Salon Eğreltisi (Asplenium) Yetiştiriciliği | İç Mekan Bitkileri Üretimi

Salon Eğreltisi (Asplenium) Bitkisinin Tanımı ve Önemi

Fazla güneş ışığı almayan oda ve salonlarda, hollerde, merdiven aralarında kullanılabilecek dekoratif bir eğreltidir.

Salon eğreltisi üretim serası
Salon eğreltisi.

Güney Avrupa ve Akdeniz orjinlidir. Ana vatanı Yeni Zelanda ve Uzakdoğu bölgeleridir. Geniş yaprakları ışınsal değişim gösteren hassas bir tropikal bitkidir.

Salon eğreltisi
Salon eğreltisi.

Ülkemizin sahil bölgeleri ormanlarında doğal olarak rastlanmaktadır.

Doğal ortamında salon eğreltisi
Salon eğreltisi.

250 civarında türü vardır. Bitkinin derin dalgalı ve kenarları dişli bileşik yaprakları siyah renkli yaprak sapından yukarıya doğru uzanır. Yeni çıkmakta olan yaprakları arasında güzel görünüşlü bir rozet oluşturur. Bitkinin yaprakları 30-60 cm uzunluğa ve 5-20 cm genişliğe ulaşabilir.

Salon eğreltisi’nde yaprak yapısı
Salon eğreltisi'nde yaprak.

Asplenium’nın bitkiler âlemindeki yeri aşağıdaki gibidir:

  • Alem : Plantae
  • Şube : Pteridophyta
  • Sınıf : Pteridopsida
  • Familya : Aspleniaceae
  • Cins : Asplenium
  • Tür: Asplenium spp.
  • Türkçe Adı : Salon eğreltisi

Salon Eğreltisi Çeşitleri

Her dem yeşil ve sarı her dem yeşil türleri olan asplenyumlardan üç tanesi salon bitkisi olarak oldukça yaygındır.

Asplenium Nidus Avis
Yaprakları parlak yeşil renkli, deri gibi sağlam dokulu, dikine yükselen ve orta damarları uzun kahverengi olan eğrelti türüdür. Yaprak orta damar rengi yaprak arkasından daha belirgin olup yaprak ucundan dibe doğru genişleyip renklenir.

A. nidus avis
A. nidus avis.

Bir eğrelti türü olması nedeniyle çiçeksiz ve epifit bir bitkidir. Kenarları dalgalı yapı gösteren yaprakları uygun koşullarda 150 cm’ye kadar uzayabilir.

A. Bulbiferum
Oda şartlarında yetişen çok çekici parçalı yapraklıdır. Yapraklar üzerinde yavru bitki oluşturan ve soğuk yerlere adapte olan bir eğreltidir.

A. bulbiferum
A. bulbiferum.

A. Antiguum Osaka
Yaprakları a.nidusa göre daha dar kıvırcık yapılı, daha dar parçalı ve sık bir doku gösterir. İyi bir saksı bitkisidir.

A. antiguum osaka
A. antiguum osaka.

A. Rhizophyllus
Yarı her dem yeşil bir bitki olarak dış mekân kaya bahçelerinde kullanılabilir.

A. rhizophyllus
A. rhizophyllus.

A. Scolopendrium (Marginatum)
Dik gelişen, ince uzun 30 cm boyda, dar yapraklı her dem yeşil dış mekân bitkisidir.

A. scolopendrium
A. scolopendrium.

Salon Eğreltisi Üretimi

Üretimleri spor ve ayırma ile yapılır.

Salon Eğreltisi’nin Sporlarla Üretimi
Yaprak uçlarındaki sporlar toplanarak mart ayında turba-kum karışımına ekilir. Ekim kasaları 24–30 C°’de muhafaza edilir. Sporlarla üretim güçtür ve uzun zamana gereksinim gösterir.

Salon eğreltisi yapraklarında spor keseleri
Salon eğreltisi üretimi.

Salon eğreltisi üretiminde sporların çimlenme süreci
Salon eğreltisi üretimi.

Çimlenmiş salon eğreltisi sporları
Salon eğreltisi üretimi.

Salon Eğreltisi’nin Ayırma ile Üretimi
Ayırma ile üretimde ise yaşlı ve bol sürgün vermiş bitkiler seçilir. Yaşlı bitkilerin köklerinden oluşan adventif sürgünler, ilk yaprak ve birkaç kök oluşturduktan sonra ana bitkiden ayrılırlar.

