Kereviz Üretiminde Uygulanan Kültürel İşlemler | Sebze Yetiştirme

Kereviz ve Sulama

Kereviz sudan hoşlanan bir bitkidir. Suyun azaldığı yerlerde yetişmesi gecikir. Ürün miktarı azalır. Yumrular istenen büyüklüğü almaz. Toprakta su kapasitesi % 80’i aşmamalıdır. Fazla su köklerde çabuk çürümeler meydana getirir. Toprak taban suyu 60 cm’den daha yukarı çıkmamalıdır.

Kerevizde damla sulama:

Kerevizde damla sulama.

Dikimden sonra bitkinin ihtiyacı olan su düzenli olarak aksatılmadan verilmelidir. Suyun kesilmesi veya az su verilmesi bitkinin gelişmesini ve sebze olarak değerlendirilen kısımların kalitesini olumsuz yönde etkiler. Yaz dikimlerinde, dikimden itibaren kasım ayına kadar bitkinin ihtiyacı olan su miktarı oldukça yüksektir. Ayrıca aşırı sulama durumunda veya yağışlı bölgelerde yetiştirilen kerevizlerde pas hastalığı görülür. Pas hastalığı ürünün pazar değerini düşürdüğü gibi kök gelişmesini de olumsuz yönde etkiler. Yağışlı bölgelerde sık dikim yağmurlama şeklinde sulamadan kaçınılmalıdır.

Kök kerevizde kuraklığın ciddi risk oluşturduğu ortamlarda dikim sonrası su verilmelidir. Temmuz – ağustos aylarında yağmurun yeterli olmadığı durumlarda toprağı sulamak uygun olur. Kök kereviz toprağın kurumasına karşı çok duyarlıdır. Toprağın kuruması sadece verimin azalmasına neden olmakla kalmaz ürünün iç kısımlarının kahverengiye dönmesine de neden olabilir. Bunun nedeni kurumanın topraktan bor alımını engellemesidir.

Kereviz ve İlaçlama

Kereviz yetiştiriciliğinde karşılaşılan önemli hastalıklar ve mücadeleleri:

  • Kereviz pas hastalığı: Kereviz üretiminde pas hastalığı çok önemlidir. Sık dikimlerde aşırı sulama durumunda veya yağışlı bölgelerde pas hastalığının zararı çok büyük olur. Pas hastalığı bitkilerin pazar değerini düşürdüğü gibi kök gelişmesini olumsuz yönde etkiler. Bu hastalığa karşı kültürel mücadele yapılması daha olumlu sonuç verir. Aşırı sulamadan ve sık dikimlerden kaçınmak gerekir. Ayrıca zirai mücadele ilaçları ile koruma önlemleri alınmalıdır.
  • Kereviz mildiyösü hastalığı (Plasmopara nivea): Mildiyö hastalığı genellikle yaprak hastalıkları olarak da bilinmektedir. İlk belirtileri genç yapraklarda haşlanmış görüntüsünü verir. Hastalıklı yaprağın alt yüzeyinde, hastalıklı doku kenarları kısmında beyazımsı küf tabakası oluşur. Kerevizin yaprak ve sapları üzerinde sarımtırak lekeler hâlinde görülen kereviz mildiyösü de önemli bir hastalıktır. İklim şartları bu hastalık için uygun olduğu nemli serin havalarda 1– 2 gün içinde bitkiyi sarar ve tüm alana yayılır. Hastalık meyvelere de sıçrar. Meyve kabuğundaki renk önce renk değişimine uğrar ve sonra bu gittikçe koyulaşır. Bu hastalığa karşı fazla sulamadan kaçınılmalı temiz tohum ve fide kullanılmalıdır. Kültürel önlemler alınmalı veya 3–4 yıllık münavebe planı uygulanmalıdır.Mücadelesi; hastalığın kontrolünün koruyucu ilaçlama şeklinde başlatılması gerekir. Hastalık yayıldıktan sonra ilaçlamalardan olumlu sonuç almak güçleşir.
  • Kereviz beyaz küf hastalıkları (Sclerotinia sclerotiorum): Bu hastalık kurşuni küf etmeni arasında yakın bir ilişki içerisindedir. Bitkilerde mantari ve enfeksiyon yaralara sebep olur. Bu hastalık genellikle topraktan kaynaklanır. Hastalığa yakalanan dokularda (gövde, dal, meyve) ilk önce bir yumuşama görülür ve yumuşayan dokular cıvık bir hâl alır. Daha sonra üzeri pamuk tüycüklerini andıran bir küf ile kaplanmaya başlar. İlaçla mücadele yapılmalıdır.
  • Kereviz kök çürüklüğü hastalığı (Phoma apiicola): Kereviz gövdesinin toprağa yakın kısmı ile yumrusu üzerinde esmer lekeler şeklinde görünür. Zaman içinde yumruyu sarar. Mücadelesi için sera alanlarında toprak dezenfekte edilmelidir. Açık alanlarda ekilecek tohumlar % 2’lik gözyaşı eriği içinde 24 saat tutulduktan sonra ekilmelidir. Hastalık şiddetli ise ekim nöbetine geçilmelidir.
  • Kerevizlerde mozaik virüsü de önemli zarar yapar. Genç bitkilerde yapraklar sararır ve bodur kalır. Genç yapraklarda buruşma görülür. Bitki üzerinde virüs hastalığının belirtileri farklı şekillerde ortaya çıkar. Bitkinin gelişimi zayıflar, emici böcek ve yaprak bitlerinin zararı artar.

