Karnabahar (Karnıbahar) Üretiminde Uygulanan Kültürel İşlemler | Sebze Yetiştirme

Karnabahar ve Sulama

Karnabahar, kök sistemine sürekli bir nem sağlanması halinde daha iyi yetiştirilir. Herhangi bir kuraklık döneminde, bitkinin büyümesindeki durgunluk kolayca görülebilir. Karnabahar, yeterli miktarda yaprağa sahip olabilmelidir. Çünkü bitkinin baş kısmının büyüklüğü yaprak kalitesine doğrudan bağlıdır.

Karnabaharda sulama sistemi:

Karnabaharda sulama sistemi.

Kullanılan su miktarı, yaprak yüzeyindeki artış ile doğru orantılı olarak artar. Suya en fazla, baş kısmının oluştuğu haftalarda gereksinim vardır. Dehidrasyon olmaması durumunda bu dönem sonunda, düşük kalitede mahsul elde edilecektir.

Eğer ekildikten sonra kurursa, karnabaharı sulamak gerekir (Zararlı otlara karşı ilaçlanmadan önce sulamak gerekir). Ekiminden sonra, iyi bir mahsul elde edebilmek için 10-15 mm’lik bir uygulamaya (eğer mümkünse) gereksinim vardır. Ayrıca sera döneminde de sulamak gerekebilir. Sulama miktarı ve sıklığı, toprak çeşidine, çevresel koşullara, tekniğine vb. faktörlere bağlıdır.

Karnabahar ve İlaçlama

Karnabaharda görülen baş bozuklukları veya fizyolojik arazlar şunlardır;

  • Karnabahar’da Körlük: Fide döneminde sıcaklığın 0 C°’nin altında veya civarında seyretmesi ile meydana gelir. Bu da baş bağlamayı engeller. Ayrıca baş bağlama döneminde ya düşük sıcaklık ya da büyüme noktasının kuşlar tarafından yenmesiyle körlük meydana gelir.
  • Karnabahar’da Küçükbaş (düğme baş): Erken baş teşekkülüdür. Bitki düşük sıcaklıkta soğuklanma ihtiyacını karşılar. Fakat bitki fizyolojik olarak gelişimini tamamlamıştır. Yine de oluşan başlar normalden daha küçük meydana gelir. Düşük sıcaklığa maruz kalması başın küçük ve sarı olmasında neden olur.
  • Karnabahar’da Pirinçleme: Baş teşekkülünden hemen sonra sıcaklığın yükselmesiyle olur. Baş üzerinde sararmış pirinç taneleri gibi yapılar meydana gelir.
  • Karnabahar’da Baş arasındaki yeşil yapraklar: Baş teşekkülünden sonra yüksek sıcaklık nedeniyle vejetatif safhaya geri dönüş olur. Lopların arasında brakte yaprakların görülmesi olayıdır.
  • Karnabahar’da Yeşilbaş: Başın güneş ışığına maruz kalmasıyla başta klorofil teşekkülüyle renkte değişmeler olur.
  • Karnabahar’da Başın şekli: Düşük sıcaklık yassı, yüksek sıcaklık konik yapıda baş oluşumuna neden olur.

Karnabaharlarda görülen diğer hastalık ve zararlılar şunlardır;

Karnabaharda Etkili Hastalıklar:

Karnabahar yaprak lekesi
Hastalanan bitkiler normal bitkilerden biraz farklı olur. Bazıları bir hale ile kuşatılmış sarı lekeler meydana getirirken, diğerleri sadece leke olarak görülür. Bazı bitkilerde ise bu lekeler fark edilebilir bir hale ile kuşatılmış siyah, mor ya da kırmızı lekeleri meydana getirir. Nemli havalarda lekeler fungusun havlı misel dokusu ile kaplanır. Bitkiler şiddetli enfeksiyonlarda solar ve güneşten yanmış gibi karakteristik görünüm almaktadır.

Karnabahar yapraklarda yaprak leke hastalığı belirtisi:

Karnabahar yapraklarda yaprak leke hastalığı belirtisi.