Ayırma işleminden sonra sürgünler büyüklüklerine göre uygun saksılara alınırlar. Daha küçük ve taze sürgünler 9’luk saksılara dikilirken büyük sürgünler 12’lik saksılara alınır.

Ayırma işlemi uygulanmış yavru salon eğreltisi
Salon eğreltisi üretimi.

Ayırma işlemi aynı zamanda saksı değiştirme sırasında da yapılabilir. Ayırma ile üretilen yeni bitkiler saksılarına dikildikten sonra sulanır ve uygun yetiştirme yerlerine yerleştirilir.

Salon Eğreltisi’nin Yetişme İstekleri

Salon Eğreltisi’nde Sıcaklık
Kışın yetişme sıcaklığı 15 C° idealdir. A. nidus avisin 21-24 C°’de iyi gelişmesinin yanında A. bulbiferum türü 18 C°’nin üzerindeki sıcaklıklardan hoşlanmazlar ve 10 C°’ye kadar dayanabilir.

Salon eğreltisi serası
Salon eğreltisi serası.

Salon Eğreltisi’nde Orantılı Nem
Yüksek nem ister. Sık sık yapraklara su püskürtülmelidir.

Salon Eğreltisi’nde Işık
Diğer birçok eğreltiler gibi asplenyumlarda ıslak, kısmen gölge yerlerden hoşlanırlar. Yarı gölge yerleri tercih ederler. Tam güneş altında yaprak renkleri açılır, parlaklığını kaybeder.

İç mekan ışığında yetiştirilen salon eğreltisi
Salon eğreltisi'nde ışık.

Salon Eğreltisi’nin Bakımı

Salon Eğreltisi’nde Saksı Değiştirme
Genel olarak aspilenyumların toprak harcı olarak derin, organik maddece zengin topraklar kullanılır. Gübreli bahçe toprağı yaprak çürüntüsü ve kum karışımı ideal topraklardır.

Genel olarak saksı değiştirme 2–3 yılda bir mart-nisan aylarında yapılır.

Diğer bitkilerde olduğu gibi sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Bu sayede bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca çıkması sağlanır.

Bundan sonraki işlem yeni saksının dikim için hazırlanmasıdır. Yeni saksı eski saksıya göre 1–2 numara büyük olmalıdır. Saksının dip kısmında mutlaka drenaj delikleri bulunmalıdır.

Yeni saksıya dikim sırasında bitki sol el ile saksı ortasına gelecek şekilde ve istenilen yükseklikte tutulur. Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur. Boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez yere vurularak harcın iyice oturması sağlanır. Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı sulama payı olarak saksı kenarı üst düzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1,5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır.

Saksı değişimi sırasında dikkat edilecek konu bitkinin yeni meydana getirdiği sürgünlerdir. Eğer üretim yapılacaksa sürgünler ana bitkiden ayrılarak daha küçük saksılara dikilebilir.

Salon Eğreltisi’nde Gübreleme
Asplenium gübre istekleri bakımından kanaatkâr bitkilerdir. Gelişme dönemleri boyunca (mart-ağustos) haftada bir kez yapraklı bitkiler için kompoze gübrelerle gübrelenir. Dinlenme dönemine giren bitkilerde ise gübreleme iki haftada bir yapılır.

Salon Eğreltisi’nde Sulama
Sulamalar yazın haftada 1-2 defa, kışın 10 C°’ye düşünce haftada bir yapılır. Serin havalarda bitki saksısı kuru tutulur ve 7-10 günde bir sulanır. Çok sıcak ve kurak havalarda yapraklarına su püskürtülür. Yaprakları arada bir nemli bezle silinmelidir. Kışın bitkiye verilen su azaltılmalıdır.

Salon Eğreltisi’nde Budama
Genel anlamda bir budama yapılmaz. Kuruyan ve fazlalık yapan yapraklar temizlenerek bitkiden uzaklaştırılır.

Salon Eğreltisi’nin Hastalık ve Zararlıları

Salon Eğreltisi’nde Yaprak Lekelenmesi
Bu hastalık en çok el işlemleri sırasında ortaya çıkan kırılmalar gibi yaralı yaprak kısımlarında ortaya çıkar. Yaprak lekeleri suludur. Daima dış kenarlara yakın ve aynı merkezli halkalar halinde siyah ve beyaz mantar üreme organları taşır. Bunlar çoğunlukla yaprakların alt tarafında görülürler. Doku kültürlerinden elde edilmiş ve yeni ekilmiş bitkiler bu hastalığa özellikle duyarlıdır.