Kereviz yetiştiriciliğinde karşılaşılan önemli zararlılar ve mücadeleleri:
Zararlılar arasında yer alan kereviz sineğinin kurtları bitkinin yenen kök kısmına zarar verir. Kereviz sineğinin zararına bağlı olarak bitki solar ve daha sonra ölür. Zarar görmüş bitkiler sökülüp hemen imha edilmeli veya 3–4 yıllık münavebe planı uygulanmalıdır.

Ayrıca kereviz sineğine karşı zirai mücadele ilaçları ile de zamanında mücadele yapılmalıdır. Kerevizlerde kök uru nematodu, kırmızı örümcekler, yaprak bitleri ve toprak pireleri de oldukça zarar yapar. Bu zararlılara karşı düzenli ve dikkatli bir şekilde mücadele planı uygulanmalıdır.

Kereviz ve Gübreleme

Kerevizin organik maddeye olan ihtiyacı fazladır. Toprakta organik maddenin yeterli miktarda bulunması ürün miktarını ve kalitesini arttırır. Hafif bünyeli topraklarda yetiştiricilik yapılacak ise organik gübreleme önem kazanır. Hafif bünyeli topraklarda iyi ürün alabilmek için dekara 3–4 ton iyi yanmış çiftlik gübresi verilmelidir. Çiftlik gübresi bitkinin büyümesi ve gelişmesi için yeterli değildir. Kereviz azot ve potasyuma karşı aç bir bitkidir. Dikimden önceki son toprak işlemesi sırasında dekara 4:4:8 oranında ( 12 kg N, 12 kg P, 24 kg K ) verilmelidir. Daha sonra bitki gelişmesine bağlı olarak dikimden 1–2 ay sonra dekara 4 kg civarında saf azot vermek suretiyle gübre takviyesi yapılır.

Kök kereviz yetiştiriciliğinde de bir gübreleme programı uygulanmalıdır. Toprağın yapısına göre kumlu, humuslu topraklarda 15–16 kg N/dekara verilmelidir. Ağır topraklarda bu oran 24 kg N/dekar olmalıdır.

Kereviz ve Yabancı Otla Mücadele

Dikimden sonra toprağın çatlamasını önlemek için sulama ve çapa işlemi düzenli bir şekilde yapılmalıdır. İlk çapa dikimden 2–3 hafta sonra fideler yeni yaprak çıkarmaya başladığında yapılır. Daha sonra bitkiler toprak yapısı ve otlanma durumuna bağlı olarak 2–3 kez çapalanırlar. Çapalama ot mücadelesi ve toprağı yumuşatmak açısından önemlidir.

Yabani otlar tarlalarda yetişen istenmeyen bitkilerdir. Ekin ile birlikte nemi, topraktaki yararlı mineralleri paylaşır ve istenmeyen zararlıların oluşmasına neden olur. Yabani ot kontrolünün çeşitli yolları vardır. Birçok yabani ot kimyasal yöntemlerle de kontrol altına alınabilir. Herbisitler filizlenmeden önce tohum yatağında kullanılabilir. Bunun yanında el ile ya da malçlama yapılarak yabancı ot ile mücadele edilebilir.

Kerevizde malçlama:

Kerevizde malçlama.

Bitkilerin daha iyi gelişme gösterebilmeleri için toprağın fiziksel özelliklerini artırmak, kaliteli erkenci ve bol ürün almak amacıyla toprak yüzeyinin ince bir tabakayla kaplanması işlemine malçlama denir. Malçlama yapıldığında toprak yüzeyinde buharlaşmayı önlediğinden daha az sulamaya ihtiyaç duyulur ve yabancı ot kontrolünde avantaj sağlanmış olunur.


İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.