda görülen zararlılar aşağıdaki gibidir. (Ayrıntılı bilgi limon yetiştiriciliği modülünde verilmiştir.)
- Kırmızı kabuklu bit
- Yıldız koşnili
- Limon çiçek güvesi
- Harnup güvesi
- Akdeniz meyve sineği
- Beyazsinek
- Yaprak biti
- Empoasca
- Unlu bit
- Pas böcüsü
- Tomurcuk akarı
- Kırmızı örümcek
- Yaprak galeri güvesi
- Turunçgil nulu biti
Portakal Bitkisinde Görülen Hastalıklar
Portakalda görülen hastalıklar aşağıdaki gibidir. (Ayrıntılı bilgi limon yetiştiriciliği modülünde verilmiştir.)
- Turunçgillerde uçkurutan hastalığı(Phoma tracheiphila)
- Turunçgil meyvelerinde kahverengi çürüklük ve gövde zamklanma hastalığı(Phytophthora citrophthora)
- Turunçgil dal yanıklığı(Pseudomonas syringae pv.syringae)
- Turunçgil meyvelerinde yeşil küf(Penicillium digitatum)
- Turunçgil meyvelerinde mavi küf(Penicillium italicum)
- Turunçgillerde Alternaria yanıklık hastalığı(Alternaria citri)
- Turunçgillerde palamutlaşma hastalığı(Spiroplasma citri)
- Turunçgil göçüren hastalığı(Tristeza)
- Turunçgil yaprak kıvırcıklık virüs hastalığı(Crinkyl-leaf virus)
- Kavlama virus hastalığı(Citrus Psorosis Virus)
- Taşlaşma Virus Hastalığı(Impietratura)
Virüs ve virüs benzeri hastalıkların mücadelesi yoktur, onun için bu hastalıklardan korunma tedbirleri almalıyız.
Portakal Bitkisinde Yabancı Ot Mücadelesi
Turunçgil bahçelerinde tek ve çok yıllık yabancı otlar mevcuttur. Bunlar hem tohumla hem de toprak altı organları ile çoğalır. Yabancı otlanmayı azaltmak için damlama sulamayı tercih etmeliyiz. (Ayrıntılı bilgi Limon yetiştiriciliği modülünde verilmiştir.)
Portakal ve Gübreleme
Turunçgillerde topraktan fazla miktarda kaldırılan ve çeşitli nedenlerle alınamayan bitki besin maddeleri toprağa ve gerektiğinde yaprak gübresi şeklinde tekrar ağaçlara verilmelidir. Tekniğine uygun bir gübreleme için mutlaka toprak ve yaprak analizi yapılmalıdır. Toprak analizi için bahçeden 0-30 cm, 30-60cm 60-90cm ve 90-120 cm derinliklerden toprak örneği alınmalı, alınan örnekler analiz edildikten sonra gübreleme programı belirlenmelidir.
Turunçgillerde makro bitki besin elementleri dediğimiz ve ağacın en fazla ihtiyaç duyduğu azot fosfor ve potasyum gübrelemesi çok önemlidir. Fosfor ve potasyum gübresi çiftlik gübresi ile beraber kış öncesinde (kasım-aralık ) ağacın taç iz düşümüne açılacak 5-6 adet 15-20cm derinliğinde açılan çukurlara verilmeli ve üzeri kapatılmalıdır.
Azotlu gübreler ise erken ilkbaharda (şubat sonu-mart başı) başlamak üzere iki ya da üç defada sulama ile birlikte verilmelidir. Azotlu gübreyi toprağa gömmeye gerek yoktur. Ağaç gövdesinden 50 cm uzakta daire şeklindeki alanın dışında kalan ağaç tacı altına serpilip tırmıkla toprağa karıştırılmalıdır. Kireçli topraklarda gübrelerin sülfat formu kullanılmalıdır.
Tüm elementlerde noksanlık toprağa kadar vurmuşsa artık tahribat olmuştur. Bitki ancak kendisini toplar, o yıl ürün alınmayabilir. Yaprak analizi ise gizli noksanlıkları ortaya çıkararak tahribatı önler.
Damla sulamada, suyun pH derecesi çok önemlidir; çünkü belli bir pH derecesinde gübrelerden daha çok yararlanılır. Damla sulama ile gübre verilirken suyun pH’sını ayarlamak için nitrik asit ilave edilebilir.
Hümik asit çiftlik gübresi yerine geçmez, çiftlik gübresi aylar boyunca toprak yapısını iyileştirir. Ayrışmayan kısmı hümik asit olarak kalır.
Gerek gübre miktarında, gerekse veriliş şekil ve zamanlarında, tavsiyelere mutlaka uyulmalıdır. Turunçgillerde gübreleme şekil ve zamanı diğer faktörler yanında çeşide, sulama yönetimine göre değişmektedir.
Toprak-yaprak analiz lab. ve Analizi yapılacak yaprak:
“Kaliteli ve bol Mı almamın, perde arkası; TOPRAK ve YAPRAK ANALİZİDİR.”