Karnabahar yaprak lekesi Mücadelesi
– Karnabahar yaprak lekesi için kültürel mücadele:

  • Crucifer familyasına ait yabancı otlar tarladan temizlenerek mücadele programı uygulanmalı.
  • Tarlada ya da bahçede kalan bitki artıklarının temizlenmesi hastalığın kontrolünde en önemli kültürel tedbirlerin başında gelir. Bu yüzden bitki artıkları tarlada bırakılmamalı ya da derin bir sürüm yapılarak toprak altında bırakılmalıdır. Yine bu bitki artıkları bir kimyasal ilaç kullanılarak ilaçlanabilir.
  • Bitkilerin üzeri su tutmayacak şekilde ekim işlemleri yapılmalıdır. Bitkilere üstten sulama yapılmamalıdır. Sulama suyu toprak seviyesinde yapılmalı, yaprakların ıslaklığı engellenmelidir.

– Karnabahar yaprak lekesi için kimyasal mücadele

  • Hastalık etmenine karşı organik fungisitler tavsiye edilmektedir.

Karnabahar’da Siyah çürüklük
İlk olarak yaprak üzerinde birçok küçük ve sulumsu lekeler görülür. Bu küçük benek şeklindeki lekeler zamanla sarı, kahverengi ya da siyah renkli lekelere dönüşür. Lekelerin etrafı sulumsu bir doku ile çevrilir. Hastalık belirtileri genellikle yaprak damarları ile sınırlı kalır ve koyu çizgiler damarlar boyunca var olur. Küçük damarlar da zamanla hastalıktan etkilenir. Yaprak kenarlarındaki hastalık belirtileri genellikle uç yanıklığı ile sonuçlanır. Daha yaşlı yapraklar küçük ve dağınık beneklere sahip olabilir ve büyüklüklerinde genellikle artış olmaz.

Karnabahar yapraklarında siyah çürüklük:

Karnabahar yapraklarında siyah çürüklük.

Karnabahar yapraklarında siyah çürüklük mücadelesi
– Karnabahar yapraklarında siyah çürüklük için kültürel mücadele:

  • Dayanıklı çeşit, hastalıktan ari tohum ve fideler kullanılmalı.
  • Sera ve tohum yataklarında hastalıktan ari toprak, su ve aletekipman kullanılmalı.
  • Hastalıklı fideler hemen yetiştirilme ortamlarında uzaklaştırılmalı ve imha edilmeli.
  • Aşırı ve üst sulamalarından kaçınılmalı ve nem oluşumu engellenmeli.
  • Toprak drenajı yapılmalı.
  • Tarla ve sera koşullarında bitkiler aşırı derecede ıslak ise bu zamanlarda çalışmaktan kaçınılmalı.
  • Bitkileri düzenli olarak beslemeli ve aşırı gübre kullanımından kaçınılmalı.

– Karnabahar yapraklarında siyah çürüklük için kimyasal mücadele:

  • Bakırlı preparatlar bitkilerde koruyucu olarak ve yayılmasını engellemek için kullanılabilir.
  • Genellikle bakteriyel etmenler ile mücadele zor olduğundan kültürel önlemlere ve temiz çalışmaya oldukça fazla dikkat edilmelidir.

Karnabahar mozaik virüsü
Yapraktaki damar açılmaları koyu alanlar ile açık şekilde görülecek kadar belli olur. Hastalığa rağmen baş bağlayan bitkilerin ise pazar değeri ciddi boyutlarda azalır. Enfekteli bitkilerde yaprak belirtileri ortaya çıksa bile Brassica bitkilerinde bodurluk belirtisi görülmez.

Karnabahar mozaik virüsü:

Karnabahar mozaik virüsü.

Karnabahar mozaik virüsü mücadelesi
– Karnabahar mozaik virüsü için kültürel mücadele:

  • Dayanıklı çeşitlerin kullanımı,
  • Hastalıktan ari fideler şaşırtılmalı.
  • Enfekteli bitki artıkları yok edilmeli.
  • Konukçusu olan yabancı otlar ile mücadele edilmeli
  • .

  • Seralarda ya da tarlada hastalan bitkiler uzaklaştırılmalı.

– Karnabahar mozaik virüsü için kimyasal mücadele:

  • Virüs hastalık etmenlerine karşı kimyasal mücadele önerilmez.

Karnabahar ani solgunluk (çökerten) hastalığı
Hastalık etmeni bitkilerin yaprak, gövde ve kök gibi tüm organlarına saldırabilir ve bitkilerin çimlenmesi sırasında ya da fide dönemlerinde çökerten hastalıklarına neden olurlar. Hastalık bitkilerin kök boğazı bölgelerinde kararmalara ve bu kısımdaki gövdelerin incelmesine ve fidelerin yan yatmasına neden olur. Bitkilerin tüm kök sistemi öldüğü için bitkiler önce yaprak kenarları kırmızımsı mor bir renk alır, solar, kuruyarak ölür.