Salon eğreltisi’nde yaprak lekelenmesi hastalığı
Salon eğreltisi'nde yaprak lekelenmesi.

Mücadelesinde yaprak yaralanmasından kaçınılmalı ve yapraklar mümkün olduğu kadar kuru tutulmalıdır. Bu hastalığın belirtilerini gösteren çelikler ve fidecikler kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Salon Eğreltisi’nde Tepe Yanıklığı
Hastalık başlıca yaz veya ılık aylar esnasında ortaya çıkar. Hastalık gelişmesi bir haftadan daha az zamanda olur. Bu yüzden bitkiler sık sık ve dikkatle gözlemlenmelidir. Yapraklar üzerinde her yerde esmer renkli, düzensiz biçimli lekeler oluşur. Fakat çoğu yaygın olarak sık sık ıslak olan bitkinin tacı içerisindedir. İlk belirtiler bazen bitkinin tepesine yakın ortaya çıkar. Böylece hastalığın kaynağı olan toprak hakkında şüphe oluşturur. Hastalık hızlı olarak yayılır, bütün bitki etmen mantarın esmer ve ağ gibi miseli ile örtülü duruma gelebilir.

Mücadelesinde toprakta yaşayan tüm hastalık etmenlerinden arınmış bir saksı harcı kullanılmalıdır.

Salon Eğreltisi’nde Yanıklık
Yanıklık hastalığı sonucu oluşan lekeler, çoğunlukla yaprak alt yüzlerinde, özellikle saksı kenarına yakın veya saksı ortamı ile temasta olan yaprak saplarının üzerinde gözükür. Küçük ve suya sokulmuş gibi bir leke, hızla genişleyerek yaprağın bütününü örtebilir.

Mücadelesinde düşük ışık, yüksek rutubet, kötü hava dolaşımı gibi şartlar gerçekleştiği zaman bitkiler izlenmeye alınır. Pervane kullanarak hava dolaşımı artırılır. Bitki yapraklarının en çabuk kurumasını sağlamak üzere gün içinde erken sulama yapılır.

Salon Eğreltisi’nde Kara Küf
Hastalığın belirtisi olarak bitkiler mantarın misel ve sporları ile kaplanır. Bu siyah küf, kabuklu veya başka emici böceklerin salgılanmasına sebep olduğu bal damlası üzerinde gelişme yapar.

Mücadelesinde böceklerin denetim altına alınması için tekrar tekrar nikotinsülfat ve sabun püskürtülmesi yapılır.

Salon Eğreltisi’nde Devrilme
Sporları ekilmek suretiyle çoğaltılan aspilenyumlar devrilme hastalığı ile prothalluslarının tahrip edilmesi biçimindedir. Prothalluslar yumuşatılır, koyu renk alır ve çöker.

Mücadelesinde sporlar buhar ile pastörize edilmiş toprağa veya kalburdan geçirilmiş sphagnum yosununa ekilmelidir.

Salon Eğreltisi’nde Doku Ölümü
Yaprakların ucunda büyüyen yumuşak haldeki küf hastalığı doku ölümünü meydana getirir. Bu uçlar esmerleşir ve buruşur, bitkinin güzelliği bozulur.

Mücadelesinde seradaki sıcaklık, rutubet ve havanın düzenli olması sağlanır. Yapraklar kuru tutulur. Hastalanmış tüm yapraklar uzaklaştırılır ve yok edilir.

Salon Eğreltisi’nde Yaprak Kabarcığı
Hastalık yaprakçıkların her iki yüzünde belirgin sarı bölgeler meydana getirir. Mantarın spor keseleri, belirgin üreme organları içinde bulunmaksızın, yaprağın yüzeyine yakın tabakalarda yer alır.

Mücadelesinde yaprak kabarcığı hastalıklarına karşı geliştirilmiş herhangi bir tedbir henüz yoktur.

Salon Eğreltisi’nde Yaprak Çillenmesi
Bitkide önce yaprak lekelenmesine sebep olur. Daha sonra geniş lekeler halinde çökme gösteren kırmızımsı esmer bölgeler oluşur.

Mücadelesi için, hastalanmış eğrelti yaprakları toplanıp yok edilir.