Portakal Bitkisine Verilen Gübre Çeşitleri
Organik Gübreler
Organik gübreler, yapılarında bitki besin maddelerini organik bileşikler olarak bulunduran gübrelerdir. Organik gübrelerin hayvan gübresi, yeşil gübre, kemik unu, kan tozu, boynuz ve tırnak tozu gibi çeşitleri vardır. Organik madde kaynağı olarak en çok ahır gübresi ve yeşil gübre kullanılmaktadır.
İnorganik Gübreleme
Gübreler içerisinde en sıklıkla kullanılan tür ticaret gübreleridir. Gübre bayilerinde satılan ticaret gübreleri, bileşimlerinde bir veya birden fazla bitki besin maddesini bir arada bulundurur. İşletme gübrelerinden farklı olarak yüksek miktarda bitki besin maddesi içerir ve suda kolayca çözünür.
Turunçgillerde görülen bitki besin elementleri noksanlıkları:
Portakal’a VerilenGübreleme Şekilleri
Gübre toprağa, banda verme, serpme, üstten veya yandan gübreleme, püskürtme, damla sulama şekillerinden hangisi uygunsa o şekilde verilir. Gübreyi yukarda belirtilen şekillerden biri ile uyguluyorsak uygulamaya geçmeden önce ne miktarda verileceğinin belirlenmesi önemli bir konudur.
Portakal ağaçlarında banda uygulama yöntemi:
Gübrenin az veya fazla verilmesinin pek yararı olmayacağının da bilinmesi gerekir. En uygun gübre türüne ve miktarına karar verebilmek için, mutlaka ekilecek bahçeden toprak örneği alınmalı ve tahlil yaptırılmalıdır.
Portakal bitkisine sulama suyu ile gübre uygulaması:
Portakal İçin Budama ve Destek Sağlama
Tüm turunçgiller gibi potakal ağaçlarına da şekil ve ürün budamaları uygulanır ve genellikle ağaçlara kase şekli verilir. Şekil budamasına, ağaçların ürün vermesiyle başlanır. Turunçgillerin budanması ustalık isteyen bir iştir. Budamanın, ağaçları iyi tanıyan kişiler tarafından yapılması olumlu sonuçlar verir. Portakal ağaçlarında kurumuş, ezilmiş, kırılmış, hastalanmış, yaralanmış, berelenmiş ve yaşlanmış dallar kesilip çıkarılmalıdır; ayrıca obur dalların kesilip ayıklanması da gerekir.
Portakal Bitkisinde Budama Zamanı
Portakallarda budamanın en uygun olduğu zaman ilkbahar don tehlikesinin geçtiği ve ilkbahar sürgünlerinin başlamadığı dönemdir. Uçkurutan hastalığının etmeni 18 C°’nin altında çok etkili, 30 C°’nin üzerinde etkili değildir. Burada maksat, budama yapıldığı zaman uçkurutan etmeninin olmadığı ve yapılan kesimlerden sonra gözlerin uyanmayacağı bir zaman dilimini yakalamaktır. Bu zaman ülkemiz için ekim ayı sonu kasım başı gibidir. Budamadan hemen sonra sürgün sürmeden kışa girilmiş olur. Uçkurutan hastalığı gibi özel durumlar hariç olmak üzere, budama ağaçta meyve olmadığı veya toplandıktan sonra yapılmalıdır. Eğer ağaçlar periyodisite gösteriyorsa meyvenin yok yılında budama yapılmalıdır. Ağaçta gövdeden çıkan obur dallar her zaman alınmalı ve bunların büyümesine izin verilmemelidir. (Budama ile ilgili diğer bilgiler Limon yetiştiriciliği modülünde verilmiştir.)
Destek sağlama genellikle yeni tesis edilen bahçelerde genç portakal fidanlarının rüzgar ve etkilerinden dolayı devrilmesini önlemek amacıyla hereklere bağlama şeklinde yapılır.
Portakal Bitkisine Uygulanan Yardımcı Kültürel İşlemler
Portakal ve Hormon Uygulaması
Turunçgillerde bitki gelişmesini düzenleyiciler (hormonlar) genellikle; meyve tutumunun artırılması amacıyla kullanılır. Bununla birlikte, bazı çekirdeksiz çeşitlerde haziran dökümü ve hasat önü dökümlerinin azaltılması için de kullanılabilir. Bunun için resmi kuruluşlardaki uzmanlara başvurulmalıdır; aksi halde, beklenilen amacın tam tersi bir tepki elde edilebilir.
Portakal ve Toprak İşleme
Tüm turunçgiller gibi, mandalina ağaçlarının da çok derinlere inen kökleri vardır ama, köklerinin %90’ı, 0-90 cm derinlikteki yüzlek topraklardadır; bu nedenle toprak işlemesi 10 cm derinliğe kadar yapılmalı ve ağacın köklerine zarar verilmemelidir. Bahçemizin, yılda 4 kez, ilkbahar ve yaz mevsimlerinde 15-20 gün aralarla çapalanması yeterli ve yararlı olacaktır. Yabani ot temizliği, böyle çapalamalarla olabileceği gibi, herbisit (ot öldürücü) ilaçlarla da yapılabilir.
Lütfen yorum bırakın.