Bazen tüm yeşil aksam ölürken, hastalık yaprak kenarlarından aşağı doğru ilerleme gösterir. Diğer zamanlarda bitkinin toprak üstü aksamı solar ve renklerinde değişme olmaksızın ölür. Bitkilerde görülen iki farklı belirti kök çürümesiyle sonuçlanır. Çürüklük genç bitkilerde ortaya çıkarsa, bitkilerin tüm kök sistemi çürür. Daha yaşlı ve büyük bitkilerde ortaya çıkarsa çürüklük köklerin bir tarafında meydana gelebilir.

Karnabahar ani solgunluk (çökerten) hastalığı:

Karnabahar ani solgunluk (çökerten) hastalığı.

Karnabahar ani solgunluk (çökerten) hastalığı mücadelesi
– Karnabahar ani solgunluk (çökerten) hastalığı için kültürel mücadele:

  • Dayanıklı bitkiler, hastalıktan ari, drenajı iyi topraklar seçilmeli.
  • Bitkiler su stresinde bırakmamalıdır. Aşırı sulamadan kaçınılmalı, su birikimi engellemeli ve yapılabilirse damla sulama tavsiye edilmeli.
  • Kalsiyum ve magnezyum gübrelemesine dikkat edilmeli.
  • Nematot ile mücadeleye önem verilmeli.
  • Hastalıklı bitkiler hemen uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir.
  • Hastalık etmeni genelde lokal olarak ortaya çıkıtığı durumlarda, o bölgelerde dikkatli çalışılmalı, gerekirse önce bulaşık olmayan alanalarda çalışmaya başlanmalı ve daha sonra bulaşık alanlarda çalışma yapılmalı.
  • Alet ve ekipmanlar bulaşık bölgelerde çalışıldıktan sonra iyice temizlenmeli.

– Karnabahar ani solgunluk (çökerten) hastalığı için kimyasal mücadele:

  • Toprak fumigasyonu dikimden önce tavsiye edilir.

Karnabahar alternaria yaprak lekesi
Çimlenme öncesi ve sonrası fidelerde meydana gelen yanıklık belirtilerine de Alternaria türleri neden olabilir. Genç fidelerin gövdeleri üzerinde çok küçük iğne deliği şeklinde koyu lekeler olarak başlar ve daha sonra genişleyerek fideleri öldürebilir. Gövde lezyonları bitkileri güçsüz bırakacak büyüklüğe kadar da genişleyebilir.

Kotiledon yaprakları da hastalıktan etkilenir. Etkilenen yapraklar üzerinde kahverengi ile siyah, yuvarlak ile yarı yuvarlak bir şekilde olan lekelerdir ve zamanla bunlar yaprak kaidesine doğru genişler.

Hastalık etmenin gelişmiş bitki yaprakları üzerindeki belirtileri ise hastalığın en yaygın semptomlarıdır. Bitkilerin yaprak sapları da etkilendiğinde koyu ve uzun lekeler olarak görülür. Yaprak ayaları üzerinde meydana gelen lekeler büyüklük olarak iğne deliği kadar küçük koyu ya da siyah lekeler olarak başlar. Bunlar bitkiler yaşlandıkça 5-7,5 cm kadar büyük lekelere ulaşabilir. Yaprak kenarlarında oluşan yaprak lekeleri siyah çürüklük etmeninin yaptığı lekelere benzer. Fakat Alternaria tarafında oluşan lekelerin kenarlarında oluşan sarı haleler daha kesin ve belirgindir. Lekelerin kenarındaki sarı haleler lezyonu tamamen kuşatabilir ya da kuşatmayabilir. Daha büyük lekeler üzerinde fungal etmenin koyu yeşil-siyah spor tabakası meydana gelir ve bunlar lekenin merkezinde konsantrik halkalar meydana getirmektedir.

Brokoli ve karnabahar bitkilerinin yenilebilir çiçeklerinde meydana gelen kahverengisiyah renk değişimi, eğer yapraklarda ortaya çıkan lekeler kontrol edilmez ise ortaya çıkmaktadır.

Karnabahar alternaria yaprak lekesi hastalığın belirtileri:

Karnabahar alternaria yaprak lekesi hastalığın belirtileri.