Salon Eğreltisi’nde Uç Yanıklığı
Bu hastalıkta, yaprakların yeşil rengi kaybolur. Daha sonra mor-esmer kenarlı kül renkli lekeler ortaya çıkar.

Mücadelesinde bir kısım kükürt, bir kısım kireç ve elli kısım su oranında hazırlanmış seyreltik bir bordo bulamacı püskürtülür. Toprak sulandığı zaman yaprakların ıslatılmasından kaçınılır.

Salon Eğreltisi’nde Nematod
Genelde yaprak dibine yakın küçük ve suya sokulmuş gibi lekeler oluşur. Lekeler hızla esmerden siyaha değişen renk alır. Eğer geniş kısımlara hastalık bulaşırsa yaprakların çarpıklaşması gerçekleşebilir. Etkilenmiş dokular dik kalır ve çöküntüye uğramaz. Yapraklar içerisine nematodun yayılması, çoğunlukla geniş yaprak damarları ile durdurulur. Böylece lekeler damarlar ile sınırlanmış biçimde bir derece köşeli olur.

Mücadelesinde en etkili denetimi, hasta bitkilerin yok edilmesidir. İlave olarak, bitkileri zemin ile temasta tutarak yetiştirmekten kaçınılır. Çünkü toprak birçok bitki paraziti nematodun kaynağı olabilir.

Salon Eğreltisi’nde Azot Zehirlemesi
Hastalığın sebebi aşırı gübre, özellikle azottur. Hastalıklı bitki yaprakları kertiklenmeler ile çok parçalı duruma gelir. Yaprakların uçları buruşuk, bazen ölü olabilir.

Mücadelesinde uygulanan gübre miktarını azaltma ve saksı ortamının su ile sızıp akıp gitmesi, bu rahatsızlık için tavsiye edilir. İlave olarak, bitkiler yeni saksı ortamına nakledilerek olağan büyümeye dönünceye kadar gübreleme bırakılır.

Salon Eğreltisi’nde Kuraklık Hasarı
Hastalığın sebebi suyun eksikliğidir. Eğrelti bitkileri boz renk alır ve bodurlaşmaya uğrar. Solma olgusu ortaya çıkabilir veya çıkmaz.

Mücadelesinde eğer eğrelti bitkileri yeterli su almazsa bozlaşırlar. Eğer saksı ortamı devamlı olarak nemli değilse, büyüme oranı ve sürgün verme azalır. Yeterli su sağlamak için sulama artırılır. Bitkinin su ihtiyacı takip edilir.

Salon Eğreltisi’nde Görülebilecek Bozukluklar

  • Yaprakların renginin açılması bitkinin doğrudan güneş almasından veya saksı toprağının bitki besince fakirleşmesinden olur. Bitki, doğrudan güneş almayan aydınlık bir yere alınır veya gübrelenir.
  • Yaprak üzerinden uçtan başlayarak aşağıya doğru kahverengi düzensiz şekillerin ortaya çıkması bitkinin çok soğuk bir yerde olduğunu belirtir. Bitki hava cereyanı olmayan ılık bir yere alınır.
  • Yaprak kenarlarının siyahlaşarak kıvırcıklaşması bitkinin sıcakta kaldığını gösterir. Saksı serin bir yere alınarak bulunduğu yerin nemi artırılır.
  • Yapraklar mat ve cansız olursa çevre şartları kuru veya bitkinin bulunduğu ortam havasız demektir. Ortam kontrol edilerek bitki daha havadar bir yere aktarılır.
  • Yaprak altlarında ve ana damar üzerinde kabuklu bitlerin görülmesi halinde sistemik böcek öldürücüler ile ilaçlanır.
  • Yaprakların arka yüzlerinde düzenli kahverengi noktaların görülmesi normaldir. Bunlar eğreltilerin üretimlerini sağlayan spor torbalarıdır.
  • Dipten itibaren genç yaprak sürgünlerinin sararması, olgun yaprakları üzerinde kahverengi noktaların oluşarak dökülmesi bitkilerin bulunduğu yerin çok sıcak olduğunu gösterir.
  • Bitkide genel bir durgunluk ve yumuşama ile birlikte solma hissedilirse nedeni saksı harcının çok su tutması veya aşırı sulama olmasıdır. Sulama bir süre kesilerek kontrollü ve düzenli sulama yapılmalıdır.

İlginizi Çekebilir!
Facebooktwitterpinterestlinkedin

ilk yorumu siz yazın

Lütfen yorum bırakın.

E-mail ve isim zorunlu değildir.