Yavrularını Büyüten Balıkların Üreme Özellikleri
Bini bulan değişik türü ve yüz ayn balık ailesini içine alan Cichlidae’lerde üreme, kalıplaşmış tek bir biçimde gerçekleşmez ancak hepsi yumurta ve yavrularına bakar.
Üremeye giren bir çift tam anlamıyla aile oluşturur. Üreme etkinliğinin her döneminde, her anında bir paylaşma, ortak sorumluluk yüklenme, yardımlaşma ve birlikte davranma söz konusudur. Bu nedenle çiftleşmelerde genel olarak rastgele bir eşleşme değil, bir seçme özelliği görülür. Bir erkek veya dişi, yanına gelişigüzel konulan, döl olgunluğuna erişmiş herhangi bir karşı cinsi genellikle eş tutmaz. Bu aile içindeki türler, eşlerini kendileri seçer.
Çiftler diğerlerinden ayrılarak özel hazırlanmış üretim akvaryumlarına alınır. Bu akvaryum, sakin ve çok iyi gün ışığı alan bir yere konur. Cichlidae ailesi üyelerinin üretiminde kullanılacak akvaryumun büyük olması zorunludur çünkü bu ailenin üyeleri, genel olarak iri yapılı balıklardır. Üretime giren tür balığın yaşına da bağlı olan büyüklüğüyle ilişkili olarak çoğunlukla 60 – 80, 1 ve daha büyük akvaryumlarda yaşayabilirler.
Üretim akvaryumlarında iri taneli dere kum ve küçük çakıl taşlarından oluşturulan 5-6 cm kalınlığında bir taban örtüsü gereklidir. Bir köşeye üstü düz ve parlak bir mermer parçası, bir başka tarafa yan yatırılmış orta büyüklükte boş bir saksı konulmalıdır.
Çiftler üreme etkinliği içine girmeden kısa bir süre önce anal açıklıklarında beyaz bir oluşum göze çarpar. Bu, erkekte küçük ve belli belirsiz, dişide ise daha büyük ve belirgindir. Cichlidae ailesinin pek çok üyesi tabanı dalgalı ve engebeli akvaryumlardan hoşlanır ve yumurtalarını burada açtıkları çukurlara bırakır. Bazıları bir saksının kuytu ve güvenli buldukları iç çeperini kullanır.
Yumurtlama zemini akvaryum tabanı seçilmiş ise karınları ve yüzgeçleriyle burayı eşelerler. İrice taneleri ağızlarıyla dışarıya taşırlar. Ağızları, karınları ve yüzgeçleriyle tüm pislik ve döküntülerden temizlerler. Yumurta bırakılacak yer, bir taşın üstü veya bitki ise ağızları ve yüzgeçleri ile burasını yosunlardan, pisliklerden temizler, karınları ile ova ova adeta cilalanmış bir görünüm kazandırırlar. Temizlik işlemi bitince yumurta dizer gibi yapılan birkaç ön gidip gelmelerden sonra, dişi buraya 3 ile 8 arasında değişen yumurta bırakır. Erkek ise onun hemen başucunda beklemektedir. İlk yumurta işlemi bitince dişi, yerine erkeğe bırakır. Erkek, dişi çekilir çekilmez yumurtaların üzerine doğru gelerek sperm döker ve yumurtaları dölleyerek çekilir. Dişi, görevini yapan erkeğin yerini hemen alarak ikinci defa yumurta bırakır ve yeni bırakılanları da döllemesi için sırasını beklemekte olan erkeği davet eder. Bu yumurta bırakma ve bırakılan her dizi yumurtanın döllenmesi işlemi, tüm yumurtaların bırakılmasına ve döllenmesine değin yaklaşık iki saat kadar sürer. Bırakılan yumurta sayısı, türden türe ve yumurta bırakan dişinin yaşına göre değişmekle birlikte 500 ile 2000 arasındadır.
Yumurtalar bırakıldıktan ve döllendikten sonra da özenle korunurlar. Anne babalan onları yüzgeçleri ile sürekli yelpazeleyip havalandırarak bakterilere karşı korurlar ve böylece bozulmalarını önlerler. Bazı türlerde anne balık, yumurtalar açılmadan kısa bir süre önce onları ağzına alarak küçük bir banyo yaptırır. Temizlenen yumurtaları yerine koyduktan az sonra çatlayan yumurtalardan yavruların çıktığı görülür.
Yumurtadan çıkan yavrular balık yavrusundan çok birer kurtçuk görünümdedir. Bunlar yarı saydam bir jelatin yığını gibi bırakıldıkları yerde topluca durur. Hareket olanağından, yüzme yeteneğinden yoksundur. Birkaç gün bu yavrular, ana babalarınca akvaryumun bir o köşesine, bir bu köşesine taşınırlar. Böylece yüzecek olgunluğa erişinceye değin temizlik ve bakımları dikkatle sürdürülür. Türden türe değişen bir zaman dilimi içinde, 4 ve 10. günler arasında yavrular biçim ve güç kazanarak kendi başlarına yüzebilir hâle gelirler, ancak anne babaları bu çağlarda da onları pek gözden uzak tutmaz. Akvaryum içinde bir konvoy hâlinde hep birlikte dolaşırlar. Anne baba, en ufak bir tehlikede yavrularını koruma görevlerini üstlenirler.
Bütün Cichlidae ailesi üyeleri yavrularına düşkündür. Onlara özen gösterir, onları korur ve gözetir ancak bazı üyelerden bu görev ve koruma sorumluluğu daha da şaşırtıcı boyutlara ulaşır. Bunlar, yumurtalar uygun bir yere bırakılıp döllendikten sonra yumurtaların korunması ve saklanması için çok değişik bir yöntem uygular. Döllenmiş yumurtalar kuluçka dönemini geçirip çatlayıncaya ve yavrular içinden çıkıncaya değin anne balık, yavruları ağzının içinde saklar. Bu görevi üstlenen dişi, yumurtaları ağzına sakladığı süre içinde hiçbir besin almaz. Ortalama 10 gün gibi oldukça uzun kuluçka dönemi süresi sonunda o denli zayıflar ki ağırlığının üçte birini kaybeder. Bu balıklar yavrularıyla akvaryumda dolaşırken herhangi bir tehlike sezdiklerinde, onları ağzında saklayarak korurlar. Tehlike geçip ağzını açtıklarında, yavruların eksiksiz olarak yeniden akvaryuma döndüğü görülür.
Lütfen yorum bırakın.