Karnabahar alternaria yaprak lekesi mücadelesi
– Karnabahar alternaria yaprak lekesi için kültürel mücadele:

  • 3-4 yıl ürün rotasyonu uygulanmalı.
  • Hastalıktan ari tohum ve fidelerin kullanımı,
  • Tohumlara sıcak su uygulaması yapılarak üzerinde ve içerisinde olan fungal yapılar ya da diğer etmenler elimine edilmeli.
  • Düzenli gübreleme ve iyi koşullarda bitkiler yetiştirmeli.
  • Çiğ oluşumundan kaçınmak için havalandırma iyi olmalı ve bitkilerin üzerinde serbest su oluşumu engellenmeli.
  • Sera ve tohum yataklarında hastalıktan ari toprak ve alet ekipmanı kullanılmalı.

Karnabahar da görülen zararlılar;

  • Lahana yaprağı bitleri: İlk belirtiler, bitkilerin arka yüzlerinde kolonileştikleri yaprakların üst yüzeylerinde görülen küçük sarı beneklerdir. Salgılanan salya içerisindeki bazı maddeler, bitkinin gelişiminde bozukluklara neden olur. Yapraklarda, göze hoş gelmeyen şişlikler belirir. Ayrıca bitlerden gelen yapışkan-salgılar bitkilerin baş kısımlarını, satılamaz hale getirebilir.
  • Tırtıllar: Yapraklarda düzensiz delikle görülür ve sonunda sadece büyük damarlar kalır. Tırtıllar, siyah benekli sarı böceklerdir ve giderek daha büyük siyah noktalara dönüşür.
  • Elmas güvesi: Genelde sanki yapraklar üzerinde pencereler açılıyormuş gibi görünür. Bitkinin baş kısmından önce ortadaki yapraklarda beslenmeleri durumunda larvalar, mahsulü olumsuz etkileyebilir. Tırtıllar henüz gençken gerekli kontrollerin yapılması gerekir. Tırtıllar, yaprakların alt yüzlerinde bulundukları için düzenli ve sürekli bir kontrole ihtiyaç vardır.
  • Lahana kökü sineği: Bitkilerin kök sistemlerine ve gövdelerine zarar verir ve bu kısımları işgal eder. Enfeksiyona yakalanan kökler, tüneller ile delik deşik olur ve daha sonra çürür. Genç bitkiler ölür, olgunlaşmış bitkilerin gelişimi ise çok zayıf gerçekleşir.

Lahana kök sineği:

Lahana kök sineği.

Karnabahar ve Gübreleme

Karnabahar yetiştiriciliğinde üretim alanlarının dikimden iki-üç ay önce çiftlik gübresi ile gübrelenmesi gerekir. Toprağın besin durumu dikkate alınarak dekara 3-6 ton çiftlik gübresi verilir.

Gübre uygulamasının oranı, yakın zamanda yapılmış toprak analizinin sonuçlarına göre belirlenmelidir. Burada belirtilen tavsiye, sadece genel bir yaklaşım olarak değerlendirilmelidir.

Azot: Karnabahar sabit bir hızla büyümelidir. Bitkinin yüksek seviyede azot gereksinimi (17,5-20 kg N/dekar) vardır. Azot temini, ekimden 3-4 veya 6-8 hafta sonra gerçekleştirilmelidir. Yazın azot (N) genelde, kalsiyum amonyum nitrat şeklinde verilir. Çünkü bu kimyasal yapı, kalsiyum nitrata göre daha yavaş etki eder. Sonbaharda ise, nitrat formu tercih edilmelidir.

Fosfat: Hafif bir süper-fosfat gübresinin, mahsulün gelişiminde ve kalitesinde olumlu etkisi vardır. Dekara 4-10 kg’lik P2O5 tavsiye edilir. Fosfat gübresi genelde, toprak bitkinin yetiştirilmesi için hazırlandıktan sonra, ancak bitki ekilmeden önce verilir.

Potasyum: Potasyum ihtiyacı son derece yüksektir. Dekara 20-25 kg K2O tavsiye edilir.

Bor: Bor, karnabahar için gerekli bir mineraldir. Bor eksikliği, meyvenin kahverengiye dönüşmesine neden olur. Aynı zamanda bitkinin iki kat büyümesi olasıdır.

Molibden: Karnabahar üretiminde molibden eksikliği, yaprakların kıvrılmasına (kırbaç kuyruğu) yol açar. Bu da meyvenin oluşumuna engel olur. Bu eksiklik her bir m3 turba toprağına 20 gram amonyum molibden veya tohum yatağında her m2 yine amonyum molibdenden 1 gram tatbik edilerek giderilebilir. Bu miktar yeterli değil ise genç bitkilere yaprak spreyi olarak her 100 metrekareye 2 g solüsyon tatbik edilmelidir.

Karnabahar ve Yabancı Otla Mücadele

Sebze yetiştiriciliğinde, diğer kültür bitkilerinde olduğu gibi karşılaşılan sorunların arasında yabancı otlar yer alır. Bunlar su, mineral besin maddeleri ve ışıktan yararlanma yönünden kültür bitkileriyle yarış halindedir. Kültürel işlemlerin yerine getirilmesinde oldukça fazla iş gücü gerektirir. Ayrıca yabancı otlar hastalık ve zararlılara konukçuluk yaparak kalite yönünden de zararlı olur.

Yabancı ot rekabeti kültür bitkilerinin gelişme periyodu içinde yabancı ot popülasyonunun görülmesiyle ürüne yansıyan olumsuz bir zarar olarak ortaya çıkar.

Karnabahar ve Yabancı Otla Mücadele için Kültürel önlemler
Sebze yetiştiriciliğinde çiftlik gübresi oldukça önemli bir yer tutar. Ancak gübrenin kullanılması, birçok yabancı ot tohumlarının tarlaya gelmesine yol açar. Bu nedenle çiftlik gübresinin iyice yandıktan sonra verilmesi gerekir. Gerek tarla içinde gerekse etrafta bulunan yabancı otlar tohum bağlamadan biçilip yok edilmelidir. Aksi halde yabancı ot tohumları toprağa dökülerek sonraki yıl için popülasyonun artmasına neden olur.

Kullanılan aletlerin bulaşık tarladan çıkmadan temizlenmeleri gerekir. Sürüm esnasında pulluklara yapışan toprak parçaları bulunacağından bunlar temizlenmediği zaman temiz tarlaların bulaşmalarına yol açar. Bunların yanında tarlayı derin sürmekle nispeten yabancı ot kontrolü sağlanabilir. Tarlanın sürümü ile tek yıllık yabancı otlar imha edilebileceği gibi çok yıllık yabancı otların toprak altı kısımlarının toprak yüzeyine çıkmaları sağlanır. Bunlar toplanabileceği gibi güneşte bırakılıp kurumaları sağlanır. Ayrıca bunların çimlenmesi ve tekrar sürmekle imhaları kolaylaşır.

Yabancı ot kontrolü sağlanmış karnabahar bahçeleri:

Yabancı ot kontrolü sağlanmış karnabahar bahçeleri.

Karnabahar ve Yabancı Otla Mücadele için Kimyasal mücadele
Dikim öncesi uygulanan ilaçlar atıldıktan sonra 5-7 cm toprak derinliğine karıştırılmalıdır. Bu tip ilaçlamalarda tarla sathının tamamen düz olması, kesekli olmaması ve ilaçların homojen olarak atılması gerekir. Bunun için dekara sarf edilecek su miktarı önceden kalibre edilmelidir.

Ekim sonrası kullanılan ilaçlar ekimle birlikte uygulanır. İlacın homojen dağılması için önceden dekara kullanılacak su miktarı belirlenmelidir. İlaçlamadan sonra herhangi bir toprak işlemesi yapılmamalıdır.

Dikim sonrası kullanılan ilaçlar dikimi takiben uygulanacağı gibi (bu ilaçlar uygulandıktan sonra toprağa karıştırılmaması gerektiğinden) boğaz doldurma işleminin ardından da uygulanabilir. Bu şekilde daha iyi netice alınır.

Dikimden sonra uygulanan ilaçların tatbikinden sonra yapılacak toprak işlemleri ilaçların aktivitelerini azaltacağından istenilen yabancı ot kontrolü sağlanamaz. Bu hususa dikkat edilmelidir.

İlaçlama zamanı, sebze tarlalarında yapılacak ilaçlı mücadele ilaçlarının özelliklerine göre;

  • Dikim öncesi
  • Dikimden veya ekimden hemen sonra
  • Dikim sonrası olmak üzere üç dönemde uygulanmaktadır.

İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.